“Kıdem tazminatına el uzatmak genel grev nedenidir!”
“Kıdem tazminatına el uzatmak genel grev nedenidir!”
ADANA-Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, kıdem tazminatının işçinin tek güvencesi olduğunu belirterek, “12 Eylül darbesinden bu yana kıdem tazminatı her zaman gündeme getirildi. Zaman zaman tırpanlansa da biz bu konuda kararlıyız. Kıdem tazminatına el uzatmak genel grev nedenidir” dedi.
“KİMSENİN GÜCÜ YETMEZ”
Kıdem tazminatları için, “kırmızı çizgimiz” diyen Ağar, “Darbenin üzerinden 37 yıl geçti ama o gün bugündür sürekli kıdem tazminatı gündeme getiriliyor. Kıdem tazminatını yok etmeye bugüne kadar nasıl hiç kimsenin gücü yetmediyse bugünden sonra da yetmeyecektir” diye konuştu.
“İŞÇİNİN TEK GÜVENCESİ”
Kıdem tazminatı konusunda asla taviz vermeyeceklerini söyleyen Genel Başkan Ramazan Ağar, “Eskiden 25 yıl çalışıp emekli olan bir işçi, bir ev bir araba alabiliyordu. Şimdi 30 yıl çalışanlar bir evi dahi zoraki alabiliyor. Her şeye rağmen kıdem tazminatı işçinin güvencesidir. Bu nedenle el çekmemiz mümkün değildir” dedi.
“DAVAYI KAZANDIK VE TAŞERON İŞÇİ KAMU İŞÇİSİ OLDU”
Türkiye Yol-İş Sendikası olarak kara yolları genel müdürlüğü’ne bağlı olarak çalışan yaklaşık 10 bin taşeron işçi adına dava açtıklarını ve bu işçilerin kamu işçisi yapılmasını
sağladıklarını anımsatan Ramazan Ağar, “Teşeron uygulamasını ülke gündemine Yol –İş Sendikamız taşımıştır. Biz, asıl işlerini yapan bu işçilerimiz adına dava açtık ve kazandık” diye konuştu.
Işçiler adına büyük sevinç yaşarken 30 Nisan 2015 tarihinde dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun taşerona kadro müjdesi verdiğini da hatırlatan Ağar, “720 bin taşeronun kadrolu olacağı müjdesiyle çok sevinmiştik. Sonra bunun kadro almadığı ortaya çıktı. Projeleri sözleşmeli statüydü. Biz buna köklü çözüm için bakanlarla görüştük ama bu sorun çözümlenmedi. Taşeron konusunu çözümsüz gibi görünse de biz umudumuzu yitirmedik. Mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.
Taşeron işçilere kadro verilmesiyle ilgili bir anlaşma sağlamanın zor olmadığının altını çizen Türk-İş Genel Mali Sekreteri ve Türkiye Yol-İş Sendikası Genel Başkanı Ramazan Ağar, şöyle davam etti:
“Taşeronun parasını zaten devlet ödüyor. Biz, ‘aracı para kazanmasın’ diyoruz. Burada önemli olan ücretler de değil. Ücret konusunda bir şekilde anlaşma olur. Burada önemli olan iş güvenliğidir. Başbakan Binali Yıldırım, bu meseleleri çok iyi bilmektedir. Ulaştırma Bakanlığı döneminde kendisiyle sık sık bu konuları konuştuk.
Taşerona kadro sözü verildiğinde konu mecliste konuşuldu, bütün partiler taşeron işçilerinin kadroya geçmesi için hemfikirdi. Sonra 720 bin taşeronun sözleşmeli olacağı söylendi. Burada işçi statüsü yoktu. Bu nedenle bu şekilde bir düzenleme yapılmasına karşı çıktık ve gerçek anlamda kadro gerektiğini yetkililere anlattık ama olmadı. Yine de umutsuz değiliz."
Örgütlü oldukları bazı yerlerde toplu sözleşme görüşmelerinin devam ettiğini anlatan Başkan Ağar, “1 Ocak ve 1 Mart’ta başlayan toplu sözleşme görüşmelerimiz var. Bu görüşmeler kamuda çalışanlarla ilgilidir. Ilk 6 ay yüzde 6, ikinci 6 ay yüzde 3 artı enflasyon farkı ve en düşük maaşlılar için 75 TL iyileştirme gibi teklif var ama biz bunun daha çok üstüne çıkmak için gayret ediyoruz. Bizim amacımız, toplu sözleşme görüşmelerinin işçinin lehine masa başında bitmesidir” diye konuştu.
Ramazan Ağar, Türk-İş başkanları ve yöneticilerinin katılımıyla Holiday Otel’deki iftar yemeğinde önemli açıklamalarda bulundu. İftar yemeğine Ak Parti Adana İl Başkanı Fikret Yeni, Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, ASKF Başkanı Ali Gülleri ile sendika başkan ve yönticileri katıldı. (EGEMEN)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.