Çernobil'den Ders Alınmalı, Akkuyu'daki Gizlilik Perdesi Aralanmalıdır!
Çernobil'den Ders Alınmalı, Akkuyu'daki Gizlilik Perdesi Aralanmalıdır!
26 Nisan 1986 tarihinde, insanlık tarihinin en karanlık nükleer felaketlerinden biri olan Çernobil Faciası'nın üzerinden tam 39 yıl geçti.
YETKİLLLERİ VE KAMUOYUNU UYARIYORUZ!
26 Nisan 1986'da, Sovyetler Birliği'nin Ukrayna topraklarında yaşanan bu korkunç olay, sadece Pripyat ve çevresini değil, tüm Avrupa'yı radyoaktif bir kabusla sarmalamış, on binlerce insanın hayatını doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemiştir. Aradan geçen onca yıla rağmen, Çernobil'in acı hatırası ve etkileri hala tazedir. Toprak hala zehirlidir, insanlar hala sağlık sorunlarıyla boğuşmaktadır ve bir zamanlar canlı bir şehir olan Pripyat, hayalet bir kasaba olarak hafızalarımıza kazınmıştır.
Ancak ne yazık ki, bu acı tecrübeden yeterince ders çıkarılmadığı açıkça görülmektedir. Ülkemizde, Mersin'in incisi Gülnar'da, adeta bir oldu bittiye getirilerek inşaatı sürdürülen Akkuyu Nükleer Santrali projesi, Çernobil'in dehşet verici mirası gölgesinde, kamuoyundan ısrarla gizlenen süreçlerle ilerlemektedir. Çevre Mühendisleri Odası olarak, bu şeffaflıktan uzak tutumun ve olası vahim sonuçlarının derin endişesini taşımaktayız.
Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili yürütülen süreç, en başından beri soru işaretleriyle doludur. Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) raporlarının hazırlanma ve onaylanma süreçlerindeki muğlaklıklar, işletme alanını kapsayan imar planı onayları ve sonrasında yapılmak istenen plan değişikliklerinin çevresel açıdan bölgeyi nasıl etkileyeceğinin açıkça ortaya konamaması, bölge halkının ve bilim çevrelerinin kaygılarını artırmaktadır. Santralin seçilen konumu, deprem riski taşıyan bir bölgede bulunması ve Akdeniz'in hassas ekosistemine potansiyel etkileri göz ardı edilmektedir.
Çernobil Faciası, nükleer santrallerde yaşanabilecek en küçük bir hatanın dahi nasıl onarılamaz çevresel ve insani felaketlere yol açabileceğini acı bir şekilde göstermiştir. Akkuyu Nükleer Santrali'nde yaşanabilecek olası bir kaza senaryosu, sadece Mersin ve çevresini değil, tüm Akdeniz havzasını ve ülkemizi geri dönülmez bir şekilde etkileyecektir. Radyoaktif sızıntılar sonucu, tarım alanlarının ve su kaynaklarının kirlenmesi, Akdeniz ekosisteminin zarar görmesi ve halk sağlığı üzerindeki uzun vadeli olumsuz etkiler, hayal bile etmek istemediğimiz bir kabustur.
En büyük endişelerimizden biri de, santralin işletme döneminde ortaya çıkacak olan nükleer atıkların yönetimidir. Yüksek düzeyde radyoaktif içeren bu atıkların binlerce yıl boyunca güvenli bir şekilde depolanması gerekmektedir. Ülkemizin henüz bu konuda uluslararası standartlara uygun, güvenli ve kalıcı bir çözüm üretmemiş olması, gelecek nesillerimiz için telafisi mümkün olmayan bir çevre sorununa davetiye çıkarmaktır. Çernobil ve Fukuşima gibi faciaların ardından oluşan radyoaktif kirliliğin uzun yıllar boyunca nasıl bir tehdit oluşturduğu ortadayken, nükleer atıkların depolanması konusundaki belirsizlik kabul edilemez.
Çevre Mühendisleri Odası olarak, Akkuyu Nükleer Santrali projesinin başından beri yürütülen gizli ve şeffaflıktan uzak politikaları şiddetle kınıyoruz. Halkın sağlığı ve çevrenin korunması gibi hayati konularda kamuoyunun doğru ve eksiksiz bilgilendirilmesi en temel haktır. Yetkilileri, Çernobil'in acı derslerinden çıkararak, Akkuyu projesiyle ilgili tüm süreçleri derhal kamuoyu ile paylaşmaya, bağımsız bilimsel kuruluşların ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla şeffaf bir değerlendirme yapmaya çağırıyoruz.
Unutulmamalıdır ki, enerji ihtiyacı bahanesiyle gelecek nesillerin yaşam alanlarını ve sağlığını tehlikeye atmak kabul edilemez bir yaklaşımdır. Temiz ve sürdürülebilir enerji kaynaklarına yatırım yapmak, ülkemizin ve bölgemizin geleceği için tek gerçek çözümdür. Akkuyu'da ısrar etmek yerine, güneş, rüzgar ve diğer yenilenebilir enerji kaynaklarının potansiyelini değerlendirmek, hem çevremizi koruyacak hem de enerji bağımsızlığımızı güçlendirecektir.
Çevre Mühendisleri Odası olarak, bu hayati konuda kamuoyunu bilgilendirmeye ve mücadelemizi kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Çernobil'in kara gölgesi üzerimizdeyken, Akkuyu'da aynı hataların tekrarlanmasına asla izin vermeyeceğiz!
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.