ALZHEİMER HASTALIĞINDAN KORUNMANIN 6 ETKİLİ YOLU

SAĞLIK-YAŞAM 20.09.2019 - 15:27, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 3740+ kez okundu.
 

ALZHEİMER HASTALIĞINDAN KORUNMANIN 6 ETKİLİ YOLU

  Alzheimer hastalığına bağlı beyin hasarının hastalarda ilk belirtilerin ortaya çıkmasından 10-20 yıl önce oluşmaya başladığını biliyor muydunuz? Çağın korkulu hastalığında belirtiler oturduktan sonra beyin hasarını geriye çevirmek bugün için mümkün değil; ancak önlem almak mümkün! Acıbadem Taksim Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Seçkin “Ülkemizde 600 binin üzerinde Alzheimer hastası bulunmakta ve Alzheimer dışı demanslarla birlikte bu sayı bir milyona yaklaşmaktadır. Hastalıkta en önemli risk faktörü ileri yaş olduğundan, ilerleyen ortalama yaşam süresi ile birlikte yeterince uzun yaşarsak hepimiz Alzheimer hastası olma riskini taşıyoruz. Alzheimer hastalığı ile belirtiler ortaya çıkmadan önce savaşmaya başlamak gerekir” diyor. Günümüzde beyin sağlığı konusunda yeterli farkındalık oluşmamasından dolayı, iç organlarına göre beyni çok daha fazla yaşlanmış olan bireylerin sayısında artış olduğunu belirten Dr. Mustafa Seçkin, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü kapsamında yaptığı açıklamada, bu tehlikeli hastalıktan korunmanın 6 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.   Sağlıklı beslenin Yapılan çalışmalar; Akdeniz diyetiyle beslenmenin ön planda olduğu bazı Ege adalarında Alzheimer hastalığının görülme sıklığının şaşırtıcı derecede düşük olduğunu ortaya koyuyor.  Diyet konusundaki genel öneriler bir yana, planlamanın bir diyetisyen kontrolünde ve kişiye özel olarak yapılması büyük öneme sahip. Bazı vitamin eksikliklerini de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. Gereğinden fazla B12 vitamini, folik asit ve D vitamini gibi takviye ürünler kullanmak yerine sadece eksikliği varsa bu tip takviyelerin yapılması gerekiyor.   Düzenli uyuyun Sağlıklı bir uyku amiloid adı verilen ve Alzheimer patolojisinde önemli bir yere sahip olan toksik özellikteki proteinin beyinden temizlenerek atılmasına katkıda bulunuyor. Uyku bozuklukları Alzheimer hastalığı için en önemli değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer alıyor.   Hobi edinin Hastalığa karşı, hobi edinmek ve sosyal etkinliklere katılmak da çok önemli. Müzik ve dans terapileri, doğaçlama tiyatro oyunları Alzheimer hastalığı için ilaç dışı tedavi yöntemleri arasında önemli bir yere sahip. Bu yöntemler beyin hücrelerini aktive etmelerinin yanı sıra birer sosyal etkinlik olarak stresle savaşmaya da katkıda bulunduğundan dolayı stresin beyin üzerindeki olumsuz etkilerini de önlüyor.   Zihinsel aktivitelerde bulunun Gelişmiş bir insan beyninde nöron adı verilen hücrelerin sayısında artış olmuyor ancak akademik eğitim, kitap okumak, dil öğrenmek, bulmaca çözmek gibi yoğun zihinsel aktiviteler nöronlar arasındaki sinaps denilen bağlantıların sayısını artırarak beynin daha efektif şekilde çalışmasını sağlıyor. Alzheimer hastalığına bağlı nöron hasarı olmaya başladığında sinaptik yoğunluğu daha yüksek olan hastalar bilişsel fonksiyonlarını daha uzun süre koruyorlar. Bu nedenle zihinsel aktivitelerde bulunmayı ihmal etmeyin.    Fiziksel egzersiz yapın Düzenli fiziksel egzersiz sırasında vücutta üretilen nörotrofik faktörler beyin üzerinde koruyucu etki gösteriyor ve beyin yaşlanmasını azaltıyor. Haftada en az 3 kez yapılan düzenli egzersiz Alzheimer hastalığı açısından koruyucu etkiye sahip olmasının yanında hastalığın ilerleme hızını da yavaşlatıyor. Egzersiz terapileri dünyadaki pek çok Alzheimer merkezinde bir nörorehabilitasyon yöntemi olarak hastalara sunuluyor.   Rutin kontrolü ihmal etmeyin  Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Seçkin “Alzheimer hastalığından korunmak öncelikle hastalık hakkında farkındalık oluşturmayla başlar. Hastalığın erken dönemde tanınması için henüz belirtiler çok hafifken -hatta henüz hiçbir belirti yokken- rutin kontrolün bir parçası olarak bir nöroloji uzmanına danışılması gerekir” diyor. Belirtiler ortaya çıktıktan sonra ise hastalarda doğru tedaviyle fonksiyonel kapasiteyi ve yaşam kalitesini uzun süre korumak mümkün.    

 

Alzheimer hastalığına bağlı beyin hasarının hastalarda ilk belirtilerin ortaya çıkmasından 10-20 yıl önce oluşmaya başladığını biliyor muydunuz? Çağın korkulu hastalığında belirtiler oturduktan sonra beyin hasarını geriye çevirmek bugün için mümkün değil; ancak önlem almak mümkün! Acıbadem Taksim Hastanesi Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Seçkin “Ülkemizde 600 binin üzerinde Alzheimer hastası bulunmakta ve Alzheimer dışı demanslarla birlikte bu sayı bir milyona yaklaşmaktadır. Hastalıkta en önemli risk faktörü ileri yaş olduğundan, ilerleyen ortalama yaşam süresi ile birlikte yeterince uzun yaşarsak hepimiz Alzheimer hastası olma riskini taşıyoruz. Alzheimer hastalığı ile belirtiler ortaya çıkmadan önce savaşmaya başlamak gerekir” diyor. Günümüzde beyin sağlığı konusunda yeterli farkındalık oluşmamasından dolayı, iç organlarına göre beyni çok daha fazla yaşlanmış olan bireylerin sayısında artış olduğunu belirten Dr. Mustafa Seçkin, 21 Eylül Dünya Alzheimer Günü kapsamında yaptığı açıklamada, bu tehlikeli hastalıktan korunmanın 6 etkili yolunu anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.

 

Sağlıklı beslenin

Yapılan çalışmalar; Akdeniz diyetiyle beslenmenin ön planda olduğu bazı Ege adalarında Alzheimer hastalığının görülme sıklığının şaşırtıcı derecede düşük olduğunu ortaya koyuyor.  Diyet konusundaki genel öneriler bir yana, planlamanın bir diyetisyen kontrolünde ve kişiye özel olarak yapılması büyük öneme sahip. Bazı vitamin eksikliklerini de bu kapsamda değerlendirmek gerekiyor. Gereğinden fazla B12 vitamini, folik asit ve D vitamini gibi takviye ürünler kullanmak yerine sadece eksikliği varsa bu tip takviyelerin yapılması gerekiyor.

 

Düzenli uyuyun

Sağlıklı bir uyku amiloid adı verilen ve Alzheimer patolojisinde önemli bir yere sahip olan toksik özellikteki proteinin beyinden temizlenerek atılmasına katkıda bulunuyor. Uyku bozuklukları Alzheimer hastalığı için en önemli değiştirilebilir risk faktörleri arasında yer alıyor.

 

Hobi edinin

Hastalığa karşı, hobi edinmek ve sosyal etkinliklere katılmak da çok önemli. Müzik ve dans terapileri, doğaçlama tiyatro oyunları Alzheimer hastalığı için ilaç dışı tedavi yöntemleri arasında önemli bir yere sahip. Bu yöntemler beyin hücrelerini aktive etmelerinin yanı sıra birer sosyal etkinlik olarak stresle savaşmaya da katkıda bulunduğundan dolayı stresin beyin üzerindeki olumsuz etkilerini de önlüyor.

 

Zihinsel aktivitelerde bulunun

Gelişmiş bir insan beyninde nöron adı verilen hücrelerin sayısında artış olmuyor ancak akademik eğitim, kitap okumak, dil öğrenmek, bulmaca çözmek gibi yoğun zihinsel aktiviteler nöronlar arasındaki sinaps denilen bağlantıların sayısını artırarak beynin daha efektif şekilde çalışmasını sağlıyor. Alzheimer hastalığına bağlı nöron hasarı olmaya başladığında sinaptik yoğunluğu daha yüksek olan hastalar bilişsel fonksiyonlarını daha uzun süre koruyorlar. Bu nedenle zihinsel aktivitelerde bulunmayı ihmal etmeyin. 

 

Fiziksel egzersiz yapın

Düzenli fiziksel egzersiz sırasında vücutta üretilen nörotrofik faktörler beyin üzerinde koruyucu etki gösteriyor ve beyin yaşlanmasını azaltıyor. Haftada en az 3 kez yapılan düzenli egzersiz Alzheimer hastalığı açısından koruyucu etkiye sahip olmasının yanında hastalığın ilerleme hızını da yavaşlatıyor. Egzersiz terapileri dünyadaki pek çok Alzheimer merkezinde bir nörorehabilitasyon yöntemi olarak hastalara sunuluyor.

 

Rutin kontrolü ihmal etmeyin 

Nöroloji Uzmanı Dr. Mustafa Seçkin “Alzheimer hastalığından korunmak öncelikle hastalık hakkında farkındalık oluşturmayla başlar. Hastalığın erken dönemde tanınması için henüz belirtiler çok hafifken -hatta henüz hiçbir belirti yokken- rutin kontrolün bir parçası olarak bir nöroloji uzmanına danışılması gerekir” diyor. Belirtiler ortaya çıktıktan sonra ise hastalarda doğru tedaviyle fonksiyonel kapasiteyi ve yaşam kalitesini uzun süre korumak mümkün.

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

“Çarpık düzeni değiştireceğiz"

GÜNDEM 16.05.2025 - 13:26, Güncelleme: 16.05.2025 - 15:58 4244 kez okundu.
 

“Çarpık düzeni değiştireceğiz"

Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanı Özkut Özdemir, ekonomik sıkıntılar, çiftçinin yaşadığı zorluklar, engelli bireylerin görmezden gelinmesi ve adaletsiz vergi politikaları gibi pek çok sorunu gündeme taşıyarak, çözümün üretim ve adalet merkezli yeni bir yönetim anlayışıyla mümkün olacağını vurguladı. Özdemir; "Bu çarpık düzeni değiştireceğiz. Bizler inandık, milletimiz de inansın" dedi.
KAYNAKLAR YÜZDE 1’E DEĞİL YÜZDE 99’A KULLANILACAK Yeniden Refah Partisi’nin hedefinin süslü projeler değil, adaletli bir düzen kurmak olduğunu vurgulayan Özdemir,  “Türkiye’nin ihtiyacı Yeniden Refah’tır. Biz bu milletin kaynaklarını yüzde 1’lik zümre için değil, yüzde 99’un refahı için kullanacağız” dedi. Özdemir, tarım sektöründe yaşanan sorunlara da dikkat çekerek, Türkiye’nin gıda güvenliğini kaybetmeye başladığını söyledi. ………. Yeniden Refah Partisi, Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği basın açıklamalarıyla başta ekonomi olmak üzere hükümetin politikalarına sert eleştiriler yöneltmeyi sürdürüyor. Adana’da düzenlenen basın açıklamasını İl Başkanı Özkut Özdemir yaptı. Gerçekleştirilen toplantıda konuşan Özdemir, Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan’ın selamlarını ileterek başladığı açıklamasında Türkiye’nin ekonomik ve sosyal olarak tarihi bir darboğazdan geçtiğini vurgulayarak “Her geçen gün bu darboğaz bir çöküşe dönüşüyor” dedi. "Asgari Ücretliye Ara Zam Yok Diyenler, Faize Trilyonlar Harcıyor" Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanı Özkut Özdemir, milyonlarca vatandaşın geçim sıkıntısı yaşadığını, pazardan yarım kilo meyve alamadığını belirterek, hükümetin “asgari ücrete ve emekliye ara zam yok” açıklamalarına da sert tepki gösterdi. “Milletin maaşı enflasyon karşısında buharlaştı. Hangi dengeden, hangi istikrardan söz ediyorsunuz?” diyerek, hükümetin ekonomi yönetimini eleştirdi. Vergi Eleştirisi: “Millet Sadece Vergi Ödemek İçin mi Yaşıyor?” Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in vergi denetimleriyle ilgili açıklamalarını da gündeme taşıyan Özdemir, “Sebze meyve kamyonuna müfettiş yollamakla kalkınma olmaz. Hırsız patronları görmezden gelip, pazarcıya yüklenmek adalet değil. Vergi denetimleri halka yapıldığı kadar hatta daha fazla 'harami düzene' yapılmalıdır. İsraf, şatafat ve rant ekonomisine son verilmelidir" iddiasında bulundu. “Çiftçi Bitik, Üretim Lüks Oldu” Tarım sektöründe yaşanan sorunlara da dikkat çeken Başkan Özdemir, gübre ve mazot fiyatlarındaki artış nedeniyle çiftçinin üretimden vazgeçtiğini belirtti. “Türkiye gıda güvenliğini kaybediyor. Kendi topraklarında üretemeyen bir ülke kalkınamaz” diyen Özdemir, Yeniden Refah Partisi iktidarında üreticinin baş tacı edileceğini, faize giden kaynağın tarlaya, traktöre ve gübreye aktarılacağını söyledi. Engelli Vatandaşlara Özel Vurgular: “Yardımla Değil, Üretimle Yaşayacaklar” Basın açıklamasında engelli bireylerin yaşadığı sıkıntılara da geniş yer verildi. “Engelli kardeşlerimiz açlık sınırının altında maaş alıyor, kamuda kota ihlalleri sürüyor” diyen Özdemir, Yeniden Refah Partisi’nin engelli bireyler için hazırladığı yasa tekliflerinin TBMM gündemine alınması çağrısında bulundu. Engelli aylıklarının artırılması ve kamu alımlarında engelli kotasının yüzde 6’ya çıkarılması taleplerini yineledi. "Türkiye’nin İhtiyacı Ahlak, Adalet ve Üretimdir" Toplantının sonunda Özkut Özdemir, Yeniden Refah Partisi’nin hedefinin süslü projeler değil, adaletli bir düzen kurmak olduğunu vurguladı ve “Türkiye’nin ihtiyacı Yeniden Refah’tır. Biz bu milletin kaynaklarını yüzde 1’lik zümre için değil, yüzde 99’un refahı için kullanacağız” sözleriyle iktidar hedeflerini dile getirerek basın açıklamasını tamamladı. Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın açıklamasına il yönetimi, ilçe başkanları ve çok sayıda gazeteci katıldı.
Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanı Özkut Özdemir, ekonomik sıkıntılar, çiftçinin yaşadığı zorluklar, engelli bireylerin görmezden gelinmesi ve adaletsiz vergi politikaları gibi pek çok sorunu gündeme taşıyarak, çözümün üretim ve adalet merkezli yeni bir yönetim anlayışıyla mümkün olacağını vurguladı. Özdemir; "Bu çarpık düzeni değiştireceğiz. Bizler inandık, milletimiz de inansın" dedi.

KAYNAKLAR YÜZDE 1’E DEĞİL YÜZDE 99’A KULLANILACAK
Yeniden Refah Partisi’nin hedefinin süslü projeler değil, adaletli bir düzen kurmak olduğunu vurgulayan Özdemir,  “Türkiye’nin ihtiyacı Yeniden Refah’tır. Biz bu milletin kaynaklarını yüzde 1’lik zümre için değil, yüzde 99’un refahı için kullanacağız” dedi. Özdemir, tarım sektöründe yaşanan sorunlara da dikkat çekerek, Türkiye’nin gıda güvenliğini kaybetmeye başladığını söyledi.

……….
Yeniden Refah Partisi, Türkiye genelinde 81 ilde eş zamanlı olarak gerçekleştirdiği basın açıklamalarıyla başta ekonomi olmak üzere hükümetin politikalarına sert eleştiriler yöneltmeyi sürdürüyor. Adana’da düzenlenen basın açıklamasını İl Başkanı Özkut Özdemir yaptı.
Gerçekleştirilen toplantıda konuşan Özdemir, Genel Başkan Dr. Fatih Erbakan’ın selamlarını ileterek başladığı açıklamasında Türkiye’nin ekonomik ve sosyal olarak tarihi bir darboğazdan geçtiğini vurgulayarak “Her geçen gün bu darboğaz bir çöküşe dönüşüyor” dedi.
"Asgari Ücretliye Ara Zam Yok Diyenler, Faize Trilyonlar Harcıyor"
Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanı Özkut Özdemir, milyonlarca vatandaşın geçim sıkıntısı yaşadığını, pazardan yarım kilo meyve alamadığını belirterek, hükümetin “asgari ücrete ve emekliye ara zam yok” açıklamalarına da sert tepki gösterdi. “Milletin maaşı enflasyon karşısında buharlaştı. Hangi dengeden, hangi istikrardan söz ediyorsunuz?” diyerek, hükümetin ekonomi yönetimini eleştirdi.
Vergi Eleştirisi: “Millet Sadece Vergi Ödemek İçin mi Yaşıyor?”
Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in vergi denetimleriyle ilgili açıklamalarını da gündeme taşıyan Özdemir, “Sebze meyve kamyonuna müfettiş yollamakla kalkınma olmaz. Hırsız patronları görmezden gelip, pazarcıya yüklenmek adalet değil. Vergi denetimleri halka yapıldığı kadar hatta daha fazla 'harami düzene' yapılmalıdır. İsraf, şatafat ve rant ekonomisine son verilmelidir" iddiasında bulundu.
“Çiftçi Bitik, Üretim Lüks Oldu”
Tarım sektöründe yaşanan sorunlara da dikkat çeken Başkan Özdemir, gübre ve mazot fiyatlarındaki artış nedeniyle çiftçinin üretimden vazgeçtiğini belirtti. “Türkiye gıda güvenliğini kaybediyor. Kendi topraklarında üretemeyen bir ülke kalkınamaz” diyen Özdemir, Yeniden Refah Partisi iktidarında üreticinin baş tacı edileceğini, faize giden kaynağın tarlaya, traktöre ve gübreye aktarılacağını söyledi.
Engelli Vatandaşlara Özel Vurgular: “Yardımla Değil, Üretimle Yaşayacaklar”
Basın açıklamasında engelli bireylerin yaşadığı sıkıntılara da geniş yer verildi. “Engelli kardeşlerimiz açlık sınırının altında maaş alıyor, kamuda kota ihlalleri sürüyor” diyen Özdemir, Yeniden Refah Partisi’nin engelli bireyler için hazırladığı yasa tekliflerinin TBMM gündemine alınması çağrısında bulundu. Engelli aylıklarının artırılması ve kamu alımlarında engelli kotasının yüzde 6’ya çıkarılması taleplerini yineledi.
"Türkiye’nin İhtiyacı Ahlak, Adalet ve Üretimdir"
Toplantının sonunda Özkut Özdemir, Yeniden Refah Partisi’nin hedefinin süslü projeler değil, adaletli bir düzen kurmak olduğunu vurguladı ve “Türkiye’nin ihtiyacı Yeniden Refah’tır. Biz bu milletin kaynaklarını yüzde 1’lik zümre için değil, yüzde 99’un refahı için kullanacağız” sözleriyle iktidar hedeflerini dile getirerek basın açıklamasını tamamladı.
Yeniden Refah Partisi Adana İl Başkanlığı binasında düzenlenen basın açıklamasına il yönetimi, ilçe başkanları ve çok sayıda gazeteci katıldı.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

GÜNDEM 10.01.2025 - 18:16, Güncelleme: 11.01.2025 - 23:55 7485+ kez okundu.
 

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.
BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi. KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi. ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM  EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi.  KARALAR NEREYE KOŞUYOR? BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI


ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi.
KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi.
ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM 
EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi. 
KARALAR NEREYE KOŞUYOR?
BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Adana’da güzellik krizi

GÜNDEM 17.04.2025 - 12:03, Güncelleme: 17.04.2025 - 16:23 3209+ kez okundu.
 

Adana’da güzellik krizi

Adana'nın en bilinen güzellik merkezlerinden biri olan Bellapais hakkında çarpıcı iddialar gündemde.
 İşletmenin sahibi olduğu öne sürülen Sinem Çekinmez'in yurt dışına kaçtığı, güzellik merkezinin ise faaliyetlerini ani şekilde durdurduğu iddia ediliyor. Adana'da yıllardır faaliyet gösteren ve birçok şubesi bulunan Bellapais Güzellik Merkezi hakkında şok edici gelişmeler yaşanıyor.  Tedarikçilere, müşterilere ve çalışanlara yüksek miktarda borcu olduğu ileri sürülen merkezin, sosyal medya hesaplarını kapatarak tüm faaliyetlerine son verdiği belirtildi. İddialara göre, Bellapais'in sahibi olduğu belirtilen Sinem Çekinmez, herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu. Çalışanlar, hem maaşlarını hem de kıdem haklarını alamadıklarını söylerken, Çekinmez'e günlerdir ulaşamadıklarını ifade etti. Bellapais'te çalışan birçok personel, alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle Adana’daki AVM'de bulunan şube önünde toplanarak basına açıklamalarda bulundu. Personeller, hiçbir bilgilendirme yapılmadan işletmenin kapatıldığını, işten çıkarıldıklarını sonradan öğrendiklerini ve mağdur olduklarını dile getirdi. Öte yandan edinilen bilgilere göre, Sinem Çekinmez'e ait olduğu belirlenen üç farklı iş yeri ve ikamet adresine polis ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Bu adreslerde arama yapıldığı, ancak resmi bir açıklamanın henüz yapılmadığı öğrenildi. Mağdur çalışanlar ise hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor.
Adana'nın en bilinen güzellik merkezlerinden biri olan Bellapais hakkında çarpıcı iddialar gündemde.

 İşletmenin sahibi olduğu öne sürülen Sinem Çekinmez'in yurt dışına kaçtığı, güzellik merkezinin ise faaliyetlerini ani şekilde durdurduğu iddia ediliyor. Adana'da yıllardır faaliyet gösteren ve birçok şubesi bulunan Bellapais Güzellik Merkezi hakkında şok edici gelişmeler yaşanıyor. 
Tedarikçilere, müşterilere ve çalışanlara yüksek miktarda borcu olduğu ileri sürülen merkezin, sosyal medya hesaplarını kapatarak tüm faaliyetlerine son verdiği belirtildi. İddialara göre, Bellapais'in sahibi olduğu belirtilen Sinem Çekinmez, herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu. Çalışanlar, hem maaşlarını hem de kıdem haklarını alamadıklarını söylerken, Çekinmez'e günlerdir ulaşamadıklarını ifade etti.
Bellapais'te çalışan birçok personel, alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle Adana’daki AVM'de bulunan şube önünde toplanarak basına açıklamalarda bulundu. Personeller, hiçbir bilgilendirme yapılmadan işletmenin kapatıldığını, işten çıkarıldıklarını sonradan öğrendiklerini ve mağdur olduklarını dile getirdi. Öte yandan edinilen bilgilere göre, Sinem Çekinmez'e ait olduğu belirlenen üç farklı iş yeri ve ikamet adresine polis ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Bu adreslerde arama yapıldığı, ancak resmi bir açıklamanın henüz yapılmadığı öğrenildi. Mağdur çalışanlar ise hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Maliye esnafa çöktü!

EKONOMİ 24.11.2024 - 17:08, Güncelleme: 24.11.2024 - 17:08 3660+ kez okundu.
 

Maliye esnafa çöktü!

Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor.
Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor. Başta gıda olmak üzere tüm ürünlerde yaşanan artışın yanı sıra girdi maliyetlerinin de yükselmesi karşısında, küçük ölçekli esnaf ve sanatkar kara kara düşünürken, birçoğu ise ya kepenk kapatıyor ya da kapatma riskiyle karşı karşıya gelmiş durumda. HACİZ VE BLOKE KISKACI YAŞIYORUZ Birçok esnaf ve işletmeci günü siftah yapmadan kapatırken, Maliye, SGK ve Bağ-Kur borçları nedeniyle hesaplarına haciz ve bloke konulan esnaf sayısı da gün be gün çoğalıyor. Gazetemiz Egemen’e konuşan küçük esnaf ve işletmeciler, çoğu zaman gözlerini sabah haciz ve bloke işlemlerine açtıklarından dert yandılar. Günümüz ekonomik koşullarında iş yapamadıklarını vurgulayan esnaf, haciz ve bloke işlemlerinin de işin tuzu-biberini oluşturduğuna dikkat çekerken, “Elimiz kolumuz bağlanıyor, ne yapacağımızı bilemiyoruz, bu soruna bir çözüm bulunmalı” çağrısında bulundular. KEPENK Mİ KAPATMAMIZ İSTENİYOR? İşyerlerinin kira, elektrik gibi işletme giderlerini dahi karşılamakta zorlandıklarını kaydeden esnaf, “İşlerimizi çevirmekte, yanımızda çalışan üç-beş personelin maaşını ödemekte zorlandığımız şu günlerde bir de Maliye, SGK, Bağ-Kur gibi kurumların hesaplarımıza haciz ve bloke koymaları bizleri tamamen iş yapamaz duruma getiriyor. Bir süre sonra ise hesaplarımızdaki paralardan tahsilat yapılıyor.  Bu durumda kira, vergi, elektrik, su, doğalgaz, personel ücretini nasıl ödeyeceğiz? Bu uygulamalarla bizlere ‘kepenk mi kapatın’ denilmek isteniyor” şeklinde konuştular. HESABINA HACİZ KONULAN ESNAF ALACAKLI ÇIKTI Bir başka esnaf ise, geçtiğimiz salı günü SGK tarafından hesaplarına haciz konulduğunu öğrendiğinde ertesi sabah kuruma giderek, durumu öğrenmeye çalıştığını anlattı. Kurum yetkililerine borcunun olmadığını, nasıl haciz konulduğunu sorduğunda, yetkililerin önce sadece 147 lira borcu olduğunun söylendiğini ancak itirazı sonucu hesapların tekrar incelenmesi sonucunda kendisinin kurumdan 260 lira alacaklı çıktığını bildirdi. Ancak, hesabına haciz konulması nedeniyle, bankalar tarafından kara listeye alındığını, kredilerinin kapandığını belirten esnaf, bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor.

Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor. Başta gıda olmak üzere tüm ürünlerde yaşanan artışın yanı sıra girdi maliyetlerinin de yükselmesi karşısında, küçük ölçekli esnaf ve sanatkar kara kara düşünürken, birçoğu ise ya kepenk kapatıyor ya da kapatma riskiyle karşı karşıya gelmiş durumda.

HACİZ VE BLOKE KISKACI YAŞIYORUZ

Birçok esnaf ve işletmeci günü siftah yapmadan kapatırken, Maliye, SGK ve Bağ-Kur borçları nedeniyle hesaplarına haciz ve bloke konulan esnaf sayısı da gün be gün çoğalıyor. Gazetemiz Egemen’e konuşan küçük esnaf ve işletmeciler, çoğu zaman gözlerini sabah haciz ve bloke işlemlerine açtıklarından dert yandılar. Günümüz ekonomik koşullarında iş yapamadıklarını vurgulayan esnaf, haciz ve bloke işlemlerinin de işin tuzu-biberini oluşturduğuna dikkat çekerken, “Elimiz kolumuz bağlanıyor, ne yapacağımızı bilemiyoruz, bu soruna bir çözüm bulunmalı” çağrısında bulundular.

KEPENK Mİ KAPATMAMIZ İSTENİYOR?

İşyerlerinin kira, elektrik gibi işletme giderlerini dahi karşılamakta zorlandıklarını kaydeden esnaf, “İşlerimizi çevirmekte, yanımızda çalışan üç-beş personelin maaşını ödemekte zorlandığımız şu günlerde bir de Maliye, SGK, Bağ-Kur gibi kurumların hesaplarımıza haciz ve bloke koymaları bizleri tamamen iş yapamaz duruma getiriyor. Bir süre sonra ise hesaplarımızdaki paralardan tahsilat yapılıyor.  Bu durumda kira, vergi, elektrik, su, doğalgaz, personel ücretini nasıl ödeyeceğiz? Bu uygulamalarla bizlere ‘kepenk mi kapatın’ denilmek isteniyor” şeklinde konuştular.

HESABINA HACİZ KONULAN ESNAF ALACAKLI ÇIKTI

Bir başka esnaf ise, geçtiğimiz salı günü SGK tarafından hesaplarına haciz konulduğunu öğrendiğinde ertesi sabah kuruma giderek, durumu öğrenmeye çalıştığını anlattı. Kurum yetkililerine borcunun olmadığını, nasıl haciz konulduğunu sorduğunda, yetkililerin önce sadece 147 lira borcu olduğunun söylendiğini ancak itirazı sonucu hesapların tekrar incelenmesi sonucunda kendisinin kurumdan 260 lira alacaklı çıktığını bildirdi. Ancak, hesabına haciz konulması nedeniyle, bankalar tarafından kara listeye alındığını, kredilerinin kapandığını belirten esnaf, bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama

SİYASET 23.03.2025 - 19:28, Güncelleme: 23.03.2025 - 19:28 4475+ kez okundu.
 

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama
İmamoğlu’na mali suçlardan tutukluma Hakkında iki ayrı suçlamayla 19 Mart sabahı gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “yolsuzluk soruşturması” kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, diğer suçlama olan “kent uzlaşısı” ayağından ise serbest bırakıldı. KAYYUM ATANMAYACAK Ekrem İmamoğlu'nun "silahlı terör örgütüne yardım etme", "suç örgütü kurma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "rüşvet almak" suçlamalarıyla tutuklanması talep edilmişti. İmamoğlu’nun silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından serbest bırakılması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmayacağı anlamına geliyor. ……………….. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, 4 günlük gözaltı süreci sonrası çıkarıldığı mahkeme tarafından yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, hakkındaki silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından ise hakkında adli kontrol kararı olmadan serbest bırakıldı. İMAMOĞLU'NUN İFADESİ Bu arada, İmamoğlu'nun mahkemedeki savunması da ortaya çıktı. Emniyet ve savcılıktaki ifadesini aynen tekrar ettiğini belirten İmamoğlu, "Mahkeme anında elime geçen sevk yazsında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediği KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizidiği, tam bir kumpas ve pusu düzenin kuran 2 savcının suç isnadını görmektetim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini kaybetmiş kişilerdir. Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır" dedi "Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir" diyen İmamoğlu, "Bu mahkemeye gelen bütün karalayıcı, kumpas içerikli iddiaları reddediyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etti. BAŞSAVCILIK'TAN 'TERÖR' SORUŞTURMASI KARARINA İTİRAZ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. "KENT UZLAŞISI" TUTUKLAMASI 'Kent uzlaşısı' soruşturmasında üzerlerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı. YOLSUZLUK SORUŞTURMASI TUTUKLAMALARI "Yolsuzluk" soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği, ifadesi tamamlanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İPA Başkanı Buğra Gökce, Serdar Haydanlı, Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım'ın tutuklanmasına karar verdi.
İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama
İmamoğlu’na mali suçlardan tutukluma Hakkında iki ayrı suçlamayla 19 Mart sabahı gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “yolsuzluk soruşturması” kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, diğer suçlama olan “kent uzlaşısı” ayağından ise serbest bırakıldı. KAYYUM ATANMAYACAK Ekrem İmamoğlu'nun "silahlı terör örgütüne yardım etme", "suç örgütü kurma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "rüşvet almak" suçlamalarıyla tutuklanması talep edilmişti. İmamoğlu’nun silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından serbest bırakılması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmayacağı anlamına geliyor. ……………….. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, 4 günlük gözaltı süreci sonrası çıkarıldığı mahkeme tarafından yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, hakkındaki silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından ise hakkında adli kontrol kararı olmadan serbest bırakıldı. İMAMOĞLU'NUN İFADESİ Bu arada, İmamoğlu'nun mahkemedeki savunması da ortaya çıktı. Emniyet ve savcılıktaki ifadesini aynen tekrar ettiğini belirten İmamoğlu, "Mahkeme anında elime geçen sevk yazsında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediği KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizidiği, tam bir kumpas ve pusu düzenin kuran 2 savcının suç isnadını görmektetim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini kaybetmiş kişilerdir. Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır" dedi "Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir" diyen İmamoğlu, "Bu mahkemeye gelen bütün karalayıcı, kumpas içerikli iddiaları reddediyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etti. BAŞSAVCILIK'TAN 'TERÖR' SORUŞTURMASI KARARINA İTİRAZ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. "KENT UZLAŞISI" TUTUKLAMASI 'Kent uzlaşısı' soruşturmasında üzerlerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı. YOLSUZLUK SORUŞTURMASI TUTUKLAMALARI "Yolsuzluk" soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği, ifadesi tamamlanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İPA Başkanı Buğra Gökce, Serdar Haydanlı, Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım'ın tutuklanmasına karar verdi.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

GÜNDEM 10.01.2025 - 18:16, Güncelleme: 11.01.2025 - 23:55 7485+ kez okundu.
 

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.
BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi. KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi. ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM  EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi.  KARALAR NEREYE KOŞUYOR? BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI


ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi.
KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi.
ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM 
EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi. 
KARALAR NEREYE KOŞUYOR?
BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BELEDİYELER TEMİZLİKTE SINIFTA KALDI

GÜNDEM 20.05.2025 - 15:01, Güncelleme: 21.05.2025 - 11:57 4203 kez okundu.
 

BELEDİYELER TEMİZLİKTE SINIFTA KALDI

Adana’da işbaşındaki yerel yönetimler, kent halkının beklediği performansı sergilemekten uzaktalar. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerinin temizlik hizmetlerindeki yetersizliği büyük tepki çekiyor.
NE ARARSAN VAR!.. Kentin ana cadde ve bulvarlarında çöpten geçilmezken, havaların ısınması nedeniyle evsel atıklar çevreye kötü kokular yayıyor. Çöp konteynerlerinin hemen yanına atılan eski kanepelerden tutun yatak yorgana kadar her şeyi görmek mümkün. Vatandaşların, ilgili belediyeleri arayıp, sorunu bildirmelerine karşın, günler sonra temizlik ekiplerinin gelmesi şikayetlerin daha da yoğunlaşmasına yol açıyor. BUNU HAK ETMİYORUZ Kentin en işlek merkezlerinde yaşanan temizlik sorununun, kenar semtlerde kendini daha yakıcı bir şeklide hissettirdiğini kaydeden vatandaşlar, “Temizlik hizmetleri belediyelerin özen ve önem göstermesi gereken hizmetlerinin başında gelmelidir. Doğru dürüst temizlik yapamayan belediyeler, diğer hizmetleri nasıl gerçekleştirebilir. Ne Adana ne de biz vatandaşlar bunu hak ediyoruz. Adana’daki belediyeler temizlik sınıfta kaldılar” diye konuştular.
Adana’da işbaşındaki yerel yönetimler, kent halkının beklediği performansı sergilemekten uzaktalar. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerinin temizlik hizmetlerindeki yetersizliği büyük tepki çekiyor.

NE ARARSAN VAR!..
Kentin ana cadde ve bulvarlarında çöpten geçilmezken, havaların ısınması nedeniyle evsel atıklar çevreye kötü kokular yayıyor. Çöp konteynerlerinin hemen yanına atılan eski kanepelerden tutun yatak yorgana kadar her şeyi görmek mümkün. Vatandaşların, ilgili belediyeleri arayıp, sorunu bildirmelerine karşın, günler sonra temizlik ekiplerinin gelmesi şikayetlerin daha da yoğunlaşmasına yol açıyor.
BUNU HAK ETMİYORUZ
Kentin en işlek merkezlerinde yaşanan temizlik sorununun, kenar semtlerde kendini daha yakıcı bir şeklide hissettirdiğini kaydeden vatandaşlar, “Temizlik hizmetleri belediyelerin özen ve önem göstermesi gereken hizmetlerinin başında gelmelidir. Doğru dürüst temizlik yapamayan belediyeler, diğer hizmetleri nasıl gerçekleştirebilir. Ne Adana ne de biz vatandaşlar bunu hak ediyoruz. Adana’daki belediyeler temizlik sınıfta kaldılar” diye konuştular.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

"ACILARIMIZ HALA TAZE, SORUMLULAR HALA HESAP VERMEDİ"

GÜNDEM 28.01.2025 - 16:00, Güncelleme: 28.01.2025 - 19:00 7340+ kez okundu.
 

"ACILARIMIZ HALA TAZE, SORUMLULAR HALA HESAP VERMEDİ"

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Kahramanmaraş Depremi Ve Bolu Yangını Kayıpları İçin Adalet Çağrısında Bulundu!
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depreminin ikinci yılı ve Bolu’daki yıkıcı yangında hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak ve kayıplarının arkasındaki sorumluları sorumlu tutmak için Kadıköy Rıhtım’da bir araya gelecek. Etkinlik, 2 Şubat 2025 Pazar günü saat 18.00’de düzenlenecek ve yüzlerce mağdur aile, sevdiklerini anarken, adalet taleplerini yineleyecek. "BOLU YANGINI, AYNI İHMALLERİN BENZER ACILAR DOĞURDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ" Adalet Peşinde Aileleri Platformu Ankara Temsilcisi Döne Kaya, etkinlikle ilgili açıklamasında çok sert bir mesaj verdi. Kaya, "6 Şubat depreminin 2. yılına girerken acılarımız hâlâ taze. Birçok kaybın arkasındaki sorumlular hâlâ hesap vermedi. Bolu Kartalkaya’daki yangında yaşanan benzer ihmaller, bizleri yeniden sarsarak, acılarımızın derinliğini gözler önüne serdi. Bugün, bu kayıpların adaletini aramak için bir araya geliyoruz ve sorumluların peşini bırakmayacağız!” diyerek tepkisini dile getirdi. YARALAR KAPANMADAN HESAP SORULACAK! Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 2023 yılının başında yıkıcı bir depreme ve Bolu’da feci bir yangına maruz kalmıştı. Aileler, hala sevdiklerini kaybetmiş olmanın acısını yüreklerinde taşıyor ve hiçbir şekilde adaletin yerini bulmadığını vurguluyor. Platform, 2 Şubat 2025 tarihinde Kadıköy Rıhtım’da toplandığında, sadece kayıplarını anmayacak, aynı zamanda kayıpların sorumlularına yönelik hesap soran yüksek sesli bir adalet talebinde bulunacak. KADIKÖY' DE BÜYÜK BULUŞMA Bu etkinlik, sadece bir anma değil, aynı zamanda bir direnişin simgesi olacak. Kaybedilen canların yakınları, bir daha aynı acıların yaşanmaması adına güçlü bir sesle adalet talebinde bulunacaklar. Adalet Peşinde Aileleri Platformu, tüm mağdur aileleri ve adalet isteyen herkesi Kadıköy’deki bu büyük buluşmaya çağırıyor.
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Kahramanmaraş Depremi Ve Bolu Yangını Kayıpları İçin Adalet Çağrısında Bulundu!

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depreminin ikinci yılı ve Bolu’daki yıkıcı yangında hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak ve kayıplarının arkasındaki sorumluları sorumlu tutmak için Kadıköy Rıhtım’da bir araya gelecek. Etkinlik, 2 Şubat 2025 Pazar günü saat 18.00’de düzenlenecek ve yüzlerce mağdur aile, sevdiklerini anarken, adalet taleplerini yineleyecek.

"BOLU YANGINI, AYNI İHMALLERİN BENZER ACILAR DOĞURDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ"

Adalet Peşinde Aileleri Platformu Ankara Temsilcisi Döne Kaya, etkinlikle ilgili açıklamasında çok sert bir mesaj verdi. Kaya, "6 Şubat depreminin 2. yılına girerken acılarımız hâlâ taze. Birçok kaybın arkasındaki sorumlular hâlâ hesap vermedi. Bolu Kartalkaya’daki yangında yaşanan benzer ihmaller, bizleri yeniden sarsarak, acılarımızın derinliğini gözler önüne serdi. Bugün, bu kayıpların adaletini aramak için bir araya geliyoruz ve sorumluların peşini bırakmayacağız!” diyerek tepkisini dile getirdi.

YARALAR KAPANMADAN HESAP SORULACAK!

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 2023 yılının başında yıkıcı bir depreme ve Bolu’da feci bir yangına maruz kalmıştı. Aileler, hala sevdiklerini kaybetmiş olmanın acısını yüreklerinde taşıyor ve hiçbir şekilde adaletin yerini bulmadığını vurguluyor. Platform, 2 Şubat 2025 tarihinde Kadıköy Rıhtım’da toplandığında, sadece kayıplarını anmayacak, aynı zamanda kayıpların sorumlularına yönelik hesap soran yüksek sesli bir adalet talebinde bulunacak.

KADIKÖY' DE BÜYÜK BULUŞMA

Bu etkinlik, sadece bir anma değil, aynı zamanda bir direnişin simgesi olacak. Kaybedilen canların yakınları, bir daha aynı acıların yaşanmaması adına güçlü bir sesle adalet talebinde bulunacaklar. Adalet Peşinde Aileleri Platformu, tüm mağdur aileleri ve adalet isteyen herkesi Kadıköy’deki bu büyük buluşmaya çağırıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

GÜNDEM 10.01.2025 - 18:16, Güncelleme: 11.01.2025 - 23:55 7485+ kez okundu.
 

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.
BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi. KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi. ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM  EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi.  KARALAR NEREYE KOŞUYOR? BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI


ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi.
KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi.
ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM 
EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi. 
KARALAR NEREYE KOŞUYOR?
BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

GÜNDEM 10.01.2025 - 18:16, Güncelleme: 11.01.2025 - 23:55 7485+ kez okundu.
 

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.
BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi. KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi. ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM  EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi.  KARALAR NEREYE KOŞUYOR? BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI


ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi.
KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi.
ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM 
EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi. 
KARALAR NEREYE KOŞUYOR?
BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

GÜNDEM 10.01.2025 - 18:16, Güncelleme: 11.01.2025 - 23:55 7485+ kez okundu.
 

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.
BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi. KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi. ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM  EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi.  KARALAR NEREYE KOŞUYOR? BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI


ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi.
KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi.
ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM 
EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi. 
KARALAR NEREYE KOŞUYOR?
BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Maliye esnafa çöktü!

EKONOMİ 24.11.2024 - 17:08, Güncelleme: 24.11.2024 - 17:08 3660+ kez okundu.
 

Maliye esnafa çöktü!

Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor.
Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor. Başta gıda olmak üzere tüm ürünlerde yaşanan artışın yanı sıra girdi maliyetlerinin de yükselmesi karşısında, küçük ölçekli esnaf ve sanatkar kara kara düşünürken, birçoğu ise ya kepenk kapatıyor ya da kapatma riskiyle karşı karşıya gelmiş durumda. HACİZ VE BLOKE KISKACI YAŞIYORUZ Birçok esnaf ve işletmeci günü siftah yapmadan kapatırken, Maliye, SGK ve Bağ-Kur borçları nedeniyle hesaplarına haciz ve bloke konulan esnaf sayısı da gün be gün çoğalıyor. Gazetemiz Egemen’e konuşan küçük esnaf ve işletmeciler, çoğu zaman gözlerini sabah haciz ve bloke işlemlerine açtıklarından dert yandılar. Günümüz ekonomik koşullarında iş yapamadıklarını vurgulayan esnaf, haciz ve bloke işlemlerinin de işin tuzu-biberini oluşturduğuna dikkat çekerken, “Elimiz kolumuz bağlanıyor, ne yapacağımızı bilemiyoruz, bu soruna bir çözüm bulunmalı” çağrısında bulundular. KEPENK Mİ KAPATMAMIZ İSTENİYOR? İşyerlerinin kira, elektrik gibi işletme giderlerini dahi karşılamakta zorlandıklarını kaydeden esnaf, “İşlerimizi çevirmekte, yanımızda çalışan üç-beş personelin maaşını ödemekte zorlandığımız şu günlerde bir de Maliye, SGK, Bağ-Kur gibi kurumların hesaplarımıza haciz ve bloke koymaları bizleri tamamen iş yapamaz duruma getiriyor. Bir süre sonra ise hesaplarımızdaki paralardan tahsilat yapılıyor.  Bu durumda kira, vergi, elektrik, su, doğalgaz, personel ücretini nasıl ödeyeceğiz? Bu uygulamalarla bizlere ‘kepenk mi kapatın’ denilmek isteniyor” şeklinde konuştular. HESABINA HACİZ KONULAN ESNAF ALACAKLI ÇIKTI Bir başka esnaf ise, geçtiğimiz salı günü SGK tarafından hesaplarına haciz konulduğunu öğrendiğinde ertesi sabah kuruma giderek, durumu öğrenmeye çalıştığını anlattı. Kurum yetkililerine borcunun olmadığını, nasıl haciz konulduğunu sorduğunda, yetkililerin önce sadece 147 lira borcu olduğunun söylendiğini ancak itirazı sonucu hesapların tekrar incelenmesi sonucunda kendisinin kurumdan 260 lira alacaklı çıktığını bildirdi. Ancak, hesabına haciz konulması nedeniyle, bankalar tarafından kara listeye alındığını, kredilerinin kapandığını belirten esnaf, bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor.

Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor. Başta gıda olmak üzere tüm ürünlerde yaşanan artışın yanı sıra girdi maliyetlerinin de yükselmesi karşısında, küçük ölçekli esnaf ve sanatkar kara kara düşünürken, birçoğu ise ya kepenk kapatıyor ya da kapatma riskiyle karşı karşıya gelmiş durumda.

HACİZ VE BLOKE KISKACI YAŞIYORUZ

Birçok esnaf ve işletmeci günü siftah yapmadan kapatırken, Maliye, SGK ve Bağ-Kur borçları nedeniyle hesaplarına haciz ve bloke konulan esnaf sayısı da gün be gün çoğalıyor. Gazetemiz Egemen’e konuşan küçük esnaf ve işletmeciler, çoğu zaman gözlerini sabah haciz ve bloke işlemlerine açtıklarından dert yandılar. Günümüz ekonomik koşullarında iş yapamadıklarını vurgulayan esnaf, haciz ve bloke işlemlerinin de işin tuzu-biberini oluşturduğuna dikkat çekerken, “Elimiz kolumuz bağlanıyor, ne yapacağımızı bilemiyoruz, bu soruna bir çözüm bulunmalı” çağrısında bulundular.

KEPENK Mİ KAPATMAMIZ İSTENİYOR?

İşyerlerinin kira, elektrik gibi işletme giderlerini dahi karşılamakta zorlandıklarını kaydeden esnaf, “İşlerimizi çevirmekte, yanımızda çalışan üç-beş personelin maaşını ödemekte zorlandığımız şu günlerde bir de Maliye, SGK, Bağ-Kur gibi kurumların hesaplarımıza haciz ve bloke koymaları bizleri tamamen iş yapamaz duruma getiriyor. Bir süre sonra ise hesaplarımızdaki paralardan tahsilat yapılıyor.  Bu durumda kira, vergi, elektrik, su, doğalgaz, personel ücretini nasıl ödeyeceğiz? Bu uygulamalarla bizlere ‘kepenk mi kapatın’ denilmek isteniyor” şeklinde konuştular.

HESABINA HACİZ KONULAN ESNAF ALACAKLI ÇIKTI

Bir başka esnaf ise, geçtiğimiz salı günü SGK tarafından hesaplarına haciz konulduğunu öğrendiğinde ertesi sabah kuruma giderek, durumu öğrenmeye çalıştığını anlattı. Kurum yetkililerine borcunun olmadığını, nasıl haciz konulduğunu sorduğunda, yetkililerin önce sadece 147 lira borcu olduğunun söylendiğini ancak itirazı sonucu hesapların tekrar incelenmesi sonucunda kendisinin kurumdan 260 lira alacaklı çıktığını bildirdi. Ancak, hesabına haciz konulması nedeniyle, bankalar tarafından kara listeye alındığını, kredilerinin kapandığını belirten esnaf, bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BELEDİYELER TEMİZLİKTE SINIFTA KALDI

GÜNDEM 20.05.2025 - 15:01, Güncelleme: 21.05.2025 - 11:57 4203 kez okundu.
 

BELEDİYELER TEMİZLİKTE SINIFTA KALDI

Adana’da işbaşındaki yerel yönetimler, kent halkının beklediği performansı sergilemekten uzaktalar. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerinin temizlik hizmetlerindeki yetersizliği büyük tepki çekiyor.
NE ARARSAN VAR!.. Kentin ana cadde ve bulvarlarında çöpten geçilmezken, havaların ısınması nedeniyle evsel atıklar çevreye kötü kokular yayıyor. Çöp konteynerlerinin hemen yanına atılan eski kanepelerden tutun yatak yorgana kadar her şeyi görmek mümkün. Vatandaşların, ilgili belediyeleri arayıp, sorunu bildirmelerine karşın, günler sonra temizlik ekiplerinin gelmesi şikayetlerin daha da yoğunlaşmasına yol açıyor. BUNU HAK ETMİYORUZ Kentin en işlek merkezlerinde yaşanan temizlik sorununun, kenar semtlerde kendini daha yakıcı bir şeklide hissettirdiğini kaydeden vatandaşlar, “Temizlik hizmetleri belediyelerin özen ve önem göstermesi gereken hizmetlerinin başında gelmelidir. Doğru dürüst temizlik yapamayan belediyeler, diğer hizmetleri nasıl gerçekleştirebilir. Ne Adana ne de biz vatandaşlar bunu hak ediyoruz. Adana’daki belediyeler temizlik sınıfta kaldılar” diye konuştular.
Adana’da işbaşındaki yerel yönetimler, kent halkının beklediği performansı sergilemekten uzaktalar. Başta Büyükşehir Belediyesi olmak üzere ilçe belediyelerinin temizlik hizmetlerindeki yetersizliği büyük tepki çekiyor.

NE ARARSAN VAR!..
Kentin ana cadde ve bulvarlarında çöpten geçilmezken, havaların ısınması nedeniyle evsel atıklar çevreye kötü kokular yayıyor. Çöp konteynerlerinin hemen yanına atılan eski kanepelerden tutun yatak yorgana kadar her şeyi görmek mümkün. Vatandaşların, ilgili belediyeleri arayıp, sorunu bildirmelerine karşın, günler sonra temizlik ekiplerinin gelmesi şikayetlerin daha da yoğunlaşmasına yol açıyor.
BUNU HAK ETMİYORUZ
Kentin en işlek merkezlerinde yaşanan temizlik sorununun, kenar semtlerde kendini daha yakıcı bir şeklide hissettirdiğini kaydeden vatandaşlar, “Temizlik hizmetleri belediyelerin özen ve önem göstermesi gereken hizmetlerinin başında gelmelidir. Doğru dürüst temizlik yapamayan belediyeler, diğer hizmetleri nasıl gerçekleştirebilir. Ne Adana ne de biz vatandaşlar bunu hak ediyoruz. Adana’daki belediyeler temizlik sınıfta kaldılar” diye konuştular.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Adana’da güzellik krizi

GÜNDEM 17.04.2025 - 12:03, Güncelleme: 17.04.2025 - 16:23 3209+ kez okundu.
 

Adana’da güzellik krizi

Adana'nın en bilinen güzellik merkezlerinden biri olan Bellapais hakkında çarpıcı iddialar gündemde.
 İşletmenin sahibi olduğu öne sürülen Sinem Çekinmez'in yurt dışına kaçtığı, güzellik merkezinin ise faaliyetlerini ani şekilde durdurduğu iddia ediliyor. Adana'da yıllardır faaliyet gösteren ve birçok şubesi bulunan Bellapais Güzellik Merkezi hakkında şok edici gelişmeler yaşanıyor.  Tedarikçilere, müşterilere ve çalışanlara yüksek miktarda borcu olduğu ileri sürülen merkezin, sosyal medya hesaplarını kapatarak tüm faaliyetlerine son verdiği belirtildi. İddialara göre, Bellapais'in sahibi olduğu belirtilen Sinem Çekinmez, herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu. Çalışanlar, hem maaşlarını hem de kıdem haklarını alamadıklarını söylerken, Çekinmez'e günlerdir ulaşamadıklarını ifade etti. Bellapais'te çalışan birçok personel, alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle Adana’daki AVM'de bulunan şube önünde toplanarak basına açıklamalarda bulundu. Personeller, hiçbir bilgilendirme yapılmadan işletmenin kapatıldığını, işten çıkarıldıklarını sonradan öğrendiklerini ve mağdur olduklarını dile getirdi. Öte yandan edinilen bilgilere göre, Sinem Çekinmez'e ait olduğu belirlenen üç farklı iş yeri ve ikamet adresine polis ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Bu adreslerde arama yapıldığı, ancak resmi bir açıklamanın henüz yapılmadığı öğrenildi. Mağdur çalışanlar ise hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor.
Adana'nın en bilinen güzellik merkezlerinden biri olan Bellapais hakkında çarpıcı iddialar gündemde.

 İşletmenin sahibi olduğu öne sürülen Sinem Çekinmez'in yurt dışına kaçtığı, güzellik merkezinin ise faaliyetlerini ani şekilde durdurduğu iddia ediliyor. Adana'da yıllardır faaliyet gösteren ve birçok şubesi bulunan Bellapais Güzellik Merkezi hakkında şok edici gelişmeler yaşanıyor. 
Tedarikçilere, müşterilere ve çalışanlara yüksek miktarda borcu olduğu ileri sürülen merkezin, sosyal medya hesaplarını kapatarak tüm faaliyetlerine son verdiği belirtildi. İddialara göre, Bellapais'in sahibi olduğu belirtilen Sinem Çekinmez, herhangi bir açıklama yapmadan ortadan kayboldu. Çalışanlar, hem maaşlarını hem de kıdem haklarını alamadıklarını söylerken, Çekinmez'e günlerdir ulaşamadıklarını ifade etti.
Bellapais'te çalışan birçok personel, alacaklarını tahsil edemedikleri gerekçesiyle Adana’daki AVM'de bulunan şube önünde toplanarak basına açıklamalarda bulundu. Personeller, hiçbir bilgilendirme yapılmadan işletmenin kapatıldığını, işten çıkarıldıklarını sonradan öğrendiklerini ve mağdur olduklarını dile getirdi. Öte yandan edinilen bilgilere göre, Sinem Çekinmez'e ait olduğu belirlenen üç farklı iş yeri ve ikamet adresine polis ekipleri tarafından baskın düzenlendi. Bu adreslerde arama yapıldığı, ancak resmi bir açıklamanın henüz yapılmadığı öğrenildi. Mağdur çalışanlar ise hukuki süreç başlatmaya hazırlanıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

GÜNDEM 10.01.2025 - 18:16, Güncelleme: 11.01.2025 - 23:55 7485+ kez okundu.
 

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.
BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi. KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi. ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM  EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi.  KARALAR NEREYE KOŞUYOR? BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI


ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi.
KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi.
ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM 
EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi. 
KARALAR NEREYE KOŞUYOR?
BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama

SİYASET 23.03.2025 - 19:28, Güncelleme: 23.03.2025 - 19:28 4475+ kez okundu.
 

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama
İmamoğlu’na mali suçlardan tutukluma Hakkında iki ayrı suçlamayla 19 Mart sabahı gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “yolsuzluk soruşturması” kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, diğer suçlama olan “kent uzlaşısı” ayağından ise serbest bırakıldı. KAYYUM ATANMAYACAK Ekrem İmamoğlu'nun "silahlı terör örgütüne yardım etme", "suç örgütü kurma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "rüşvet almak" suçlamalarıyla tutuklanması talep edilmişti. İmamoğlu’nun silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından serbest bırakılması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmayacağı anlamına geliyor. ……………….. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, 4 günlük gözaltı süreci sonrası çıkarıldığı mahkeme tarafından yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, hakkındaki silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından ise hakkında adli kontrol kararı olmadan serbest bırakıldı. İMAMOĞLU'NUN İFADESİ Bu arada, İmamoğlu'nun mahkemedeki savunması da ortaya çıktı. Emniyet ve savcılıktaki ifadesini aynen tekrar ettiğini belirten İmamoğlu, "Mahkeme anında elime geçen sevk yazsında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediği KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizidiği, tam bir kumpas ve pusu düzenin kuran 2 savcının suç isnadını görmektetim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini kaybetmiş kişilerdir. Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır" dedi "Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir" diyen İmamoğlu, "Bu mahkemeye gelen bütün karalayıcı, kumpas içerikli iddiaları reddediyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etti. BAŞSAVCILIK'TAN 'TERÖR' SORUŞTURMASI KARARINA İTİRAZ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. "KENT UZLAŞISI" TUTUKLAMASI 'Kent uzlaşısı' soruşturmasında üzerlerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı. YOLSUZLUK SORUŞTURMASI TUTUKLAMALARI "Yolsuzluk" soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği, ifadesi tamamlanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İPA Başkanı Buğra Gökce, Serdar Haydanlı, Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım'ın tutuklanmasına karar verdi.
İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama
İmamoğlu’na mali suçlardan tutukluma Hakkında iki ayrı suçlamayla 19 Mart sabahı gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “yolsuzluk soruşturması” kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, diğer suçlama olan “kent uzlaşısı” ayağından ise serbest bırakıldı. KAYYUM ATANMAYACAK Ekrem İmamoğlu'nun "silahlı terör örgütüne yardım etme", "suç örgütü kurma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "rüşvet almak" suçlamalarıyla tutuklanması talep edilmişti. İmamoğlu’nun silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından serbest bırakılması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmayacağı anlamına geliyor. ……………….. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, 4 günlük gözaltı süreci sonrası çıkarıldığı mahkeme tarafından yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, hakkındaki silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından ise hakkında adli kontrol kararı olmadan serbest bırakıldı. İMAMOĞLU'NUN İFADESİ Bu arada, İmamoğlu'nun mahkemedeki savunması da ortaya çıktı. Emniyet ve savcılıktaki ifadesini aynen tekrar ettiğini belirten İmamoğlu, "Mahkeme anında elime geçen sevk yazsında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediği KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizidiği, tam bir kumpas ve pusu düzenin kuran 2 savcının suç isnadını görmektetim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini kaybetmiş kişilerdir. Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır" dedi "Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir" diyen İmamoğlu, "Bu mahkemeye gelen bütün karalayıcı, kumpas içerikli iddiaları reddediyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etti. BAŞSAVCILIK'TAN 'TERÖR' SORUŞTURMASI KARARINA İTİRAZ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. "KENT UZLAŞISI" TUTUKLAMASI 'Kent uzlaşısı' soruşturmasında üzerlerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı. YOLSUZLUK SORUŞTURMASI TUTUKLAMALARI "Yolsuzluk" soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği, ifadesi tamamlanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İPA Başkanı Buğra Gökce, Serdar Haydanlı, Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım'ın tutuklanmasına karar verdi.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

“Sana yenilmeyeceğim”

SİYASET 09.03.2025 - 16:57, Güncelleme: 09.03.2025 - 16:58 4074+ kez okundu.
 

“Sana yenilmeyeceğim”

CHP’NİN Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana’dan, isim vermeden AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenirken, “Ben senin dediğin gibi şantaj, montaj demiyorum. Benim arkadaşlarım en ufak bir haksızlığa, hukuksuzluğa karışmışsa gelin tüm dosyaları açın, tüm bilgileri paylaşın kamuoyuyla. Milletimiz görsün, hodri meydan” diye seslendi.
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP’nin Cumhurbaşkanı önseçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, İzmir’den başlayıp Kayseri’yle sürdürdüğü seçim çalışmalarına Adana’da devam etti. ASKİ Spor Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan İmamoğlu, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krize değinirken, “freni patlamış kamyon” değerlendirmesinde bulundu. Eğitim, sağlık ve adalet sistemlerinin paramparça olduğunu savunan İmamoğlu, bu durumdan çıkışın yolunun CHP olduğunu kaydetti. Salonu dolduran partililerinin isteği üzerine ceketini çıkarıp, kollarını sıvayan Ekrem İmamoğlu, partililerine seslenirken, partisine de mesaj verdi. İmamoğlu, “Birleşmiş ve bütünleşmiş CHP’nin önünde kimse durabilir mi?” dedi. Parti içindeki birlik ve beraberliği güçlendireceklerini söyleyen İmamoğlu, “Bu bozuk düzeni yıkıp geçeceğiz” diye konuştu. Tarihin en önemli kavşaklarında her zaman CHP’nin imzasının bulunduğunu kaydeden. İmamoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı güç ve ilhamla her zaman yol gösterici olan CHP, yine tarihin önemli bir kavşağında muazzam bir görev üstleniyor” diye konuştu. Yalnızca ayrıcalıklı bir zümrenin çıkarını önemsediğini savladığı mevcut iktidar yüzünden milletin perişan olduğunu belirten İmamoğlu, “Zenginleşmenin yolu fakirin üstüne basmaktan geçiyor” ifadesini kullandı. İsim vermeden AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da seslenen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı: “Ben senin dediğin gibi şantaj, montaj demiyorum. Benim arkadaşlarım en ufak bir haksızlığa, hukuksuzluğa karışmışsa gelin tüm dosyaları açın, tüm bilgileri paylaşın kamuoyuyla. Milletimiz görsün, hodri meydan. Ama öyle uydurma, gizli tanık beyanları, o geçmişteki FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmeyin. Ekrem İmamoğlu olmadan seçime girelim istiyorsunuz. Yoksa korkuyor musunuz? Suç ilan etmeye çalışıyorlar. Ben suçumu biliyorum. 2014 ve 2019'dan beri tek bir suçum var. Sandıkta yenilmemek. Sana yenilmeyeceğim” Kendisine “Sen hiç korkmuyor musun?” sorusunun yöneltildiğini dile getiren Ekrem İmamoğlu, "Ekrem İmamoğlu yaradandan başka kimseden korkar mı, korkmaz! Biz milletimize sırtımızı verip doğru yolda vatan ve millet uğruna yola koyuluruz. O bir avuç insana milletin zalimliğe teslim olmadığını göstereceğiz. Bu bozuk düzeni yıkıp geçeceğiz" diyen İmamoğlu, şunları kaydetti: "Önce hep beraber bizler, CHP'liler birlik ve beraberliğimizi göstereceğiz. İnsanlar bize baktıklarında kararlı, örgütlü, vatandaşının derdini dinleyen halini görecek. Sonra demokrasi, refah isteyen herkesle bütünleşeceğiz. Güçler ayrılığını savunan, daha güçlü parlamento diyen herkesle buluşacağız” şeklinde konuştu. "Devlet, adım adım yok olmaya giderken biz partisinin emanetini gururla göğsünde taşıyan neferler olarak bu gidişata dur demek zorundayız" vurgusunu yapan İmamoğlu, "İşte ben bu yolculuğa sırtımı verebileceğim partime ve benimle her koşulda mücadele edebilecek yol arkadaşlarıma güvenmenin gönül rahatlığıyla yola çıkıyorum ve bu yoldan asla vazgeçmeyeceğim" ifadelerini kullandı. SURİYE MESAJI İmamoğlu, Suriye’deki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirtti. Özellikle Alevilere yönelik şiddet ve bölgedeki sivil kayıplar hakkında ciddi endişeler taşıdıklarını ifade eden İmamoğlu, “Zalimlik neredeyse biz ona karşıyız” dedi. İmamoğlu, iktidarın muhalefete yönelik baskılarına da dikkat çekti. İmamoğlu, “Bir grup insanın mal varlıklarına, banka hesaplarına el koyuyorlar. Bu saldırılara karşı bir adım dahi geri atmadık” ifadelerini kullandı.
CHP’NİN Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Adana’dan, isim vermeden AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenirken, “Ben senin dediğin gibi şantaj, montaj demiyorum. Benim arkadaşlarım en ufak bir haksızlığa, hukuksuzluğa karışmışsa gelin tüm dosyaları açın, tüm bilgileri paylaşın kamuoyuyla. Milletimiz görsün, hodri meydan” diye seslendi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, CHP’nin Cumhurbaşkanı önseçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, İzmir’den başlayıp Kayseri’yle sürdürdüğü seçim çalışmalarına Adana’da devam etti. ASKİ Spor Salonu’nda düzenlenen toplantıda konuşan İmamoğlu, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik krize değinirken, “freni patlamış kamyon” değerlendirmesinde bulundu. Eğitim, sağlık ve adalet sistemlerinin paramparça olduğunu savunan İmamoğlu, bu durumdan çıkışın yolunun CHP olduğunu kaydetti.

Salonu dolduran partililerinin isteği üzerine ceketini çıkarıp, kollarını sıvayan Ekrem İmamoğlu, partililerine seslenirken, partisine de mesaj verdi. İmamoğlu, “Birleşmiş ve bütünleşmiş CHP’nin önünde kimse durabilir mi?” dedi. Parti içindeki birlik ve beraberliği güçlendireceklerini söyleyen İmamoğlu, “Bu bozuk düzeni yıkıp geçeceğiz” diye konuştu. Tarihin en önemli kavşaklarında her zaman CHP’nin imzasının bulunduğunu kaydeden. İmamoğlu, “Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığı güç ve ilhamla her zaman yol gösterici olan CHP, yine tarihin önemli bir kavşağında muazzam bir görev üstleniyor” diye konuştu. Yalnızca ayrıcalıklı bir zümrenin çıkarını önemsediğini savladığı mevcut iktidar yüzünden milletin perişan olduğunu belirten İmamoğlu, “Zenginleşmenin yolu fakirin üstüne basmaktan geçiyor” ifadesini kullandı.
İsim vermeden AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a da seslenen İmamoğlu, şu ifadeleri kullandı:
“Ben senin dediğin gibi şantaj, montaj demiyorum. Benim arkadaşlarım en ufak bir haksızlığa, hukuksuzluğa karışmışsa gelin tüm dosyaları açın, tüm bilgileri paylaşın kamuoyuyla. Milletimiz görsün, hodri meydan. Ama öyle uydurma, gizli tanık beyanları, o geçmişteki FETÖ terör örgütünün muameleleri gibi hareket etmeyin. Ekrem İmamoğlu olmadan seçime girelim istiyorsunuz. Yoksa korkuyor musunuz? Suç ilan etmeye çalışıyorlar. Ben suçumu biliyorum. 2014 ve 2019'dan beri tek bir suçum var. Sandıkta yenilmemek. Sana yenilmeyeceğim”
Kendisine “Sen hiç korkmuyor musun?” sorusunun yöneltildiğini dile getiren Ekrem İmamoğlu, "Ekrem İmamoğlu yaradandan başka kimseden korkar mı, korkmaz! Biz milletimize sırtımızı verip doğru yolda vatan ve millet uğruna yola koyuluruz. O bir avuç insana milletin zalimliğe teslim olmadığını göstereceğiz. Bu bozuk düzeni yıkıp geçeceğiz" diyen İmamoğlu, şunları kaydetti: "Önce hep beraber bizler, CHP'liler birlik ve beraberliğimizi göstereceğiz. İnsanlar bize baktıklarında kararlı, örgütlü, vatandaşının derdini dinleyen halini görecek. Sonra demokrasi, refah isteyen herkesle bütünleşeceğiz. Güçler ayrılığını savunan, daha güçlü parlamento diyen herkesle buluşacağız” şeklinde konuştu.
"Devlet, adım adım yok olmaya giderken biz partisinin emanetini gururla göğsünde taşıyan neferler olarak bu gidişata dur demek zorundayız" vurgusunu yapan İmamoğlu, "İşte ben bu yolculuğa sırtımı verebileceğim partime ve benimle her koşulda mücadele edebilecek yol arkadaşlarıma güvenmenin gönül rahatlığıyla yola çıkıyorum ve bu yoldan asla vazgeçmeyeceğim" ifadelerini kullandı.
SURİYE MESAJI
İmamoğlu, Suriye’deki gelişmeleri de yakından takip ettiklerini belirtti. Özellikle Alevilere yönelik şiddet ve bölgedeki sivil kayıplar hakkında ciddi endişeler taşıdıklarını ifade eden İmamoğlu, “Zalimlik neredeyse biz ona karşıyız” dedi. İmamoğlu, iktidarın muhalefete yönelik baskılarına da dikkat çekti. İmamoğlu, “Bir grup insanın mal varlıklarına, banka hesaplarına el koyuyorlar. Bu saldırılara karşı bir adım dahi geri atmadık” ifadelerini kullandı.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

GÜNDEM 10.01.2025 - 18:16, Güncelleme: 11.01.2025 - 23:55 7485+ kez okundu.
 

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI

ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.
BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi. KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi. ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM  EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi.  KARALAR NEREYE KOŞUYOR? BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.
ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı.

BÜYÜKŞEHİR’DE İŞÇİ KIYIMI


ADANA Büyükşehir Belediyesi’nde şok gelişme. Zeydan Karalar başkanlığındaki Adana Büyükşehir Belediyesi’nde emekliliği yaklaşan bini aşkın işçinin işine dün itibariyle son verildiği ortaya çıktı. Yaşanan gelişme, Adana kamuoyunda şok etkisi yarattı. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesinde değişik birimlerde çalışan ve emekliliği yaklaşan işçilerin, Başkan Zeydan Karalar’ın talimatıyla işlerine son verildi. İşlerine son verilmeden önce, emekliliği istenen çalışanların bu talebe sıcak bakmaması üzerine Karalar’ın talimatı üzerine ilgili daire başkanlıklarının işçilere iş akitlerinin sonlandırıldığına ilişkin resmi yazı gönderildi.
KENDİLERİNE iletilen resmi yazıyla şoke olan işçilere, çalışma süreleri doğrultusunda ihbar tazminatı ödeneceği öğrenildi. En fazla 9 hafta olan iş arama süresi boyunca, işten çıkarılan işçiler işlerine devam ederken, imzalanan sözleşmenin, iş hukukuna aykırı olduğu ve bu konuda Yargıtay başta olmak üzere hukuki içtihatlar bulunduğu kaydedildi.
ÇALIŞMAYANLAR İŞE DEVAM 
EGEMEN’İN edindiği bilgilere göre, Adana Büyükşehir Belediyesi’nde işe gelmeyen, bankamatikten maaşını çeken onlarca çalışan bulunurken, mesaisine gelen, verimli çalışan emekliliğini doldurmuş ya da yaklaşmış işçilerin, yasal olarak “emeklilik zorunluluğu bulunmamasına” rağmen, işine son verilmesinin Zeydan Karalar’ın “sosyal demokrat” belediyecilik anlayışını ortaya koyması açısından, çarpıcı bir örnek olarak değerlendirildi. 
KARALAR NEREYE KOŞUYOR?
BÜYÜKŞEHİR ve iştirakleri ASKİ’den Ulaşım Daire Başkanlığı’na kadar her birimden işlerine son verilen işçilerin, yasal haklarını sonuna kadar arayacağı öğrenilirken, Başkan Karalar’ın bini aşkın emekçinin işine son vermesi, Adana kamuoyunda da büyük tepkilere yol açtı. Sosyal demokrat tabanda da “Karalar nereye koşuyor?” sorusuna yol açan işçi kıyımına partisi CHP’nin nasıl bir tepki vereceği merak konusu oldu.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

YİNE FITRAT DİYECEKLER

GÜNDEM 07.11.2024 - 15:45, Güncelleme: 07.11.2024 - 16:43 4377+ kez okundu.
 

YİNE FITRAT DİYECEKLER

İş Kazalarında Kan Donduran Rapor! İSİG Meclisi, 2024 Yılının İlk 10 Ayında Türkiye Genelinde 1540 İşçinin Hayatını Kaybettiğini Duyurdu
EKİM AYINDA 164 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ!  İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Ekim ayı raporunda Türkiye’deki iş kazalarının boyutunu bir kez daha dehşet verici bir şekilde gözler önüne serdi. Rapora göre Ekim ayında 164 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. İSİG, bu ölümlerin sadece birer istatistik olmadığını, her birinin bir insanın hayatına mal olduğunu vurguluyor. Ancak ne yazık ki, devletin ve işverenlerin sorumsuzlukları devam ediyor ve bu ölümler artarak sürüyor. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KAN DONDURAN BİR TABLO: 49 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ! İnşaat sektörü, Ekim ayında da en fazla ölümün yaşandığı sektör oldu. 49 işçi, güvenlik önlemleri alınmadan, büyük projelerde çalışırken hayatını kaybetti. Yüksekten düşme, beton altında kalma, ağır iş makineleriyle ezilme gibi kazalar, işçilerin ölümüne yol açtı. Bu sektör, hem iç hem de dış denetim eksiklikleri nedeniyle, sürekli işçi cinayetlerinin yaşandığı bir alan haline gelmiş durumda. İnşaat sahalarında güvenlik tedbirleri göz ardı edilirken, binlerce işçi her gün ölüme gönderiliyor. GÜVENCESİZ ÇALIŞMA ŞARTLARI ÖLÜMLERİ HIZLANDIRDI: 160 İŞÇİ GÜVENCESİZ ÇALIŞARKEN HAYATINI KAYBETTİ İSİG raporuna göre, Ekim ayında hayatını kaybeden 160 işçi, güvencesiz ve sendikasız işlerde çalışıyordu. Sendikasızlık, işçilerin hakkını savunamaması ve güvenlik önlemleri konusunda işverenlere karşı duramayarak, ölüm riskini artıran en büyük faktörlerden biri. Bu işçiler, çoğu zaman uzun çalışma saatlerinde, düşük ücretlerle ve en tehlikeli koşullarda görev yapıyordu. Çalışma hayatının çürümüşlüğü işçileri adeta ölümle yüz yüze getiriyor. ÇOCUK İŞÇİLERİN ÖLÜMÜ: 61 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ Türkiye’de çocuk işçiliği, her geçen yıl artarak devam ediyor. Ekim ayında 4 çocuk işçi hayatını kaybetti ve yıl başından bu yana kaybedilen çocuk işçi sayısı 61’e yükseldi. Çocuk işçilerin ölüm oranları, Türkiye’nin çalışma hayatındaki karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Çocuklar, ailelerinin geçim derdini yüklenmek için, yaşamlarına mal olacak işlerde çalıştırılıyor. İSİG Meclisi, çocuk işçiliğiyle ilgili ciddi adımlar atılmadığı takdirde bu acıların daha da artacağını belirtiyor. GÖÇMEN İŞÇİLERİN DURUMU DAHA KÖTÜ: 18 GÖÇMEN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ Ekim ayında 18 göçmen işçi de, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ölümle burun buruna çalışarak can verdi. Göçmen işçilerin hakları hiçe sayılıyor, çoğu düşük ücretlerle ağır işlerde çalıştırılıyor. Üstelik, bu işçilerin çalışma güvenlikleri de çoğu zaman hiç sağlanmıyor. Suriye, Afganistan ve Türkmenistan gibi ülkelerden gelen işçiler, Türkiye’ye hayatlarını kazanmak için gelirken, burada karşılaştıkları insani dram ölümle sonuçlanıyor. KADIN İŞÇİLER DE YOK SAYILIYOR: 11 KADIN İŞÇİ ÖLDÜ! Kadın işçilerin çalışma hayatındaki zorlukları da giderek büyüyor. Ekim ayında 11 kadın işçi, farklı sektörlerdeki güvencesiz ve tehlikeli koşullarda hayatını kaybetti. Kadın işçilerin çoğu, düşük ücretle çalışırken, güvencesiz ve tehlikeli işlerde görev alıyor. Kadınların çalışma hakları çoğu zaman yok sayılıyor ve bu sebeple çok sayıda işçi hayatını kaybediyor. İŞ CİNAYETLERİ TÜRKİYE’Yİ SARMAYA DEVAM EDİYOR: 1540 İŞÇİ BU YIL ÖLDÜ İSİG Meclisi, 2024 yılının ilk 10 ayında Türkiye genelinde 1540 işçinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu rakam, her ay ortalama 154 işçi ölümüne işaret ediyor. İş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği, denetimlerin yapılmaması, işverenlerin sorumsuzluğu, işçi ölümlerini hızla artırıyor. Ancak bu ölümler karşısında devletin ve yetkililerin hala etkili bir müdahale yapmaması, bu trajedinin devam etmesine neden oluyor. TÜRKİYE’DE İŞÇİLERİN HAYATI HİÇBİR ZAMAN DEĞERLİ DEĞİL Mİ? İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Ekim ayında sadece 47 şehirde değil, yurt dışındaki 4 farklı ülkede de iş cinayetlerinin yaşandığını bildirdi. Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, güvensiz koşullarda çalıştırılıyor. İşçilerin yaşam hakkı en temel haklardan biri olmalı, ancak Türkiye’de her geçen gün daha fazla işçi, hayatını kaybetmeye devam ediyor. İŞ CİNAYETLERİNE DUR DİYECEK ADIMLAR ATILMALI! İşçi ölümlerinin önlenmesi için artık somut adımlar atılmalı. Denetimlerin arttırılması, işverenlerin sorumluluklarının yerine getirilmesi, güvenli çalışma koşullarının sağlanması ve işçilerin güvence altına alınması gerekiyor. İşçi ölümleri, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük bir utançtır. Bu ölümler son bulana kadar, devlet ve işverenler sorumlu tutulmalıdır.
İş Kazalarında Kan Donduran Rapor! İSİG Meclisi, 2024 Yılının İlk 10 Ayında Türkiye Genelinde 1540 İşçinin Hayatını Kaybettiğini Duyurdu

EKİM AYINDA 164 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ! 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Ekim ayı raporunda Türkiye’deki iş kazalarının boyutunu bir kez daha dehşet verici bir şekilde gözler önüne serdi. Rapora göre Ekim ayında 164 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. İSİG, bu ölümlerin sadece birer istatistik olmadığını, her birinin bir insanın hayatına mal olduğunu vurguluyor. Ancak ne yazık ki, devletin ve işverenlerin sorumsuzlukları devam ediyor ve bu ölümler artarak sürüyor.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KAN DONDURAN BİR TABLO: 49 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ!

İnşaat sektörü, Ekim ayında da en fazla ölümün yaşandığı sektör oldu. 49 işçi, güvenlik önlemleri alınmadan, büyük projelerde çalışırken hayatını kaybetti. Yüksekten düşme, beton altında kalma, ağır iş makineleriyle ezilme gibi kazalar, işçilerin ölümüne yol açtı. Bu sektör, hem iç hem de dış denetim eksiklikleri nedeniyle, sürekli işçi cinayetlerinin yaşandığı bir alan haline gelmiş durumda. İnşaat sahalarında güvenlik tedbirleri göz ardı edilirken, binlerce işçi her gün ölüme gönderiliyor.

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA ŞARTLARI ÖLÜMLERİ HIZLANDIRDI: 160 İŞÇİ GÜVENCESİZ ÇALIŞARKEN HAYATINI KAYBETTİ

İSİG raporuna göre, Ekim ayında hayatını kaybeden 160 işçi, güvencesiz ve sendikasız işlerde çalışıyordu. Sendikasızlık, işçilerin hakkını savunamaması ve güvenlik önlemleri konusunda işverenlere karşı duramayarak, ölüm riskini artıran en büyük faktörlerden biri. Bu işçiler, çoğu zaman uzun çalışma saatlerinde, düşük ücretlerle ve en tehlikeli koşullarda görev yapıyordu. Çalışma hayatının çürümüşlüğü işçileri adeta ölümle yüz yüze getiriyor.

ÇOCUK İŞÇİLERİN ÖLÜMÜ: 61 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Türkiye’de çocuk işçiliği, her geçen yıl artarak devam ediyor. Ekim ayında 4 çocuk işçi hayatını kaybetti ve yıl başından bu yana kaybedilen çocuk işçi sayısı 61’e yükseldi. Çocuk işçilerin ölüm oranları, Türkiye’nin çalışma hayatındaki karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Çocuklar, ailelerinin geçim derdini yüklenmek için, yaşamlarına mal olacak işlerde çalıştırılıyor. İSİG Meclisi, çocuk işçiliğiyle ilgili ciddi adımlar atılmadığı takdirde bu acıların daha da artacağını belirtiyor.

GÖÇMEN İŞÇİLERİN DURUMU DAHA KÖTÜ: 18 GÖÇMEN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Ekim ayında 18 göçmen işçi de, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ölümle burun buruna çalışarak can verdi. Göçmen işçilerin hakları hiçe sayılıyor, çoğu düşük ücretlerle ağır işlerde çalıştırılıyor. Üstelik, bu işçilerin çalışma güvenlikleri de çoğu zaman hiç sağlanmıyor. Suriye, Afganistan ve Türkmenistan gibi ülkelerden gelen işçiler, Türkiye’ye hayatlarını kazanmak için gelirken, burada karşılaştıkları insani dram ölümle sonuçlanıyor.

KADIN İŞÇİLER DE YOK SAYILIYOR: 11 KADIN İŞÇİ ÖLDÜ!

Kadın işçilerin çalışma hayatındaki zorlukları da giderek büyüyor. Ekim ayında 11 kadın işçi, farklı sektörlerdeki güvencesiz ve tehlikeli koşullarda hayatını kaybetti. Kadın işçilerin çoğu, düşük ücretle çalışırken, güvencesiz ve tehlikeli işlerde görev alıyor. Kadınların çalışma hakları çoğu zaman yok sayılıyor ve bu sebeple çok sayıda işçi hayatını kaybediyor.

İŞ CİNAYETLERİ TÜRKİYE’Yİ SARMAYA DEVAM EDİYOR: 1540 İŞÇİ BU YIL ÖLDÜ

İSİG Meclisi, 2024 yılının ilk 10 ayında Türkiye genelinde 1540 işçinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu rakam, her ay ortalama 154 işçi ölümüne işaret ediyor. İş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği, denetimlerin yapılmaması, işverenlerin sorumsuzluğu, işçi ölümlerini hızla artırıyor. Ancak bu ölümler karşısında devletin ve yetkililerin hala etkili bir müdahale yapmaması, bu trajedinin devam etmesine neden oluyor.

TÜRKİYE’DE İŞÇİLERİN HAYATI HİÇBİR ZAMAN DEĞERLİ DEĞİL Mİ?

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Ekim ayında sadece 47 şehirde değil, yurt dışındaki 4 farklı ülkede de iş cinayetlerinin yaşandığını bildirdi. Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, güvensiz koşullarda çalıştırılıyor. İşçilerin yaşam hakkı en temel haklardan biri olmalı, ancak Türkiye’de her geçen gün daha fazla işçi, hayatını kaybetmeye devam ediyor.

İŞ CİNAYETLERİNE DUR DİYECEK ADIMLAR ATILMALI!

İşçi ölümlerinin önlenmesi için artık somut adımlar atılmalı. Denetimlerin arttırılması, işverenlerin sorumluluklarının yerine getirilmesi, güvenli çalışma koşullarının sağlanması ve işçilerin güvence altına alınması gerekiyor. İşçi ölümleri, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük bir utançtır. Bu ölümler son bulana kadar, devlet ve işverenler sorumlu tutulmalıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Maliye esnafa çöktü!

EKONOMİ 24.11.2024 - 17:08, Güncelleme: 24.11.2024 - 17:08 3660+ kez okundu.
 

Maliye esnafa çöktü!

Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor.
Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor. Başta gıda olmak üzere tüm ürünlerde yaşanan artışın yanı sıra girdi maliyetlerinin de yükselmesi karşısında, küçük ölçekli esnaf ve sanatkar kara kara düşünürken, birçoğu ise ya kepenk kapatıyor ya da kapatma riskiyle karşı karşıya gelmiş durumda. HACİZ VE BLOKE KISKACI YAŞIYORUZ Birçok esnaf ve işletmeci günü siftah yapmadan kapatırken, Maliye, SGK ve Bağ-Kur borçları nedeniyle hesaplarına haciz ve bloke konulan esnaf sayısı da gün be gün çoğalıyor. Gazetemiz Egemen’e konuşan küçük esnaf ve işletmeciler, çoğu zaman gözlerini sabah haciz ve bloke işlemlerine açtıklarından dert yandılar. Günümüz ekonomik koşullarında iş yapamadıklarını vurgulayan esnaf, haciz ve bloke işlemlerinin de işin tuzu-biberini oluşturduğuna dikkat çekerken, “Elimiz kolumuz bağlanıyor, ne yapacağımızı bilemiyoruz, bu soruna bir çözüm bulunmalı” çağrısında bulundular. KEPENK Mİ KAPATMAMIZ İSTENİYOR? İşyerlerinin kira, elektrik gibi işletme giderlerini dahi karşılamakta zorlandıklarını kaydeden esnaf, “İşlerimizi çevirmekte, yanımızda çalışan üç-beş personelin maaşını ödemekte zorlandığımız şu günlerde bir de Maliye, SGK, Bağ-Kur gibi kurumların hesaplarımıza haciz ve bloke koymaları bizleri tamamen iş yapamaz duruma getiriyor. Bir süre sonra ise hesaplarımızdaki paralardan tahsilat yapılıyor.  Bu durumda kira, vergi, elektrik, su, doğalgaz, personel ücretini nasıl ödeyeceğiz? Bu uygulamalarla bizlere ‘kepenk mi kapatın’ denilmek isteniyor” şeklinde konuştular. HESABINA HACİZ KONULAN ESNAF ALACAKLI ÇIKTI Bir başka esnaf ise, geçtiğimiz salı günü SGK tarafından hesaplarına haciz konulduğunu öğrendiğinde ertesi sabah kuruma giderek, durumu öğrenmeye çalıştığını anlattı. Kurum yetkililerine borcunun olmadığını, nasıl haciz konulduğunu sorduğunda, yetkililerin önce sadece 147 lira borcu olduğunun söylendiğini ancak itirazı sonucu hesapların tekrar incelenmesi sonucunda kendisinin kurumdan 260 lira alacaklı çıktığını bildirdi. Ancak, hesabına haciz konulması nedeniyle, bankalar tarafından kara listeye alındığını, kredilerinin kapandığını belirten esnaf, bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.
Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor.

Enflasyonun önüne bir türlü geçilemediği günümüzde, özellikle küçük esnaf ve işletmecilerin haciz ve hesaplarına bloke konulması nedeniyle sorunları giderek katmerleşiyor. Başta gıda olmak üzere tüm ürünlerde yaşanan artışın yanı sıra girdi maliyetlerinin de yükselmesi karşısında, küçük ölçekli esnaf ve sanatkar kara kara düşünürken, birçoğu ise ya kepenk kapatıyor ya da kapatma riskiyle karşı karşıya gelmiş durumda.

HACİZ VE BLOKE KISKACI YAŞIYORUZ

Birçok esnaf ve işletmeci günü siftah yapmadan kapatırken, Maliye, SGK ve Bağ-Kur borçları nedeniyle hesaplarına haciz ve bloke konulan esnaf sayısı da gün be gün çoğalıyor. Gazetemiz Egemen’e konuşan küçük esnaf ve işletmeciler, çoğu zaman gözlerini sabah haciz ve bloke işlemlerine açtıklarından dert yandılar. Günümüz ekonomik koşullarında iş yapamadıklarını vurgulayan esnaf, haciz ve bloke işlemlerinin de işin tuzu-biberini oluşturduğuna dikkat çekerken, “Elimiz kolumuz bağlanıyor, ne yapacağımızı bilemiyoruz, bu soruna bir çözüm bulunmalı” çağrısında bulundular.

KEPENK Mİ KAPATMAMIZ İSTENİYOR?

İşyerlerinin kira, elektrik gibi işletme giderlerini dahi karşılamakta zorlandıklarını kaydeden esnaf, “İşlerimizi çevirmekte, yanımızda çalışan üç-beş personelin maaşını ödemekte zorlandığımız şu günlerde bir de Maliye, SGK, Bağ-Kur gibi kurumların hesaplarımıza haciz ve bloke koymaları bizleri tamamen iş yapamaz duruma getiriyor. Bir süre sonra ise hesaplarımızdaki paralardan tahsilat yapılıyor.  Bu durumda kira, vergi, elektrik, su, doğalgaz, personel ücretini nasıl ödeyeceğiz? Bu uygulamalarla bizlere ‘kepenk mi kapatın’ denilmek isteniyor” şeklinde konuştular.

HESABINA HACİZ KONULAN ESNAF ALACAKLI ÇIKTI

Bir başka esnaf ise, geçtiğimiz salı günü SGK tarafından hesaplarına haciz konulduğunu öğrendiğinde ertesi sabah kuruma giderek, durumu öğrenmeye çalıştığını anlattı. Kurum yetkililerine borcunun olmadığını, nasıl haciz konulduğunu sorduğunda, yetkililerin önce sadece 147 lira borcu olduğunun söylendiğini ancak itirazı sonucu hesapların tekrar incelenmesi sonucunda kendisinin kurumdan 260 lira alacaklı çıktığını bildirdi. Ancak, hesabına haciz konulması nedeniyle, bankalar tarafından kara listeye alındığını, kredilerinin kapandığını belirten esnaf, bu durumun sürdürülebilir olmadığını vurguladı.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

ADANA’YA YAKIŞIYOR MU?

GÜNDEM 16.03.2025 - 15:29, Güncelleme: 17.03.2025 - 07:04 3148+ kez okundu.
 

ADANA’YA YAKIŞIYOR MU?

ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı.
ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı. Uzun yıllardan bu yana sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon suları yaydığı pis koku nedeniyle insanları nefes alamaz hale getirirken, halk sağlığını da tehdit ediyor. Vatandaşlar, bu kanalizasyon atıklarının sulama kanalıyla tarımsal sulamada da kullanılmasının yaratacağı tehlikeye dikkat çektiler. MAHALLE sakinleri, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon atıkları nedeniyle buralarda yaşamın kendileri için adeta cehenneme dönüştüğünü belirtirken, artık bu duruma bir çözüm bulunmasını istediler. Özellikle sıcak yaz mevsiminde mahallede nefes alamadıklarını, çocukların ise serinlemek için bu kanalda yüzdüklerini dile getiren vatandaşlar, bu sorunla kimsenin ilgilenmemesinden şikayet ettiler.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’ni görev ve sorumluluğunun gereklerini yerine getirmesi çağrısında bulunan Özgür Mahallesi sakinleri, “2025 yılındayız, ama ne yazık ki, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon nedeniyle bize hayat cehennem edildi. Dışarıdan bir misafirlerimiz geldiği zaman bu görüntü karşısında şaşırıp kalıyorlar.  Bu görüntüler Adana’ya yakışıyor mu? Bu görüntüler Adana’nın imajını zedelemiyor mu” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.
ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı.

ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı. Uzun yıllardan bu yana sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon suları yaydığı pis koku nedeniyle insanları nefes alamaz hale getirirken, halk sağlığını da tehdit ediyor. Vatandaşlar, bu kanalizasyon atıklarının sulama kanalıyla tarımsal sulamada da kullanılmasının yaratacağı tehlikeye dikkat çektiler.
MAHALLE sakinleri, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon atıkları nedeniyle buralarda yaşamın kendileri için adeta cehenneme dönüştüğünü belirtirken, artık bu duruma bir çözüm bulunmasını istediler. Özellikle sıcak yaz mevsiminde mahallede nefes alamadıklarını, çocukların ise serinlemek için bu kanalda yüzdüklerini dile getiren vatandaşlar, bu sorunla kimsenin ilgilenmemesinden şikayet ettiler. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’ni görev ve sorumluluğunun gereklerini yerine getirmesi çağrısında bulunan Özgür Mahallesi sakinleri, “2025 yılındayız, ama ne yazık ki, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon nedeniyle bize hayat cehennem edildi. Dışarıdan bir misafirlerimiz geldiği zaman bu görüntü karşısında şaşırıp kalıyorlar.  Bu görüntüler Adana’ya yakışıyor mu? Bu görüntüler Adana’nın imajını zedelemiyor mu” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

YİNE FITRAT DİYECEKLER

GÜNDEM 07.11.2024 - 15:45, Güncelleme: 07.11.2024 - 16:43 4377+ kez okundu.
 

YİNE FITRAT DİYECEKLER

İş Kazalarında Kan Donduran Rapor! İSİG Meclisi, 2024 Yılının İlk 10 Ayında Türkiye Genelinde 1540 İşçinin Hayatını Kaybettiğini Duyurdu
EKİM AYINDA 164 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ!  İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Ekim ayı raporunda Türkiye’deki iş kazalarının boyutunu bir kez daha dehşet verici bir şekilde gözler önüne serdi. Rapora göre Ekim ayında 164 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. İSİG, bu ölümlerin sadece birer istatistik olmadığını, her birinin bir insanın hayatına mal olduğunu vurguluyor. Ancak ne yazık ki, devletin ve işverenlerin sorumsuzlukları devam ediyor ve bu ölümler artarak sürüyor. İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KAN DONDURAN BİR TABLO: 49 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ! İnşaat sektörü, Ekim ayında da en fazla ölümün yaşandığı sektör oldu. 49 işçi, güvenlik önlemleri alınmadan, büyük projelerde çalışırken hayatını kaybetti. Yüksekten düşme, beton altında kalma, ağır iş makineleriyle ezilme gibi kazalar, işçilerin ölümüne yol açtı. Bu sektör, hem iç hem de dış denetim eksiklikleri nedeniyle, sürekli işçi cinayetlerinin yaşandığı bir alan haline gelmiş durumda. İnşaat sahalarında güvenlik tedbirleri göz ardı edilirken, binlerce işçi her gün ölüme gönderiliyor. GÜVENCESİZ ÇALIŞMA ŞARTLARI ÖLÜMLERİ HIZLANDIRDI: 160 İŞÇİ GÜVENCESİZ ÇALIŞARKEN HAYATINI KAYBETTİ İSİG raporuna göre, Ekim ayında hayatını kaybeden 160 işçi, güvencesiz ve sendikasız işlerde çalışıyordu. Sendikasızlık, işçilerin hakkını savunamaması ve güvenlik önlemleri konusunda işverenlere karşı duramayarak, ölüm riskini artıran en büyük faktörlerden biri. Bu işçiler, çoğu zaman uzun çalışma saatlerinde, düşük ücretlerle ve en tehlikeli koşullarda görev yapıyordu. Çalışma hayatının çürümüşlüğü işçileri adeta ölümle yüz yüze getiriyor. ÇOCUK İŞÇİLERİN ÖLÜMÜ: 61 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ Türkiye’de çocuk işçiliği, her geçen yıl artarak devam ediyor. Ekim ayında 4 çocuk işçi hayatını kaybetti ve yıl başından bu yana kaybedilen çocuk işçi sayısı 61’e yükseldi. Çocuk işçilerin ölüm oranları, Türkiye’nin çalışma hayatındaki karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Çocuklar, ailelerinin geçim derdini yüklenmek için, yaşamlarına mal olacak işlerde çalıştırılıyor. İSİG Meclisi, çocuk işçiliğiyle ilgili ciddi adımlar atılmadığı takdirde bu acıların daha da artacağını belirtiyor. GÖÇMEN İŞÇİLERİN DURUMU DAHA KÖTÜ: 18 GÖÇMEN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ Ekim ayında 18 göçmen işçi de, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ölümle burun buruna çalışarak can verdi. Göçmen işçilerin hakları hiçe sayılıyor, çoğu düşük ücretlerle ağır işlerde çalıştırılıyor. Üstelik, bu işçilerin çalışma güvenlikleri de çoğu zaman hiç sağlanmıyor. Suriye, Afganistan ve Türkmenistan gibi ülkelerden gelen işçiler, Türkiye’ye hayatlarını kazanmak için gelirken, burada karşılaştıkları insani dram ölümle sonuçlanıyor. KADIN İŞÇİLER DE YOK SAYILIYOR: 11 KADIN İŞÇİ ÖLDÜ! Kadın işçilerin çalışma hayatındaki zorlukları da giderek büyüyor. Ekim ayında 11 kadın işçi, farklı sektörlerdeki güvencesiz ve tehlikeli koşullarda hayatını kaybetti. Kadın işçilerin çoğu, düşük ücretle çalışırken, güvencesiz ve tehlikeli işlerde görev alıyor. Kadınların çalışma hakları çoğu zaman yok sayılıyor ve bu sebeple çok sayıda işçi hayatını kaybediyor. İŞ CİNAYETLERİ TÜRKİYE’Yİ SARMAYA DEVAM EDİYOR: 1540 İŞÇİ BU YIL ÖLDÜ İSİG Meclisi, 2024 yılının ilk 10 ayında Türkiye genelinde 1540 işçinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu rakam, her ay ortalama 154 işçi ölümüne işaret ediyor. İş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği, denetimlerin yapılmaması, işverenlerin sorumsuzluğu, işçi ölümlerini hızla artırıyor. Ancak bu ölümler karşısında devletin ve yetkililerin hala etkili bir müdahale yapmaması, bu trajedinin devam etmesine neden oluyor. TÜRKİYE’DE İŞÇİLERİN HAYATI HİÇBİR ZAMAN DEĞERLİ DEĞİL Mİ? İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Ekim ayında sadece 47 şehirde değil, yurt dışındaki 4 farklı ülkede de iş cinayetlerinin yaşandığını bildirdi. Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, güvensiz koşullarda çalıştırılıyor. İşçilerin yaşam hakkı en temel haklardan biri olmalı, ancak Türkiye’de her geçen gün daha fazla işçi, hayatını kaybetmeye devam ediyor. İŞ CİNAYETLERİNE DUR DİYECEK ADIMLAR ATILMALI! İşçi ölümlerinin önlenmesi için artık somut adımlar atılmalı. Denetimlerin arttırılması, işverenlerin sorumluluklarının yerine getirilmesi, güvenli çalışma koşullarının sağlanması ve işçilerin güvence altına alınması gerekiyor. İşçi ölümleri, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük bir utançtır. Bu ölümler son bulana kadar, devlet ve işverenler sorumlu tutulmalıdır.
İş Kazalarında Kan Donduran Rapor! İSİG Meclisi, 2024 Yılının İlk 10 Ayında Türkiye Genelinde 1540 İşçinin Hayatını Kaybettiğini Duyurdu

EKİM AYINDA 164 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ! 

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği (İSİG) Meclisi, Ekim ayı raporunda Türkiye’deki iş kazalarının boyutunu bir kez daha dehşet verici bir şekilde gözler önüne serdi. Rapora göre Ekim ayında 164 işçi, çalışırken hayatını kaybetti. İSİG, bu ölümlerin sadece birer istatistik olmadığını, her birinin bir insanın hayatına mal olduğunu vurguluyor. Ancak ne yazık ki, devletin ve işverenlerin sorumsuzlukları devam ediyor ve bu ölümler artarak sürüyor.

İNŞAAT SEKTÖRÜNDE KAN DONDURAN BİR TABLO: 49 İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ!

İnşaat sektörü, Ekim ayında da en fazla ölümün yaşandığı sektör oldu. 49 işçi, güvenlik önlemleri alınmadan, büyük projelerde çalışırken hayatını kaybetti. Yüksekten düşme, beton altında kalma, ağır iş makineleriyle ezilme gibi kazalar, işçilerin ölümüne yol açtı. Bu sektör, hem iç hem de dış denetim eksiklikleri nedeniyle, sürekli işçi cinayetlerinin yaşandığı bir alan haline gelmiş durumda. İnşaat sahalarında güvenlik tedbirleri göz ardı edilirken, binlerce işçi her gün ölüme gönderiliyor.

GÜVENCESİZ ÇALIŞMA ŞARTLARI ÖLÜMLERİ HIZLANDIRDI: 160 İŞÇİ GÜVENCESİZ ÇALIŞARKEN HAYATINI KAYBETTİ

İSİG raporuna göre, Ekim ayında hayatını kaybeden 160 işçi, güvencesiz ve sendikasız işlerde çalışıyordu. Sendikasızlık, işçilerin hakkını savunamaması ve güvenlik önlemleri konusunda işverenlere karşı duramayarak, ölüm riskini artıran en büyük faktörlerden biri. Bu işçiler, çoğu zaman uzun çalışma saatlerinde, düşük ücretlerle ve en tehlikeli koşullarda görev yapıyordu. Çalışma hayatının çürümüşlüğü işçileri adeta ölümle yüz yüze getiriyor.

ÇOCUK İŞÇİLERİN ÖLÜMÜ: 61 ÇOCUK İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Türkiye’de çocuk işçiliği, her geçen yıl artarak devam ediyor. Ekim ayında 4 çocuk işçi hayatını kaybetti ve yıl başından bu yana kaybedilen çocuk işçi sayısı 61’e yükseldi. Çocuk işçilerin ölüm oranları, Türkiye’nin çalışma hayatındaki karanlık yüzünü bir kez daha gözler önüne seriyor. Çocuklar, ailelerinin geçim derdini yüklenmek için, yaşamlarına mal olacak işlerde çalıştırılıyor. İSİG Meclisi, çocuk işçiliğiyle ilgili ciddi adımlar atılmadığı takdirde bu acıların daha da artacağını belirtiyor.

GÖÇMEN İŞÇİLERİN DURUMU DAHA KÖTÜ: 18 GÖÇMEN İŞÇİ HAYATINI KAYBETTİ

Ekim ayında 18 göçmen işçi de, Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde ölümle burun buruna çalışarak can verdi. Göçmen işçilerin hakları hiçe sayılıyor, çoğu düşük ücretlerle ağır işlerde çalıştırılıyor. Üstelik, bu işçilerin çalışma güvenlikleri de çoğu zaman hiç sağlanmıyor. Suriye, Afganistan ve Türkmenistan gibi ülkelerden gelen işçiler, Türkiye’ye hayatlarını kazanmak için gelirken, burada karşılaştıkları insani dram ölümle sonuçlanıyor.

KADIN İŞÇİLER DE YOK SAYILIYOR: 11 KADIN İŞÇİ ÖLDÜ!

Kadın işçilerin çalışma hayatındaki zorlukları da giderek büyüyor. Ekim ayında 11 kadın işçi, farklı sektörlerdeki güvencesiz ve tehlikeli koşullarda hayatını kaybetti. Kadın işçilerin çoğu, düşük ücretle çalışırken, güvencesiz ve tehlikeli işlerde görev alıyor. Kadınların çalışma hakları çoğu zaman yok sayılıyor ve bu sebeple çok sayıda işçi hayatını kaybediyor.

İŞ CİNAYETLERİ TÜRKİYE’Yİ SARMAYA DEVAM EDİYOR: 1540 İŞÇİ BU YIL ÖLDÜ

İSİG Meclisi, 2024 yılının ilk 10 ayında Türkiye genelinde 1540 işçinin hayatını kaybettiğini duyurdu. Bu rakam, her ay ortalama 154 işçi ölümüne işaret ediyor. İş güvenliği tedbirlerinin yetersizliği, denetimlerin yapılmaması, işverenlerin sorumsuzluğu, işçi ölümlerini hızla artırıyor. Ancak bu ölümler karşısında devletin ve yetkililerin hala etkili bir müdahale yapmaması, bu trajedinin devam etmesine neden oluyor.

TÜRKİYE’DE İŞÇİLERİN HAYATI HİÇBİR ZAMAN DEĞERLİ DEĞİL Mİ?

İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi, Ekim ayında sadece 47 şehirde değil, yurt dışındaki 4 farklı ülkede de iş cinayetlerinin yaşandığını bildirdi. Türkiye’nin dört bir yanında işçiler, güvensiz koşullarda çalıştırılıyor. İşçilerin yaşam hakkı en temel haklardan biri olmalı, ancak Türkiye’de her geçen gün daha fazla işçi, hayatını kaybetmeye devam ediyor.

İŞ CİNAYETLERİNE DUR DİYECEK ADIMLAR ATILMALI!

İşçi ölümlerinin önlenmesi için artık somut adımlar atılmalı. Denetimlerin arttırılması, işverenlerin sorumluluklarının yerine getirilmesi, güvenli çalışma koşullarının sağlanması ve işçilerin güvence altına alınması gerekiyor. İşçi ölümleri, sadece Türkiye için değil, tüm dünya için büyük bir utançtır. Bu ölümler son bulana kadar, devlet ve işverenler sorumlu tutulmalıdır.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

"ACILARIMIZ HALA TAZE, SORUMLULAR HALA HESAP VERMEDİ"

GÜNDEM 28.01.2025 - 16:00, Güncelleme: 28.01.2025 - 19:00 7340+ kez okundu.
 

"ACILARIMIZ HALA TAZE, SORUMLULAR HALA HESAP VERMEDİ"

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Kahramanmaraş Depremi Ve Bolu Yangını Kayıpları İçin Adalet Çağrısında Bulundu!
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depreminin ikinci yılı ve Bolu’daki yıkıcı yangında hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak ve kayıplarının arkasındaki sorumluları sorumlu tutmak için Kadıköy Rıhtım’da bir araya gelecek. Etkinlik, 2 Şubat 2025 Pazar günü saat 18.00’de düzenlenecek ve yüzlerce mağdur aile, sevdiklerini anarken, adalet taleplerini yineleyecek. "BOLU YANGINI, AYNI İHMALLERİN BENZER ACILAR DOĞURDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ" Adalet Peşinde Aileleri Platformu Ankara Temsilcisi Döne Kaya, etkinlikle ilgili açıklamasında çok sert bir mesaj verdi. Kaya, "6 Şubat depreminin 2. yılına girerken acılarımız hâlâ taze. Birçok kaybın arkasındaki sorumlular hâlâ hesap vermedi. Bolu Kartalkaya’daki yangında yaşanan benzer ihmaller, bizleri yeniden sarsarak, acılarımızın derinliğini gözler önüne serdi. Bugün, bu kayıpların adaletini aramak için bir araya geliyoruz ve sorumluların peşini bırakmayacağız!” diyerek tepkisini dile getirdi. YARALAR KAPANMADAN HESAP SORULACAK! Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 2023 yılının başında yıkıcı bir depreme ve Bolu’da feci bir yangına maruz kalmıştı. Aileler, hala sevdiklerini kaybetmiş olmanın acısını yüreklerinde taşıyor ve hiçbir şekilde adaletin yerini bulmadığını vurguluyor. Platform, 2 Şubat 2025 tarihinde Kadıköy Rıhtım’da toplandığında, sadece kayıplarını anmayacak, aynı zamanda kayıpların sorumlularına yönelik hesap soran yüksek sesli bir adalet talebinde bulunacak. KADIKÖY' DE BÜYÜK BULUŞMA Bu etkinlik, sadece bir anma değil, aynı zamanda bir direnişin simgesi olacak. Kaybedilen canların yakınları, bir daha aynı acıların yaşanmaması adına güçlü bir sesle adalet talebinde bulunacaklar. Adalet Peşinde Aileleri Platformu, tüm mağdur aileleri ve adalet isteyen herkesi Kadıköy’deki bu büyük buluşmaya çağırıyor.
Adalet Peşinde Aileleri Platformu, Kahramanmaraş Depremi Ve Bolu Yangını Kayıpları İçin Adalet Çağrısında Bulundu!

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depreminin ikinci yılı ve Bolu’daki yıkıcı yangında hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak ve kayıplarının arkasındaki sorumluları sorumlu tutmak için Kadıköy Rıhtım’da bir araya gelecek. Etkinlik, 2 Şubat 2025 Pazar günü saat 18.00’de düzenlenecek ve yüzlerce mağdur aile, sevdiklerini anarken, adalet taleplerini yineleyecek.

"BOLU YANGINI, AYNI İHMALLERİN BENZER ACILAR DOĞURDUĞUNU BİR KEZ DAHA GÖSTERDİ"

Adalet Peşinde Aileleri Platformu Ankara Temsilcisi Döne Kaya, etkinlikle ilgili açıklamasında çok sert bir mesaj verdi. Kaya, "6 Şubat depreminin 2. yılına girerken acılarımız hâlâ taze. Birçok kaybın arkasındaki sorumlular hâlâ hesap vermedi. Bolu Kartalkaya’daki yangında yaşanan benzer ihmaller, bizleri yeniden sarsarak, acılarımızın derinliğini gözler önüne serdi. Bugün, bu kayıpların adaletini aramak için bir araya geliyoruz ve sorumluların peşini bırakmayacağız!” diyerek tepkisini dile getirdi.

YARALAR KAPANMADAN HESAP SORULACAK!

Adalet Peşinde Aileleri Platformu, 2023 yılının başında yıkıcı bir depreme ve Bolu’da feci bir yangına maruz kalmıştı. Aileler, hala sevdiklerini kaybetmiş olmanın acısını yüreklerinde taşıyor ve hiçbir şekilde adaletin yerini bulmadığını vurguluyor. Platform, 2 Şubat 2025 tarihinde Kadıköy Rıhtım’da toplandığında, sadece kayıplarını anmayacak, aynı zamanda kayıpların sorumlularına yönelik hesap soran yüksek sesli bir adalet talebinde bulunacak.

KADIKÖY' DE BÜYÜK BULUŞMA

Bu etkinlik, sadece bir anma değil, aynı zamanda bir direnişin simgesi olacak. Kaybedilen canların yakınları, bir daha aynı acıların yaşanmaması adına güçlü bir sesle adalet talebinde bulunacaklar. Adalet Peşinde Aileleri Platformu, tüm mağdur aileleri ve adalet isteyen herkesi Kadıköy’deki bu büyük buluşmaya çağırıyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama

SİYASET 23.03.2025 - 19:28, Güncelleme: 23.03.2025 - 19:28 4475+ kez okundu.
 

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama

İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama
İmamoğlu’na mali suçlardan tutukluma Hakkında iki ayrı suçlamayla 19 Mart sabahı gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “yolsuzluk soruşturması” kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, diğer suçlama olan “kent uzlaşısı” ayağından ise serbest bırakıldı. KAYYUM ATANMAYACAK Ekrem İmamoğlu'nun "silahlı terör örgütüne yardım etme", "suç örgütü kurma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "rüşvet almak" suçlamalarıyla tutuklanması talep edilmişti. İmamoğlu’nun silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından serbest bırakılması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmayacağı anlamına geliyor. ……………….. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, 4 günlük gözaltı süreci sonrası çıkarıldığı mahkeme tarafından yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, hakkındaki silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından ise hakkında adli kontrol kararı olmadan serbest bırakıldı. İMAMOĞLU'NUN İFADESİ Bu arada, İmamoğlu'nun mahkemedeki savunması da ortaya çıktı. Emniyet ve savcılıktaki ifadesini aynen tekrar ettiğini belirten İmamoğlu, "Mahkeme anında elime geçen sevk yazsında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediği KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizidiği, tam bir kumpas ve pusu düzenin kuran 2 savcının suç isnadını görmektetim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini kaybetmiş kişilerdir. Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır" dedi "Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir" diyen İmamoğlu, "Bu mahkemeye gelen bütün karalayıcı, kumpas içerikli iddiaları reddediyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etti. BAŞSAVCILIK'TAN 'TERÖR' SORUŞTURMASI KARARINA İTİRAZ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. "KENT UZLAŞISI" TUTUKLAMASI 'Kent uzlaşısı' soruşturmasında üzerlerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı. YOLSUZLUK SORUŞTURMASI TUTUKLAMALARI "Yolsuzluk" soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği, ifadesi tamamlanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İPA Başkanı Buğra Gökce, Serdar Haydanlı, Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım'ın tutuklanmasına karar verdi.
İmamoğlu'na mali suçlardan tutuklama
İmamoğlu’na mali suçlardan tutukluma Hakkında iki ayrı suçlamayla 19 Mart sabahı gözaltına alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, savcılık tarafından tutuklanma talebiyle sevk edildiği nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından “yolsuzluk soruşturması” kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, diğer suçlama olan “kent uzlaşısı” ayağından ise serbest bırakıldı. KAYYUM ATANMAYACAK Ekrem İmamoğlu'nun "silahlı terör örgütüne yardım etme", "suç örgütü kurma", "ihaleye fesat karıştırma" ve "rüşvet almak" suçlamalarıyla tutuklanması talep edilmişti. İmamoğlu’nun silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından serbest bırakılması, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmayacağı anlamına geliyor. ……………….. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin Cumhurbaşkanı ön seçim aday adayı Ekrem İmamoğlu, 4 günlük gözaltı süreci sonrası çıkarıldığı mahkeme tarafından yolsuzluk soruşturması kapsamında tutuklandı. İmamoğlu, hakkındaki silahlı terör örgütüne yardım etme, suç örgütü kurma suçlamalarından ise hakkında adli kontrol kararı olmadan serbest bırakıldı. İMAMOĞLU'NUN İFADESİ Bu arada, İmamoğlu'nun mahkemedeki savunması da ortaya çıktı. Emniyet ve savcılıktaki ifadesini aynen tekrar ettiğini belirten İmamoğlu, "Mahkeme anında elime geçen sevk yazsında benden ifade alan savcının isminin olmadığı, farklı iki savcının isminin olduğunu gördüm. Sayfalarca PKK terör örgütü, hiç ilgilenmediği KCK, HDK vesaire kısaltmalarla geçen farklı dergilerde farklı terör örgütlerinin söylemlerinin dizidiği, tam bir kumpas ve pusu düzenin kuran 2 savcının suç isnadını görmektetim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir. Bütün bunları benim için yazan ve terör örgütü üyeliğini ortaya koyan kişiler meslek şereflerini kaybetmiş kişilerdir. Bu tür kişiler sadece bunları yazma marifetine sahip değil muhtemeldir ki ülkemizin başına bela olmuş veya olacak terör örgütü deneyimlerine de sahip olduklarını düşünüyorum. Çünkü bu tür pusu ve kumpas işi terör örgütü üyesi olmakla başarılabilir diye düşünüyorum. Yaptıkları bu iş ve işlemler ülkemizin adalet sistemine atılmış bir bombadır, tahribatı büyük olacaktır" dedi "Türk yargısına ve on binlerce namuslu yargıç, savcılara sesleniyorum ki bu tür meslek namusunu, meslek ahlakını yitirmiş insanlara meydan vermeyin, şeref yoksunu bu insanlar ramazan ayında kul hakkının ötesine geçip milletimize ve vatana ihanet etmektedirler, dolayısıyla suç isnadının bende zerre kadar kıymeti yoktur, yazdıkları her sayfa çöp niteliğindedir" diyen İmamoğlu, "Bu mahkemeye gelen bütün karalayıcı, kumpas içerikli iddiaları reddediyorum" diyerek serbest bırakılmasını talep etti. BAŞSAVCILIK'TAN 'TERÖR' SORUŞTURMASI KARARINA İTİRAZ İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının, İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun "terör" soruşturmasında serbest bırakılmasına itiraz edeceği öğrenildi. "KENT UZLAŞISI" TUTUKLAMASI 'Kent uzlaşısı' soruşturmasında üzerlerine atılı "silahlı terör örgütüne yardım etme" suçundan tutuklanmaları istemiyle nöbetçi sulh ceza hakimliğine sevk edilen Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Reform Enstitüsü Direktörü Mehmet Ali Çalışkan tutuklandı. YOLSUZLUK SORUŞTURMASI TUTUKLAMALARI "Yolsuzluk" soruşturması kapsamında nöbetçi sulh ceza hakimliği, ifadesi tamamlanan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı ve İBB Medya AŞ Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ongun, Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan, Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, İPA Başkanı Buğra Gökce, Serdar Haydanlı, Ali İlbak, Adem Tuncay, Ahmet Köksal, Ali Nuhoğlu, Eyüp Subaşı, Kamil Timur Delibaş, Murat Abbas, Mete Sarıaltun, Alper Aydın, Serdal Taşkın, Serkan Öztürk, Mustafa Nihat Sütlaş, Süleyman Atik, Ahmet Çiçek, Yusuf İlbak, Servet Yıldırım'ın tutuklanmasına karar verdi.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

ADANA’YA YAKIŞIYOR MU?

GÜNDEM 16.03.2025 - 15:29, Güncelleme: 17.03.2025 - 07:04 3148+ kez okundu.
 

ADANA’YA YAKIŞIYOR MU?

ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı.
ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı. Uzun yıllardan bu yana sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon suları yaydığı pis koku nedeniyle insanları nefes alamaz hale getirirken, halk sağlığını da tehdit ediyor. Vatandaşlar, bu kanalizasyon atıklarının sulama kanalıyla tarımsal sulamada da kullanılmasının yaratacağı tehlikeye dikkat çektiler. MAHALLE sakinleri, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon atıkları nedeniyle buralarda yaşamın kendileri için adeta cehenneme dönüştüğünü belirtirken, artık bu duruma bir çözüm bulunmasını istediler. Özellikle sıcak yaz mevsiminde mahallede nefes alamadıklarını, çocukların ise serinlemek için bu kanalda yüzdüklerini dile getiren vatandaşlar, bu sorunla kimsenin ilgilenmemesinden şikayet ettiler.  BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’ni görev ve sorumluluğunun gereklerini yerine getirmesi çağrısında bulunan Özgür Mahallesi sakinleri, “2025 yılındayız, ama ne yazık ki, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon nedeniyle bize hayat cehennem edildi. Dışarıdan bir misafirlerimiz geldiği zaman bu görüntü karşısında şaşırıp kalıyorlar.  Bu görüntüler Adana’ya yakışıyor mu? Bu görüntüler Adana’nın imajını zedelemiyor mu” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.
ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı.

ADANA’NIN Yüreğir İlçesi’ne bağlı Özgür Mahallesi içinden geçen sulama kanalına bağlanan kanalizasyondan akan lağım suları çevre sakinlerine yaşamı çekilmez kıldı. Uzun yıllardan bu yana sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon suları yaydığı pis koku nedeniyle insanları nefes alamaz hale getirirken, halk sağlığını da tehdit ediyor. Vatandaşlar, bu kanalizasyon atıklarının sulama kanalıyla tarımsal sulamada da kullanılmasının yaratacağı tehlikeye dikkat çektiler.
MAHALLE sakinleri, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon atıkları nedeniyle buralarda yaşamın kendileri için adeta cehenneme dönüştüğünü belirtirken, artık bu duruma bir çözüm bulunmasını istediler. Özellikle sıcak yaz mevsiminde mahallede nefes alamadıklarını, çocukların ise serinlemek için bu kanalda yüzdüklerini dile getiren vatandaşlar, bu sorunla kimsenin ilgilenmemesinden şikayet ettiler. 
BÜYÜKŞEHİR Belediyesi’ni görev ve sorumluluğunun gereklerini yerine getirmesi çağrısında bulunan Özgür Mahallesi sakinleri, “2025 yılındayız, ama ne yazık ki, sulama kanalına boşaltılan kanalizasyon nedeniyle bize hayat cehennem edildi. Dışarıdan bir misafirlerimiz geldiği zaman bu görüntü karşısında şaşırıp kalıyorlar.  Bu görüntüler Adana’ya yakışıyor mu? Bu görüntüler Adana’nın imajını zedelemiyor mu” şeklinde tepkilerini dile getirdiler.

Adana HABERİ

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.