ADANA'DA TARIMSAL ÜRETİMİ PLANLAYACAĞIZ

GÜNDEM 07.12.2023 - 15:12, Güncelleme: 07.12.2023 - 15:12 3140+ kez okundu.
 

ADANA'DA TARIMSAL ÜRETİMİ PLANLAYACAĞIZ

Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli ve Yazı İşleri Kadrosu, Adana Tarım ve Orman il Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu’na nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kökçüoğlu, Adana’nın tarımsal durumu, bitkisel ve hayvansal üretimi, su ürünleri, arıcılık, ürün çeşitliliği, tarımsal destekler ve uygulanan projeler konusunda önemli bilgiler verdi.
Kökçüoğlu; “Tarım Bankalığı olarak amaçlarının stratejik ürünlerde, mutlak surette kendi kendine yeten bir ülke, diğer ürünler de ise ihtiyaç kadarını üretmek” olduğunu belirtti. Adana Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Adana’nın tarımsal anlamda ürün koleksiyoneri bir şehir olduğuna işaret ederek, Türkiye'de yetişen birçok ürünün kentte üretildiğini kaydetti. Kökçüoğlu;  "Adana büyük tarım potansiyeli olan bir şehir. Çiftçi yaş ortalaması yüksek olduğu için doğal olarak genç nesli tarımsal üretimin içerisine sokmamış. Dün kim ne ekmiş para kazanmış ise ben de onu dikeyim denmiş Adana’da acilen tarımsal üretimin planlanması lazım.  Bununla ilgili Tarım Kanunu çıktı. Artık yetkiyi bakanlığımız aldı. Cezai müeyyidelerle donattı. Bizler de burada teknik komitelerle bu işi planlayacağız. Doğal olarak arzla talebi karşı karşıya, dengeli bir hale getirmiş olacağız. Yani çiftçi parasını kazansın ama aynı zamanda plansız üreterek mağdur olmasın. Tüm Türkiye genelinde inşallah bunu planlayarak, arz ile talebi örtüştüreceğiz” dedi.  ÇİFTÇİ BİLİMSEL ÜRETİM YAPMALI Tarım Bankalığı olarak stratejik ürünlerde, mutlak surette kendi kendine yeten bir ülke amaçladıklarını dile getiren Kökçüoğlu, diğer ürünler de ise ihtiyaç kadarını üretmek olduğunu belirtti. Kökçüoğlu; “Biz Antep fıstığı, kivi, avokado, mango olmadan yaşayabiliriz ancak buğday, arpa, mısır olmadan yaşayamayız. Elbette iç tüketim ve ihracata yönelik ihtiyacı karşılama amaçlı her ürünü üretecek planlamayı yapmak görevimiz ama Çukurova'ya bakıyorsunuz çok verimli topraklara biz narenciye ekmişiz. Narenciye elbette dikeceğiz ihtiyaç ta var ama son düzenlemeyle yüzde altı eğimin altında meyve bahçesi tesisi yasaklandı. Bunun da nedeni bu. Yüzde altı eğimin üzerinde meyvecilik yapabilirsiniz. Çok da iyi olur, don cepleri oluşmaz. Ama yüzde altı eğimde, dümdüz tarlada çok rahatlıkla toprağı işlersiniz, yılda iki hatta üç ürün alacak şekilde; soya, buğday, arpa, mercimek pamuk yetiştirirsiniz. Ekonomik anlamda bir kayıp var ortada. Yani çiftçi artık Tarım Bakanlığı'nın yönlendirdiği şekilde üretim yapmalı. Bu üretimi yaparken de mümkün mertebe sözleşmeli yapmalı. Sözleşmeli üretim sanayicinin, ihracatçının istediği, ürettiği zaman elinde kalmayacak ürün. Tarım Sigortası (Tarsim) yaptırarak sel, dolu gibi doğal bir afetlerde de çiftçi kaybını bu havuzundan telafi etmeli. Çiftçinin bilimsel anlamda üretim yaptığı zaman zarar etme şansı yok” diye konuştu. TARIMSAL SANAYİYİ GELİŞTİRMELİYİZ Adana’nın büyük bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Kökçüoğlu, görevleri gereği tarımsal üretim planlaması içerisinde olduklarını kaydetti. Kökçüoğlu; "Adana’da bizim yapmamız gereken, ürettiğimiz ürüne katma değer katacak tarımsal sanayiyi geliştirmek. Tarımsal sanayi geliştirecek ürün deseni oluşturmak. Türkiye’de tohumla ilgili bakanlık olarak bir gen merkezi kurduk. Ülkemizde ne kadar yerel çeşit var ise bunların tümünü biz tohumculuk ve gen merkezimizde saklıyoruz.  Üretilecek kısmı var ise de üretimini sağlıyoruz. Herhangi bir kuruluş ben bunu üretmek istiyorum dediği noktada destek oluyoruz. Yerel tohumların tümünü sonuna kadar koruyoruz. Bu tohumları ekonomik olarak üretemesek de tohum ıslahlarında kullanacağız. Bakanlığımız için bu konuyu çok önemli ve ciddi adımlar attık. Bu anlamda Türkiye bilgi birikimi ve altyapısıyla kendi çeşitlerini üreten ülke konumunda" ifadelerine yer verdi. SU ÜRÜNLERİ İHRACATINDA TÜRKİYE LİDERİYİZ Adana’nın Türkiye’nin en önemli su ürünleri merkezlerinden bir tanesi olduğuna dikkat çeken Kökçüoğlu, birçok alanda olduğu gibi su ürünleri ihracatında da Türkiye lideri olan bir il olduğunun altını çizdi. Kökçüoğlu; “Su ürünlerinde Akdeniz'in en büyük balıkçılık filolarından birine sahibiz. Türkiye'nin en büyük dalyanları ve lagünleri bizde. İç sularımızda yetişen Sazan, Alabalık gibi su ürünleri üretimi de önemli. Adana’da tarıma dayalı 2 ihtisas alanımız var. Sera OSB ve Su Ürünleri OSB. Bakanımız ve Valimiz çok hassas bir şekilde bu işin olması için büyük bir uğraş halindeler. Bununla ilgili de ciddi adımlar atılmış durumda. Adana'da yine büyükbaş hayvancılıkla ilgili işletmelerimiz var. Kırsal dezantajlı bölgeler dediğimiz Aladağ, Saimbeyli Tufanbeyli, Feke bölgelerinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği çok iyi durumda. Arıcılıkta geçen yıl bal üretiminde Türkiye birincisi, bu yıl ikincisi olduk. Bununla ilgili de Arı Birlikleri ve kooperatiflerimiz var. Hem gezginci arıcılığın olduğu, hem üretilen balın işlendiği, paketlendiği tesisler anlamında Kozan'dan iki büyük kooperatifimiz var. Adana bu anlamda bir bal merkezi oldu” şeklinde konuştu.  TARIMSAL ALTYAPIYA YÖNELİK PROJELER YÜRÜTÜYORUZ Adana’nın da içerisinde olduğu "Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma" Proje'si hakkında bilgiler veren Ahmet Nuri Kökçüoğlu, üretimi daha üst noktalara çıkarmak için çalıştıklarını vurguladı. Kökçüoğlu;”Tarım ve Orman Bakanlığı olarak Türkiye genelinde verdiğimiz tarımsal desteklemeler, hibe programları, yatırımcılara yönelik yaptığımız desteklerin dışında tarımın gelişmesine yönelik çok güzel işler yapıyoruz. Üreticilerimize tohumundan, makinesine kadar hibe destekleri sağlıyoruz. Yine bu proje kapsamında Tufanbeyli’de kapalı yöresel ürün pazarı açtık.  Köyden gelen insanların, pazarcıların satış yaptığı, insani anlamda ihtiyaç duyulan tuvaletleri, park yeri, zabıta merkezi, güvenlik anlamında kamera ve ses sisteminin olduğu güzel bir pazar kuruldu. Tarım Bakanlığı olarak proje kapsamında yine Karaisalı'ya mezbahane projemiz var. Tüm Türkiye'de yapılan tarımsal desteklerin tümünü vatandaşlarımızın başvurmalarını sağlayacak şekilde bilgilendirmeler yapıyoruz. Mazottan, gübresine, buzağı, arı, süt, kırmızı ete kadar destekliyoruz” açıklamasını yaptı. SUYUMUZUN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ İnsan yaşamında hiçbir kaynağın sınırsız olmadığının altını çizen Mehmet Nuri Kökçüoğlu şunları söyledi; “Adana su zengini olan bir il olsa da ilerleyen dönemde olası iklim değişiklikleri ve su israfı, kuraklıklardan kaynaklı olası su kısıtı yaşayabiliriz.  Suyumuzun kıymetini bilmeliyiz. ‘Sudan ucuz’ diye var olan bir tabir bugün değişmiş durumdadır. Artık değerliliği ve zorunluluğu ifade etmektedir. Korunması gereken noktadadır. Artık suyu nasıl verimli kullanabiliriz? Nasıl tasarruf edebiliriz? İlerleyen kuşaklara bu miras aldığımız suyu aynı miktarda nasıl devredebiliriz? Suyu korumaya çalışırken mevcut toprağı da koruma adına da bir şeyler yapmamız lazım. Bitkisel üretimin olmazsa olmazı hammaddeyi yani tarımsal toprağı korumamız lazım. Üretim yapacağımız alanı korumamız lazım. Bu konularla ilgili faaliyetlere ağırlık verdik ve bunu sektörel paydaşlarımızla elele vererek başaracağız” .
Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli ve Yazı İşleri Kadrosu, Adana Tarım ve Orman il Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu’na nezaket ziyareti gerçekleştirdi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kökçüoğlu, Adana’nın tarımsal durumu, bitkisel ve hayvansal üretimi, su ürünleri, arıcılık, ürün çeşitliliği, tarımsal destekler ve uygulanan projeler konusunda önemli bilgiler verdi.

Kökçüoğlu; “Tarım Bankalığı olarak amaçlarının stratejik ürünlerde, mutlak surette kendi kendine yeten bir ülke, diğer ürünler de ise ihtiyaç kadarını üretmek” olduğunu belirtti.

Adana Tarım ve Orman İl Müdürü Mehmet Nuri Kökçüoğlu, Adana’nın tarımsal anlamda ürün koleksiyoneri bir şehir olduğuna işaret ederek, Türkiye'de yetişen birçok ürünün kentte üretildiğini kaydetti. Kökçüoğlu;  "Adana büyük tarım potansiyeli olan bir şehir. Çiftçi yaş ortalaması yüksek olduğu için doğal olarak genç nesli tarımsal üretimin içerisine sokmamış. Dün kim ne ekmiş para kazanmış ise ben de onu dikeyim denmiş Adana’da acilen tarımsal üretimin planlanması lazım.  Bununla ilgili Tarım Kanunu çıktı. Artık yetkiyi bakanlığımız aldı. Cezai müeyyidelerle donattı. Bizler de burada teknik komitelerle bu işi planlayacağız. Doğal olarak arzla talebi karşı karşıya, dengeli bir hale getirmiş olacağız. Yani çiftçi parasını kazansın ama aynı zamanda plansız üreterek mağdur olmasın. Tüm Türkiye genelinde inşallah bunu planlayarak, arz ile talebi örtüştüreceğiz” dedi. 
ÇİFTÇİ BİLİMSEL ÜRETİM YAPMALI
Tarım Bankalığı olarak stratejik ürünlerde, mutlak surette kendi kendine yeten bir ülke amaçladıklarını dile getiren Kökçüoğlu, diğer ürünler de ise ihtiyaç kadarını üretmek olduğunu belirtti. Kökçüoğlu; “Biz Antep fıstığı, kivi, avokado, mango olmadan yaşayabiliriz ancak buğday, arpa, mısır olmadan yaşayamayız. Elbette iç tüketim ve ihracata yönelik ihtiyacı karşılama amaçlı her ürünü üretecek planlamayı yapmak görevimiz ama Çukurova'ya bakıyorsunuz çok verimli topraklara biz narenciye ekmişiz. Narenciye elbette dikeceğiz ihtiyaç ta var ama son düzenlemeyle yüzde altı eğimin altında meyve bahçesi tesisi yasaklandı. Bunun da nedeni bu. Yüzde altı eğimin üzerinde meyvecilik yapabilirsiniz. Çok da iyi olur, don cepleri oluşmaz. Ama yüzde altı eğimde, dümdüz tarlada çok rahatlıkla toprağı işlersiniz, yılda iki hatta üç ürün alacak şekilde; soya, buğday, arpa, mercimek pamuk yetiştirirsiniz. Ekonomik anlamda bir kayıp var ortada. Yani çiftçi artık Tarım Bakanlığı'nın yönlendirdiği şekilde üretim yapmalı. Bu üretimi yaparken de mümkün mertebe sözleşmeli yapmalı. Sözleşmeli üretim sanayicinin, ihracatçının istediği, ürettiği zaman elinde kalmayacak ürün. Tarım Sigortası (Tarsim) yaptırarak sel, dolu gibi doğal bir afetlerde de çiftçi kaybını bu havuzundan telafi etmeli. Çiftçinin bilimsel anlamda üretim yaptığı zaman zarar etme şansı yok” diye konuştu.
TARIMSAL SANAYİYİ GELİŞTİRMELİYİZ
Adana’nın büyük bir tarım kenti olduğunu vurgulayan Kökçüoğlu, görevleri gereği tarımsal üretim planlaması içerisinde olduklarını kaydetti. Kökçüoğlu; "Adana’da bizim yapmamız gereken, ürettiğimiz ürüne katma değer katacak tarımsal sanayiyi geliştirmek. Tarımsal sanayi geliştirecek ürün deseni oluşturmak. Türkiye’de tohumla ilgili bakanlık olarak bir gen merkezi kurduk. Ülkemizde ne kadar yerel çeşit var ise bunların tümünü biz tohumculuk ve gen merkezimizde saklıyoruz.  Üretilecek kısmı var ise de üretimini sağlıyoruz. Herhangi bir kuruluş ben bunu üretmek istiyorum dediği noktada destek oluyoruz. Yerel tohumların tümünü sonuna kadar koruyoruz. Bu tohumları ekonomik olarak üretemesek de tohum ıslahlarında kullanacağız. Bakanlığımız için bu konuyu çok önemli ve ciddi adımlar attık. Bu anlamda Türkiye bilgi birikimi ve altyapısıyla kendi çeşitlerini üreten ülke konumunda" ifadelerine yer verdi.
SU ÜRÜNLERİ İHRACATINDA TÜRKİYE LİDERİYİZ
Adana’nın Türkiye’nin en önemli su ürünleri merkezlerinden bir tanesi olduğuna dikkat çeken Kökçüoğlu, birçok alanda olduğu gibi su ürünleri ihracatında da Türkiye lideri olan bir il olduğunun altını çizdi. Kökçüoğlu; “Su ürünlerinde Akdeniz'in en büyük balıkçılık filolarından birine sahibiz. Türkiye'nin en büyük dalyanları ve lagünleri bizde. İç sularımızda yetişen Sazan, Alabalık gibi su ürünleri üretimi de önemli. Adana’da tarıma dayalı 2 ihtisas alanımız var. Sera OSB ve Su Ürünleri OSB. Bakanımız ve Valimiz çok hassas bir şekilde bu işin olması için büyük bir uğraş halindeler. Bununla ilgili de ciddi adımlar atılmış durumda. Adana'da yine büyükbaş hayvancılıkla ilgili işletmelerimiz var. Kırsal dezantajlı bölgeler dediğimiz Aladağ, Saimbeyli Tufanbeyli, Feke bölgelerinde küçükbaş hayvan yetiştiriciliği çok iyi durumda. Arıcılıkta geçen yıl bal üretiminde Türkiye birincisi, bu yıl ikincisi olduk. Bununla ilgili de Arı Birlikleri ve kooperatiflerimiz var. Hem gezginci arıcılığın olduğu, hem üretilen balın işlendiği, paketlendiği tesisler anlamında Kozan'dan iki büyük kooperatifimiz var. Adana bu anlamda bir bal merkezi oldu” şeklinde konuştu. 

TARIMSAL ALTYAPIYA YÖNELİK PROJELER YÜRÜTÜYORUZ
Adana’nın da içerisinde olduğu "Kırsal Dezavantajlı Alanlar Kalkınma" Proje'si hakkında bilgiler veren Ahmet Nuri Kökçüoğlu, üretimi daha üst noktalara çıkarmak için çalıştıklarını vurguladı. Kökçüoğlu;”Tarım ve Orman Bakanlığı olarak Türkiye genelinde verdiğimiz tarımsal desteklemeler, hibe programları, yatırımcılara yönelik yaptığımız desteklerin dışında tarımın gelişmesine yönelik çok güzel işler yapıyoruz. Üreticilerimize tohumundan, makinesine kadar hibe destekleri sağlıyoruz. Yine bu proje kapsamında Tufanbeyli’de kapalı yöresel ürün pazarı açtık.  Köyden gelen insanların, pazarcıların satış yaptığı, insani anlamda ihtiyaç duyulan tuvaletleri, park yeri, zabıta merkezi, güvenlik anlamında kamera ve ses sisteminin olduğu güzel bir pazar kuruldu. Tarım Bakanlığı olarak proje kapsamında yine Karaisalı'ya mezbahane projemiz var. Tüm Türkiye'de yapılan tarımsal desteklerin tümünü vatandaşlarımızın başvurmalarını sağlayacak şekilde bilgilendirmeler yapıyoruz. Mazottan, gübresine, buzağı, arı, süt, kırmızı ete kadar destekliyoruz” açıklamasını yaptı.
SUYUMUZUN KIYMETİNİ BİLMELİYİZ
İnsan yaşamında hiçbir kaynağın sınırsız olmadığının altını çizen Mehmet Nuri Kökçüoğlu şunları söyledi; “Adana su zengini olan bir il olsa da ilerleyen dönemde olası iklim değişiklikleri ve su israfı, kuraklıklardan kaynaklı olası su kısıtı yaşayabiliriz.  Suyumuzun kıymetini bilmeliyiz. ‘Sudan ucuz’ diye var olan bir tabir bugün değişmiş durumdadır. Artık değerliliği ve zorunluluğu ifade etmektedir. Korunması gereken noktadadır. Artık suyu nasıl verimli kullanabiliriz? Nasıl tasarruf edebiliriz? İlerleyen kuşaklara bu miras aldığımız suyu aynı miktarda nasıl devredebiliriz? Suyu korumaya çalışırken mevcut toprağı da koruma adına da bir şeyler yapmamız lazım. Bitkisel üretimin olmazsa olmazı hammaddeyi yani tarımsal toprağı korumamız lazım. Üretim yapacağımız alanı korumamız lazım. Bu konularla ilgili faaliyetlere ağırlık verdik ve bunu sektörel paydaşlarımızla elele vererek başaracağız” .

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.