Bugün Ramazan Bayramımızın ilk gününü kutluyoruz. Milli bayramlarımız gibi dini bayramlarımız da Türk milleti için çok özel günlerdir. Bu günlerde, millet olarak kenetleniriz, tek yürek haline geliriz. Küskünlükler, kırgınlıklar son bulur, olan olmayanla paylaşır, dayanışmanın en güzel örnekleri sergilenir. Evet, bayramın ilk günü bir taraftan sevinçliyiz ama öbür taraftan yüreğimizin bir kenarı da kan ağlıyor. İsrail’in Gazze’de 7 Ekim’den bu yana sürdürdüğü insanlık dışı saldırılar, tüm insanlığı katlediyor. Bugüne kadar Gazze’de başta çocuk ve kadınlar olmak üzere 34 bine yakın masum sivil tüm Dünya’nın gözleri önünde acımasızca öldürüldüler, ama ne yazık ki bu soykırıma kimse dur demiyor. Çocuklar, açlıktan, susuzluktan yaşamlarını yitirme noktasına geldi. Gazze’de çocuklar maalesef bayramı kutlayamıyor, başlarına bombalar yağıyor. İşte böyle bir ortamda Ramazan Bayramı’nı buruk kutluyoruz. Bugün bizler için ikinci bir bayram daha var.  10 Nisan Türk Polis Teşkilatımızın kuruluşunun 179. yıldönümü. Her yıl Polis Haftası olarak kutluyoruz… Yurdumuzun en ücra köşesinde gözünü kırpmadan gece gündüz demeden görev yapan Türk Polisi, kuşkusuz, milletimizin gözbebeğidir. Bizler yastığımıza başımızı güven içinde koyup, rahat uyumamız için onlar görevlerinin başındalar. Türk Polisi, milletimizin, ülkemizin en büyük güvencesidir elbette. Türk Polisi aynı zamanda, hoşgörülüdür, yardımseverdir. Devletin şefkat yüzünü gösterir, başı derde giren vatandaşımızın anında yanındadır. Vatanı, milleti için gözünü kırpmadan canını ortaya koyan, sayısız şehit ve gazi veren başta kahraman polislerimiz olmak üzere tüm emniyet güçlerimizi yürekten kutluyorum.