“TANSA projesini ilk biz uyguladık”

GÜNDEM 13.02.2019 - 15:59, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2315+ kez okundu.
 

“TANSA projesini ilk biz uyguladık”

SHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Bedri Demir, tanzim satış (Tansa) projesinin Türkiye’de ilk kez Orta Anadolu Belediyeler Birliği tarafından yaşama geçirildiğini söyledi.  Demir, “31 Aralık 1977’de Süleyman Demirel başkanlığında kurulan 2. Milliyetçi Cephe hükümeti devrilmişti. 5 Ocak 1978 tarihinde de Bülent Ecevit başkanlığında 11 milletvekilinin katılımıyla yeni hükümet kurulmuştu. O dönem TANSA projesini biz hazırladık, uyguladık ve başardık” dedi.  Bülent Ecevit’in başkanlığında kurulan hükümetin itibarsızlaştırılması amacıyla stokçuluğun ülkenin her yerinde hayata geçirildiği dönemde, stoklanan mallarının temini, tüketiciye doğrudan ulaşımı için gerekli olan yasal mevzuatı hazırlayan isimlerden biri de Bedri Demir’di. O dönemin yakın tanığı ve stokçulukla mücadele mevzuatını hazırlayan Bedri Demir, açıklamalarıyla geçmişten bugüne ışık tuttu.  Bedri Demir, o dönemin gerçeklerini A’dan Z’ye anlattı.  “Bir zamanlar ‘Devlet ne zamandan beridir manavlık- bakkallık yapıyor’ diyenlerin, ‘Tanzim satışı yapıyoruz’ diye hem yoksul halkı, hem de küçük esnafı yanılttığını görüyorum.Tanzim Satış Projesini ülkemizde hazırlatan Orta Anadolu Belediyeler Birliğidir. Birliğin Başkanı Kayseri Belediye Başkanı Merhum Niyazi Bahçeci idi. 31 Aralık 1977’de Demirel başkanlığında kurulan 2. Milliyetçi Cephe hükümeti devrilmişti. 5 ocak 1978’de de Bülent Ecevit başkanlığında 11 milletvekilimin katılımıyla yeni hükümet kurulmuştu. Bu hükümetin kuruluşuyla birlikte , kararname ile iki yeni bakanlık da kurulmuştu. Biri Yerel Yönetimler diğeri de İşletmeler Bakanlığı idi. Yerel Yönetimler Bakanı Sivas milletvekili Mahmut Özdemir, İşletmeler Bakanı da Samsun milletvekili Kenan Bulutoğlu olmuştu. Hükümetin güvenoyu alıp göreve başlamasıyla piyasalarda akıl almaz  bir dalgalanma başlamıştı. Ben Yerel Yönetimler Bakanlığı’nda görevliydim. Müsteşar Prof. Dr. Erhan Karaesmen, Müsteşar Yardımcısı Fikret Toksöz' dü. Sermaye, açıkça piyasaya müdahale ediyordu. Enflasyonu düşürmekten çok yokluk yaratmaya başlamıştı. İşin özü ‘CHP iktidarı demek yokluk demektir, kuyruk demektir’ algısını yaratmaktı. Stokçuluk başlamıştı. Özel sektör üretimi düşürmüş ya da durdurmuştu. Devletin ürettiği mallar stoklanıyordu. Örneğin; Samsun sigarası tek filtreli sigaraydı yok oldu. Üretimi TEKEL  yapıyor fakat piyasada satılmıyor, stoklanıyordu. Karabük Demir Çelik fabrikalarında üretilen İnşaat demiri yok oldu. Sana yağ yok, diğer margarinler yok. Halkın çok alışık olduğu Vita  yok. Marsa üretimi durdurmuştu. Daha önceki yıllarda olduğu gibi fırıncılar, ekmeği yeterince üretmediği için ekmek kuyrukları başlamıştı. Petrol Ofisi’nin verdiği petrol pompada yok oluyordu. Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüsamettin Tiyanşan ‘kontak kapatırım’ diye tehdit savuruyordu. Kamunun ulaştırma araçlarının bir envanteri çıkartıldı. Kamu araçları, rasyonel olarak kullanıldığı takdirde ulaşım ve sevk sorununun olmayacağı durumu açığa çıkmıştı. Başbakan Ecevit, saptanan bu durumu görünce Tiyanşan'ın restine ‘hodri meydan’ diye yanıt verdi. Ama ‘terörist’ filan demedi kontak da kapanamadı. Hükümet , piyasaların denetlenmesi için Yerel Yönetim Bakanlığı’nı görevlendirdi.Bütün belediyeler öncelikle stokçuluğa karşı alarma geçirildi. Başta İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Ankara Belediye Başkanı Ali Dinçer, Zonguldak Belediye Başkanı Nadir Pulat, Kayseri Belediye Başkanı Niyazi Bahçeci büyük bir özveriyle stokçulara karşı mücadeleye başlamışlardı. Stoklanan tüketim mallarının temini, tüketiciye doğrudan ulaşımı için gerekli olan yasal mevzuatı hazırlama işi bakanlık merkezinde görev, Müsteşar yardımcısı Fikret Toksöz ve bana verilmişti.Önce TANSA Projesini hazırladık. Çok coşkulu bir çalışmaydı. Projenin amacı piyasaların özgürleştirilmesiydi. Bunu başarabilmek için malın üreticiden temin edilerek belediyeler denetiminde doğrudan tüketiciye ulaştırılması gerekiyordu. TANSA’nın bir sahibi kim olacaktı? Mevzuat incelendi; ‘Belediye Birlikleri’ bu işe uygun görüldü. Orta Anadolu Belediyeleri Birliği kurulmuştu. Başkanı Kayseri Belediye Başkanı Niyazi Bahçeci idi. TANSA Projesi bir kurul tarafından Yöneltiliyordu. Kurul başkanı Niyazi Bahçeci, üye Fikret Toksöz, üye Nadir Pulat ve genel müdür Bedri Demir. Maliye Bakanı Kayseri Senatörü Ziya Müezzinoğlu, parasal konularda çok ciddi bir bakandı. Çalışmamızı inceledi ilk etapta 100 milyon TL verdi. İstanbul ve Ankara belediyelerine aktardığımız paralar ile önce halk ekmek fırınları kuruldu ve süratle piyasaya ekmek sürüldü. Fırıncılar grevden vazgeçti, ekmek kuyruğu bitti. Ankara Macunköy'deki ekmek fabrikasını ilk kuran Ali Dinçer'dir. Kimse nankörlük etmemeli. Herkesin hakkı verilmelidir. Ali Dinçer , kamyonet üstünde pırasa pazarlamadı. Kaliteli, sağlığa zararı olmayan ve ucuz malların bulunduğu 7 büyük satış merkezi açtı. Diğer belediyelerimiz de hem denetim yapıyor hem de bir bir devreye giriyorlardı. TANSA üreticiden temin ettiği malları derhal tüketiciye ulaştırmak üzere belediyelere ulaştırıyordu. Sistem kurulmuştu. Kusursuz çalışıyordu. Diğer yandan stok edilen akaryakıt, demir, çimento ve margarinin peşine düşüldü. Ankara Balgat'da Unilever'in stok ettiği bir depoya Ankara Belediyesi baskın yaptı. Bir yıl Ankara'ya yetecek kadar Sana yağı bulundu. Demir, çimento stoklarının hikayeleri kitaplarla açıklanabilir. Yokluk propagandaları halkta panik yaratmıştı. Halk ‘bulamayız’ diye tasına, tabağına kadar akaryakıt doldurmuştu. Küçükbaş hayvanlar su diye içmiş, hayvan ölümleri bile başlamıştı. Belediyelerimizin çalışmaları o tür stoklamaları da önledi. Bir sabah mahalledeki manavda portakalın 12 liradan satıldığını gördüm. İncelettim ,yaygın haldeydi. Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu'yu aradım durumu anlattım. Kaya Mutlu, Dörtyol Devlet Üretme Çiftliği'nin narenciye bahçesi ürününü satın almamıza yardımcı oldu. 4 milyon TL’ye ürünü satın aldık. Hemen belediyelere hatta ihtiyacı olan manavlara da vererek bir hafta sonra portakalın fiyatını 3 TL’ye düşürmeyi başardık. O dönemde hiç kimseye ‘terörist’ demeden, yasal sınırları aşmadan, kimin ne kadar satın alacağına sınır koymadan başarabildik. Piyasalar kamyonet üzerinde, Ayşekadın fasulyesi, kızartmalık biber ve patlıcan satmakla düzeltilemez. Enflasyon, inkar etmekle, düşmez. Talebi karşılayacak kadar üretim ile düşebilir. Devlet vatandaşını korumak ve kollamak için vardır. Halka yararlı tanzim satışı öğrenmek isteyen varsa bize başvursunlar. Merhum Ahmet Piriştina TANSA Projesini esas alarak İzmir'de TANSAŞ’ları devreye koydu ve başardı.”


SHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Bedri Demir, tanzim satış (Tansa) projesinin Türkiye’de ilk kez Orta Anadolu Belediyeler Birliği tarafından yaşama geçirildiğini söyledi.  Demir, “31 Aralık 1977’de Süleyman Demirel başkanlığında kurulan 2. Milliyetçi Cephe hükümeti devrilmişti. 5 Ocak 1978 tarihinde de Bülent Ecevit başkanlığında 11 milletvekilinin katılımıyla yeni hükümet kurulmuştu. O dönem TANSA projesini biz hazırladık, uyguladık ve başardık” dedi. 

Bülent Ecevit’in başkanlığında kurulan hükümetin itibarsızlaştırılması amacıyla stokçuluğun ülkenin her yerinde hayata geçirildiği dönemde, stoklanan mallarının temini, tüketiciye doğrudan ulaşımı için gerekli olan yasal mevzuatı hazırlayan isimlerden biri de Bedri Demir’di. O dönemin yakın tanığı ve stokçulukla mücadele mevzuatını hazırlayan Bedri Demir, açıklamalarıyla geçmişten bugüne ışık tuttu. 

Bedri Demir, o dönemin gerçeklerini A’dan Z’ye anlattı. 
“Bir zamanlar ‘Devlet ne zamandan beridir manavlık- bakkallık yapıyor’ diyenlerin, ‘Tanzim satışı yapıyoruz’ diye hem yoksul halkı, hem de küçük esnafı yanılttığını görüyorum.Tanzim Satış Projesini ülkemizde hazırlatan Orta Anadolu Belediyeler Birliğidir. Birliğin Başkanı Kayseri Belediye Başkanı Merhum Niyazi Bahçeci idi.
31 Aralık 1977’de Demirel başkanlığında kurulan 2. Milliyetçi Cephe hükümeti devrilmişti.
5 ocak 1978’de de Bülent Ecevit başkanlığında 11 milletvekilimin katılımıyla yeni hükümet kurulmuştu. Bu hükümetin kuruluşuyla birlikte , kararname ile iki yeni bakanlık da kurulmuştu. Biri Yerel Yönetimler diğeri de İşletmeler Bakanlığı idi. Yerel Yönetimler Bakanı Sivas milletvekili Mahmut Özdemir, İşletmeler Bakanı da Samsun milletvekili Kenan Bulutoğlu olmuştu.
Hükümetin güvenoyu alıp göreve başlamasıyla piyasalarda akıl almaz  bir dalgalanma başlamıştı. Ben Yerel Yönetimler Bakanlığı’nda görevliydim. Müsteşar Prof. Dr. Erhan Karaesmen, Müsteşar Yardımcısı Fikret Toksöz' dü.
Sermaye, açıkça piyasaya müdahale ediyordu. Enflasyonu düşürmekten çok yokluk yaratmaya başlamıştı. İşin özü ‘CHP iktidarı demek yokluk demektir, kuyruk demektir’ algısını yaratmaktı. Stokçuluk başlamıştı. Özel sektör üretimi düşürmüş ya da durdurmuştu.
Devletin ürettiği mallar stoklanıyordu. Örneğin; Samsun sigarası tek filtreli sigaraydı yok oldu. Üretimi TEKEL  yapıyor fakat piyasada satılmıyor, stoklanıyordu. Karabük Demir Çelik fabrikalarında üretilen İnşaat demiri yok oldu. Sana yağ yok, diğer margarinler yok. Halkın çok alışık olduğu Vita  yok. Marsa üretimi durdurmuştu.
Daha önceki yıllarda olduğu gibi fırıncılar, ekmeği yeterince üretmediği için ekmek kuyrukları başlamıştı. Petrol Ofisi’nin verdiği petrol pompada yok oluyordu. Türkiye Esnaf Sanatkarlar Konfederasyonu Genel Başkanı Hüsamettin Tiyanşan ‘kontak kapatırım’ diye tehdit savuruyordu. Kamunun ulaştırma araçlarının bir envanteri çıkartıldı. Kamu araçları, rasyonel olarak kullanıldığı takdirde ulaşım ve sevk sorununun olmayacağı durumu açığa çıkmıştı.
Başbakan Ecevit, saptanan bu durumu görünce Tiyanşan'ın restine ‘hodri meydan’ diye yanıt verdi. Ama ‘terörist’ filan demedi kontak da kapanamadı. Hükümet , piyasaların denetlenmesi için Yerel Yönetim Bakanlığı’nı görevlendirdi.Bütün belediyeler öncelikle stokçuluğa karşı alarma geçirildi. Başta İstanbul Belediye Başkanı Ahmet İsvan, Ankara Belediye Başkanı Ali Dinçer, Zonguldak Belediye Başkanı Nadir Pulat, Kayseri Belediye Başkanı Niyazi Bahçeci büyük bir özveriyle stokçulara karşı mücadeleye başlamışlardı.
Stoklanan tüketim mallarının temini, tüketiciye doğrudan ulaşımı için gerekli olan yasal mevzuatı hazırlama işi bakanlık merkezinde görev, Müsteşar yardımcısı Fikret Toksöz ve bana verilmişti.Önce TANSA Projesini hazırladık. Çok coşkulu bir çalışmaydı.
Projenin amacı piyasaların özgürleştirilmesiydi. Bunu başarabilmek için malın üreticiden temin edilerek belediyeler denetiminde doğrudan tüketiciye ulaştırılması gerekiyordu. TANSA’nın bir sahibi kim olacaktı? Mevzuat incelendi; ‘Belediye Birlikleri’ bu işe uygun görüldü. Orta Anadolu Belediyeleri Birliği kurulmuştu. Başkanı Kayseri Belediye Başkanı Niyazi Bahçeci idi. TANSA Projesi bir kurul tarafından Yöneltiliyordu.
Kurul başkanı Niyazi Bahçeci, üye Fikret Toksöz, üye Nadir Pulat ve genel müdür Bedri Demir. Maliye Bakanı Kayseri Senatörü Ziya Müezzinoğlu, parasal konularda çok ciddi bir bakandı. Çalışmamızı inceledi ilk etapta 100 milyon TL verdi. İstanbul ve Ankara belediyelerine aktardığımız paralar ile önce halk ekmek fırınları kuruldu ve süratle piyasaya ekmek sürüldü. Fırıncılar grevden vazgeçti, ekmek kuyruğu bitti. Ankara Macunköy'deki ekmek fabrikasını ilk kuran Ali Dinçer'dir. Kimse nankörlük etmemeli. Herkesin hakkı verilmelidir. Ali Dinçer , kamyonet üstünde pırasa pazarlamadı. Kaliteli, sağlığa zararı olmayan ve ucuz malların bulunduğu 7 büyük satış merkezi açtı. Diğer belediyelerimiz de hem denetim yapıyor hem de bir bir devreye giriyorlardı. TANSA üreticiden temin ettiği malları derhal tüketiciye ulaştırmak üzere belediyelere ulaştırıyordu. Sistem kurulmuştu. Kusursuz çalışıyordu. Diğer yandan stok edilen akaryakıt, demir, çimento ve margarinin peşine düşüldü. Ankara Balgat'da Unilever'in stok ettiği bir depoya Ankara Belediyesi baskın yaptı. Bir yıl Ankara'ya yetecek kadar Sana yağı bulundu. Demir, çimento stoklarının hikayeleri kitaplarla açıklanabilir. Yokluk propagandaları halkta panik yaratmıştı. Halk ‘bulamayız’ diye tasına, tabağına kadar akaryakıt doldurmuştu. Küçükbaş hayvanlar su diye içmiş, hayvan ölümleri bile başlamıştı. Belediyelerimizin çalışmaları o tür stoklamaları da önledi. Bir sabah mahalledeki manavda portakalın 12 liradan satıldığını gördüm. İncelettim ,yaygın haldeydi. Mersin Belediye Başkanı Kaya Mutlu'yu aradım durumu anlattım. Kaya Mutlu, Dörtyol Devlet Üretme Çiftliği'nin narenciye bahçesi ürününü satın almamıza yardımcı oldu. 4 milyon TL’ye ürünü satın aldık. Hemen belediyelere hatta ihtiyacı olan manavlara da vererek bir hafta sonra portakalın fiyatını 3 TL’ye düşürmeyi başardık. O dönemde hiç kimseye ‘terörist’ demeden, yasal sınırları aşmadan, kimin ne kadar satın alacağına sınır koymadan başarabildik. Piyasalar kamyonet üzerinde, Ayşekadın fasulyesi, kızartmalık biber ve patlıcan satmakla düzeltilemez. Enflasyon, inkar etmekle, düşmez. Talebi karşılayacak kadar üretim ile düşebilir. Devlet vatandaşını korumak ve kollamak için vardır. Halka yararlı tanzim satışı öğrenmek isteyen varsa bize başvursunlar. Merhum Ahmet Piriştina TANSA Projesini esas alarak İzmir'de TANSAŞ’ları devreye koydu ve başardı.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.