Bu sağlık çalışanlarına ek ödeme katsayı farkı ile yüzde 50 artırımlı nöbet ücreti neden verilmiyor?

Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası (Sağlık-Sen) Adana Şube Başkanı Bekir Nennioğlu, bu yılın ocak ayından itibaren acil servis ve ameliyathanede ilaç ve tıbbi malzeme işi yapanlarla Acil Eczane’de çalışanların ek ödeme katsayı farkı ile yüzde 50 artırımlı nöbet ücretini alamadıklarını söyledi. Nennioğlu, “Burada çalışanlar bu birimlerde değilse nerede, acil içinde mi, dışında mı?” diye sordu.

Nennioğlu, sendika binasında düzenlediği basın toplantısında, sağlık çalışanlarının sorunlarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    Sağlık Bakanlığı Kamu Hastaneleri Genel Müdürlüğü’nce, Isparta İl Sağlık Müdürlüğü’ne gönderilen görüş yazısına istinaden acil servis eczanesi, acil servise bağlı birim olma vasfından çıkarılarak acil servis biriminde çalışanlar personellere ödenen performans ödemelerinde acil katsayı farkının ödenmesine, nöbet ücretlerinin acil servis hizmetlerinin ifasında çalışan personele uygulanan yüzde 50 artırımlı nöbet ücreti ile ücretlendirilmesine son verildiğini anımsattı. Görüş yazısında, “Yataklı Sağlık Tesislerinde Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul ve Esasları Hakkında Tebliği”nde acil servis eczanesinin, acil servis bünyesinde bulunan birimler arasında yer alamayacağının gerekçe gösterilerek, çalışanlarının acil servis çalışanı olarak değerlendirilemeyeceğinin belirtildiğini kaydeden Nennioğlu, şöyle devam etti: “Ancak söz konusu Tebliğin 1. maddesinde Tebliğin amacı … Acil servislerin personel ve hizmet kıstasları, fiziki şartları, ulaşım, her türlü malzeme ve tıbbi teknolojik imkanları bakımından asgari standartlarını belirlemek… olduğu ifade edilmektedir. Metnin lafzından da açıkça anlaşılacağı üzere hizmete girmesinde ihtiyaç duyulan ve sayılan üniteler arasında yer almayan birimlerin kurulmasına bir sınırlama getirilmemiş, kurulan yeni birimlerde verilecek hizmetin acil servis hizmetleri sınıfında değerlendirilemeyeceği hükme bağlanmamıştır. Tebliğin yayınlanmasının üstünden geçen 12 yıllık sürede yeni hizmet birimlerine ihtiyaç duyulmayacağının düşünülmesi hayatın olağan akışına aykırıdır. Görüşte belirtilenin aksine Tebliğ, geniş bir vizyon ile kaleme alınarak asgari koşulları belirlemeyi uygun görmüştür. Nitekim son bir yıldır dünyada ve ülkemizde baş gösteren Covid-19 virüsü ile mücadele kapsamında acil servis bünyesinde birçok yeni ünitenin tesisine ihtiyaç duyulmuştur. Bu birimlerin hiçbiri görüş yazısının hukuki olarak temellendirildiği Tebliğde ismen zikredilmemiştir. Bu mantıktan hareketle bu birimlerde yürütülen hizmetlerin acil servis hizmetleri sınıfında değerlendirilemeyeceği sonucuna varmak da mümkün değildir.  Görüş yazıları kanuni hiyerarşide yer almayan spesifik durum ile ilgili idari işlemlerdir. Bu nedenle Isparta ilinde çalışan Ecz. Beyhan Gümüş Yüzay özelinde vuku bulan görüş yazısı tüm çalışanlara genellenerek idari işlem tesis edilemez. Görüş yazısında müstakil bir servisin bulunup bulunmadığı, verilen hizmetin sadece acil servis hastalarına yönelik olup olmadığı, talepte bulunan kişinin talebi ve gerekçesi muğlaktır. Bu durum hukuka ve adalete aykırı bir durumdur. Ayrıca üyelerimizin idareye başvurusu sonucu  kurum tarafından gelen cevap dilekçelerini  Hastanede eczacı kadrosunda görev yapan, görev yaptığı eczanenin acil servise ve ameliyathaneye hizmet sunumu yaptığından bahisle ilgili …’ denilmiş olup  en başında da belirttiğimiz üzere acil biriminde görevli olan ve kadrosu ‘sağlık memuru/toplum sağlık teknisyeni’ olan bir sağlık çalışanıdır. Buradan da anlaşılacağı üzere kurumun cevap  yazısında ezbere bir yanıt vermiş olduğu açıkça görülmektedir. Oysa ki her ne kadar resmi bir isim tanımlaması olmasa da acil servis eczanesi olarak adlandırılan acil servis bünyesinde ve acil servise münhasıran kurulmuş bir ünite olan tıbbi malzeme deposu çalışanlarına kısmi ya da asli çalışma yeri tanımlamalarından hangisi ile değerlendirme yapılmış olursa olsun ödenen nöbet ücretinin Acil Servis içinde ve ameliyathane biriminin içinde bulunması sebebiyle 50 artırımlı ödenmesi gerektiği açıktır.   Kaldı ki diğer birimlerde çalışan ya da diğer birimlerde hizmet veren ve hasta ile birebir muhatap olmayan ünitelerde dahi çalışan personellerin, acil servis  ve ameliyathane biriminde  bulunduğu için  nöbet ücretleri yüzde 50 artırımlı olarak ödenmektedir. Acil servis ve ameliyathanelerde  halkın bu birimden Eczane olarak bahsetmesi, idarenin kalite kriterleri açısından demesi bu birimi eczane sınıfına sokmamaktadır. Ayrıca standart bir eczanede bulunmayacak, acil servisin ihtiyaçları doğrultusunda kullanılmak için tıbbi malzemeler bulunmaktadır. Birim kelimenin tam anlamıyla hastanın her türlü tıbbi ihtiyacına cevap veren bir tıbbi malzeme deposudur.   Acil Servis Hizmetlerinin Uygulama Usul  ve Esasları Hakkında Tebliğde  tıbbi malzeme deposu olarak da yer verilmiştir. Tıbbi malzeme deposu, yukarıda bahsedildiği gibi yerleşke olarak Acil Servis içerisinde bulunmakta olup, Acil Serviste hizmet veren tüm birimlerde uygulanan ilaç, sarf malzeme ve aşıların kalite standartlarına uygun ortamda saklanması, depolanması, sayılması, birimler arasında transferinin sağlanması ve kayıt altına alınmasından sorumludur. Sözü edilen birim, Acil Servis bünyesinde ve sadece bu birime münhasıran hizmet vermektedir. Diğer bir deyişle verilen hizmet tamamıyla Acil Servis polikliniğine yöneliktir.  Her hastanın order edilen ilaçları, sarf malzemeleri ve aşıları depo çalışanlarınca hasta bazlı ve uygulama ile eş zamanlı sisteme kaydedilmektedir.  Böylelikle doğru hasta bilgisi, ilaç ve sarf malzemenin kontrolü, sıfır hata ile gerçekleştirilebilmektedir. Özetle üyelerimiz çalıştığı birim tıbbi malzeme deposu olup yukarıda bahsedilen tebliğ hükümlerine göre Acil Servis  Ameliyathane biriminin bir parçasıdır.  Netice olarak burada çalışanlar sağlık memuru olup Acil Servise hizmet vermekte ve Acil Servis ve Ameliyathane çalışanıdır. Dolayısı ile hak ve kazanımlarının bu bağlamda değerlendirilmesi gerekmektedir." Nennioğlu, konuyla ilgili idari mahkemede dava açıldığını anımsatarak, “Sağlık çalışanlarımızın mağduriyetinin giderilmesi için bu davayı açma zorunluluğu hasıl olmuştur” dedi.