“BARINMA SORUNUNU ÇÖZÜN”

Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Meryem Türktekin

Barınma hakkının, konut hakkını da içeren temel bir insan hakkı olduğunu belirterek hükümete seslenen Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Meryem Türktekin, “Barınma hakkı, anayasamızla koruma altındadır. Yeni anayasa yapmak yerine, öncelikle sizleri mevcut anayasanın gereğini yapmaya ve krize dönüşen bu sorunu ivedilikle çözmeye çağırıyoruz” dedi. Küresel iklim krizi ve çevre kirliliğinin günümüzde tüm canlıların yaşam alanlarını tehdit ettiğine dikkat çeken Türktekin, bu bağlamda insanların belki de en çok unutulan haklarından temiz suya erişim, sağlıklı çevre, barınma gibi hakları da ihlal edildiğini iddia etti. “BARINMA BENİM HAKKIM” Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nun 1985 yılında, insanlığın ‘yeterli ve sağlıklı’ barınma hakkının karşılanması amacıyla her yıl Ekim ayının ilk pazartesi günü ‘Dünya Habitat Günü’ ilan ettiğine değinen Meryem Türktekin, “İlk olarak 1986 yılında “Barınmak benim hakkım” temasıyla Kenya'da kutlanan ve kentlerin mevcut durumuna ve barınma hakkına odaklanan gün, her yıl farklı bir tema ile kutlanmaktadır. Her yıl Ekim ayının ilk pazartesi günü “Dünya Habitat Günü” ile başlayıp 31 Ekim “Dünya Şehirler Günü” kutlamaları ile sona ermektedir.  Bu yılın teması ‘Dayanıklı kentsel Ekonomi: Büyüme ve iyileşmenin motoru şehirler’dir. Ülkemizce de tanınan bu günün amacı; hükümetlere, yerel yönetimlere ve kamuoyuna insan yerleşim yerlerinin daha iyi hale getirilmesinin önemli bir sorun olduğunu ve herkes için sürdürülebilir çözümler üretilmesi gereğini hatırlatmaktır” şeklinde konuşarak, öncelikle barınma hakkına değinmek istediğini ifade etti. “ELDE EDİLEMEYECEK LÜKSE DÖNÜŞTÜ” Barınma hakkı ve içerdiği konut hakkının temel bir insan hakkı olduğuna vurgu yapan Türktekin, “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’ ve ‘Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi’ gibi taraf olduğumuz birçok uluslararası sözleşmenin yanı sıra Anayasamızın 36 maddesi ile de; ‘Herkes temel insani gereksinimlerini karşılayabilecek, insan haysiyetine yakışır biçimde konut ve barınma hakkına sahiptir.’ hükmüyle hukuki koruma altındadır. Lakin gelin görün ki, ülkemizde son yıllarda birçok vatandaşın elde edemeyeceği bir lükse dönüşmüştür. Birçok üniversite öğrencisi yüksek kiralar ve yurt pahalılığı nedeniyle barınacak yer bulamadığından eğitim hakkından mahrum olmaktadır. Depremzedelerimizin çoğu halen çadır ve konteyner kentlerde, canı hava koşullarına emanet bir şekilde yaşamaktadır” diyerek, ülkede çift maaş geliri olan aileler için bile artık bir ev alabilmenin hayal olduğunu söyledi. “FİYATLARIN EN FAZLA ARTTIĞI ÜLKE OLDUK” Birçok vatandaşın kira parasını dahi karşılayamaz hale geldiğini ifade eden Türktekin, “TÜİK verilerine göre barınma imkanı bulabilenlerin de, yaklaşık yüzde 37'si konutunda ısınma sorunu yaşamaktadır; yüzde 35’i sızdıran çatı, çürümüş pencere, nemli duvarlar vs. sorunlarla boğuşmakta, yüzde 22’si de hava ve çevre kirliliği gibi çevresel sorunlarla uğraşmaktadır. Avrupa İstatistik Ofisi'nin verilerine göre Türkiye son bir yılda konut ve kira fiyatlarının en fazla arttığı ülke olmuştur. Küresel Konut Fiyat Endeksine göre de, Türkiye’de 2023 yılının ilk çeyreğinde 2022 yılının aynı dönemine göre konut fiyatları yüzde 132,8 artış göstermiştir. Sonraki süreçte de artışlar tüm hızıyla devam etmiştir” diyerek, ülkede barınmanın sorun olmaktan çıkarak ciddi bir krize dönüştüğünü iddia etti. “DEPREMZEDELERİN ÇOĞU KONUTLARDA YAŞAMAMAKTA” Barınma sorununun büyümesine de açıklık getiren Gelecek Partisi Çevre ve İklim Politikaları Başkanı Meryem Türktekin, “Yetkililerin söyleminin aksine sadece yaşanan depremler değildir. Zira depremzedelerimizin çoğu halen konutlarda yaşamamakta. Barınma krizinin asıl sebebi, ülkenin mültecilerle doldurulup, kamplarda barındırmak yerine serbestçe şehirlere dağılmalarına olanak verilmesi ve uygulanan yanlış ekonomi politikalarında ısrar edilmesi olmuştur” diyerek, barınma ve kira sorununun, kira artış oranının sınırlandırılarak, kiracı ile mülk sahibinin karşı karşıya getirilerek çözülemeyeceğini ifade etti.