DEPREM RİSKLİ BİNALAR DEVLET ELİYLE ONAYLANDI

GÜNDEM 28.06.2019 - 16:24, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2849+ kez okundu.
 

DEPREM RİSKLİ BİNALAR DEVLET ELİYLE ONAYLANDI

İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Zekeriye Turanbayburt:
Adana’da, merkez üssü Ceyhan olan depremin üzerinden tam 21 yıl geçti. 145 vatandaşımızın hayatını kaybettiği 517’sinin de yaralandığı depremin acıları bugün bile insanın yüreğini sızlatıyor. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Zekeriye Turanbayburt, geçen yıl yürürlüğe giren “İmar Barışı” adı altındaki imar affı ile mühendislik hizmeti almadan, imara aykırı üretilmiş, çevre ve doğa tahribatına neden olan, deprem riski taşıyan yapıların yasallaştırılmasının devlet eliyle onaylandığını söyledi.   İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Zekeriya Turanbayburt, Egemen’e yaptığı açıklamada, 6,3 şiddetindeki depremde, 9 bini ağır hasarlı olmak üzere 76 bin konut ve işyerinin olumsuz etkilendiğini söyledi. Depremlerin toplumsal hafızada canlı kalmasını istediklerini belirten Turanbayburt, güvenli yapının önemine dikkat çekti. Turanbayburt, depremden kaynaklı acıların bir daha yaşanmasını istemediklerini ifade ederek, depremin bir kez daha olmasının önüne geçilemeyeceğini ancak alınacak önlemlerle afete dönüşmesinin durdurulabileceğini bildirdi. Türkiye’nin dünyanın önemli deprem kuşaklarından birinin üzerinde olduğuna vurgu yapan Turanbayburt, yapı stokunun yüzde 60’ının mühendislik hizmeti almadan üretildiğini, 13 milyon civarında olan bu yapıların olası bir depremde önemli bir risk teşkil ettiğini anlattı. Adana’nın bir dönem hızla geliştiğini ve önemli ölçüde göç aldığını ifade eden Turanbayburt, hızlı ve çarpık kentleşme, imar afları nedeniyle sorunlu, can ve mal güvenliği olmayan bir yapılaşma süreci yaşandığını dile getirdi. Turanbayburt, şunları söyledi: “Şehrimizde afet ve deprem açısından riskli yapı stokunun bulunduğu alanlar oluşmuştur. Mevcut yapı stoku üzerindeki bu riskleri ortadan kaldırmak için önemli bir kısmının yenilenmesi, kalanların da güçlendirilmesi gerekiyor. Yeni yapılar deprem mevzuatına uyularak yapılmalı, denetimi ihmal edilmemeli. Can ve mal güvenliğini sağlayan bir mesleğin insanları olarak deprem kayıplarının minimum düzeye indirilmesinin teknik olarak mümkün olduğunu biliyoruz. Bilimin, tekniğin ve aklın yolu, bugüne kadar yapılan çalışmalar, deprem öncesi alınacak önlemlerin deprem riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koymaktadır.”
İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Zekeriye Turanbayburt:

Adana’da, merkez üssü Ceyhan olan depremin üzerinden tam 21 yıl geçti. 145 vatandaşımızın hayatını kaybettiği 517’sinin de yaralandığı depremin acıları bugün bile insanın yüreğini sızlatıyor. İnşaat Mühendisleri Odası (İMO) Başkanı Zekeriye Turanbayburt, geçen yıl yürürlüğe giren “İmar Barışı” adı altındaki imar affı ile mühendislik hizmeti almadan, imara aykırı üretilmiş, çevre ve doğa tahribatına neden olan, deprem riski taşıyan yapıların yasallaştırılmasının devlet eliyle onaylandığını söyledi.

 

İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Zekeriya Turanbayburt, Egemen’e yaptığı açıklamada, 6,3 şiddetindeki depremde, 9 bini ağır hasarlı olmak üzere 76 bin konut ve işyerinin olumsuz etkilendiğini söyledi. Depremlerin toplumsal hafızada canlı kalmasını istediklerini belirten Turanbayburt, güvenli yapının önemine dikkat çekti. Turanbayburt, depremden kaynaklı acıların bir daha yaşanmasını istemediklerini ifade ederek, depremin bir kez daha olmasının önüne geçilemeyeceğini ancak alınacak önlemlerle afete dönüşmesinin durdurulabileceğini bildirdi. Türkiye’nin dünyanın önemli deprem kuşaklarından birinin üzerinde olduğuna vurgu yapan Turanbayburt, yapı stokunun yüzde 60’ının mühendislik hizmeti almadan üretildiğini, 13 milyon civarında olan bu yapıların olası bir depremde önemli bir risk teşkil ettiğini anlattı.

Adana’nın bir dönem hızla geliştiğini ve önemli ölçüde göç aldığını ifade eden Turanbayburt, hızlı ve çarpık kentleşme, imar afları nedeniyle sorunlu, can ve mal güvenliği olmayan bir yapılaşma süreci yaşandığını dile getirdi. Turanbayburt, şunları söyledi: “Şehrimizde afet ve deprem açısından riskli yapı stokunun bulunduğu alanlar oluşmuştur. Mevcut yapı stoku üzerindeki bu riskleri ortadan kaldırmak için önemli bir kısmının yenilenmesi, kalanların da güçlendirilmesi gerekiyor. Yeni yapılar deprem mevzuatına uyularak yapılmalı, denetimi ihmal edilmemeli. Can ve mal güvenliğini sağlayan bir mesleğin insanları olarak deprem kayıplarının minimum düzeye indirilmesinin teknik olarak mümkün olduğunu biliyoruz. Bilimin, tekniğin ve aklın yolu, bugüne kadar yapılan çalışmalar, deprem öncesi alınacak önlemlerin deprem riskini önemli ölçüde azalttığını ortaya koymaktadır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.