İş ahlakı ve yönetim anlayışı enkaz altında kaldı

GÜNDEM 01.02.2020 - 13:50, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2237+ kez okundu.
 

İş ahlakı ve yönetim anlayışı enkaz altında kaldı

  Elazığ ve Malatya’da meydana gelen son deprem yerleşim alanlarımızın depreme karşı dayanıklı olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Depremler yerleşim alanları dışında bir zarara yol açmamaktadır. Yerleşim alanlarının depreme karşı dayanıklı yapacak olanlar bizleriz. Depreme karşı dayanıksız yapılan binalar yıkılarak ölüme sebebiyet verdiğini bir kez daha gördük. Deprem değil binalar öldürüyor. İş ahlakı ve yönetim anlayışımızın eksikliği nedeniyle yönetmeliklere aykırı; denetim eksikliği ve malzemeden çalınarak yapılan binalar depremde enkaza dönüşüyor, can ve mal kaybına neden oluyor. Fay hattı üzerinde olan birçok şehrimiz depremin yıkıcı tehdidi altında bulunuyor. Küçük şehirlerimizde meydana gelen depremlerin yaralarını sarabiliriz, krizi yönetebiliriz ama büyük şehirlerde özellikle de İstanbul’da meydana gelebilecek büyük bir depremin ortaya çıkaracağı yıkımın, can ve mal kaybının üstesinden gelemeyiz, krizi yönetemeyiz ve ülke olarak enkazın altından kalkamayız. Ülkemizin sınırlarını korumak için savunmaya verdiğimiz önem kadar yerleşim alanlarımızı depreme karşı dayanıklı hale getirmeyi de bir o kadar önemsemeli, depremi ülkemizin bir beka sorunu olarak görmeliyiz. Son Elazığ depremini bir milat olarak görüp; büyük yatırımları erteleyerek bütün imkanlarımızı ve enerjimizi kullanarak bir seferberlik ilan ederek depreme karşı dayanıksız yapı stoğunu ivedi bir şekilde depreme karşı dayanıklı hale dönüştürmemiz gerekmektedir.

 

Elazığ ve Malatya’da meydana gelen son deprem yerleşim alanlarımızın depreme karşı dayanıklı olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Depremler yerleşim alanları dışında bir zarara yol açmamaktadır. Yerleşim alanlarının depreme karşı dayanıklı yapacak olanlar bizleriz. Depreme karşı dayanıksız yapılan binalar yıkılarak ölüme sebebiyet verdiğini bir kez daha gördük. Deprem değil binalar öldürüyor. İş ahlakı ve yönetim anlayışımızın eksikliği nedeniyle yönetmeliklere aykırı; denetim eksikliği ve malzemeden çalınarak yapılan binalar depremde enkaza dönüşüyor, can ve mal kaybına neden oluyor.

Fay hattı üzerinde olan birçok şehrimiz depremin yıkıcı tehdidi altında bulunuyor. Küçük şehirlerimizde meydana gelen depremlerin yaralarını sarabiliriz, krizi yönetebiliriz ama büyük şehirlerde özellikle de İstanbul’da meydana gelebilecek büyük bir depremin ortaya çıkaracağı yıkımın, can ve mal kaybının üstesinden gelemeyiz, krizi yönetemeyiz ve ülke olarak enkazın altından kalkamayız.

Ülkemizin sınırlarını korumak için savunmaya verdiğimiz önem kadar yerleşim alanlarımızı depreme karşı dayanıklı hale getirmeyi de bir o kadar önemsemeli, depremi ülkemizin bir beka sorunu olarak görmeliyiz.

Son Elazığ depremini bir milat olarak görüp; büyük yatırımları erteleyerek bütün imkanlarımızı ve enerjimizi kullanarak bir seferberlik ilan ederek depreme karşı dayanıksız yapı stoğunu ivedi bir şekilde depreme karşı dayanıklı hale dönüştürmemiz gerekmektedir.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.