"ADALET YILLARDIR KAYIP"

GÜNDEM 31.05.2024 - 15:11, Güncelleme: 31.05.2024 - 15:11 6758+ kez okundu.
 

"ADALET YILLARDIR KAYIP"

Gezi Direnişi 11. Yılında: Adalet ve Umudun Peşinde
"PARKTAKİ AĞAÇLAR HALA AYAKTA" 27 Mayıs 2013'te Taksim Gezi Parkı'nda başlayan direniş, Türkiye'nin dört bir yanına yayılarak milyonlarca insanı bir araya getirdi. Bugün, Gezi Direnişi'nin üzerinden tam 11 yıl geçti. Ancak direnişin ruhu ve parktaki ağaçlar hâlâ dimdik ayakta. Bu direnişte hayatını kaybeden ve yaralananlar unutulmadı; adalet arayışı devam ediyor. Gezi Direnişi'ni darbeyle, terörle ilişkilendirmek akılla, mantıkla, hukukla ve vicdanla izah edilemez. Bu düşünce, Taksim Dayanışması'nın 11. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği basın açıklamasında da yankı buldu. Dayanışma, sosyal medya hesaplarından yaptığı duyuruda, "Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!" diyerek, adalet taleplerinin altını çizdi. GEZİ PARKI'NDA MÜCADELE NASIL BAŞLADI?  İstanbul Taksim’de 27 Mayıs 2013’te Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek yerine Topçu Kışlası yapılmasına karşı başlayan daha sonra adalet, demokrasi, özgürlük talebiyle tüm Türkiye yayılan Gezi Direnişi’nin üzerinden tam 11 yıl geçti. Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesine karşı çıkan bir grup çevreci, parktaki ağaçları korumak için nöbet tutmaya başladı. Ancak bu barışçıl direniş, 31 Mayıs'ta polis şiddetiyle karşılaştı. Nöbet tutanların çadırlarının ateşe verilmesi ve protestoculara yönelik sert müdahale, kısa sürede tüm Türkiye'ye yayılan geniş çaplı bir halk hareketine dönüştü. Direnişte Berkin Elvan (15), Hasan Ferit Gedik (21), Mehmet Ayvalıtaş (20), Ali İsmail Korkmaz (19), Ethem Sarısülük (26), Abdullah Cömert (22), Ahmet Atakan (23) ve Medeni Yıldırım (18) yaşamını yitirdi.  "SESSİZ KALMAK HAKSIZLIĞA ORTAK OLMAKTIR" Taksim Dayanışması'nın düzenlediği basın toplantısında, haksız ve hukuksuz şekilde 25 aydır cezaevinde tutulan Tayfun Kahraman ve Can Atalay'ın mesajları kamuoyu ile paylaşıldı. DİSK, KESK, İstanbul Tabip Odası ve TMMOB temsilcileri, konuşmalarında adalet taleplerini yinelediler. Gezi davası nedeniyle hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verilen Osman Kavala 7 yıldır, 18'er yıl hapse mahkum edilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden ise 2 yıldır cezaevinde. Gezi direnişinin önde gelen isimlerinden Mücella Yapıcı, "Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır. Talebimiz kısa, net ve somuttur: Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın. Serbest bırakmak zorundasınız. Çünkü bu dava öncesinde verilen beraat kararlarında da açıkça ifade edildiği gibi ortada gerçek anlamda bir suç ya da suçlu yoktur" dedi. ÖZEL: "TALİMATI VERENLER FETÖ'CÜ ÇIKTI" "GEZİ PARKI BARIŞÇIL DİRENİŞİN SEMBOLÜ" CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gezi direnişinin 11. yılında yaptığı konuşmada, Gezi Parkı'nın ne anlam ifade ettiğini şu sözlerle anlattı: "İnsanların ilk önce bir çevre hassasiyetiyle, her tarafı taş olmuş o Taksim Meydanı'nda ortasında Gezi Parkı bir cennet gibi vardı. Bir duyduk ki oraya Topçu Kışlası yapılacakmış. Kışlanın yapılması demek ağaçların kesilmesi demekti. Herkes buna itiraz etti. Gecenin bir yarısında içinde insan olan çadırları yaktılar. O talimatı verenlerin hepsi sonradan FETÖ'cü çıktı." Gezi Parkı, 80 ilde 15 milyondan fazla kişinin sokaklara çıkarak barışçıl protestolar yaptığı bir direnişin sembolü haline geldi. Özel, "Gezi deyince son gece polisin müdahalesi ile ortaya çıkan görüntüler akla geliyor ama çok barışçıl bir sürecin son noktasıdır" dedi. Gezi Direnişi'nin 11. yılı, direnişin barışçıl ve dayanışmacı ruhunu yeniden hatırlatarak adalet arayışını canlı tutuyor. Gezi Parkı'ndaki ağaçlar, direnişin ve umudun simgesi olarak dimdik ayakta durmaya devam ediyor.
Gezi Direnişi 11. Yılında: Adalet ve Umudun Peşinde

"PARKTAKİ AĞAÇLAR HALA AYAKTA"

27 Mayıs 2013'te Taksim Gezi Parkı'nda başlayan direniş, Türkiye'nin dört bir yanına yayılarak milyonlarca insanı bir araya getirdi. Bugün, Gezi Direnişi'nin üzerinden tam 11 yıl geçti. Ancak direnişin ruhu ve parktaki ağaçlar hâlâ dimdik ayakta. Bu direnişte hayatını kaybeden ve yaralananlar unutulmadı; adalet arayışı devam ediyor. Gezi Direnişi'ni darbeyle, terörle ilişkilendirmek akılla, mantıkla, hukukla ve vicdanla izah edilemez. Bu düşünce, Taksim Dayanışması'nın 11. yıl dönümü nedeniyle düzenlediği basın açıklamasında da yankı buldu. Dayanışma, sosyal medya hesaplarından yaptığı duyuruda, "Gezi Direnişi 11 yaşında, adalet yıllardır kayıp!" diyerek, adalet taleplerinin altını çizdi.

GEZİ PARKI'NDA MÜCADELE NASIL BAŞLADI? 

İstanbul Taksim’de 27 Mayıs 2013’te Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesilerek yerine Topçu Kışlası yapılmasına karşı başlayan daha sonra adalet, demokrasi, özgürlük talebiyle tüm Türkiye yayılan Gezi Direnişi’nin üzerinden tam 11 yıl geçti. Gezi Parkı'ndaki ağaçların kesilmesine karşı çıkan bir grup çevreci, parktaki ağaçları korumak için nöbet tutmaya başladı. Ancak bu barışçıl direniş, 31 Mayıs'ta polis şiddetiyle karşılaştı. Nöbet tutanların çadırlarının ateşe verilmesi ve protestoculara yönelik sert müdahale, kısa sürede tüm Türkiye'ye yayılan geniş çaplı bir halk hareketine dönüştü. Direnişte Berkin Elvan (15), Hasan Ferit Gedik (21), Mehmet Ayvalıtaş (20), Ali İsmail Korkmaz (19), Ethem Sarısülük (26), Abdullah Cömert (22), Ahmet Atakan (23) ve Medeni Yıldırım (18) yaşamını yitirdi. 

"SESSİZ KALMAK HAKSIZLIĞA ORTAK OLMAKTIR"

Taksim Dayanışması'nın düzenlediği basın toplantısında, haksız ve hukuksuz şekilde 25 aydır cezaevinde tutulan Tayfun Kahraman ve Can Atalay'ın mesajları kamuoyu ile paylaşıldı. DİSK, KESK, İstanbul Tabip Odası ve TMMOB temsilcileri, konuşmalarında adalet taleplerini yinelediler. Gezi davası nedeniyle hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası verilen Osman Kavala 7 yıldır, 18'er yıl hapse mahkum edilen Can Atalay, Tayfun Kahraman, Çiğdem Mater ve Mine Özerden ise 2 yıldır cezaevinde. Gezi direnişinin önde gelen isimlerinden Mücella Yapıcı, "Sessiz kalmak, görmezden gelmek bu haksızlığa, adaletsizliğe ortak olmaktır. Talebimiz kısa, net ve somuttur: Gezi adına hapiste tuttuğunuz herkesi derhal serbest bırakın. Serbest bırakmak zorundasınız. Çünkü bu dava öncesinde verilen beraat kararlarında da açıkça ifade edildiği gibi ortada gerçek anlamda bir suç ya da suçlu yoktur" dedi.


ÖZEL: "TALİMATI VERENLER FETÖ'CÜ ÇIKTI"

"GEZİ PARKI BARIŞÇIL DİRENİŞİN SEMBOLÜ"


CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gezi direnişinin 11. yılında yaptığı konuşmada, Gezi Parkı'nın ne anlam ifade ettiğini şu sözlerle anlattı: "İnsanların ilk önce bir çevre hassasiyetiyle, her tarafı taş olmuş o Taksim Meydanı'nda ortasında Gezi Parkı bir cennet gibi vardı. Bir duyduk ki oraya Topçu Kışlası yapılacakmış. Kışlanın yapılması demek ağaçların kesilmesi demekti. Herkes buna itiraz etti. Gecenin bir yarısında içinde insan olan çadırları yaktılar. O talimatı verenlerin hepsi sonradan FETÖ'cü çıktı." Gezi Parkı, 80 ilde 15 milyondan fazla kişinin sokaklara çıkarak barışçıl protestolar yaptığı bir direnişin sembolü haline geldi. Özel, "Gezi deyince son gece polisin müdahalesi ile ortaya çıkan görüntüler akla geliyor ama çok barışçıl bir sürecin son noktasıdır" dedi. Gezi Direnişi'nin 11. yılı, direnişin barışçıl ve dayanışmacı ruhunu yeniden hatırlatarak adalet arayışını canlı tutuyor. Gezi Parkı'ndaki ağaçlar, direnişin ve umudun simgesi olarak dimdik ayakta durmaya devam ediyor.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.