ADALET TALEBİMİZİ, AK PARTİ HAZMEDENE KADAR SÜRDÜRECEĞİZ

CHP Çukurova İlçe Başkanı Yüksel Erdoğan:

Adana’nın merkez Çukurova ilçesinde 3 dönemden bu yana Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Çukurova İlçe Başkanlığı’nı sürdüren Yüksel Erdoğan, “Bütün dikkatimiz Ankara-İstanbul arasında ‘adalet’ yürüyüşünde. Sayın genel başkanımız önderliğindeki bu yürüyüşün sağduyuyla sonuçlanmasını bekliyoruz. Tarihi adalet yürüyüşünü toplum ciddi anlamda benimsemiştir. Ama AKP’li kadrolar bunu itibarsızlaştırmak için çeşitli zamanlarda salvolar yapıyor. Onların da bu hukuk ve adalet talebimizle ilgili sağduyulu olacağını umut ediyoruz. Olmazlarsa, o süreci hazmedene kadar mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.   ADALET ‘İHLAL’ EDENLERE LAZIM OLACAK!   Erdoğan, EGEMEN’e Adalet yürüyüşü, halk oylaması süreci, sahte oy kullanımı, erken seçim ile partisindeki kongre heyecanına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, “Cumhuriyet’in yaşına denk ve Türkiye’nin kurucusu bir partinin genel başkanı günlerden beri Ankara-İstanbul yolunda ‘Adalet’ yürüyüşü yapıyor. 69 yaşında, sıcağa rağmen günlük ortalama 20 kilometre yol yürüyen Sayın genel başkanımızın yürüyüşüne her geçen gün on binlerce insan katkı kokuyor.  Hoşgörüyü, tevazuyu elden bırakmadan sadece adalet istiyoruz” diye konuştu.   Erdoğan, 9 Temmuz’da İstanbul Maltepe’de bütün örgütlerin, duyarlı vatandaşlarla tüm halk kitleleri, sivil toplum örgütlerinin destek olacağı büyük bir miting gerçekleştireceklerini anlatarak, “Sayın genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, orada bir manifesto yayınlayacak. Çünkü adalet arayışımız sadece CHP’lilerle ilgili değil. Türkiye’de adaletin bir gün adaleti ihlal edenlere de lazım olacağını haykırmak istiyoruz” dedi. Erdoğan şunları anlattı:   YÜRÜYÜŞÜ İTİBARSIZLAŞTIRMAK İSTEYENLER VAR “Bireyin temel hak ve özgürlüklerine bağlı, insanların özgürce, barış ve kardeşlik içinde yaşayabildiği Türkiye istiyoruz. İktidarın, sayısal ağırlık kazanınca, iktidar olmayla her şeyi yapabilme özgürlüğünü karıştırdığını görüyoruz. Bu dünya tarihinde görülmemiş bir yürüyüş, inanılmaz bir ilgi var. Elbette bu ilgiyi itibarsız hale getirmek isteyen AKP yandaşları bazı basın yayın organları ve Tayyip Erdoğan’ın gözüne girmek için bu yürüyüşü itibarsızlaştırmak isteyen birileri var.”   ADALET YENİDEN İNŞA EDİLENE KADAR “Biz yolumuza devam edeceğiz, bu eylemlerimiz sürecek. Genel başkanımız yalnız değildir. Adalet anlayışımız, sadece CHP’lilerin değil bütün duyarlı insanların kol kola girdiği bir süreç ile gerçekleşecektir. Ve adalet yeniden inşa edilene kadar eylemlerimizi sürdüreceğiz. Adana’da çok güzel, farklı etkinlikler yaptık. Adalet çadırımız olağanüstü ilgi gördü. Gençlik kollarımızın organize ettiği, il örgütümüzün koordine ettiği ilçe örgütlerimizin destek olduğu bir anlayışı, Adalet çadırımızı Cumartesi akşam bitirdik. Emniyet’in il başkanımıza söylediği ‘yeter bunu kaldırın’ demesiyle adalet çadırımızı kaldırdık. Ama o dayanışmayı yine sürdürüyoruz. Şu an bütün dinamiklerimizle birlikte İstanbul’daki miting için hazırlıklarımızı sürdürüyoruz.”   SAĞDUYUYU ELDEN BIRAKMAYAN PARTİYİZ “CHP’nin sadece bu yürüyüşle değil siyasal tarihi boyunca Türkiye’de çok önemli bir yeri vardır, siyasal ağırlığı vardır. Partiye oy vermeyenler de önemli bir misyon yüklenmiştir. CHP’liler doğru işler yapmak zorundadır. 7 Haziran’la birlikte bu farkı daha fazla ortaya koymaya başladık. 7 Haziran’da parlamento bir partiyi tek başına iktidar yapamadı, yapmadı. Ondan sonraki sürece baktığımızda sağduyuyu elden bırakmayan tek parti Cumhuriyet Halk Partisi’dir. Krizden beslenmeyen, terörün hortlatıldığı bir ülkede sağduyu çağrısının ötesinde kararlı bir duruş gösteren tek parti yine CHP’dir, bu farkı ortaya koymuştur.”   AK PARTİ ADANA’YA ŞAŞI BAKTI “AK Parti Adana’yı dışladı. Adana’da siyasetin dinamizmi yüksektir. 2002 yılında, AKP Adana’da 8 milletvekili çıkardı. Ama bir icracı bakanlık alamadı. Adana o süreçte desteklemede öncelikli iller arasından çıkarıldı, turizm teşvik bölgesi kapsamındaki iller arasından çıkarıldı. 2004 yılında Adanalı yine AKP kadrolarına itibar etti. Büyükşehir de dahil bütün ilçeleri AKP aldı. Ödül olarak ne aldık; İşsizliğin büyük şehirler arasında birinci olduğu bir şehir, kaldırım işgalinin en yoğun olduğu yer, adli vakaların çok yoğun yaşandığını bir il, çarpık kentleşmenin çok yoğun yaşandığı bir şehir ve bugün de 300 binin üzerinde Suriyeli ile huzurumuzun tehdit altında olduğu bir şehir haline geldik. AK Parti Adana’ya şaşı baktı. Adana sosyal demokratların çok yoğun olduğu bir şehirdir. Siyasi dengeler açısından bugün Büyükşehir Belediyesi’ne CHP’lilerin bir katkısı olmuştur. Büyükşehir Belediyesi’nin MHP’li kadrolar tarafından alınmasında CHP’li seçmenin önemli desteği olmuştur. Fakat yaşanılan süreç öyle bir şey getirdi ki; artık siyasal partiler birbirlerine körü körüne düşmanlık, husumet içerisinde değil, şehrin ve ülkenin menfaatleri için samimi duygularla kol kola girmeyi başarabilmeleri lazım.”   REFERANDUM MİHENK NOKTASI OLDU “Referandum siyasetin mihenk noktasıdır. Referandumda bu iş büyük ölçüde başarılmıştır. Saadet Partililer, HDP ile, MHP’nin başı bir yerde ise gövdesinin tamamının hayır cephesi içerisinde olmasıyla. AKP içerisindeki demokrasi yanlısı yurttaşlar, apolitik vatandaşların kendini sorumlu hissedip alana inmesiyle referandumda çok önemli bir sınav verilmiştir. Bu sürece CHP lokomotiflik etmiştir. Cumhuriyet ve kazanımlarının korunması için aynı düşünen yurttaşlarla ortak değerler üzerinde bir araya gelip bu mücadeleyi sürdüreceğiz.”   ERKEN SEÇİM BİR KİŞİNİN İKİ DUDAĞI ARASINDA “Her an önümüze erken seçim gelebilir. Önümüzdeki yıl seçim olacağını duyuyoruz. Ama bu yılın sonbaharında bile seçim olsa seçime hazırız, kadrolarımızla birlikte. Bundan sonraki seçimler sadece partilerin yarıştığı seçimler olmaktan öteye geçti. 18 maddenin değişikliği ile birlikte binlerce uyum yasası çıkacak. Sonra genel seçimlerle cumhurbaşkanlığı seçimleri aynı gün yapılacak. Yüzde 50+1’i alan cumhurbaşkanı bütün atamaları yapacak, başbakanlık müessesesi zaten ortadan kalktı. Bundan sonraki seçimlerin tamamı, bir tarafta tek adam diktasına hayır diyenlerin, cumhuriyet yanlısı yurttaşların kol kala girdiği, bir tarafta da bütün yetkileri bir adama teslim etmek isteyenlerin yarıştığı bir seçim olacak. Ve referandumdan daha önemli bir seçimdir bu önümüzdeki seçimler. Referandumda 18 madde değiştirildi bir kaçı uygulamaya geçildi. Ama büyük bölümü yeni bir seçimle uygulamaya geçilecek. Bu seçimlerde, halktan uzak uygulamaların yapılacağı değişikliklerin tamamını bertaraf edecek kolektif anlayışa ihtiyaç var.”   REFERANDUMDA AYAK OYUNLARI YAPILDI İDDİASI “Türkiye geneline baktığınız zaman, sandık sonuçlarını ıslak imza ile Cumhuriyet Halk Partili örgütlerin de alamadığı, ulaşamadığı yerler oldu. Tam sonucu temin edemedik. Çukurova’da yüzde 100 ıslak imza ile sandık güvenliği, sandık mahalline hakim olduk. Çukurova, sandığa katılım oranı yüzde 89 ile, yüzde 70 Hayır ile Adana birincisi oldu. Türkiye’de örgütlerimiz sandık güvenliğine yönelik endişeleri ortadan kaldıracak büyük ölçüde tedbirler almış olmasına rağmen hesap edemediğimiz bir başka yer vardı. YSK seçim gününde mühürsüz pusulaların geçerli sayılacağı kararla seçime gölge düşürmüştür. Ve bu seçim meşru değildir. Türkiye genelinde birçok yerde ayak oyunları yapıldı. Bu YSK eliyle yapıldı. Bazı bölgelerde feodal ilişkiler, bazı bölgelerde farklı ilişkilerle bunu engellemekte zorlanıldı.”   PARTİ İÇİ YARIŞLAR HUSUMETE ÇEVRİLMEMELİ “Bütün demokratların, cumhuriyetçilerin, Atatürkçüler’in kolkola girdiği bir anlayışa CHP lokomotif görevi yapacak. Parti içerisinde uygulanabilecek en demokratik yolları izleyeceğiz. Çoğulcu, katılımcı bir anlayış sergileyeceğiz. O birlikteliği tutabilmemiz için parti içerisinde birbirimizle ilgili hoşgörüyü, tevazuyu, güveni ve iktidar hedefli çalışmayı ortaya koyacağız. Kongrelerde bütün örgütlerimiz bunu yapacaktır, inanıyorum. Parti içerisinde emek veren, partinin iktidarını kendi kişisel çıkarlarının önünde tutan herkesi baş tacı edeceğiz. Buna Türkiye’nin ihtiyacı var. Bu kongreler, CHP için de Türkiye için de mihenk noktası olacak. Kongrelerle oluşturduğumuz o hoşgörüyü, iyi niyeti, tevazuyu bütün ülkede iktidar mücadelesinin öncü kadrolarını belirleyeceğiz. Geçmiş dönemlerde farklı şeyler olmuştur. Çukurova’da yine en demokratik yolları izlemiştik, bundan sonra da izlemiştik. Ama tahmin ediyorum bütün Türkiye’de siyasete ilgisi olan herkesin takdirle karşılayacağı uygulamalar içerisinde olacağız. Parti içindeki yarışlar asla husumete çevrilmemeli. Yarışlar aile içindeki tatlı bir yarış gibi olmalı. Kazanan kaybeden birbirini tebrik edebilmeli. Ve kaybeden, kazananın emrinde partinin iktidar mücadelesini sürdürmelidir.”