CHP KALEM KALEM HESAP SORACAK

  CHP’li Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Ulaş Çetinkaya, Adana’nın İstanbul’dan sonra sanayileşen ikinci kent olmasına rağmen bu birikimin şehirde kalmadığını, özellikle 2000’li yıllardan sonra farklı şehirlere kaydığını söyledi. Çetinkaya, Adana Büyükşehir Belediyesi’nin 140 milyon TL’lik borçlanmasına neden onay verdiklerinden komisyonlardaki tutumlarına, büyükşehir belediyesinde itiraz ettikleri konulardan Seyhan Belediyesi'nin Kent Meydanı için yaptıklarına önemli açıklamalarda bulundu. Çetinkaya, Büyükşehir belediyesinin kullandığı kredileri nerelerde harcadığına yönelik kalem kalem açıklama isteyeceklerini söyledi. BELEDİYENİN 2,5 MİLYAR TL BORCU VAR Büyükşehir Belediyesi’nin borçlanma yönündeki taleplerine olumlu yaklaştınız, gerekçeniz neydi? “Belediyenin gelen teklifini revize ettik. Onların taleplerini karşılamadık. Bize işçilerin mağduriyetiyle ilgili çok sayıda şikayet geliyor. Grubumuz adına konuşan üyemiz Yusuf Akıncı burada bir konuşma yaptı. Akıncı, orada, “Olağanüstühal sadece muhalifleri susturmaya yönelik olmamalı. Olağanüstü hal merkezi hükümeti de kapsayacak şekilde ekonomik boyutta olmalıdır. Dört yanımız ateşle çevrili dolayısıyla ekonomik olarak sıkıntı yaşayabiliriz. Parti olarak emekten yana bir anlayışı benimsiyoruz. Borçlanma talebi geldiğinde bu paranın nerelere harcanacağı konusunda komisyonda çok ciddi tartışmalar yaşadık. Çalışanlar iki aydan beri maaşlarını bile alamamışlar, bu sebeple borçlanmaya evet diyoruz” dedi. Bu sözler kayıt altına alındı. Belediyede bugün emekli olduktan sonra tazminatına alamayan çok kişi var. Bazılarını da belediye emekliliğe teşvik etti, ancak tazminat ödeyemedi. Belediyeler tabi ki borçlanabilir Ama borçlanmayla yaptığı işlerin de paralel olması gerekir. Bu konuda en çok eleştiri getiren parti CHP’dir. Plan Bütçe Komisyonu’nda bu konuyu çok detaylı şekilde irdeledik. Burada belediyenin yaptığı çalışmalar ve borçlanmaların kente yansımalarını da anlattık. Borçla yatırım arasında bir farklılık olduğunu kayıtlara geçirdik. Büyükşehir Belediyesi’nin 2,5 milyarı aşkın bir borcu olduğu söyleniyor. 1,6 milyar 2014’e kadar borcu var bu yıldan sonra 850 milyon civarında borcu artıyor. Bu borca Metro ve Çatalan’la ilgili ödemeler dahil. Bizler bunu kişisel olarak değerlendirmiyoruz. Bunların tamamı Sayıştay raporlarında yer alıyor. Belediyenin bilançosunda da var. Büyükşehir belediyesi personellerin ücretlerinin ödenmesi noktasında borçlandı. Ancak belediyenin bu paraları nerelere harcadığını kalem kalem açıklamasını isteyeceğiz.” METRO DÜNYADA 40, ADANA’DA KENDİNİ 100 YILDA AMORTİ EDİYOR “Devlet Planlama Teşkilatı’nın Kalkınma Planı’nda yer aldı. Ankara, İstanbul, İzmir ve Adana’nın raylı sistemlerinin Ulaştırma Bakanlığı’na devredileceği kararı var. Bir tek İstanbul ve Ankara devredildi. İzmir ve Adana devredilmedi. Raylı sistemle ilgili buranın etüt projeleri 90’lı yıllarda başlıyor. O dönemde analizlere baktığımızda dünyadaki örneklerine baktığımızda, bu yatırım çok pahalı bir yatırım. Doğru ama geri dönüşünün 30 yılda maksimum metrolarda 40 yılda dönmesi lazım. Adana’nın şu anki raylı sistemi 110-120 yılda kendisi amorti etmesi bekleniyor. O da imkansız.” “YANLIŞ İŞLERİ GÜCÜMÜZ YETTİĞİNCE DÜZELTİYORUZ” CHP, Meclis’teki komisyonlarda nasıl bir muhalefet sergiliyor, anlatabilir misiniz? “CHP’nin Büyükşehir Belediyesi’ndeki temsilcileri olarak doğru yapılanları sırf burası bizim yönetmediğimiz belediye olduğu için karşı çıkan bir tavrımız yok. Sonuçta burası A Partisi’nin B partisinin belediyesi değil Adana’nın belediyesi. Adana’nın da yerel yönetimlerden hizmet alması gerekiyor. Çünkü merkezi hükümetten yeteri kadar hizmet alamıyor. Buradaki yerel yönetimler, bizim de yönettiğimiz belediyelerimiz Adanalı’ya hizmet ediyor. Bu durumdan dolayı doğru şeylere yönlendirmeye çalışıyoruz. Bazı planların iptal edilmesi, dava açıp kazandıklarımız var. Yanlış yapılanlara yanlış, doğru yapılanlara doğru diyoruz. Yanlış yapılma ihtimali olanları da düzelterek yapılmasını sağlıyoruz. Tabi bunda yüzde 100 başarılı mıyız derseniz takdir kamuoyunundur. Yeteri kadar sonuç almadığımız işler de olmayabilir. Sayısal çoğunluğumuz noktasında sıkıntı yaşayabiliyoruz. Ama biz çok net ve açık şekilde yanlış yapılan işlere karşıyız. Bir uzlaşı kültürü çalışırken herşeye evet, herşeye hayır diyen bir yapımız yok. Biz Adanalı’nın daha iyi hizmet alması için çabalıyoruz. Sonuçta burada bir erk var. Bu erkin de kendine göre yönetim anlayışı var. Örneğin; ASKİ’nin su fiyatlandırmasını kademeli yapmasını ve bunun tasarrufu de teşvik edeceğini söyledik. Bu sayede ekolojik kaynaklarımızı, su kaynaklarımızı daha optimal şekilde kullanacaktık. Emeklilerin ekonomisine katkıda bulunacaktık. Sayısal çoğunluk yetmeyince önerge reddedildi. Suyun ucuzdur, pahalıdırı için maliyetlere bakmak lazım. Bir işi 3 kişiyle yaparsanız maliyeti bir birimse aynı işi 30 kişiyle yaparsanız 10 birimdir. Bu sebeple kaynakların ekonomik kullanılmasını istiyoruz. Eğer yatırımlar doğru yapılırsa, daha ileri teknoloji kullanılırsa, gelen suyun vatandaşa ulaşımında kaçaklar azalırsa. Yani girenle satılan su arasındaki fark azaldığında fiyat düşecektir. Suyun daha ucuz olması için çaba harcıyoruz. 2019 yılında yerel seçimler var. Eğer CHP’li belediye olursa bu kademeli uygulamayı yaparız. Bugün burada dile getirdiklerimizi Büyükşehir Belediyesi’ni yönetme şansı olursa hayata geçiririz.” KENT MEYDANI NE DURUMDA Seyhan Belediyesi’nin seçimlerde söz verdiği proje vardı: Kent meydanı. Ne aşamada, sıkıntılarla karşılaşılıyor mu? “Seyhan Belediyesi’nin seçim kampanyasındaki önemli projelerden biriydi. Orayı sadece kamulaştırma olarak düşünmeyin. Adana’nın düğümlenme noktası. Güneyden ve kuzeyden kentin birleştiği nokta. Yüzlerce yıldır, hem tarihi, hem de ticari bir merkez. Balıkçılar Çarşısı dendiğinde ilk aklımıza gelen yer o bölge. Kentin en az 150 yıllık yakın hafızası. Oradaki Balıkçılar çarşısının modernize olması ve oradaki tarihle ticaretin geçiş bölgesi olmasının bir farklığının olması gerekiyor. Orada yeni bir cazibe merkezinin oluşması gerekiyor. Genelde şehirlerin bu merkezleri çöküntü alanları oluyor. Kamu eliyle yatırım olmazsa buradaki yerli nüfus dışarıya kaçıyor. Oraya marjinal dediğimiz o bölgeden olmayan insanlar geliyor. Şehrin bu merkezinin iyileşmesi için en önemli projelerden biriydi. Bu tür yerlere yatırım yapılması gerekiyor. Bu da öyle bir yatırım. Geniş bir alan 40 bin metrekare civarında. Bu alanın kamulaştırılıp, o binaların temizlenmesi oraya yeni bir fonksiyon yüklenmesi ciddi bir zaman alıyor. Halen kamulaştırma devam ediyor, davalık süreçler var. Bu davalık süreç de belediye ile vatandaş arasında gayrimenkulün bedeli üzerinden. Belediye bir teklifte bulunuyor, vatandaş beğenmiyor beğenen tapusunu devrediyor. Beğenmeyen ise hukuk yollarını kullanıyor. Orada çok sayıda bağımsız bölüm, bina var. Süreç zaman alıyor. İktidarı CHP’li belediyelerin Kentsel dönüşüm adı altındaki yatırımlarını engellediği iddialar için neler söylersiniz? CHP’li belediyeler, diğer belediyeler, ülkenin belediyeleri. Eşit ve adil şekilde hizmet üretilmesi gerekiyor. İmar planlarının yapımı, askıya çıkması, davalık süreçleri var. Bakanlıkların kendi yapacakları işleri bile OHAL’den dolayı gecikti. Güney Seyhan’da neredeyse bir metre boşluk alan kalmamış. Her taraf hınca hınç beton yığılı. Hatta bununla ilgili nüfus açısından değerlendirdiğimizde Adana’daki yeşil alan sandalye kadardır dediğiniz bölgeler var. Bundan dolayı o bölgede yeni bir kamusal alanın yaratılması son derece önemli. Bundan dolayı o proje vizyon projesiydi. Hatta Zeydan Karalar’ın aday olmadan önce aday adaylığında hazırlanmış bir projeydi. Onun hayata geçirilmesi için süreç devam ediyor. Oradan yeni bir başlangıç olabilir Güney Seyhan için. Belediye programında da yer aldı. Bunların hayata geçirilmesi için belediyenin kamu kaynaklarının yönlendirilmeye çalışılıyor. Güney Seyhan’ı değiştirmeden Kuzey’de nitelikli bir şehir kurma şansınız yok.” GEÇEN YILDAN BERİ FARKLILIK OLDUĞUNU SÖYLEYEMEYİZ Geçen yıldan bu yana Adana’da ne değişti, büyükşehirde belediyenin bazı yerlerde kamulaştırmadan dolayı büyük miktarda ödeme yaptığı söyleniyor, neler söylemek istersiniz? “Geçen yıldan bu zamana baktığımızda Adana’da fiziksel olarak, ekonomik olarak gelişme noktasında çok büyük farklılık olduğunu çok bariz şekilde söyleyemeyiz. Böyle bir şey söylersek doğru söylememiş oluruz. Çünkü Adana’nın problemleri,  Adana’daki mevcut durum öyle birkaç senede oluşmuş durum değil uzun yılların birikimi. Sadece yerelden kaynaklanan problemler de değil. Bildiğiniz gibi, Adana İstanbul’dan sonra sanayileşen ikinci şehir, sonrasında bu birikim ne yazık ki Adana’da kalmıyor. Özellikle 2000’li yıllardan sonra da farklı şehirlere gidiyor. Tam da bu süreçte imar planları problemleri başlıyor. Çok sık ve değişik periyotlarla, aynı bölgelerde plan yapılması hukuksal olarak davalar açılmasına sebep oluyor. Çünkü her planlama süreci yeni bir mahkeme süreci. Planlama, sağlıklı çevre, yatırımı kolaylaştırmak, kent ekonomisini canlandırmak için yapılmalı. Ne yazık ki bu süreçler çok hızlı ve çok sayıda olunca problem yaşanıyor. Her planlama süreci yeni bir askı ve dava süreci anlamına geliyor. Bu da yatırımların, kentsel gelişimin, sağlıklı çevrenin oluşmasını geciktiriyor. Plan yapan kurumların ilçe belediyelerinden diğer belediyeler dışındaki resmi kurumların taleplerinin belediyelerle sağlıklı süreçlerinin yaşanması, iyi değerlendirilmesi gerekiyor, iyi analiz edilmesi gerekiyor. Ki vatandaşlar da belediyelere dava açmasın. 1950’li yıllar değil. Adana’nın kentleşme süreci çok çok eskilere dayanıyor. Ve imar planları, ilk Yansen planı olarak görülüyor. Atatürk Bulvarı’nın Ziyapaşa bölümü önceden yeşil alan ve yaya yolu. Bulvarda kamulaştırma yapılmayınca mülkiyet sahibinin lehine olan konularda dava açılabiliyor. Ve dava açıldığında kazanılıyor. Sadece bulvar olarak değil imar planlarındaki donatı alanları, kamusal alanları yapılaşmayı sağlamadığınız sürece bu yaşanır.”