Şurası tartışmasız bir gerçek ki, biz “dayanışmacı” bir toplumuz.
Hem de her alanda.
Cenaze olur, cenaze sahipleri yalnız bırakılmaz, konu komşu yemek yapar götürür, acılar paylaşılır.
Düğün dernek olur, genç çiftler ve aileleri yalnız bırakılmaz.
Kiminin yardıma ihtiyacı vardır, hemen yanına koşarız.
Tüm bunlar bize özgü yardımlaşma, dayanışma duygusudur.
Ama son yıllarda bazı özel günlerde, kimi kuruluş ve kişiler yaptıkları yardımı –özellikle de çocukların yüzü görülebilecek şekilde- basın kuruluşları aracılığıyla kamuoyuna duyurma ihtiyacı hissetmeye başladı.
Oysa inanışımıza göre de “veren el alan eli” görmemeli.
İşte bu uygulamayı, Seyhan Belediyesi’nin, Kızılay işbirliğiyle başlattığı İhtiyaç Bankası Butik Mağazası projesinde ihtiyaç sahiplerinin kimliği asla ifşa edilmiyormuş.
Belediyenin açıklamasında, “Kızılay iş birliğiyle yürüttüğümüz bu mağaza, dar gelirli ailelerimizin çocukları için yeni kıyafet, sıcak bir mont veya ayakkabı anlamına geliyor. Sosyal belediyecilik bizim için bir slogan değil, bir yaşam biçimidir. İhtiyaç sahibi vatandaşlar, kendilerine tanımlanan limitler dâhilinde, kimlikleri ifşa edilmeden diledikleri ürünü seçebiliyorlar. Bu yaklaşım, sadece maddi bir destek sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda vatandaşların sosyal onurunu ve özgüvenini de korumayı hedefliyor” ifadelerine yer verilmiş.
Evet, olması gereken bu.
Dileğimiz her kişi ve kuruluşun buna dikkat etmesi.
………….
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Mezunları Derneği kuruluşunun 30. yılı dolayısıyla Anıtkabir’e ziyaret gerçekleştirirken, Dernek Başkanı Uzm. Dr. Hatice Canataroğlu’nun, “(Beni Türk Doktorlarına Emanet Ediniz) diyen Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e sevgi ve minnettarlığımızı belirtmek için bu ziyareti gerçekleştiriyoruz” dediğini biliyor musunuz?
Adana Ceyhan ve Mersin’de, Petrol-İş Sendikası Adana Şubesi’ne üye işçilerin Mayıs ayında Toros Tarım’da başlattıkları grevin 106 gün sonra anlaşmayla sonuçlanarak, işçilerin yüzde 65 zam oranıyla yeniden iş başı yaptıklarını biliyor musunuz?
MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir’in, Sarıçam Belediyesi tarafından yaptırılan Ferdi Tayfur Sanat Merkezi ve Müzesi’ni gezerken, müzenin yalnızca Ferdi Tayfur’un sanatı ve kişiliğini yansıtmadığını: aynı zamanda Adana’nın sanat potansiyelini de geleceğe taşıyan bir kültür mirası niteliğinde bulunduğunu vurguladığını biliyor musunuz?