Adana Ekoloji Platformu’ndan Akbelen Ormanı mücadelesine destek geldi

GÜNDEM 27.07.2023 - 11:41, Güncelleme: 27.07.2023 - 11:41 3146+ kez okundu.
 

Adana Ekoloji Platformu’ndan Akbelen Ormanı mücadelesine destek geldi

“Akbelen Ormanını vermeyeceğiz!”
Adana Ekoloji Platformu’ndan, Muğla-Milas-İkizköy’de Akbelen Ormanı’nda yaşanan mücadeleye tam destek geldi. Adana Ekoloji Platformu Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, “Akbelen Ormanını, hayatı, doğayı, köylerini, zeytinliklerini, geçmişi ve geleceklerini savunan İkizköylüler ve onların yardımına koşanlar; Mücadeleniz, mücadelemizdir! Akbelen Ormanını vermeyeceğiz!.. Havama, suyuma, toprağıma, ağacıma dokunma!” şeklinde çağrıda bulundu. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır’ sözüne atıfta bulunan Adana Ekoloji Platformu Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, “Sayın Bakan’ın eksik bıraktığını tamamlayalım: AKP İktidarı sadece ekonomide değil, hayatın her alanında akıldışı davrandı ve öyle yapmaya da devam ediyor” iddiasında bulundu. “SANTRALLER ON YILLARDIR DOĞAYI ZEHİRLİYOR” Bunun son örneğinin Muğla-Milas-İkizköy’de, Akbelen Ormanı’nda bugünlerde yaşandığına dikkat çeken Gökoğlu, yakında bulunan Yeniköy ve Kemerköy kömür santrallerinin on yıllardır doğayı zehirlediğine dikkat çekti. Önceleri santrallerin devletin olduğunu hatırlatan Yaşar Gökoğlu, “Sonra özelleştirilerek satıldı. Yakıt olarak kullanılan kömür santrallerinin yakınlarında bulunan arazide, yerin 5-10 metre altında bulunan sınırlı linyit rezervleri mevcut. Kullanım ömürlerinin sonlarına yaklaşan santrallerden azami kâr elde edebilmek için her şeyi göze alan holding sahipleri köyleri ortadan kaldırdı, ağaçları kesti, iş makinalarıyla toprağı kazıyıp kömüre ulaştı ve doğanın ortasında yıllar içinde giderek büyüyen çorak bir yara ortaya çıktı” şeklinde konuşarak, böyle olmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti. “HOLDİNG SAHİPLERİNİN İŞTAHINI NE DOYURUR?” “Çünkü, ulaşılan linyitin derinliği yoktu, yüzeyseldi ve açılan yaranın genişletilmesinden başka çare de görünmüyordu” şeklinde sözlerini sürdüren Adana Ekoloji Platformu Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, bu durumun holding sahiplerinin umurunda olmadığına vurgu yaptı. Açıklamasına; “Şimdi sıra Akbelen Ormanı’na geldi” şeklinde devam eden Gökoğlu, “150-200 yaşındaki kızılçamlar ve zeytinlikler kesilecek, toprak kazılacak ve altındaki kömüre ulaşılacak. Her saat tonlarca kömür yakan santrallerin kömür ve holding sahiplerinin kâr iştahını ne doyurur? Akbelen’den çıkarılacak kömür! Doğanın ortasında köyleri, ağaçları yutan bu açık yara daha ne kadar yayılabilir?” diyerek tepkisini dile getirdi. Holding sahiplerinin elektrik ürettiklerini ve bunlara katlanılması gerektiğini söylediğini de hatırlatan Gökoğlu, “Her iki santralin toplam elektrik üretim kapasitesi 1.100 mw. Oysa Türkiye’nin toplam üretim kapasitesi 105 bin mw. Yani onların üretmekle övündükleri elektrik, ülkenin üretebileceği elektriğin sadece yüzde biri. Ayrıca bu kadar yıkıma sebep olmadan elektrik üretilebileceği de biliniyor” şeklinde konuşarak, ‘Kim için, neden bu kadar elektrik üretiliyor?’ sorularının da bütün dünyada sorulduğunun altını çizdi. “BU AKIL İLE ÜLKE YÖNETİLEBİLİR Mİ?” Yaşananların AK Parti iktidarının akıldışı politikalarının kaçınılmaz sonucu olduğunu ileri süren Platform Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, “İklim krizinin acı sonuçları bütün dünyada yaşanıyorken, atmosferde daha fazla karbondioksit gazı birikmemesi için kömür gibi fosil yakıtların kullanımına son verilmesi gerekliyken, bunun için Türkiye Paris Anlaşmasını imzalamış olmasına rağmen günlerdir Akbelen Ormanı’nda yaşanan akıldışı değil de nedir? Bütün dünya orman yangınlarıyla mücadele edip, ağaçları kurtarmaya çalışırken, patronlar ‘üç kuruş daha kâr etsin’ diye devletin kolluk güçlerini öne sürerek, ormanı korumaya çalışanları tutuklayıp, gazlayıp, şiddet uygulayarak Akbelen Ormanı’nı kesmeye çalışmanın ‘akıl’ ile ilgisi var mıdır? Evet, elbette vardır! Ama söz konusu olan sermayenin aklıdır. Bu akıl kısa vadelidir, sürdürülebilir değildir, böyle olması da umurlarında değildir, önemli olan şimdiki zamanda azami kâra ulaşmaktır, gerisi onu pek ilgilendirmez. Burada önemli olan soru şudur; Bu ‘akıl’ ile ülke yönetilebilir mi? Ne kadar sürer?” sorularını sordu.
“Akbelen Ormanını vermeyeceğiz!”

Adana Ekoloji Platformu’ndan, Muğla-Milas-İkizköy’de Akbelen Ormanı’nda yaşanan mücadeleye tam destek geldi. Adana Ekoloji Platformu Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, “Akbelen Ormanını, hayatı, doğayı, köylerini, zeytinliklerini, geçmişi ve geleceklerini savunan İkizköylüler ve onların yardımına koşanlar; Mücadeleniz, mücadelemizdir! Akbelen Ormanını vermeyeceğiz!.. Havama, suyuma, toprağıma, ağacıma dokunma!” şeklinde çağrıda bulundu.

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in ‘Türkiye’nin rasyonel bir zemine dönme dışında bir seçeneği kalmamıştır’ sözüne atıfta bulunan Adana Ekoloji Platformu Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, “Sayın Bakan’ın eksik bıraktığını tamamlayalım: AKP İktidarı sadece ekonomide değil, hayatın her alanında akıldışı davrandı ve öyle yapmaya da devam ediyor” iddiasında bulundu.
“SANTRALLER ON YILLARDIR DOĞAYI ZEHİRLİYOR”
Bunun son örneğinin Muğla-Milas-İkizköy’de, Akbelen Ormanı’nda bugünlerde yaşandığına dikkat çeken Gökoğlu, yakında bulunan Yeniköy ve Kemerköy kömür santrallerinin on yıllardır doğayı zehirlediğine dikkat çekti. Önceleri santrallerin devletin olduğunu hatırlatan Yaşar Gökoğlu, “Sonra özelleştirilerek satıldı. Yakıt olarak kullanılan kömür santrallerinin yakınlarında bulunan arazide, yerin 5-10 metre altında bulunan sınırlı linyit rezervleri mevcut. Kullanım ömürlerinin sonlarına yaklaşan santrallerden azami kâr elde edebilmek için her şeyi göze alan holding sahipleri köyleri ortadan kaldırdı, ağaçları kesti, iş makinalarıyla toprağı kazıyıp kömüre ulaştı ve doğanın ortasında yıllar içinde giderek büyüyen çorak bir yara ortaya çıktı” şeklinde konuşarak, böyle olmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti.
“HOLDİNG SAHİPLERİNİN İŞTAHINI NE DOYURUR?”
“Çünkü, ulaşılan linyitin derinliği yoktu, yüzeyseldi ve açılan yaranın genişletilmesinden başka çare de görünmüyordu” şeklinde sözlerini sürdüren Adana Ekoloji Platformu Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, bu durumun holding sahiplerinin umurunda olmadığına vurgu yaptı. Açıklamasına; “Şimdi sıra Akbelen Ormanı’na geldi” şeklinde devam eden Gökoğlu, “150-200 yaşındaki kızılçamlar ve zeytinlikler kesilecek, toprak kazılacak ve altındaki kömüre ulaşılacak. Her saat tonlarca kömür yakan santrallerin kömür ve holding sahiplerinin kâr iştahını ne doyurur? Akbelen’den çıkarılacak kömür! Doğanın ortasında köyleri, ağaçları yutan bu açık yara daha ne kadar yayılabilir?” diyerek tepkisini dile getirdi.
Holding sahiplerinin elektrik ürettiklerini ve bunlara katlanılması gerektiğini söylediğini de hatırlatan Gökoğlu, “Her iki santralin toplam elektrik üretim kapasitesi 1.100 mw. Oysa Türkiye’nin toplam üretim kapasitesi 105 bin mw. Yani onların üretmekle övündükleri elektrik, ülkenin üretebileceği elektriğin sadece yüzde biri. Ayrıca bu kadar yıkıma sebep olmadan elektrik üretilebileceği de biliniyor” şeklinde konuşarak, ‘Kim için, neden bu kadar elektrik üretiliyor?’ sorularının da bütün dünyada sorulduğunun altını çizdi.
“BU AKIL İLE ÜLKE YÖNETİLEBİLİR Mİ?”
Yaşananların AK Parti iktidarının akıldışı politikalarının kaçınılmaz sonucu olduğunu ileri süren Platform Sözcüsü Yaşar Gökoğlu, “İklim krizinin acı sonuçları bütün dünyada yaşanıyorken, atmosferde daha fazla karbondioksit gazı birikmemesi için kömür gibi fosil yakıtların kullanımına son verilmesi gerekliyken, bunun için Türkiye Paris Anlaşmasını imzalamış olmasına rağmen günlerdir Akbelen Ormanı’nda yaşanan akıldışı değil de nedir? Bütün dünya orman yangınlarıyla mücadele edip, ağaçları kurtarmaya çalışırken, patronlar ‘üç kuruş daha kâr etsin’ diye devletin kolluk güçlerini öne sürerek, ormanı korumaya çalışanları tutuklayıp, gazlayıp, şiddet uygulayarak Akbelen Ormanı’nı kesmeye çalışmanın ‘akıl’ ile ilgisi var mıdır? Evet, elbette vardır! Ama söz konusu olan sermayenin aklıdır. Bu akıl kısa vadelidir, sürdürülebilir değildir, böyle olması da umurlarında değildir, önemli olan şimdiki zamanda azami kâra ulaşmaktır, gerisi onu pek ilgilendirmez. Burada önemli olan soru şudur; Bu ‘akıl’ ile ülke yönetilebilir mi? Ne kadar sürer?” sorularını sordu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.