AKÇA: YENİ YARGI PAKETİNDEN ÇOCUK İSTİSMARI VE CİNSEL SALDIRI ÇIKARTILMALIDIR

  Adana Çocuk ve Kadın Hakları Derneği Başkanı ve İYİ Parti İl Başkan Yardımcısı Çiğdem Akça, yaptığı yazılı açıklamayla, önümüzdeki hafta meclise getirilmesi beklenen torba yasa içindeki tehlikeye dikkat çekerek, "çocuk istismarı ve cinsel saldırı" konusunu ele alan yasanın paketten çıkarılmasının önemine değindi.  Aynı zamanda Aile Danışmanı olarak mağdurlara danışmanlık yapan, istismar ve tecavüz mağduru çocukların davalarına müdahil olan bir dernek başkanıyım. Bu alanda pek çok davaya müdahil olarak suçluların delil yetersizliği öne sürülerek beraat ettiğine tanık oldum. Oysa çocuğu bir kez dinleyince istismar veya tecavüzün kesinlikle gerçekleştiğine en sade vatandaşın bile ikna olması mümkün iken, pek çok uzman görüş, Çim raporu, Rehberlik öğretmeni raporu bulunan davalarda bile yasal boşluklardan sanık beraat etti. Bir davada mağdur genç kızımız öz babasından yıllarca gördüğü cinsel istismarı anlattı, babasının avukatı tarafından yalancılıkla suçlanınca Adliye koridorlarının 3. katından intihar etmeye kalkıştı. Bunlar şahitlerle sabittir. İktidarın hazırladığı ve önümüzdeki hafta meclise gelmesi beklenen 32 maddelik yargı paketinde katolog suçlardan tutuklamalara somut delil kriteri getirilmesinden, avukat görüşüne kısıtlama getirilmesine kadar tartışmalı maddeler bulunuyor olması " Çocuk İstismarı" ile mücadele eden biz sivil toplum örgütlerini derin bir endişeye sevk etmiştir. Katolog suçlarda “terör, hükümete karşı silahlı isyan, devlet güvenliğine veya anayasal düzene karşı suçları işlemek amacıyla örgüt kurma, kaçakçılık” gibi suçlar bulunurken çocuk istismarı ve cinsel saldırının da bu kategoride yer alması, “Cinsel suçların aklanmaya mı çalışıldığı?” Sorusunu akıllara getirmiştir.  Düzenlemeye göre katolog suçlarda tutuklama için bundan böyle makul şüphe yeterli olmayacak. Görüntü, şahit ve ses kaydı da şart olacak. Çocuk ihmal ve istismarı konusu ülkemizin kanayan yarası olmakla birlikte, cinsel istismar konusunda yasada mağduru değil de suçluyu neredeyse koruyan inanılmaz açıklar olması bizi yeterince üzerken ve mağduru cezalandırırken; atılacak olan bu yeni adım içinde çocuk istismarı ve cinsel saldırı yer almamalıdır. Belirli aralıklarla gerici çevrelerin, çocuğa yönelik cinsel istismar saydığımız erken evlilik konusunu sürekli gündeme getirdiğini düşünürsek bu düzenlemenin çocuk istismarcılarını aklama girişimi mi, bir cezasızlık durumu mu sorusunu akıllara getiriyor. “Akıllara gelen ilk soru serbest bırakılacak belli kişiler mi var?  Hukuk sisteminde yapılan bu düzenlemelerle cinsel istismarcıların daha zor tutuklanması mı amaçlanıyor? 2016’da iktidar tarafından verilen 15 yaşını doldurmuş çocuklara karşı işlenen suçlarda evlenme koşuluyla failin tahliye edilmek istenmesini hiçbirimiz unutmadık.  Maalesef Cinsel şiddet ve çocuğa cinsel istismarda da tutuklama tedbirlerini gevşetmeye hazırlanan iktidarın bu alanda yaptığı düzenlemeler toplum vicdanına hitap eder durumda değil. • AKP’li vekil Osman Nuri Gülaçar, Adalet Komisyon’da Adalet Bakanı Gül’den çocuk istismarcıları için düzenleme talebinde bulundu. Çocukların cinsel istismarına yönelik çeşitli afların gündeme gelmesi gerektiğini savundu. • Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık, pandemi döneminde ev içi psikolojik, fiziksel ve cinsel şiddete uğrayan kadınlar hakkında, “Tolere edilebilir düzeyde” değerlendirmesini yaparak toplumdan geniş bir tepki aldı. Yargı Reformu Strateji Belgesi’ çerçevesinde hazırlanan dördüncü yargı paketinde, cinsel istismar suçlarında bundan böyle makul şüphe yeterli olmayacak failin cezalandırılması için somut delil aranacak. Reform paketinden çıkan, istismar faillerinin aklanması mıdır? İktidar bu yanlıştan dönmeli ve bu madde torba yasadan çıkarılmalıdır."