ŞEFFAF VE DENETLENEN BİR YÖNETİM İSTİYORUZ

  Adana Barosu Başkanı Veli Küçük, suç ve suçluyla mücadelenin devletin en temel görevi olduğunu belirterek, “Ancak bu şeffaf, denetlenebilir yöntemlerle olur” dedi. Olağanüstü hal kapsamında bugüne kadar 28 Kanun Hükmünde Kararname çıkarıldığını hatırlatan Küçük, Türkiye Büyük Millet Meclisi iradesinin askıya alındığı bu yönetimin amacını aşan hale geldiğini söyledi. Küçük, göreve gelişinin birinci yılında yönetim kurulu üyeleri ile birlikte gazetecilerin karşısına geçti. Karşılıklı soru cevap şeklinde geçen konuşmalarda Küçük, Türkiye’nin her alanda ağır bir süreçten geçtiğini söyledi. Küçük adalete duyulan güvenden gazetecilerin tutuklanmasına, gözaltına alınan avukatlardan KHK’lara, Türkiye’de yaşanan olağanüstü hal uygulamalarındaki çarpıklıklara dikkat çekti. İşte o açıklamalar: SUÇ ORTALAMASINDA ADANA 35. SIRADA “Adana, Türkiye ortalamasında suç oranı çok yüksek bir şehir değil. Ancak değişik ve ilginç haberlerle haber bültenlerinde ve gazetelerin 3’ncü sayfasında yeralıyor. İstatistiksel anlamda nüfus sayısına oranla suç sayısı, olay sayısında Adana 35. sıralarda öyle ilk 3’te veya 10’da değil.” “BASIN ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ANLAMI KALMAZ” “Bir gazete, yayın organı, politikasından dolayı, bakış açısından, değerlendirmesinden dolayı sanık sandalyesine oturtulamaz. İmtiyaz sahibi, yazarı, muhabiri, sadece bundan dolayı suçlanamaz. Çünkü bu takdirde basın özgürlüğünün anlamı kalmaz. Düşünce özgürlüğü kalmadı. En basit örneği dün Sözcü gazetesinin muhabiri tahliye oldu. Ülkemizin demokrasi tarihinde bana göre kara harflerle yazılan günler geçiriyoruz. Cumhuriyet gazetesi davası tam bir facia, yargı faciası. Türkiye, basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 155. Sırada, hala da gerilere gidiyor.” “TABLO HER YÖNDEN KARANLIK” “Tablo her yönden karanlık, sadece basın özgürlüğü değil, düşünce, ifade özgürlüğü boyutunda da. Kutsal saydığımızı savunma hakkı, adil yargılanma ilkelerinin, evrensel hukuk ilkelerine dayalı hakların kullanımı boyutuyla da benzer durumdayız. KHK ile kapatılan Çağdaş Hukukçular Derneği’nin son Genel Başkanı Avukat Selçuk Kozağaçlı, gözaltına alındı. Herhangi bir gerekçe ifade edilmiyor. Artık savunma da hedef haline gelmiş durumda.” “HALKIN YÜZDE 74’Ü YARGIYA GÜVENMİYOR” “Bir yıllık sürede 150 basın açıklaması yapmışız. O kadar konu var ki. Hukuk devleti adına istediğimiz tek şey var; şeffaf denetlenebilir yönetim. Sadece bunu istiyoruz. Bunun sonrasında insanların devlete de yargıya da bakışı çok değişir. Ülkemizde bugün yargıya olan güvensizlik yüzde kaçlarda biliyor musunuz, yüzde 83. Bu yüzde 83’ün yüzde 9’u kararsız, geriye kalan 74’ü yargıya güvenmiyorum diyor. Düşünebiliyor musunuz?” “OHAL BİR AN EVVEL SONLANDIRILMALI” “Türkiye’de olağanüstü halde yapılanlar, gelişmiş ülkelerde, çağdaş ülkelerde yaşayabileceğimiz unsurlar değil. Örnek olarak Fransa veriliyor, OHAL var deniliyor. Benzeri uygulamaları duyuyor musunuz? Terörü önlemeye dair çalışmalardan farklı birşey duyuyor musunuz. Olağanüstühalin artık koşulları tamamen ortadan kalkmış durumda. Darbe girişinden iki gün sonra Genelkurmay açıklama yaptı; darbe girimi püskürtülmüştür diye. Bir yılı aşkın sürede devam etmesinin fiilen, hukuken hiçbir anlamı yok. Bir an evvel sonlandırılmalı.” “SİPARİŞ KARARLARI BU DÖNEMDE GÖRDÜM” “45 yaşındayım, 22 yıllık avukatım. Yargının çok sağlıklı işlediğini fazla görmedim. Ama bu dönem ki kadar da baskı altına alındığını, bu dönemde ki kadar kapalı kapılar ardında isme özel, neredeyse sipariş kararlar verildiği dönemi de görmedim. Son 15 yıllık süreçten bugüne kadar geldiğimizde daha karanlık tablonun her geçen gün karardığını görüyoruz. Bir yargıç verdiği karardan dolayı aynı günün akşamında HSYK tarafından başka bir şehre alakasız bir göreve görevlendiriliyorsa, bu ülkede yargı mensubu hiç kimse kendini güvende hissedemez, hme şansına da sahip değil.”