Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır.
Bedene uygulanan fiziksel saldırılar, en çok görülen şiddet türüdür. Fiziksel şiddet içeriğinde; sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak, dayak, kesici ve vurucu maddelerle bedene zarar vermek, sağlık hizmetlerinden yararlanmasını engelleyerek bedenine zarar gelmesine sebep olmak vardır. Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, dijital şiddet biçimlerinin tümü bu amaca yöneliktir. Şiddete maruz kalmak, kadının korku, çaresizlik ve güvensizlik içinde yaşamasına neden olur. Kimi zaman bir anne, kimi zaman bir abla veya kardeş konumunda olan kadınlar toplumumuzun en değerli ve en önemli bireyleridir. Ancak bu bireylere ne yazık ki toplum içinde gereken önem ve değer verilmiyor.
Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti, bir taciz vakası, bir yaralama haberi duymamış olalım. Kadına şiddeti en çok erkekler gösteriyor. Ne olduğunu bilmeyen erkekler, kadınları kendilerinin bir malı, bir kölesiymiş gibi görüp kendilerinde onlara her türlü kötülüğü, her türlü zulmü gösterme hakkını buluyor. Kendi yaptıklarını kadınlar yaptığında o hakkı onlarda görmüyor ve kendilerince kadınları canice cezalandırıyor hatta öldürüyorlar. Kadın dövülmeye değil, sevilmeye değer olan bir varlıktır. Onu korumak, ona gereken değeri göstermek tüm insanların görevi olmalıdır. Televizyon, internet haberleri veya videolardan neredeyse her gün izlediğimiz kadına şiddet olayları artık had safhaya ulaşmış durumda. Kimisi utanmadan sokak ortasında kadınını dövüyor, kimisi çocuklarının gözü önünde kadını öldürüyor.
Hiçbir kadın, böylesi bir durumu asla hak etmiyor. Aksine her kadın, evinin ailesinin birer emekçisi olarak görülüp el üstünde tutulmayı hakediyor. Kadınlar kimsenin malı, kimsenin kölesi değildir. Bir evlilik sözleşmesi veya imzasıyla hiçbir kadın erkeğin tamamen hakimiyeti altına girmez. Evli veya boşanmış farketmez, insan olarak herkesin özlük hakları var. Hakları gasp etmek, kadınları bazı sınırlarda hapsetmek insanlığa yakışan bir durum değil. Kadın da her erkek gibi özgür bir yaşam sürme hakkına sahiptir. Herkes bunun bilincinde olmalı, düşünce ve hareketlerini buna göre düzenlemelidir.
Anasayfa
Yazarlar
Meliha Savaş
Yazı Detayı
Bu yazı 199 kez okundu.
Kadın şiddeti değil sevgiyi hak ediyor
Şiddet, bireyin fiziksel, cinsel, psikolojik veya ekonomik yönden zarar görmesiyle ya da acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri, buna yönelik tehdit ve baskıyı ya da özgürlüğün keyfi engellenmesini de içeren, fiziksel, cinsel, psikolojik, sözlü veya ekonomik her türlü tutum ve davranıştır.
Bedene uygulanan fiziksel saldırılar, en çok görülen şiddet türüdür. Fiziksel şiddet içeriğinde; sağlıksız koşullarda yaşamaya mecbur bırakmak, dayak, kesici ve vurucu maddelerle bedene zarar vermek, sağlık hizmetlerinden yararlanmasını engelleyerek bedenine zarar gelmesine sebep olmak vardır. Fiziksel, cinsel, psikolojik, ekonomik, dijital şiddet biçimlerinin tümü bu amaca yöneliktir. Şiddete maruz kalmak, kadının korku, çaresizlik ve güvensizlik içinde yaşamasına neden olur. Kimi zaman bir anne, kimi zaman bir abla veya kardeş konumunda olan kadınlar toplumumuzun en değerli ve en önemli bireyleridir. Ancak bu bireylere ne yazık ki toplum içinde gereken önem ve değer verilmiyor.
Gün geçmiyor ki bir kadın cinayeti, bir taciz vakası, bir yaralama haberi duymamış olalım. Kadına şiddeti en çok erkekler gösteriyor. Ne olduğunu bilmeyen erkekler, kadınları kendilerinin bir malı, bir kölesiymiş gibi görüp kendilerinde onlara her türlü kötülüğü, her türlü zulmü gösterme hakkını buluyor. Kendi yaptıklarını kadınlar yaptığında o hakkı onlarda görmüyor ve kendilerince kadınları canice cezalandırıyor hatta öldürüyorlar. Kadın dövülmeye değil, sevilmeye değer olan bir varlıktır. Onu korumak, ona gereken değeri göstermek tüm insanların görevi olmalıdır. Televizyon, internet haberleri veya videolardan neredeyse her gün izlediğimiz kadına şiddet olayları artık had safhaya ulaşmış durumda. Kimisi utanmadan sokak ortasında kadınını dövüyor, kimisi çocuklarının gözü önünde kadını öldürüyor.
Hiçbir kadın, böylesi bir durumu asla hak etmiyor. Aksine her kadın, evinin ailesinin birer emekçisi olarak görülüp el üstünde tutulmayı hakediyor. Kadınlar kimsenin malı, kimsenin kölesi değildir. Bir evlilik sözleşmesi veya imzasıyla hiçbir kadın erkeğin tamamen hakimiyeti altına girmez. Evli veya boşanmış farketmez, insan olarak herkesin özlük hakları var. Hakları gasp etmek, kadınları bazı sınırlarda hapsetmek insanlığa yakışan bir durum değil. Kadın da her erkek gibi özgür bir yaşam sürme hakkına sahiptir. Herkes bunun bilincinde olmalı, düşünce ve hareketlerini buna göre düzenlemelidir.
Ekleme
Tarihi: 08 May 2025 - Thursday
Kadın şiddeti değil sevgiyi hak ediyor
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.