"BULGULAR TÜRKİYE'NİN TARIM TARİHİNİ KÖKTEN DEĞİŞTİRECEK"

GÜNDEM 06.05.2024 - 15:18, Güncelleme: 06.05.2024 - 15:18 1244 kez okundu.
 

"BULGULAR TÜRKİYE'NİN TARIM TARİHİNİ KÖKTEN DEĞİŞTİRECEK"

Adana'da Tarihi Keşif: 3 Bin Yıllık Tohumlar Tarım Tarihini Yeniden Yazıyor!
Adana'nın Yüreğir ilçesinde bulunan Misis Antik Kenti'nde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, geçmişe ait şaşırtıcı bulgular gün yüzüne çıktı. 3 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen üzüm, mercimek, bakla, bezelye, buğday ve arpa tohumları keşfedildi. Bu bulgu, Türkiye'nin tarım tarihini kökten değiştirecek nitelikte. 2012 yılından bu yana Adana Arkeoloji Müzesi Başkanlığı tarafından yürütülen kazı çalışmaları, son derece önemli bir noktaya ulaştı. Roma Uluslararası Araştırma Enstitüsü'nden Prof. Dr. Anna Lucia D’agata ve Pisa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri liderliğindeki kazı ekibi, Misis Mahallesi'nde büyük bir özenle çalışmalarını sürdürüyor. Keşfedilen tohumlar, Misis Höyüğü Kazı Evi'nde titizlikle inceleniyor. Bu önemli bulgunun ardından açıklama yapan yetkililer, bulguların Türkiye'nin tarihine ışık tutacak derecede önemli olduğunu vurguladılar.  'ÜÇ BİN YIL ÖNCE ÇUKUROVA' DAKİ HAYATI BİLMEK İSTİYORUZ" Yapılan kazı çalışmaları, Misis ve çevresinin 8 bin yıldır kesintisiz bir şekilde yaşamın izlerini taşıdığını gösteriyor. Üzüm tohumlarının bulunması, bölgede 3 bin yıl öncesinde üzüm ticaretinin ve ekiminin yapıldığını kanıtlar nitelikte. Ayrıca mercimek, bakla, bezelye, buğday ve arpa gibi çeşitli tohumların da bulunması, tarımın o dönemdeki önemine dair önemli ipuçları veriyor. Kazı çalışmalarının bilimsel danışmanı Prof. Dr. Giovanni Salmeri, arkeolojinin sadece heykellerden ibaret olmadığını, insan hayatını anlamak için tohumların da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kazılar eylül ve ekim aylarında devam edecek olup, umut ediliyor ki yeni bulgular ve tohumlarla tarım tarihimiz hakkında daha derin bir bilgiye ulaşılacak.Kazının bilimsel danışmanı Prof. Dr. Giovanni Salmeri, arkeolojik kazıların sadece heykelden ibaret olmadığını vurgulayarak, “Arkeoloji insan hayatını bilmektir. Bizim yaptığımız kazılarda toprak içindeki tohumları bulduk. Analizler yaptık. Bizler 3 bin 4 bin yıl önce Çukurova’daki hayatı bilmek istiyoruz” dedi.
Adana'da Tarihi Keşif: 3 Bin Yıllık Tohumlar Tarım Tarihini Yeniden Yazıyor!

Adana'nın Yüreğir ilçesinde bulunan Misis Antik Kenti'nde gerçekleştirilen arkeolojik kazılarda, geçmişe ait şaşırtıcı bulgular gün yüzüne çıktı. 3 bin yıl öncesine ait olduğu tahmin edilen üzüm, mercimek, bakla, bezelye, buğday ve arpa tohumları keşfedildi. Bu bulgu, Türkiye'nin tarım tarihini kökten değiştirecek nitelikte. 2012 yılından bu yana Adana Arkeoloji Müzesi Başkanlığı tarafından yürütülen kazı çalışmaları, son derece önemli bir noktaya ulaştı. Roma Uluslararası Araştırma Enstitüsü'nden Prof. Dr. Anna Lucia D’agata ve Pisa Üniversitesi'nden Prof. Dr. Giovanni Salmeri liderliğindeki kazı ekibi, Misis Mahallesi'nde büyük bir özenle çalışmalarını sürdürüyor. Keşfedilen tohumlar, Misis Höyüğü Kazı Evi'nde titizlikle inceleniyor. Bu önemli bulgunun ardından açıklama yapan yetkililer, bulguların Türkiye'nin tarihine ışık tutacak derecede önemli olduğunu vurguladılar. 

'ÜÇ BİN YIL ÖNCE ÇUKUROVA' DAKİ HAYATI BİLMEK İSTİYORUZ"

Yapılan kazı çalışmaları, Misis ve çevresinin 8 bin yıldır kesintisiz bir şekilde yaşamın izlerini taşıdığını gösteriyor. Üzüm tohumlarının bulunması, bölgede 3 bin yıl öncesinde üzüm ticaretinin ve ekiminin yapıldığını kanıtlar nitelikte. Ayrıca mercimek, bakla, bezelye, buğday ve arpa gibi çeşitli tohumların da bulunması, tarımın o dönemdeki önemine dair önemli ipuçları veriyor. Kazı çalışmalarının bilimsel danışmanı Prof. Dr. Giovanni Salmeri, arkeolojinin sadece heykellerden ibaret olmadığını, insan hayatını anlamak için tohumların da büyük bir öneme sahip olduğunu belirtti. Kazılar eylül ve ekim aylarında devam edecek olup, umut ediliyor ki yeni bulgular ve tohumlarla tarım tarihimiz hakkında daha derin bir bilgiye ulaşılacak.Kazının bilimsel danışmanı Prof. Dr. Giovanni Salmeri, arkeolojik kazıların sadece heykelden ibaret olmadığını vurgulayarak, “Arkeoloji insan hayatını bilmektir. Bizim yaptığımız kazılarda toprak içindeki tohumları bulduk. Analizler yaptık. Bizler 3 bin 4 bin yıl önce Çukurova’daki hayatı bilmek istiyoruz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.