“KADINLARA IŞIK OLMAK İSTİYORUM”
“KADINLARA IŞIK OLMAK İSTİYORUM”
Genç yaşında hayatın acımasız yüzüyle karşılaşan kadın girişimci Mina Denli, onca zorluğa karşın; istenirse kadınların her işi başaracağının en somut örneğini sergiliyor. Daha lise öğrencisi iken hedeflerini belirleyen Mina Denli, gelecek günler için güzel planlar yaparken hayatın kendisine neler hazırladığından habersizdi. Ancak O yılmadı, kendisi, annesi ve biricik oğlu Mirat için direndi, erkek egemen toplumda, kadınların neler başarabileceğini tek başına gösterdi.
Beyin ameliyatı geçirdi, çirkin bir iftira sonucu tazminatsız işten çıkarıldı ama Mina Denli'yi hiçbir zorluk yıldırmadı, kendi işini kurdu
“KADINLARA IŞIK OLMAK İSTİYORUM”
Hayat çoğu zaman herkese eşit davranmıyor. Hani doğduğun ev, coğrafya “kaderindir” derler ya... Doğrudur, o ev o coğrafya insanların yaşamını doğrudan olumlu veya olumsuz etkiliyor, hatta belirleyici olabiliyor.
Ama asıl olan…
İnsanların doğduğu evi, coğrafyayı kader olmaktan çıkarması gerekmez mi? Kader deyip yaşama boyun mu eğmeli yoksa her şeye, her zorluğa karşı dimdik ayakta durabilmek için mücadele mi etmeli?
Bunun en güzel yanıtını Mina Denli’nin mücadeleci kişiliğinde, ruhunda gördük.
Henüz 33 yaşında…
Mirat’ın annesi…
Daha lise öğrencisi iken, büyük hedefleri olan mücadeleci bir kadın…
Ama yazının girişinde de belirttiğimiz gibi hayat Mina’ya da eşit davranmamış. Ancak Mina yılmamış, hayatın onca acımasızlığına rağmen…
Mina anlattı, biz hayat hikayesini dinledik:
“Lise öğrenimimden sonra üniversitede eczacılık teknikerliği okumaya başladım. Bölümümü çok seviyordum. Staj için gittiğim bir eczane sahibi tüm hayallerimi yıktı. “Sizler okuyorsunuz, oysa biz daha çocuk yaşta denilebilecek eczacı kalfaları yetiştiriyoruz” diye konuşunca, bir anda okuldan soğudum ve terk ettim.
Öğrenimimi yarım bıraktıktan sonra hastalığım ortaya çıktı. Ağır bir beyin ameliyatı geçirdim. Sol tarafıma felç indi, gözlerimde sorunlar oluştu. Tedavimin ardından evlendim. Biricik oğlum Miat dünyaya geldi. O da benim gibi dünyaya gözlerini mücadeleyle açtı. Mirat 8 aylık doğdu ve mide hastası idi. Bu nedenle Mirat daha 3 aylıkken sütten kesmek zorunda kaldım. Bu süreçte öğrendim ki, 6-7 aylık doğan bebeklerin hayata tutunma oranları 8 aylıklara göre daha yüksekmiş. Ama Mirat yaşadı, şimdi sağlıklı bir çocuk.
MİRAT İÇİN ZİNCİR MARKETE GİRDİM
Her şeye rağmen hayat devam ediyordu. Annem ve oğlum Mirat’a bakabilmek için bir zincir marketin Adana’daki şubesinde işe başladım. Çok başarılıydım. Spot satışlarda trilyonluk satışlara imza attım. Bu arada geçirdiğim ameliyat sonrası ameliyatımı gerçekleştiren doktorun asistanı tedavimde kullanılması gereken nöbet ilaçlarını yazmamış. Bu nedenle tekrar rahatsızlık geçirdim. Rahatsızlığımı duyan müşterilerimden birçoğu geçmiş olsun ziyaretime geldi. Ne olduysa bu ziyaretler sonrası oldu. Zincir marketin erkek sorumluları bana çirkin bir iftira attılar. Dolayısıyla tazminatsız çıkışımı verdiler. Yılmadım, bu zincir marketi mahkemeye verdim, davamız sürüyor.
Beni erkek yöneticiler işimden çıkardı. Ben de erkeklerin yaptığı işi kadınların da yapabileceğini göstermek için erkeklerin egemen olduğu çiğ tavuk işine girdim. Emeğin dayanışma günü olan 1 Mayıs’ta, Mithatpaşa Mahallesi 58210 Sokak’ta MYM ünvanıyla işyerimi açtım. Her şeyiyle ben ilgileniyorum. Firmalara gidip tavuklarımı alıyorum, ben taşıyorum, ben temizliyorum. İşyeri ve evlere ben servis yapıyorum.
EN BÜYÜK HAYALİM KASAP OLMAK
Bıçak kullanmayı seviyorum. Şimdiki işyerimde de tavukları ben hazırlıyorum, müşterilerimin istediği biçimde. Ve ileride kasap olmayı hedefliyorum. Şu an bunu içinde bulunduğum ekonomik koşullar nedeniyle yapamam. Buradan tüm kadınlara sesleniyorum. Hiçbir şeyden korkmasınlar, biz kadınlar da her işi yapabiliriz. Bu açıdan tüm kadınları tavukçu, kasap olmaları önerisinde bulunuyorum. Kadınlara ışık olabilmek için yola çıktım. Çünkü kadınlar olarak neler başarabileceğimizi herkese kanıtlamak istiyorum ve kanıtlayacağım. Önemli olan fırtınanın şiddeti ne olursa olsun dimdik ayakta durabilmektir. Zihnin duruluğunu, ruhun sağlığını temsil eden, kimi inanışlarda da mükemmelliğin somut sembolü olarak kabul edilen lotus çiçeği olmak istedim”
Adana HABERİ
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.