Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın kuruluşunun 27. Yıl dönümü kutlandı.
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın kuruluşunun 27. Yıl dönümü kutlandı.
“SES DİMDİK DURUYOR”
Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) kuruluşunun 27. Yıldönümü ve anma programı Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi’nde gerçekleştirildi.
KESK Adana Şubeler Platformu üyeleri, Atatürk Parkı’nda basın açıklaması yaptıktan sonra Ziraat Mühendisleri Odası Adana Şubesi’ne geçerek, burada gerçekleştirilen SES’in kuruluş yıldönümü ve anma programına katıldılar.
Programın açılış konuşmasını SES Adana Şube Eşbaşkanı Dr. Mürşit Enis Akyüz yaptı. SES Genel Başkanlığını yapan Köksal Aydın ve Adana Şube Başkanlığını yapan Yusuf Demirci’nin ölüm yıl dönümleri için de anma programı düzenlediklerini ifade eden Akyüz, yoğun bir gün yaşadıklarını söyledi.
“DİMDİK YÜRÜYORLAR”
Daha sonra, kürsüye gelen önceki dönem SES Adana Şube Başkanı Muzaffer Yüksel, 90’lı yıllarda sendikayı kurmaya başladıkları tarihten anekdotlar verdi. Yüksel, “Sanki öyle bir şey hazırlamıştık ki, hiçbir sorun olmasın, her şey anında bitsin gibisine. Öyle ilkeler koymuştuk ki, bugüne geldik, 27 sene sonra, hatta 30 veya 33 sene sonra diğer sendikaların kuruluşu da var. Biz ne istiyorduk? Meslek sendikacılığı değil, iş kolu sendikası. ‘Sağlık özelleştirilemez, ticarileştirilemez’ demiştik. “Ücretsiz sağlık, bir yandan da ücretsiz ilaç, ilaçları biz kendimiz üretelim” demiştik. Maalesef bugün o da yok. Bugün yandaş kontrolündeki sendikalara teslim oldu. Ama bugüne gelen SES yine dimdik duruyor. Onun için belki büyümüyor. ‘Hiç olmazsa ben ilkelerimi devam ettiriyorum’ diyerek bu yeni yönetimlerde bunu devam ettiriyorlar” şeklinde konuşarak, her şeyden öne dimdik yürüdüklerine işaret etti.
“ÇOK CİDDİ BİR KRİZ VAR”
Türk Tabipler Birliği (TTB) 2. Başkanı Doç. Dr. Ali İhsan Ökten de, yoğun bir gün ve eylem çeşitliliğine dikkat çekti. “Örgütlü mücadelemizin örnek sesi, sağlık emekçilerinin güvenilir sesi, demokrasi mücadelesinin, hak, hukuk, adalet özleminin sesi yaşanılan sorunların sesi. Kısaca hepimizin sesi Sağlık Emekçileri Sendikası’nın kuruluş yıldönümünü büyük bir onurla kutluyorum” şeklinde konuşmasına başlayarak, ekonomik ve siyasal anlamda çok ciddi bir krizin içinde bulunulduğuna dikkat çekti.
“Her zam, hayat pahalılığı, enflasyonun yükselişi, ekonomik zorluklar, geçinememe. Sorunlarımız sadece bunlar değil. Sağlıkta hepimizin bildiği sistem çökmüş durumda” diyerek sözlerini sürdüren Doç. Dr. Ökten, “Sistem, sorunlarını hekim ve sağlık emekçileri üzerinden çözmeye çalışıyor. Sağlık emekçileri açısından şiddetten çalışma koşullarımızın her geçen gün giden kötülüğü ekonomik ve özlük haklarımızın gaspından üç-beş dakikada hasta bakmamız, sağlıkta etkin ve yeni bir şiddet yasası, salgın hastalıkların meslek hastalığı sayılmaması… Kısaca sorunlarımız çok fazla. Çünkü, sağlıkta dönüşüm projesi sağlıkta şiddet projesine dönüşmüş. Sadece sağlık alanında şiddeti yaşamıyoruz. Kadına, çocuğa, doğaya her türlü alanda şiddet var. Yaşamın her alanında hoyratça uygulanmaya konmuş durumda şiddet. Şimdi Akbelen Ormanı güvenlik güçleri eşliğinde kıyıma uğrarken, Cudi Dağı’nda yanan ormanları ne yazık ki söndürmek için herhangi bir şey yapılmıyor. Önümüzdeki gidişat bunların daha da artacağını gösteriyor. Biz yine sendikamızla birlikte her zaman olduğu gibi birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz” diyerek tepkisini dile getirdi.
“SORUNLAR BÜYÜYEREK KATLANIYOR”
“27’ yıl deyince bir tarafıyla kısa bir süre olduğunu belirten CHP Adana Milletvekili Ecz. Burhanettin Bulut, dünyada örgütlü mücadele tarihine bakıldığında çok uzun zamanlar olduğunu söyledi. “Yani yüzyıllar falan’ şeklinde sözlerini sürdüren Milletvekili Bulut, “Ama Türkiye’de 27 yıl çok. Çünkü hemen hemen her gün mücadele var. Yani diğer ülkelere baktığınızda bu mücadeleler çeşitli dönemlerde olur. Sonra o dönem biter. Her şey normalleşir ya da çok daha fena bir hale gelir ama Türkiye’de ne hikmetse Muzaffer Havin’in söylediği gibi hiçbir sorun bitmiyor ve aynı sorunlar büyüyerek, katlanarak gidiyor. Her geçen zaman da örgütlü mücadele daha da zayıflıyor. Yani buradaki arkadaşlarınız elbette seçili insanlar. Bence boyunlarına madalya asılacak insanlar. Çünkü, Türkiye’de mücadele etmeye kalkanlara önce kolluk kuvvetleri ardından adli işlemler, onlar da biterse güncel ne suçlama varsa mesela şu anda FETÖ’cü, ya da PKK’lı ya da hain yakıştırmaı alır” şeklinde konuşarak, 27 yıl içerisinde emek veren herkesi tebrik ettiğini söyledi.
“HAZİRANDA, SADECE KUR KORUMALI MEVDUADA 78 MİLYAR LİRA VERİLDİ”
Toplumun artık sağlığa ulaşamaz hale geldiğini iddia eden CHP Adana Milletvekili Burhanettin Bulut, “Sağlık paralı hale geldi. Dünle-bugün arasındaki fark, eskiden en azından özel hastanelere gidildiğinde bir kısım insanlar oralardan faydalanabiliyordu. Yani gelir düzeyi açısından bakılınca. Ama, bugün toplumun hemen hemen yüzde 95’i artık o tür hastanelere, o tür sağlık sistemine ulaşamaz hale geldi. Belki bugün değil ama çok uzun süre değil, Eylül’den veya Ekim’den sonra artık insanlar bu tür alanlara yetişemeyecek bile. Ulaşması mümkün değil. Sadece bir tane örnek vereyim. Adana sıcaklarıyla AKP yönetimi hep mukayese ediliyor. Şükür, Adana AKP’den daha iyi. En son meclis kapanmadan bir torba yasa geçti. Bu yasada birkaç tane maddi vardı. Yani, bildiğiniz MTV’nin bir daha alınması gibi. Bunun yanında çok görünmeyen tarafı kamu kaynaklarının aktarıldığı yerlere kaynak ayırma maddeleri. Ne bu? Hangi yerlere kaynak aktarılıyor? Bir tanesi Kamu Özel İşbirliği. Diğeri de Kur Korumalı Mevduat. Kur korumalı mevduata sadece Haziran ayında 78 milyar lira verildi. Kamu özel iş birliğine harcanan parayı bilmiyoruz. Yani özel hastaneler var, şehir hastaneleri var. Oto yollar, köprüler, havalimanları buralarda toplanan daha doğrusu son yasa teklifinde yeni eklemelerle 2 trilyonu buluyor. 2 trilyonluk yeni ekler tümüyle kamu özel işbirliğine ve kur korumalıya aktarıldı. Bu ne demek? Yüzde 95 kitlesinden vergi alıp, yüzde 5’e yatırmak. Yani bu gelir adaletsizliğinin en görünür örneği. Yani biz ekimden sonra bugünkü zamların ve kiraların, ev fiyatlarının nasıl yükseldiğini göreceğiz” diyerek, bundan sonraki mücadelelerinin belki de sağlık alanında devam edeceğine dikkat çekti.
“BİZ HAKLIYIZ ARKADAŞLAR”
KESK Dönem Sözcüsü Ahmet Aydoğan da, bu ülkede hakikâtı savunmanın bir bedelinin olduğuna vurgu yaptı. Bu sorunun tartışılması gerektiğini de ifade eden Aydoğan, “Tarihi değiştirenler, hiçbir dönemde çoğunlukta olanlar olmamıştır. Bana kimse bir tek örnek veremez. Tarihi değiştirenler her zaman azınlıkta olanlar olmuştur. Neden? Çünkü, haklılar. Biz haklıyız arkadaşlar” diyerek, mutlaka kazanacaklarını iddia etti.
Daha sonra, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın kuruluşunun 27. Yıl anısına kokteyl verildi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.