Halkın yüzde 22’si dengeli ve yeterli beslenemiyor

GÜNDEM 15.10.2021 - 16:48, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1245+ kez okundu.
 

Halkın yüzde 22’si dengeli ve yeterli beslenemiyor

Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, dünyada halen 800 milyonun üzerinde insanın yatağa aç girdiğini belirterek, ülkemizde ise halkın yüzde 22’sinin dengeli ve yeterli beslenemediğini, yüzde 8,5’inin açlık sınırında yaşadığını söyledi.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu'nca 'Dünya Gıda Günü' dolayısıyla 'Eylemlerimiz Geleceğimizdir' ana teması ile basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Başkanı Ümit Türkmen Gürışık, Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut ile TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ahmet Uncu katıldı.   Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, etkisini hala sürdüren Covid-19 pandemisi döneminde en fazla gündeme gelen kavramın gıda güvencesi ve gıda güvenliği olduğunu söyledi. Bu süreçte; yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendirebilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğinin bir kez daha görüldüğünü anımsatan Alparslan, “Unutulmamalıdır ki dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 7,5 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Yaşanan açlık, bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetersizliğinden değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır.” ifadelerini kullandı.  Türkiye’de gıda harcamalarının gider kalemlerinde önemli bir yer tuttuğuna vurgu yapan Alparslan, bu durumun dar ve orta gelirli ailelerin birçok ihtiyacını ertelemesine veya tamamen vazgeçmek zorunda kalmasına yol açtığını bildirdi. Alparslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toplumun önemli bir kesimi temel gıda maddelerinde dahi kısıtlamalara gitmekte, dengeli beslenme bir yana açlıkla yüz yüze kalmaktadır. Ülkemizin tarımsal üretiminde yaşanan yapısal sorunlara kalıcı çözümler bulunmadan, sorunları dış alımcı politikalarla çözmeye yönelik kolaycı yaklaşımların hız kesmeden devam etmesi haklı gerekçelerle kâr elde edemeyen çiftçilerimizin üretmekten vazgeçmesi sonucunu doğurmaktadır. Tarım alanlarının, tarımsal üretimin, çiftçi sayısının, kırsal alan nüfusunun sürekli düştüğü bu süreçte en büyük pay aracılara, tüccarlara ve sözleşmeli tarımla çiftçiyi taşeronu olarak kullanan büyük şirketler, market zincirleri ile ithalatçı firmalara gitmektedir.” Olumsuzluklara dur demek ve her koşulda üretmeye devam etmek gerektiğinin altını çizen Alparslan, şöyle devam etti: “Üretimi ve üretenleri desteklemek zorundayız.  Ülkemizde gıda krizi riskinden kurtulabilmek ancak üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal çıkarları, kamu harcamalarında lüks ve savurganlığa dayalı yönetim anlayışı yerine tasarrufları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen "Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları"nın ivedilikle yaşama geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Kamu sağlığını gözetmeyen merdiven altı üretim yanında, stokçuluk ve fahiş fiyatlar ile doğru, etkin ve hızlı şekilde mücadele edilmelidir. Gıda denetim sistemi bütünüyle ele alınıp yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesi gerekiyor.”
Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, dünyada halen 800 milyonun üzerinde insanın yatağa aç girdiğini belirterek, ülkemizde ise halkın yüzde 22’sinin dengeli ve yeterli beslenemediğini, yüzde 8,5’inin açlık sınırında yaşadığını söyledi.

Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Adana İl Koordinasyon Kurulu'nca 'Dünya Gıda Günü' dolayısıyla 'Eylemlerimiz Geleceğimizdir' ana teması ile basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Başkanı Ümit Türkmen Gürışık, Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Feyzullah Korkut ile TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Ahmet Uncu katıldı.

 

Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmus Alparslan, etkisini hala sürdüren Covid-19 pandemisi döneminde en fazla gündeme gelen kavramın gıda güvencesi ve gıda güvenliği olduğunu söyledi. Bu süreçte; yeterli ve dengeli beslenme ile birlikte bağışıklık sistemini güçlendirebilmesi için temiz su ile yeterli ve sağlıklı gıdaya erişiminin gerekliliğinin bir kez daha görüldüğünü anımsatan Alparslan, “Unutulmamalıdır ki dünya üzerinde üretilen tarım ve gıda ürünleri 7,5 milyarı geçen dünya nüfusunu beslemeye yetecek miktardadır. Yaşanan açlık, bitkisel ve hayvansal ürünlerin yetersizliğinden değil, adil olmayan gelir ve gıda dağılımından kaynaklanmaktadır.” ifadelerini kullandı. 


Türkiye’de gıda harcamalarının gider kalemlerinde önemli bir yer tuttuğuna vurgu yapan Alparslan, bu durumun dar ve orta gelirli ailelerin birçok ihtiyacını ertelemesine veya tamamen vazgeçmek zorunda kalmasına yol açtığını bildirdi. Alparslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “Toplumun önemli bir kesimi temel gıda maddelerinde dahi kısıtlamalara gitmekte, dengeli beslenme bir yana açlıkla yüz yüze kalmaktadır. Ülkemizin tarımsal üretiminde yaşanan yapısal sorunlara kalıcı çözümler bulunmadan, sorunları dış alımcı politikalarla çözmeye yönelik kolaycı yaklaşımların hız kesmeden devam etmesi haklı gerekçelerle kâr elde edemeyen çiftçilerimizin üretmekten vazgeçmesi sonucunu doğurmaktadır. Tarım alanlarının, tarımsal üretimin, çiftçi sayısının, kırsal alan nüfusunun sürekli düştüğü bu süreçte en büyük pay aracılara, tüccarlara ve sözleşmeli tarımla çiftçiyi taşeronu olarak kullanan büyük şirketler, market zincirleri ile ithalatçı firmalara gitmektedir.”


Olumsuzluklara dur demek ve her koşulda üretmeye devam etmek gerektiğinin altını çizen Alparslan, şöyle devam etti: “Üretimi ve üretenleri desteklemek zorundayız.  Ülkemizde gıda krizi riskinden kurtulabilmek ancak üretim ekonomisini, sermayenin öncelikleri yerine kamusal çıkarları, kamu harcamalarında lüks ve savurganlığa dayalı yönetim anlayışı yerine tasarrufları, gündelik politikalar yerine planlı kalkınmayı önceleyen "Kamucu Tarım ve Gıda Politikaları"nın ivedilikle yaşama geçirilmesiyle mümkün olacaktır. Kamu sağlığını gözetmeyen merdiven altı üretim yanında, stokçuluk ve fahiş fiyatlar ile doğru, etkin ve hızlı şekilde mücadele edilmelidir. Gıda denetim sistemi bütünüyle ele alınıp yaşanan sorunların ivedilikle çözülmesi gerekiyor.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.