ADANA KULİSİ
Köşe Yazarı
ADANA KULİSİ
 

Adana’yı parsel parsel sattılar

Adana’da her şey var. Kaynak var, üretim için neredeyse her alanda altyapı var, deniz var, kum var, yaylalar var, şelaleler var, eşsiz güzellikler, tarihi değerler var.  Bu kentte en çok eksik olan, en çok ihtiyaç duyulan şeyleri ise birer birer yitiriyoruz.  Örneğin; tarım alanlarının imarı açılması. O güzelim, birinci sınıf, tarım dışında başka amaçla kullanılması yasak olan, en değerli varlıklarımızdan tarım toprakları üzerine araç muayene istasyonu kurdular. TÜVTÜRK oraya kurulduktan sonra yıkım kararı alındı ama bunu uygulamadılar. Gerçi yıkılsa bile o toprak vasfını yitirdi. 3 milyon yılda oluşan kırmızı toprak alanı üzerine CarrefourSA’yı kurdular. Hem de Adana’nın düşman işgalinden kurtuluş gününde açılışını yaptılar. İmar tadilatları, imar planları, arsa spekülasyonları, artırılan yoğunluklar, beton cennetine çevrilen mahalleler, semtler… Yazık oldu yarınlara! Adana’yı parsel parsel sattılar.  *   Çocuklarımıza yaşanılmaz bir dünya mı bırakacağız? Yeşil alanlar, tarım alanları, ağaç, su… Bunların değerini iyi bilmek, bunların ne kadar önemli olduğunu yeni kuşaklara, çocuklarımıza iyi anlatmak, öğretmek gerek. Ülkemizin en güzel dağlarının, dünya harikası ormanlarının, derelerinin, nehirlerinin, hatta neredeyse tüm akarsularının üzerine HES kuruyorlar. Dört yanımız zehir kusan tesislerle dolu. Cennet parçalarının ciğerini söküp maden arıyorlar.  Yeşil alanları mahvediyorlar. Dört bir yanımız beton yığını… Bu güzelim, yaşanası dünyayı yaşanmaz hale getiriyorlar. Çocuklarımıza miras, ya da yaşanası dünya için AVM, HES, nükleer santral, kömür santrali, radyasyon saçan baz istasyonları, çöp dağları, yıkılmaya yüz tutmuş tarihi değerler ve katledilmiş, çöle dönmüş, yeşili yok edilmiş bir ülke mi bırakacağız? * Adana’ya nasıl kıydınız böyle? Adana ne garip bir kent haline geldi böyle. Adana tarımın başkentiydi ama artık değil. Tarım alanlarımız daraldı. İşsizlikte Türkiye birincisi olduk. Kredi kartı batağında başı çeken, teşvikten mahrum, kamu yatırımlarından en az payı alan il olduk. Bunlar yetmez gibi yeşil alanlarımız ve parklarımız belediyeler eliyle yağmalandı. Tüm belediyeler, yandaşlarına parkları, yeşil alanları peşkeş çekti. Hatta yasa çıkarıp kaldırımlara bile imar verdiler.  Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde parklar, kentlerin yeşil kurtarıcısıdır. Adana’da ise maalesef parklar ‘büfe cenneti’ı haline getirildi. Halkın ortak malı olan parklar, yeşil alanlar yağmalandı, kaldırımlar bile peşkeş çekildi. Bir vatandaş ya da sivil toplum örgütü dava açsa bu yağma belki biterdi ama hiç bir şey kimsenin umurunda değil maalesef… Beyler, Adana’ya nasıl kıydınız böyle? Yazık değil mi, günah değil mi?  SORULAR -Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun bir numaralı yalakası ve kendini şimdi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin sıfırıymış gibi ön plana çıkarmaya kalkan politikacının Çukurova’da ‘bayram ‘yapma hayaliyle kendini avuttuğunu biliyor musunuz?  -CHP’yi Adana’da darmadağın eden, liyakatsız, vizyonsuz, vicdansız ve ahlaksızlığıyla destan yazan uzun gömleğin utanma duygusunu bile yitirdiğini biliyor musunuz?  -Çukurova Belediye Başkanlığı hayaliyle yatıp kalkan politikacının, tüm umudunu CHP’nin Adana milletvekili adaylarından birine bağladığını, onun reklam işlerine bile burnunu sokup vekil adayını da itibarsızlaştırdığını biliyor musunuz?  -MHP’nin Adana’da ciddi bir kan kaybına uğradığını kimler iddia ediyor?  -Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana mitingi için tüm hazırlıkların tamamlandığını biliyor musunuz?
Ekleme Tarihi: 18 Haziran 2018 - Pazartesi

Adana’yı parsel parsel sattılar

Adana’da her şey var. Kaynak var, üretim için neredeyse her alanda altyapı var, deniz var, kum var, yaylalar var, şelaleler var, eşsiz güzellikler, tarihi değerler var. 
Bu kentte en çok eksik olan, en çok ihtiyaç duyulan şeyleri ise birer birer yitiriyoruz. 
Örneğin; tarım alanlarının imarı açılması. O güzelim, birinci sınıf, tarım dışında başka amaçla kullanılması yasak olan, en değerli varlıklarımızdan tarım toprakları üzerine araç muayene istasyonu kurdular. TÜVTÜRK oraya kurulduktan sonra yıkım kararı alındı ama bunu uygulamadılar. Gerçi yıkılsa bile o toprak vasfını yitirdi. 3 milyon yılda oluşan kırmızı toprak alanı üzerine CarrefourSA’yı kurdular. Hem de Adana’nın düşman işgalinden kurtuluş gününde açılışını yaptılar. İmar tadilatları, imar planları, arsa spekülasyonları, artırılan yoğunluklar, beton cennetine çevrilen mahalleler, semtler… Yazık oldu yarınlara! Adana’yı parsel parsel sattılar. 
*
 
Çocuklarımıza yaşanılmaz bir dünya mı bırakacağız?
Yeşil alanlar, tarım alanları, ağaç, su… Bunların değerini iyi bilmek, bunların ne kadar önemli olduğunu yeni kuşaklara, çocuklarımıza iyi anlatmak, öğretmek gerek. Ülkemizin en güzel dağlarının, dünya harikası ormanlarının, derelerinin, nehirlerinin, hatta neredeyse tüm akarsularının üzerine HES kuruyorlar. Dört yanımız zehir kusan tesislerle dolu. Cennet parçalarının ciğerini söküp maden arıyorlar. 
Yeşil alanları mahvediyorlar. Dört bir yanımız beton yığını… Bu güzelim, yaşanası dünyayı yaşanmaz hale getiriyorlar. Çocuklarımıza miras, ya da yaşanası dünya için AVM, HES, nükleer santral, kömür santrali, radyasyon saçan baz istasyonları, çöp dağları, yıkılmaya yüz tutmuş tarihi değerler ve katledilmiş, çöle dönmüş, yeşili yok edilmiş bir ülke mi bırakacağız?
*
Adana’ya nasıl kıydınız böyle?

Adana ne garip bir kent haline geldi böyle. Adana tarımın başkentiydi ama artık değil. Tarım alanlarımız daraldı. İşsizlikte Türkiye birincisi olduk. Kredi kartı batağında başı çeken, teşvikten mahrum, kamu yatırımlarından en az payı alan il olduk. Bunlar yetmez gibi yeşil alanlarımız ve parklarımız belediyeler eliyle yağmalandı. Tüm belediyeler, yandaşlarına parkları, yeşil alanları peşkeş çekti. Hatta yasa çıkarıp kaldırımlara bile imar verdiler. 
Dünyanın en gelişmiş ülkelerinde parklar, kentlerin yeşil kurtarıcısıdır. Adana’da ise maalesef parklar ‘büfe cenneti’ı haline getirildi. Halkın ortak malı olan parklar, yeşil alanlar yağmalandı, kaldırımlar bile peşkeş çekildi. Bir vatandaş ya da sivil toplum örgütü dava açsa bu yağma belki biterdi ama hiç bir şey kimsenin umurunda değil maalesef… Beyler, Adana’ya nasıl kıydınız böyle? Yazık değil mi, günah değil mi? 
SORULAR
-Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun bir numaralı yalakası ve kendini şimdi CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce’nin sıfırıymış gibi ön plana çıkarmaya kalkan politikacının Çukurova’da ‘bayram ‘yapma hayaliyle kendini avuttuğunu biliyor musunuz? 
-CHP’yi Adana’da darmadağın eden, liyakatsız, vizyonsuz, vicdansız ve ahlaksızlığıyla destan yazan uzun gömleğin utanma duygusunu bile yitirdiğini biliyor musunuz? 
-Çukurova Belediye Başkanlığı hayaliyle yatıp kalkan politikacının, tüm umudunu CHP’nin Adana milletvekili adaylarından birine bağladığını, onun reklam işlerine bile burnunu sokup vekil adayını da itibarsızlaştırdığını biliyor musunuz? 
-MHP’nin Adana’da ciddi bir kan kaybına uğradığını kimler iddia ediyor? 
-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Adana mitingi için tüm hazırlıkların tamamlandığını biliyor musunuz?

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.