İsmet İnönü’nün Vefatının 44. Yılı

      İsmet İnönü’yü sonsuzluğa uğurlayışımızın 44. Yılında onun engin bilgisi,cesareti ve devlet adamlığına daha fazla ihtiyaç duyduğumuz bir Türkiye görüyoruz. Mustafa Kemal Atatürk’ün en yakın silah ve dava arkadaşı olan İstiklal Savaşımızın kazanılmasında ve Cumhuriyetimizin kuruluşunda önemli görevler üstlenmiş,, Lozan Kahramanımız, ilk Başbakanımız, 2. Genel Başkanımız, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı,  merhum İsmet İnönü’nün çok partili hayata geçişin mimarı olduğu da unutulmamalıdır. Çağdaş, özgür ve demokrat bir ülke olmamız adına Mustafa Kemal Atatürk ile birlikte hayatlarını adamış, emperyalizmin bütün Ortadoğu’yu ele geçirmeye çalıştığı karanlık ve kanlı dönemde hem Kurtuluş Savaşı’mızdan sonra mümkün olan en faydalı ve sağlıklı şekilde masadan kalkmış hem de İkinci Dünya Savaşı gibi korkunç bir tabloya dahil olmayarak ülkemizin ve yurttaşlarımızın canını, geleceğini kurtarmıştır. Bütün bu emeği, özveriyi ve inceliği bizlerin unutması mümkün değildir. Ancak bu günleri yaşamamızda çok büyük emeği olan Milli Şef’imize ‘ iki ayyaş ‘ diyerek imada bulunulduğunu, emeklerine ve çabalarına alenen ve umarsızca hakaret edildiğini de gördük.Demokrasi sayesinde iktidara gelenlerin, bizlere o demokrasiyi sağlayan insanlara hakaret edişi çok acımasızca, şuursuzca gelmektedir. İktidarlar ve yandaşlar ne düşünürlerse düşünsünler, biz bağımsız Türkiye, demokrasi ve Cumhuriyet davamızdan asla vazgeçmeyeceğiz. İsmet İnönü’yü saygı, sevgi ve minnetle anarken konuşmamı İsmet İnönü’nün çok anlamlı bir sözüyle noktalıyorum :  “ Bir ülkede namuslular, en az namussuzlar kadar cesur olmadıkça, o ülke için kurtuluş yoktur ”