"YAŞANAN DOĞAL AFET DEĞİLDİR"

İliç Maden Faciası: Yavuzyılmaz: "Çevre Felaketinin Sorumluları Hesap Vermeli"

Erzincan'ın İliç ilçesinde meydana gelen altın madeni faciasıyla ilgili detaylar dehşet verici gerçeği gün yüzüne çıkardı. CHP Genel Başkan Yardımcısı Deniz Yavuzyılmaz, felaketin çevresel bir afet olmadığını, aksine siyanür içeren milyonlarca tonluk liç malzemesinin yapay bir dağın kayması sonucunda gerçekleştiğini açıkladı. Yavuzyılmaz'ın raporunda facianın boyutları gözler önüne serildi. Facianın doğal afet olmadığını, aksine yapay bir dağın kayması sonucu meydana geldiğini vurgulayan Yavuzyılmaz, "Bu felaket, siyanür içerikli milyonlarca ton liç malzemesi içeren yapay bir dağın kaymasıdır. Yığın liç sahasının yüksekliği 200 metrenin üzerindedir. Bu berbat bir dünya rekorudur" şeklinde konuştu. "MURAT KURUM ACİLEN İSTİFA ETMELİ" Dönemin Çevre Bakanı Murat Kurum'un facia bölgesine hiç gitmemesini ve acilen istifasını talep eden Yavuzyılmaz, "Kurum'un suçluluk psikolojisinin bir sonucu olarak bölgeye gitmemesi kabul edilemez. Sorumluların bu felaketin altından nasıl kalkacaklarını merak ediyorum." dedi. Ayrıca, facianın yaşandığı maden sahasında üretim baskısı altında olduğunu ve ÇED raporunun imzacısı olan Kurum'un onayıyla sahanın patlamaya hazır bir bomba haline geldiğini belirten Yavuzyılmaz, "Bu, cinayetin işlendiği yerde silahın tetiğini çekenlerin masumiyet masalları anlatmasına benziyor. Sorumluların hesap vermesi ve adaletin sağlanması gerekiyor." şeklinde konuştu. "ÇEVRE BAKANI BÖLGEYE BİR HAFTA SONRA GELDİ" Olayın üzerinden günler geçmesine rağmen hala göçük altında kalan 9 işçiden haber alınamaması, arama kurtarma çalışmalarının da eleştirilmesine neden oldu. Yavuzyılmaz, Çevre Bakanı Özhaseki' nin bölgeye geç gelmesini sert bir dille eleştirdi.Yavuzyılmaz:  "Türkiye tarihinin en büyük çevre felaketlerinden biri yaşanırken Çevre Bakanı Mehmet Özhaseki bölgeye bir hafta sonra gelmiştir. Bu sürede iş insanlarıyla toplantılar yaptığı, Adana ve Osmaniye'de kuralara katıldığı, ziyaretler yaptığı tarafımızca tespit edilmiştir" dedi. Raporda Anagold şirketinin yüzde 80'ine SSR Mining, yüzde 20'sine ise Çalık Grubu'na bağlı Lidya Madencilik'in sahip olduğu belirtilirken, facianın yaşandığı alanda başka bir şirketin daha üretim baskısı yaptığı ortaya çıktı. Kartaltepe Madencilik adlı şirketin de bölgede faaliyet gösterdiği ve facianın yaşandığı liç sahasında üretim yaptığı bilgisi, olayın karmaşıklığını artırdı. Bu çevresel felaket, Türkiye'nin çevre politikaları ve denetim mekanizmaları üzerinde ciddi bir sorgulamayı beraberinde getirirken, sorumluların adalet önünde hesap vermesi bekleniyor.