“Güzelleşmek isterken faciaya uğramayın”

GÜNDEM 24.04.2017 - 14:10, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2582+ kez okundu.
 

“Güzelleşmek isterken faciaya uğramayın”

Sanatsal yaratıcılığın, sanatta ve yaşamda güzel ve güzellik denen kavramın bilimi ve bilim dalına estetik deriz. Yani başka deyişle insanın duyularını olumlu yönde etkileyen değerlerin bütünüdür estetik. Günümüzde güzellik merkezlerinin fazlasıyla çoğaldığını görmekteyiz. İnsanlarda arz talep olmasaydı bu tür merkezlerde fazlasıyla olmazdı. İnsanların fiziksel anlamda estetik kaygılarına ışık tutmak ve profesyonel merkezleri tercih etmeleri açısından, doğru adresler neresidir? Sorusuna yanıt aramak adına, başarılı bir hekimle görüşmem gerektiğini düşündüm. Sanat camiasında sıkça başarısından söz edilen Plastik Cerrah Azimet Özdemir’le röportaj yapmaya karar verdim. Bize onca yoğunluğu arasında zaman ayırıp, sorularımıza yanıt verdiği için, gazetem ve kendi adıma çok teşekkür ediyorum. Doktor Azimet Bey’in Nişantaşı’nda ki kliniğine gittiğimde, beni çalışanların güler yüzle karşılamalarıyla, evimdeyim hissine kapıldım. Azimet Bey,   yoğun hasta trafiğinin arasında, beni gayet samimi, sevecen bir şekilde karşıladı. Daha önce bir makalemde, doktor hasta iletişiminin önemi hakkında yayınlanmış bir yazım vardı. Doktor beyi beklerken hastalarıyla sohbet etme fırsatı da bulmuştum. Doktorun hastalarıyla iyi iletişim kurma yetisi, hastanın yüzünü güldürecek sonuçlara ulaşmasını sağlaması, ortaya muhteşem sonuçların çıkması, hasta doktor arasında kurulan muazzam bir bağdır.  Ben gerçekten doğru adresteydim ve okurlarımı, Azimet beyden alacağım bilgiler doğrultusunda aydınlatacağımdan eminim. -Azimet bey, bana zaman ayırdığınız için gazetem ve kendi adıma çok teşekkür ederim. Bana kısaca kendi biyografinizi anlatabilir misiniz? Dr. A. Özdemir – Bende gazetenize ve size, ziyaretinizden dolayı teşekkür ederim. 1975 Maraş Elbistan doğumluyum. 1993 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. 2001 yılında mezun oldum. İki yıl Erzurum’da pratisyen hekimlik yaptım. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Uzmanlığını kazandım ve uzmanlığımı aldıktan sonra askere gittim. O dönemde tekrar sınava girdim. Sınavı kazanınca, İstanbul Daire Başkanlığı yaptım ve Vakıf Gureba Hastanesi Plastik Cerrahi Bölümünü kazanıp, uzmanlığımı aldım. Tam teşkilatlı bir hastanenin yöneticiliğini yaptım. Ardından Siirt’e mecburi hizmet için gittim. 2014 yılından bu yana da Nişantaşı’nda kendi kliniğimi açtım. -Birçok sanatçı arkadaşımdan, özellikle ismini vermemin etik olmayacağı, hem güzelliğine, hem de sanatına hayran olduğum, film yıldızı hanımefendi, hekimliğiniz konusundaki başarınızdan söz etti. En iyi sonuca ulaşabilmek için, hangi lazer tekniği sonuç veriyorsa o konuda hastayı aydınlatıp, cildi tanıdıktan sonra tedavi uyguluyormuşsunuz.  Estetik ameliyatı sonrası da, iyi sonuca ulaşana kadar, hastalarınızla fazlasıyla ilgili olduğunuzdan bahsedildi. Başarılarınızı duyup, sonuçları görünce, sizinle röportaj yapmayı tercih ettim. Okurlarımın merak ettiği soruları bize yanıtlarsanız çok sevinirim. Dr. A. Özdemir-Tabi, memnuniyetle…  -Estetik ameliyatları ve lazer yöntemleri bu dönemde çok popüler oldu. Bize estetik ameliyatları ve lazer uygulamalarını anlatabilir misiniz? Ameliyata ne zaman gereksinim duyulur? Doğru lazer uygulamaları hangisidir? Dr. A. Özdemir- Estetik müdahaleler, son dönemlerde Türkiye’de oldukça popüler oldu. Hemen hemen her ay, Avrupa ’ya da gidiyorum. Kendi dalımla ilgili kongrelere davet ediliyorum. Bizim ülkemizde sadece ünlüler değil, halkın içinden birçok insan, estetik konusunda çok daha bilgili ve görselliğe özen gösteren insanlar. Dünyada, Amerika, Brezilya ve Türkiye, cerrahi işlem ve lazerle gençleşme girişiminde en ön sırayı alıyor. Avrupa’ya gittiğimde, Estetik girişimler konusunda Avrupa’nın, bizim ülkemizin on, on beş yıl gerisinde kaldığını görebiliyorum. Hekimleri de öyle, hastaları da.  Türkiye’de hasta portföyü çok daha bilinçli. Fakat burada da bazı yanılgılar olabiliyor tabi. Yüz gençleştirme de ve leke tedavilerinde o kadar çok lazer tekniği var ki, hastalarında kafası haliyle karışıyor. Bir hastanın yüzüne uygulanması gereken en doğru lazer tekniğini, kulaktan dolma önerilere kanmaksızın, Uzman Doktora başvurmaları ve doktorun önerilerini önemsemeleri gerekiyor. Lazer tekliğinde çok fazla uygulama var.  Böylelikle hastaların kafası da haliyle karışıyor. Müthiş bilgi kirliliği de var. Dönem dönem kulaktan dolma önerilerle, ya da bir yerlerden okuyarak, hasta geliyor, “bana şu lazer tekniğini uygulayın” diyor. İlk önce hastanın cilt yapısını tanımak gerekiyor. Bazı hastalar cilt yapısını bilemiyor ve kafasına göre lazer yaptırmayı istiyor. Kısa dönemde ekonomik kârı gözeten insanlar, hastayı aydınlatmak yerine, hastanın istediği lazeri uyguluyor. Peki, sonuç? Sonuç vahim!.. Ben gelen hastalarımın cilt dokusunun, neye yanıt vereceğini bilmem açısından, gerekirse bir takım tahliller yaptırıyorum.  En iyi sonucu veren lazer sistemine yönlendiriyorum. Cildine uygun olmayacak lazer sistemini, hasta istese de asla kabul etmiyorum. Benim kliniğimden çıkan hasta, mutlu çıkmalı.  Estetik, İnsanın duyularını olumlu yönde etkilemektir. Kısacası güzel görünmek. Benim amacım, bana umut bağlayıp gelen hastalarımın, en güzeli yakalaması ve hedefine ulaşmasını sağlamak. -Kaç çeşit lazer tekniği vardır? Yüz gençleştirme de en etkilisi hangisidir?  En iyi çözüm ameliyatla yüz gerdirme mi? Yaşlanmayı ameliyatsızda geciktirebilir miyiz? Dr. Azimet Özdemir- İlk önce mutlaka Cerrahın, hastanın yüzünü görmesi lazım. Acaba germemi gerekir? Lazer mi gerekir? PRP mi gerekir? Bunu bilip, hastayı ona göre yönlendirmek gerekir. Doğrusu bir Dâhiliye doktoruna nasıl gidiliyorsa, Plastik Cerrahına gidip, muayene olup, öyle karar vermesi lazım.  Birçok hasta, kliniği telefonla arayıp, “ben işlem yaptıracağım. Fiyat ne kadar?” deyip, öyle geliyor. Nasıl böyle bir karar verebilir insan? Bu çok facia bir durum. Bu iyi sonuçlar vermez. Hasta geliyor, “bana ultrasonik yüz germe yap” diyor. İyide ne biliyorsun sende iyi sonuçlar vereceğini? Bu bakış açısıyla yaklaşan çoğu insanın yüzde atmışı başarısız bir sonuçla karşılaşıyor. Sonuç, hasta için psikolojik travma. Maddi kayıp ve zaman kaybı… İdeal bir yüz için, yaşlanmayı geciktirici yatırımlar yapabiliriz. Yani, yüzü yıpratmadan korumaya almak. Bu konuda iyi sonuç veren yöntemler var. Ama doğru uygulanırsa… Örneğin, hastanın kendi kanını alıyoruz, işlemden geçirdikten sonra hastaya uyguluyoruz. Bu yönteme PRP diyoruz. Daha maliyetli ama sonucunda daha da memnuniyet duyacağımız, kök hücre yöntemimiz var. Kulak arkasından aldığımız deri parçasından üretiyoruz. Anti aging… Bir bakıma hücre yenilenmiş oluyor. Kulak arkasından aldığımız deri parçasını, laboratuvarlara gönderiyoruz. Dört veya altı hafta sonunda, bize o deriden üretilen dört cc kadar kök hücre gönderiyorlar. Bunu hastamıza on, on beş gün arayla, dolgu ve botoks  gibi yüze uyarlıyoruz. Bu işlemden sonra müthiş değişim oluyor. Yüzdeki ince çizgileri yok ediyor ve yüze fresh görünüm sağlıyor. Hatta yüz germe gibi olmasa da, lifting oluşuyor. (EGEMEN) Devam edecek  

Sanatsal yaratıcılığın, sanatta ve yaşamda güzel ve güzellik denen kavramın bilimi ve bilim dalına estetik deriz.

Yani başka deyişle insanın duyularını olumlu yönde etkileyen değerlerin bütünüdür estetik.

Günümüzde güzellik merkezlerinin fazlasıyla çoğaldığını görmekteyiz. İnsanlarda arz talep olmasaydı bu tür merkezlerde fazlasıyla olmazdı.

İnsanların fiziksel anlamda estetik kaygılarına ışık tutmak ve profesyonel merkezleri tercih etmeleri açısından, doğru adresler neresidir? Sorusuna yanıt aramak adına, başarılı bir hekimle görüşmem gerektiğini düşündüm.

Sanat camiasında sıkça başarısından söz edilen Plastik Cerrah Azimet Özdemir’le röportaj yapmaya karar verdim. Bize onca yoğunluğu arasında zaman ayırıp, sorularımıza yanıt verdiği için, gazetem ve kendi adıma çok teşekkür ediyorum.

Doktor Azimet Bey’in Nişantaşı’nda ki kliniğine gittiğimde, beni çalışanların güler yüzle karşılamalarıyla, evimdeyim hissine kapıldım.

Azimet Bey,   yoğun hasta trafiğinin arasında, beni gayet samimi, sevecen bir şekilde karşıladı. Daha önce bir makalemde, doktor hasta iletişiminin önemi hakkında yayınlanmış bir yazım vardı. Doktor beyi beklerken hastalarıyla sohbet etme fırsatı da bulmuştum. Doktorun hastalarıyla iyi iletişim kurma yetisi, hastanın yüzünü güldürecek sonuçlara ulaşmasını sağlaması, ortaya muhteşem sonuçların çıkması, hasta doktor arasında kurulan muazzam bir bağdır.

 Ben gerçekten doğru adresteydim ve okurlarımı, Azimet beyden alacağım bilgiler doğrultusunda aydınlatacağımdan eminim.

-Azimet bey, bana zaman ayırdığınız için gazetem ve kendi adıma çok teşekkür ederim. Bana kısaca kendi biyografinizi anlatabilir misiniz?

Dr. A. Özdemir – Bende gazetenize ve size, ziyaretinizden dolayı teşekkür ederim.

1975 Maraş Elbistan doğumluyum. 1993 Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesini kazandım. 2001 yılında mezun oldum. İki yıl Erzurum’da pratisyen hekimlik yaptım. İstanbul Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Uzmanlığını kazandım ve uzmanlığımı aldıktan sonra askere gittim. O dönemde tekrar sınava girdim. Sınavı kazanınca, İstanbul Daire Başkanlığı yaptım ve Vakıf Gureba Hastanesi Plastik Cerrahi Bölümünü kazanıp, uzmanlığımı aldım. Tam teşkilatlı bir hastanenin yöneticiliğini yaptım. Ardından Siirt’e mecburi hizmet için gittim. 2014 yılından bu yana da Nişantaşı’nda kendi kliniğimi açtım.

-Birçok sanatçı arkadaşımdan, özellikle ismini vermemin etik olmayacağı, hem güzelliğine, hem de sanatına hayran olduğum, film yıldızı hanımefendi, hekimliğiniz konusundaki başarınızdan söz etti. En iyi sonuca ulaşabilmek için, hangi lazer tekniği sonuç veriyorsa o konuda hastayı aydınlatıp, cildi tanıdıktan sonra tedavi uyguluyormuşsunuz.  Estetik ameliyatı sonrası da, iyi sonuca ulaşana kadar, hastalarınızla fazlasıyla ilgili olduğunuzdan bahsedildi. Başarılarınızı duyup, sonuçları görünce, sizinle röportaj yapmayı tercih ettim. Okurlarımın merak ettiği soruları bize yanıtlarsanız çok sevinirim.

Dr. A. Özdemir-Tabi, memnuniyetle…

 -Estetik ameliyatları ve lazer yöntemleri bu dönemde çok popüler oldu. Bize estetik ameliyatları ve lazer uygulamalarını anlatabilir misiniz? Ameliyata ne zaman gereksinim duyulur? Doğru lazer uygulamaları hangisidir?

Dr. A. Özdemir- Estetik müdahaleler, son dönemlerde Türkiye’de oldukça popüler oldu. Hemen hemen her ay, Avrupa ’ya da gidiyorum. Kendi dalımla ilgili kongrelere davet ediliyorum. Bizim ülkemizde sadece ünlüler değil, halkın içinden birçok insan, estetik konusunda çok daha bilgili ve görselliğe özen gösteren insanlar.

Dünyada, Amerika, Brezilya ve Türkiye, cerrahi işlem ve lazerle gençleşme girişiminde en ön sırayı alıyor. Avrupa’ya gittiğimde, Estetik girişimler konusunda Avrupa’nın, bizim ülkemizin on, on beş yıl gerisinde kaldığını görebiliyorum. Hekimleri de öyle, hastaları da.

 Türkiye’de hasta portföyü çok daha bilinçli. Fakat burada da bazı yanılgılar olabiliyor tabi. Yüz gençleştirme de ve leke tedavilerinde o kadar çok lazer tekniği var ki, hastalarında kafası haliyle karışıyor. Bir hastanın yüzüne uygulanması gereken en doğru lazer tekniğini, kulaktan dolma önerilere kanmaksızın, Uzman Doktora başvurmaları ve doktorun önerilerini önemsemeleri gerekiyor.

Lazer tekliğinde çok fazla uygulama var.  Böylelikle hastaların kafası da haliyle karışıyor. Müthiş bilgi kirliliği de var. Dönem dönem kulaktan dolma önerilerle, ya da bir yerlerden okuyarak, hasta geliyor, “bana şu lazer tekniğini uygulayın” diyor. İlk önce hastanın cilt yapısını tanımak gerekiyor. Bazı hastalar cilt yapısını bilemiyor ve kafasına göre lazer yaptırmayı istiyor. Kısa dönemde ekonomik kârı gözeten insanlar, hastayı aydınlatmak yerine, hastanın istediği lazeri uyguluyor. Peki, sonuç? Sonuç vahim!..

Ben gelen hastalarımın cilt dokusunun, neye yanıt vereceğini bilmem açısından, gerekirse bir takım tahliller yaptırıyorum.  En iyi sonucu veren lazer sistemine yönlendiriyorum. Cildine uygun olmayacak lazer sistemini, hasta istese de asla kabul etmiyorum. Benim kliniğimden çıkan hasta, mutlu çıkmalı.

 Estetik, İnsanın duyularını olumlu yönde etkilemektir. Kısacası güzel görünmek. Benim amacım, bana umut bağlayıp gelen hastalarımın, en güzeli yakalaması ve hedefine ulaşmasını sağlamak.

-Kaç çeşit lazer tekniği vardır? Yüz gençleştirme de en etkilisi hangisidir?  En iyi çözüm ameliyatla yüz gerdirme mi? Yaşlanmayı ameliyatsızda geciktirebilir miyiz?

Dr. Azimet Özdemir- İlk önce mutlaka Cerrahın, hastanın yüzünü görmesi lazım. Acaba germemi gerekir? Lazer mi gerekir? PRP mi gerekir? Bunu bilip, hastayı ona göre yönlendirmek gerekir. Doğrusu bir Dâhiliye doktoruna nasıl gidiliyorsa, Plastik Cerrahına gidip, muayene olup, öyle karar vermesi lazım.

 Birçok hasta, kliniği telefonla arayıp, “ben işlem yaptıracağım. Fiyat ne kadar?” deyip, öyle geliyor. Nasıl böyle bir karar verebilir insan? Bu çok facia bir durum. Bu iyi sonuçlar vermez. Hasta geliyor, “bana ultrasonik yüz germe yap” diyor. İyide ne biliyorsun sende iyi sonuçlar vereceğini? Bu bakış açısıyla yaklaşan çoğu insanın yüzde atmışı başarısız bir sonuçla karşılaşıyor. Sonuç, hasta için psikolojik travma. Maddi kayıp ve zaman kaybı…

İdeal bir yüz için, yaşlanmayı geciktirici yatırımlar yapabiliriz. Yani, yüzü yıpratmadan korumaya almak. Bu konuda iyi sonuç veren yöntemler var. Ama doğru uygulanırsa…

Örneğin, hastanın kendi kanını alıyoruz, işlemden geçirdikten sonra hastaya uyguluyoruz. Bu yönteme PRP diyoruz.

Daha maliyetli ama sonucunda daha da memnuniyet duyacağımız, kök hücre yöntemimiz var. Kulak arkasından aldığımız deri parçasından üretiyoruz. Anti aging…

Bir bakıma hücre yenilenmiş oluyor. Kulak arkasından aldığımız deri parçasını, laboratuvarlara gönderiyoruz. Dört veya altı hafta sonunda, bize o deriden üretilen dört cc kadar kök hücre gönderiyorlar. Bunu hastamıza on, on beş gün arayla, dolgu ve botoks  gibi yüze uyarlıyoruz. Bu işlemden sonra müthiş değişim oluyor. Yüzdeki ince çizgileri yok ediyor ve yüze fresh görünüm sağlıyor. Hatta yüz germe gibi olmasa da, lifting oluşuyor. (EGEMEN)

Devam edecek

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.