677 sayılı kanun uygulansın, tarikatlar kapatılsın

SİYASET 14.12.2022 - 14:01, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2329+ kez okundu.
 

677 sayılı kanun uygulansın, tarikatlar kapatılsın

  Erkek çocukların istismara uğradığı, kız çocuklarının altı yaşında evlendirildiği cemaatlere ve tarikatlara bir tep ki de Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV)’ndan geldi. TÜLOV Yönetim Kurulu Üyesi ve Muğla Temsilcisi Avukat Remzi Kazmaz, 1925 yılında çıkarılan 677 sayılı kanunun uygulanarak tarikatların kapatılması çağrısında bulundu.  Avukat Remzi Kazmaz, bugün yaptığı basın açıklamasında şu görüşleri dile getirdi: “Biz ve ötekiler ayrımı yaparak toplumdan kopuk, kapalı devre bir yaşam formunu benimseyen cemaat ve tarikatların ülkeye ve insanlara hiçbir yararı olmamıştır. Bu konuda hiçbir bilimsel çalışma da yoktur. Kendi menfaatleri için her yolu meşru gören bu yasa dışı yapılar, FETÖ gibi devlet yönetimine de sızarak Cumhuriyet’i tehdit eder hale gelmişlerdir.  Tarikatlar, 30 Kasım 1925 tarihinde 677 Sayılı Kanun ile yasaklanmasına rağmen faaliyetlerini hiçbir engele takılmadan yürütmektedirler.   28 Şubat sürecindeki baskılar nedeniyle dernek, vakıf gibi çatılar altında toplansalar da hiçbir zaman bir sivil toplum kuruluşu olmadılar, hep karanlıkta kalmayı tercih ettiler. Gençlerimizi, çocuklarımızı dini duygularla kandırarak ağlarına düşüren bu yobaz, şeriatçı kafalar hem gençlerin hayatını karartıyor hem de ülkenin geleceğini tehlikeye atıyor. Bakın bugün camiler Diyanet’in kontrolünde olması gerekir ama tarikat ve cemaatlerin eliyle yönetilen camiler bulunduğunu hepimiz biliyoruz ama görmezden geliniyor.  Geçmişte olduğu gibi bu cemaatlere göz yumulmamalı. Her durumda cemaat yöneticileri hakkında Anayasa’yı ihlal suçundan işlem yapılmalı. 677 sayılı yasa dikkate alınarak tarikat ve cemaatlerin çalışmaları, eylemleri dikkatlice takip edilerek fiilen serbesti tanınmamalı, yasadaki yaptırımlar uygulanmalı, yasadışı bu yapılara ait mal varlıklarına el konulmalı.  Burada en önemli görev, başta iktidar olmak üzere Diyanet ve ilgili kurum yöneticilerine düşmektedir.  Bizler TÜLOV olarak Atatürk’ün emanet ettiği demokratik, laik Cumhuriyet’in temsilcileri olarak diyoruz ki; biz bu tarikatları, cemaatleri iyi tanıyoruz, bu nedenle kırmızı çizgimiz laikliktir. Tarikatlarla en iyi mücadele eğitimdir. Eğitimli, kültürlü, çağdaş, aydınlık bir Türkiye’de tarikat ve cemaatlere yer yok çünkü onlar karanlıktan ve cehaletten beslenir ve örgütlenirler. 677 sayılı kanun uygulansın, tarikatlar kapatılsın. Tarikatların panzehiri Atatürk devrim ve ilkeleri ışığında; eğitimli, ülkesini seven, Cumhuriyet’e bağlı nesiller yetiştirilmektir. Şimdi yapılması gerekenler; İstanbul Sözleşmesi bir an önce yürürlüğe girmeli, Tarikatlarla yapılan sözleşmeler iptal edilmeli, Anayasa’ya aykırı faaliyetlerde bulunan dernek ve vakıflar kapatılmalı, Sorumlular derhal cezalandırılmalı. Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik bir devlettir ve ilelebet böyle kalacaktır.  Ulu Önder Atatürk’ün deyimiyle; “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikat reisleri bu dediğim gerçeği bütün açıklığıyla anlayacak ve kendiliklerinden hemen tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık erginliğe ulaştıklarını elbette kabul edeceklerdir.”

 

Erkek çocukların istismara uğradığı, kız çocuklarının altı yaşında evlendirildiği cemaatlere ve tarikatlara bir tep ki de Türkiye Tanıtım Araştırma Demokrasi ve Laik Oluşum Vakfı (TÜLOV)’ndan geldi.

TÜLOV Yönetim Kurulu Üyesi ve Muğla Temsilcisi Avukat Remzi Kazmaz, 1925 yılında çıkarılan 677 sayılı kanunun uygulanarak tarikatların kapatılması çağrısında bulundu. 

Avukat Remzi Kazmaz, bugün yaptığı basın açıklamasında şu görüşleri dile getirdi:

“Biz ve ötekiler ayrımı yaparak toplumdan kopuk, kapalı devre bir yaşam formunu benimseyen cemaat ve tarikatların ülkeye ve insanlara hiçbir yararı olmamıştır. Bu konuda hiçbir bilimsel çalışma da yoktur. Kendi menfaatleri için her yolu meşru gören bu yasa dışı yapılar, FETÖ gibi devlet yönetimine de sızarak Cumhuriyet’i tehdit eder hale gelmişlerdir. 

Tarikatlar, 30 Kasım 1925 tarihinde 677 Sayılı Kanun ile yasaklanmasına rağmen faaliyetlerini hiçbir engele takılmadan yürütmektedirler.

 

28 Şubat sürecindeki baskılar nedeniyle dernek, vakıf gibi çatılar altında toplansalar da hiçbir zaman bir sivil toplum kuruluşu olmadılar, hep karanlıkta kalmayı tercih ettiler.

Gençlerimizi, çocuklarımızı dini duygularla kandırarak ağlarına düşüren bu yobaz, şeriatçı kafalar hem gençlerin hayatını karartıyor hem de ülkenin geleceğini tehlikeye atıyor.

Bakın bugün camiler Diyanet’in kontrolünde olması gerekir ama tarikat ve cemaatlerin eliyle yönetilen camiler bulunduğunu hepimiz biliyoruz ama görmezden geliniyor. 

Geçmişte olduğu gibi bu cemaatlere göz yumulmamalı. Her durumda cemaat yöneticileri hakkında Anayasa’yı ihlal suçundan işlem yapılmalı.

677 sayılı yasa dikkate alınarak tarikat ve cemaatlerin çalışmaları, eylemleri dikkatlice takip edilerek fiilen serbesti tanınmamalı, yasadaki yaptırımlar uygulanmalı, yasadışı bu yapılara ait mal varlıklarına el konulmalı. 

Burada en önemli görev, başta iktidar olmak üzere Diyanet ve ilgili kurum yöneticilerine düşmektedir. 

Bizler TÜLOV olarak Atatürk’ün emanet ettiği demokratik, laik Cumhuriyet’in temsilcileri olarak diyoruz ki; biz bu tarikatları, cemaatleri iyi tanıyoruz, bu nedenle kırmızı çizgimiz laikliktir.

Tarikatlarla en iyi mücadele eğitimdir.

Eğitimli, kültürlü, çağdaş, aydınlık bir Türkiye’de tarikat ve cemaatlere yer yok çünkü onlar karanlıktan ve cehaletten beslenir ve örgütlenirler.

677 sayılı kanun uygulansın, tarikatlar kapatılsın.

Tarikatların panzehiri Atatürk devrim ve ilkeleri ışığında; eğitimli, ülkesini seven, Cumhuriyet’e bağlı nesiller yetiştirilmektir.

Şimdi yapılması gerekenler;

İstanbul Sözleşmesi bir an önce yürürlüğe girmeli,

Tarikatlarla yapılan sözleşmeler iptal edilmeli,

Anayasa’ya aykırı faaliyetlerde bulunan dernek ve vakıflar kapatılmalı,

Sorumlular derhal cezalandırılmalı.

Türkiye Cumhuriyeti laik demokratik bir devlettir ve ilelebet böyle kalacaktır.  Ulu Önder Atatürk’ün deyimiyle; “Efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, Türkiye Cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. En doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. Medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir. Tarikat reisleri bu dediğim gerçeği bütün açıklığıyla anlayacak ve kendiliklerinden hemen tekkelerini kapatacak, müritlerinin artık erginliğe ulaştıklarını elbette kabul edeceklerdir.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.