Karşı karşıya geldiler!

  Göçmenevleri’ndeki alanın yapılaşmaya açılmasını yargıya taşıyan  Adana Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Aytaç Durak ile CHP eski milletvekili Ali Demirçalı karşı karşıya geldi.  Durak’ın başvurusu üzerine Adana 1. Bölge İdare Mahkemesi resmi kurum alanı olan yerin yapılaşmaya açılmasıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti. Çukurova ilçesindeki Göçmenevlerinde arsası olan CHP 24. Dönem Adana Milletvekili Ali Demirçalı, Aytaç Durak’ın siyasi mefta olduğunu ifade ederek, “Aytaç Durak CHP’den  aday olamamasının hıncını, haksız ve hukuksuz bir şekilde 50 aileden çıkartmaya çalışıyor” dedi ADANA-CHP 24. Dönem Adana Milletvekili Ali Demirçalı, kamuoyunda Göçmen Evleri olarak bilinen konut alanı imarı ile ilgili Aytaç Durak’ın iddialarına verdiği yanıtta, “Ülkemiz arsa rantçılığını Aytaç Durak'tan öğrenmiştir.” dedi. Ali Demirçalı yazılı açıklamasında 5 dönem Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevini yürüten Aytaç Durak’ın AKP iktidarı döneminde görevden uzaklaştırıldıktan sonra siyasi mefta olduğunu söyledi. Demirçalı,  “Aytaç Durak CHP’den aday olamamasının hıncını, haksız ve hukuksuz bir şekilde 50 aileden çıkartmaya çalışıyor” şeklinde konuştu. CHP Geçmiş dönem Adana Milletvekili Ali Demirçalı yazılı açıklamasında şöyle dedi: “Adana eski Büyükşehir Belediye Başkanı Aytaç Durak son günlerde mesnetli, mesnetsiz iddialar ile basında yer almak için ilgili, ilgisiz, insanları hedef alan çıkışlar yapmakta, yanlış anlatımlarla kamuoyunda kafa karışıklığı yaratmaktadır. Aytaç Durak uzunca bir süredir kuzey Adana da yer alan ve halk arasında da göçmen evleri diye bilinen bölgeyi diline dolayarak, şahsımı toplum nezdinde rantçı göstermek için sistematik bir çaba içerisine girmiştir. Aytaç Durak eski imkanlarını da kullanarak zaman, zaman basında, zaman zaman da yetkililer nezdinde haksız imar rantı peşinde olduğum söylemleriyle çamur at, izi kalsın taktiği güderek kendini bilgiç gösterip hiç çekinmeden yalan söylemekte. Geçmişte de defalarca bu yalan yanlış çıkışlarına muhatap olmama, uyduruk kitabında şahsım hakkında suç sayılacak nitelikteki söylemlerine rağmen, ne cevap verdim, nede dava açma yoluna gittim. Bu yaptıklarını ilerlemiş yaşına vererek umursamadım. Ancak artık yaptıkları bardağı taşırmış, şahsımı toplum nezdinde itibarsızlaştırmak için alenen saldırıya geçmiştir. Benim içinde artık ilerlemiş yaşının sonucudur, demekten öte olanın aslını kamuoyu ile paylaşmam zorunluluk olmuştur. Öncelikle imar rantçılığı ile suçlandığım arsada 53 adet hemen hemen eşit büyüklükte imarlı müstakil parsel üzerinde 50 adet ruhsatlı, iskanlı konut yer almakta, bu parsellerden sadece bir kaç tanesi benim olup, mesleğimin müteahhitlik olması sebebiyle satın aldığım tarihte yine kendi belediye başkanlığı döneminde yaptığı imarda 1.6 yoğunluklu konut bölgesi olmasına güvenerek buraya inşaat yapmak için konu edilen arsalara ciddi bedeller ödeyerek aldım. Aynı tarihlerde burayı satın almak için Aytaç Durak'ın da bu arsalara teklif verdiğini satan kişi söylemişti. Burada benim dışımda evinde oturan 50 mal sahibi yani 50 aile ruhsatlı, iskanlı evinde oturmakta idi. Ben bu arsaları aldıktan sonra Aytaç Durak vatandaşın imarlı, iskanlı arsalarını 1.6 yoğunluklu konut imarından, kimin istimlak edeceği bile belli olmayacak şekilde kamu kurumu bina yerine çevirdi. Kaldı ki bu arsanın hemen yanındaki aynı büyüklükteki tamamının mülkiyeti kamu kurumuna ait olan arsaya da 1.6 yoğunluklu konut imarı verdi. Eğer bugün iddia ettiği gibi bölgede kamu kurumu yeri eksikliğinden buraya bu imarı verdi ise neden hemen yanındaki kamunun elindeki aynı büyüklükteki arsaya konut imarı verdi. Bu mülkiyet durumunu bugüne kadar kimse bilmediğinden, hiç kimsenin aklına Aytaç Durak'a bu vatandaşlara böyle bir haksızlığı niye yaptın sorusunu sormak gelmedi.  Bu gelişmeler üzerine tarafımca başlatılan imara itiraz ve dava süreçlerinden sonra Adana 2 nolu idare mahkemesi Aytaç Durak'ın yaptığı kamu kurumu imarını çeşitli nedenlerle iptal etti ve karar kesinleşti. Bunun üzerine alınan kararı görüşen Adana Büyükşehir Belediyesi Meclisi yetkisini kullanarak, geçmişteki mağduriyeti gidermek adına arsaların imarını tekrar eski hali olan 1.6 yoğunluklu konut alanına çevirdi. Tüm bu süreçlerde de arsadaki diğer maliklerin ne bilgileri nede ekonomik durumları bu işi takip edebilecek güçte olmamalarından dolayı tüm işlemler benim adım üzerinden devam etti. Peki şimdi ne oldu; mahkeme kararı ile iptal edilen imar planının yerine yapılan yeni  imar tadilatı, belediye meclisinden geçtikten sonra, kararlar yazılır iken, karar yazımındaki teknik bir hataya dayanarak dava açan Aytaç Durak, mahkemenin süreci inceleyerek kararını vermesine kadar geçecek süre için vermiş olduğu yürütmeyi durdurma kararını, sanki nihai mahkeme kararıymış gibi eline alıp, ortalıkta şahsımı rantçılık yapmakla suçlayarak dolaşmakta. Gelelim olayın gerçek nedenine; Aytaç Durak’ın geçen dönem Adana Büyükşehir Belediye Başkanlığı için, CHP 'de yoğun bir çaba içerisine girdiği herkesin malumudur. Genel başkanımız nezdinde de sonuç almaya yaklaşmıştı, o dönemde CHP Adana milletvekili ve partide genel sekreter yardımcısı görevinde olan ben, bu adaylığın gerçekleşmemesi için, Aytaç Durak'ın gerçek yüzünü ortaya koyarak,  genel merkez nezdinde elimden geleni yaptım. Ve bu atamaya engel oldum. Bunu da en iyi kendisi biliyor. Aytaç Durak bugün bile ilerlemiş yaşı ve bazı yeteneklerini kaybetmiş haliyle CHP'den aday olma umuduyla sağa, sola gidiyor. Ancak bu kapıdan kendisine iş çıkmayacağını hala göremedi. Aytaç Durak bana olan hıncıyla burada ki haksız ithamlarıyla mağdur etmeye çalıştığı mal sahiplerini hiçbir zaman aklına bile getirmedi.  Cumhuriyet Halk Partisi’nin Aytaç Durak gibi Adana kentinin 25 yılını heba etmiş, yetkiliyken arsa rantını kendi ve yakınlarının çıkarları için sınır tanımadan kullanan birisine kapıları her zaman kapalıdır, kapalıda olacaktır. Bu ülke arsa, arazi yağmasına dayalı rantçılığı Aytaç Durak'tan öğrendi, Son marifeti de hala Adanalıların vicdanın da sıcaklığını koruyor. Gölün karşısında bugün her göreni şaşkınlık içerisinde bırakan inşaat bloklarının yapılmasının müsebbibi Aytaç Durak bu yapılan blokların önündeki, öyle birkaç yüz metrekarelik değil 60 dönümden fazla hazineye ait imarsız arsayı kılıfına uydurarak hileli yollarla yakınlarının üzerine geçirip, sonrada yüksek kat imarlı yoğunluk vermesini Adanalı daha unutmadı.  Gerçi Aytaç Durak'ın imar rantına dayalı yağmacı zihniyeti anlatılarak bitmez, ama bu gibi işlerle hiçbir zaman ilgisi olmayan şahsımı böyle asılsız imalarla suçlayarak toplum nezdinde, itibarsızlaştırmaya çalışmasına karşı artık dur demek zorundayım. Şahsımla ilgili ithamları için artık, yargıya başvuracağımı belirtir, cesareti varsa kendisi ile dilediği ortamda, ister göçmen evleri konusunu isterse de Adana’daki diğer marifetlerini tartışmaya hazırım, ama biliyorum ki Aytaç Durak bu cesareti ve yürekliliği de gösteremeyecektir. “