DE Yapı, ergonomik konutlarla sektöre giriş yaptı

  Kuyumculuk sektöründeki 30 yıllık tecrübesi ile inşaat sektörüne atılan DE Yapı, değişen toplumsal yapı ve beklentiler nedeniyle daha ergonomik ve kullanışlı daireler yaparak sektöre giriş yaptı. Hayatın artık her alanda bireyselleştiğini vurgulayan DE Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Abdurraif Dinar, insanların artık büyük evlerden ziyade daha ergonomik ve kullanışlı yaşam tercih ettiğini, bu nedenle insanların daha çok kullandığı alana yönelik bir konut üretiminin ön plana çıkmaya başladığını söyledi. Kendilerinin de toplumsal değişimi dikkate alarak Sarıçam’da Prime Residence’in temelini attığını ifade eden Dinar, “72’si 1+1, 6’sı ise loft olmak üzere toplam 78 dairelik projemizin yapımı devam ediyor. Bu bizim inşaat sektöründeki ilk projemiz. Bir tarafta Bilim ve Teknoloji Üniversitesi diğer tarafta Yeni Şehir Hastanesi, adliye binaları, stat bulunan bir lokasyonda böyle bir konut üretiminin gerekli olduğunu düşünerek bu projeye başladık. Prime Residence’de fitness salonu, etüt merkezi, kütüphane, sauna, bilardo salonu, masa tenisi, play station gibi sosyal donatılar ile insanların işten eve döndüğünde hem bir sosyal çevre oluşturabileceği hem de stresini atabileceği bir yaşam alanı oluşturuyoruz.” dedi. DE Yapı olarak inşaat sektöründe büyümeye devam edeceklerini ifade eden Dinar, arsa temini çalışmalarını hızlandırdıklarını vurguladı. Önümüzdeki günlerde Kenan Evren’de yeni bir projeye başlamayı planladıklarını dile getiren Dinar, yeni projelerde lokasyon ve beklenti kaynaklı planlamalar yapacaklarını söyledi. “800 BİN KONUT AÇIĞI VAR!” Türkiye’de her ne kadar bir konut patlamasından söz ediliyor olsa da verilerin bunun tam aksini gösterdiğini vurgulayan Dinar, “TÜİK verilerine göre yılda 600 bin kişi evleniyor ve yılda 125 bin kişi boşanıyor. Bu durum, ülkeye girişleri de hesapladığımızda yılda 700-800 bin konut ihtiyacı anlamına geliyor. Dünyada kişi başına 1.8 oda düşerken Türkiye’de bu oran 0,7 dolaylarında. Türkiye’deki çarpık kentleşmeyi de dikkate aldığımızda hala ciddi anlamda konuta ihtiyaç duyulduğunu ifade etmek mümkün.” diye konuştu. Şuan itibariyle sadece inşaat sektöründe değil bütün sektörlerde bir sıkışma yaşandığını hatırlatan Dinar, “Dünyaya hakim olan ekonomik sistem belli aralıklarla kriz üretir. Muhtemelen her 10 yılda bir bu tür krizlerle karşı karşıya kalabiliyoruz. Şuan itibariyle döviz kaynaklı maliyetlerde yaşanan artış sektörü olumsuz etkiliyor ama çok umutsuz değiliz. Belli aralıklarla bu tür krizlerle karşılaşıyoruz.” ifadelerini kullandı.