HAK-İŞ Şubat’ta asgari ücret sempozyumu düzenleyecek
HAK-İŞ Şubat’ta asgari ücret sempozyumu düzenleyecek
HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, dün Hizmet-İş Sendikamızın 47. Kuruluş Yıldönümü kapsamında basın mensupları ile biraraya geldi.
Basın toplantısına Genel Başkan Arslan’ın yanı sıra, Hizmet-İş Sendikası Genel Başkan Vekili Halil Özdemir, Genel Başkan Yardımcıları İdris Ersoy, Celal Yıldız ve Mehmet Keskin, Genel Sekreteri Oğuz Aksoy, Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Yeşilyurt ve basın mensupları katıldı. Arslan, çalışma hayatında yaşanan sorunlar ve çözüm önerileri ile gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu.
“78 Vatandaşımızın Hayatını Kaybettiği Yangın İçin Derin Üzüntü İçerisindeyiz”
Bolu Kartalkaya’da 78 vatandaşımızın hayatını kaybettiği elim yangının ardından derin üzüntü içerisinde olduğumuzu ifade eden Arslan, ihmaller sonucu engellenebilir olan facialarda insanlarımızı kaybetmenin kabul edilemez olduğunu dile getirdi. Özellikle denetimlerin arttırılması gerekliliğine vurgu yapan Genel Başkanımız Arslan, iş kazalarını engelleyici 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu gibi mevzuatların olmasına rağmen denetimlerin az olması ve sorumluğun kimse tarafından üstlenilmemesi sonucunda felaketlerin yaşandığına dikkat çekti.
“Böylesine Acı Tablolarla Karşılaşmamak İçin Topyekûn Bir Zihniyet Dönüşümüne İhtiyacımız Var”
Genel Başkan Arslan, ülkemizde sendikal örgütlenmenin olduğu iş yerlerinde ölümlü iş kazalarındaki oranın yüzde birin altında olduğunu anımsatarak, sendikal örgütlülüğün olduğu iş yerlerinde denetim mekanizmasının daha sıkı olduğunu bununla birlikte hem kayıtdışılığın ortadan kalktığını hem de gelir adaletsizliğine çözüm bulunduğunu dile getirdi. HAK-İŞ’in bu üç konudaki ısrarını sürekli devam ettireceğini ifade eden Arslan, “Mevzuatlar da eksiklik varsa bununda giderilmesi gerekiyor. Amasız fakatsız mevzuatların uygulanması ve denetimlerinin yapılması gerekiyor. Böylesine acı tablolarla karşılaşmamak için topyekûn bir zihniyet dönüşümüne ihtiyacımız var” dedi.
Medyanın Bolu Kartalkaya’da yaşananları gündemde tutmasının çok değerli olduğuna değinen Arslan, “Biz toplum olarak çabuk unutuyoruz. Çabuk unutulunca da çözümler de gecikiyor. Bize düşen bu mevzuatı ve bu düzenlemeleri yeniden değerlendirip bir zihniyet dönüşümünü gerçekleştirerek topyekûn bir kararlılığı ortaya koymaktır” dedi.
“Yerel Seçimlerinden Ardından Hizmet-İş Sendikamıza Operasyon Başlatıldı”
Arslan, 31 Mart Yerel Seçimlerinin ardından bazı CHP’li ve ağırlıklı olarak DEM Partili belediyeler tarafından Hizmet-İş Sendikası’na yönelik büyük bir operasyon başlatıldığının altını çizerek, Hizmet-İş Sendikası’na üye 60 bin işçinin zorla sendikadan istifa ettirildiğini, 10 binin üzerinde üyenin işten çıkarıldığını yine 5 binden fazla işçinin de sürgün edildiğini ileri sürdü. Özellikle Van ve Diyarbakır başta olmak üzere çadır eylemlerinin dokuzuncu ayında hala devam ettiğini dile getiren Arslan, “Üyelerimiz işe dönene kadar mücadelelerini destekliyoruz ve onlarla beraberiz. Özellikle bölgede yaşanan bu gelişmeler Uluslararası Sendikal Hareketin de gündeminde. Üyesi olduğumuz ITUC ve ETUC gündeminde de yer aldık. Önümüzdeki günlerde bölgeye ziyaretler gerçekleştirilecek” dedi.
KÇP Süreci Başladı
Kamuda 700 bin işçiyi ilgilendiren Kamu Çerçeve Protokol sürecinin 1 Ocak itibariyle başladığını ve konfederasyona üye 370 bin kamu işçisini temsilen HAK-İŞ’te bir koordinasyon kurulu oluşturulduğunu dile getiren Arslan, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcıları Devlet Sert ve Halil Çukutli’nin yöneticiliğinde kamuda toplu sözleşmeleri olan sendikalarımız ile iki toplantının gerçekleştirildiğini belirtti. Arslan, HAK-İŞ ve Türk-İş olarak bu yıl da KÇP görüşmelerinde ortaklaşa çalışmalar gerçekleştirilmesi yönünde görüşmeler yapıldığını vurguladı. Bu yıl Anayasa Mahkemesinin yeni bir düzenleme ile konfederasyonlar yerine sendikaların yetkili olduğunu, sendikaların yetki devri yapması durumunda konfederasyonların yetkili olacağı konusunda karar verdiğini kaydeden Arslan, “Toplu iş sözleşmesi sürecinde konfederasyonumuzun çağrısına cevap veren sendikalarımızın Konfederasyonumuzun yetkili olması konusunda bir yetki devri söz konusu oldu. Dolayısıyla sendikalarımız toplu sözleşme müzakerelerini sürdürürken kamu çerçeve protokolünün yapılması konusunda da HAK-İŞ yetkili olarak müzakereleri devam ettirecek” dedi.
Asgari Ücret Tespit Komisyonu Yapısına İtiraz
Arslan, asgari ücret tespit komisyonu yapısının Türk endüstriyel ilişkiler sistemine yakışmayan, katılımcılıktan, çoğulculuktan uzak ve antidemokratik olduğunu ifade etti. Bu yapıdan sağlıklı bir asgari ücretin çıkmayacağını dile getiren Arslan, “Her yıl Aralık ayında gerçekleşen tiyatronun birer figüranı olmaktan artık usandık. Bu asgari ücret tespit komisyonunun yapısından Türkiye'nin ihtiyacı olan bir asgari ücreti ne yazık ki çıkarmak mümkün değil” dedi.
Komisyonda yer alan konfederasyonun HAK-İŞ’in kuruluşundan bu yana dile getirdiği itirazı son asgari ücret toplantısında dile getirdiğini, yapının temsiliyetten uzak olduğunu ve bu şekilde devam etmesi halinde toplantıya katılmayacaklarını söylemelerinin önemli olduğunu ifade eden Arslan, “HAK-İŞ’in çabaları komisyonda yer almak ve diğerlerini saf dışı bırakmak için değil, O komisyonu demokratik, çağdaş, uzlaşmayı esas alan, katılımcı bir noktaya getirelim, asgari ücreti sağlıklı bir şekilde tespit edelim gayretinin, çabasının ürünüdür bizim itirazlarımız” dedi.
“Yüksek Hakem Kurulundan da Sağlıklı Kararların Çıkması Mümkün Değil”
Benzer şekilde Yüksek Hakem Kurulu yapısının da antidemokratik olduğunu vurgulayan Arslan, bu yapıdan da sağlıklı Yüksek Hakem Kurulu kararının çıkması mümkün değil. Hem asgari ücret tespit komisyonu yapısı hem de Yüksek Hakem Kurulu’nun masaya yatırılması günü gelmiştir” dedi.
HAK-İŞ’ten Asgari Ücret Sempozyumu
Şubat ayında HAK-İŞ’in Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun nasıl olması gerektiğine ilişkin bir sempozyum düzenleneceğinin bilgisini aktaran Arslan, sempozyumda konunun derinlemesine inceleneceğini ve dünyadaki iyi uygulama örneklerinin de masaya yatırılacağını belirtti.
“Önümüzdeki Aylarda Asgari Ücrette Yeni Bir Düzenleme Bekliyoruz”
Türkiye’de asgari ücret konusunda sorunlar yaşanmasına neden olan önemli bir diğer konunun, asgari ücretin bir geçim ücretine dönüşmesinden kaynaklığını dile getiren Arslan, batıda asgari ücretle çalışanların oranının yüzde 10’u geçmediğini ülkemizde bu oranın yüzde 50 olduğuna dikkat çekerek, “1 Ocaktan geçerli olacak asgari ücretin beklentileri karşılamaktan çok uzak ve enflasyonun bile altında belirlenmiş olması bizi hem üzdü hem de önümüzdeki dönemler için tedirgin etti. O nedenle önümüzdeki aylarda inanıyorum ki talepler de bu doğrultuda, asgari ücrette yeni bir ilerlemeyi, yeni bir düzenlemeyi de beklediğimizi ifade etmek istiyorum” dedi.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.