Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olabilmesi için 30 oya ihtiyacı var

SİYASET 11.01.2023 - 18:59, Güncelleme: 11.01.2023 - 18:59 2861+ kez okundu.
 

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yeniden aday olabilmesi için 30 oya ihtiyacı var

Zafer Partisi, Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Hukukçu Songül Mercan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden “Başkan” seçilebilmesi için 30 oya ihtiyacı olduğunu söyledi.
Mercan, Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli’yi ziyaretinde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Mercan, Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı olmadığı zaman üçüncü kez aday olamayacağını ileri sürdü.  Mercan, “Anayasa çok açık. Meclis kararı lazım. Meclis kararını ve MHP ile alamıyor. Sanırım 30 oya ihtiyacı var. Bunu da Millet ittifakı veya HDP ile birlikte alması lazım. Şimdi biz bunu göze batırınca ve bir ay öncesinden seçim yenileme mi olur?” “Erken seçim olacaksa bir an önce olur. En az 6 ay önceden olur değil mi? Tabi Erdoğan bir seçim cambazı. Yeni seçim yasasında kendi lehine yonttuğu hususlar var kullanacağı. Tabi ki onları kullanmak istiyor.”   “Büyükşehir Yasası çok kötü kullanıldı” Zafer Partisi, Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Songül Mercan, Büyükşehir Yasası’nın çok kötü kullanıldığını belirterek, imar düzenlemesi açısından çarpık yapılaşmaya sebep olduğunu ve ilçe belediyelerini güçsüzleştirdiğini bildirdi.  Mercan, partisinin Adana İl Kadın Politikaları Başkanı Fulya Cihan ve Yardımcısı Fatma Topaloğlu ile birlikte Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli’yi ziyaret etti. Mercan, burada çeşitli konulara ait düşüncelerini açıklayıp partisinin programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Büyükşehir Belediye Yasası ile uzak yerlere hizmet götürülemez hale geldiğine dikkat çeken Mercan, köylerin tüzel kişiliklerini kaybettiğini, ortak alanların Hazine’ye geçtiğini kaydetti Mercan şöyle konuştu: Oralar da yandaşlara tarım amaçlı kiralandı veya inşaat yapıldı, köyün vasfı ve şehre yakınlığına göre. İlçe belediyeleri 1000 ölçekli uygulama imar planı yapar. Bu imar planı nedir, örneğin bir bölgede 4 katlı villa parselidir. Yüksek bina yapılmasına izin verilmez. Proje geldi, 10 katlı 20 katlı bina yapılacak izin verilmiyor. Büyükşehir Belediyesi’ne itiraz ediliyor, Büyükşehir Belediyeleri maalesef yüzde 10 oranında bağış alarak izin veriyor. Dava açılıncaya kadar binalar dikilmiş oluyor. Ondan sonra imar barışı ile işi hallediyorlar. Beton yığını haline geldi birçok yer. Yerine göre elbette imar barışı gelsin. Ancak müteahhitlerimizin bir özelliği var hakimliğim sırasında da çok gördüm. Hiçbiri projeye uymuyor. Sonra ruhsatı alamıyor. Sattıklarından imza alamıyor, tadilat projesi yapamıyor. Öyle çok binamız da var. İmar barışından çok ciddi paralar alınıyor. Hep rant ve paraya gidiyor olay. İktidar tamamen rant ve para üzerinden sistemini kurmuş. Gerisi ne olursa olsun umurunda değil artık. Ülke için atılacak bir adım yok. İmarda da öyle.”    ERDOĞAN ADAY OLMAZSA MİLLET İTTİFAKININ OY ALMA ORANI ÇOK DÜŞER Songül Mercan’ın değişik konulara ait görüşleri şöyle: “Herkes Erdoğan’ın aday olabileceğini mağdur olmaması gerektiğini, Millet ittifakı Meclis kararı alabileceğini söylüyordu. Biz de Erdoğan Anayasa’yı yaparken size mi sordu, bize mi sordu, kendisi yaptı. Bir de Anayasaya karşı bir mağduriyet olamaz ki. Herkes uyma konusunda yükümlü ve sorumlu aslında. Bu niye yapılıyor. Herkese ortak kurallar belirleniyor. Herkes, bu kurallara uymak zorunda. Erdoğan’a gelince mi uyulmayacak? Şimdi biz bunu gündeme getirince Erdoğan, seçimlerin yenilenmesinde Meclis kararı olmadığı zaman üçüncü kez aday olamıyor. Anayasa çok açık. Kendisi yenilerse yine aday olamıyor. Şimdi bu şartlarda Meclis kararı lazım. Meclis kararını ve MHP ile tek başına alamıyor. Sanırım 30 oydu 30 oya ihtiyacı var. Bunu da Millet ittifakı veya HDP ile birlikte alması lazım. Şimdi biz bunu göze batırınca ve bir ay öncesinden seçim yenileme mi olur. Erken seçim olacaksa bir an önce olur. En az 6 ay önceden olur değil mi? Tabi Erdoğan bir seçim cambazı. Yeni seçim yasasında kendi lehine yonttuğu hususlar var kullanacağı. Tabi ki onları kullanmak istiyor. Öyle olunca da Millet ittifakı bunun neresinde anlamış değilim. Onların ne işine geliyor, niye Erdoğan’ı aday olarak göstermek istiyorlar karşılarında. Millet ittifakı Erdoğan nefretinden dolayı oy almak istiyor. Başka bir politikaları yok aslında. Erdoğan olmazsa AK Parti dağılır mı, dağılır. Peki Erdoğan aday olmazsa Millet ittifakının oy alma oranı nedir, çok düşer. Niye o zaman insanlar neye bakar, politikalara bakar. Neyi hedefliyor, neyi amaçlıyor, ona bakar, vaatleri neler ona bakar. Ona baktığı zaman tutunma olasılıkları var mı yok! Bize şimdi hep diyorlar ya sizin sığınmacılar dışında bir politikanız yok. Hayır bizim politikalarımız var. Biz yeni partiyiz. İsim yapıp biraz güç kazandık diye herkes bizim üzerimizde oynuyor. Biz diyoruz zaten ortak adayınızı ciddi bir aday gösterin sırf HDP’ye bağlı kalmadan bir aday gösterin hatta halkta teveccüh görmüş bir Mansur Yavaş var. Sonuçta bizim partiden değil, gösterin destekleyelim diyoruz, neden göstermiyorlar. Niye HDP’nin ağzına bakıyorlar? Ki oy verecek açıkta ve kararsız dünya kadar seçmen var. Millet ittifakının da Erdoğan düşmanlığından yola çıkarak Erdoğan gibi onun politikalarını devam ettiren uygulamalar yapacaklarını düşünüyoruz.”  SİYASAL İSLAMCILARIN YÖNETİMDE OLMASINI İSTEMİYORUZ “Cumhur ittifakına da Millet ittifakına da yakın değiliz. Cemaatlere karşıyız, cemaatleri kapatmayı ve kurumlardan tamamen temizlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü kurumlar işlemez hale geldi. Liyakat hiç yok zaten. Liyakatı bırakın iş yapılmıyor. Eğer yandaş değilsen senin işler yürümüyor. Öylesine yürüyen bir yönetim var. Siyasal İslamcıların yönetimde olmasını istemiyoruz. Zorlukları göze alarak bu savaşı başlattık. Sığınmacılara gelince; ne olduğu belli değil, kim oldukları belli değil. Afganistan’da savaş mı var,  oradan kaçarsa kadınların kaçması lazım. Pakistan’da savaş mı var, biz bilmiyoruz. Ve geliyorlar bunların ülkemizde ayrıcalıklı konumları var. Silah taşıyorlar çoğu, tedirginiz. 144 milyar dolar harcanmış bu bilinen bir rakam, bilinmeyen ne kadar bilmiyoruz. Ekonomiye ciddi zarar verdi. Zaten kira ve konut fiyatları da bunu açık bir şekilde gösteriyor. Bizim en önemli sorunumuz sığınmacılar ve sınırlarımızın elek gibi olması. Önüne gelenin gelmesi. Vatandaşlığımızın önüne gelene verilmesini karşıyız. Bizim vatandaşlığımız kıymetli.” SIĞINMACILARIN SUÇ İŞLEYİP İŞLEMEDİKLERİNİ BİLMİYORUZ  “Çalışan kesim deniliyor, sanayide çalışana ihtiyaç var deniliyor. Türk vatandaşları çalışmıyor deniliyor. Biz de Almanya’ya işçi yolladık. Kimse bizi pamuklar içinde karşılamadı. Oradaki vatandaşlarımız her türlü işi yaptı. Aileleriyle gitti çoğu. Onlara hiçbir hizmet bedava verilmedi. Uzun süre çalışıp vatandaşlık alamayan vatandaşlarımız var. Alacaksan da kontrollü bir şekilde, hemen vatandaşlık vermeyeceksin, takip edeceksin, suç işlemiş mi işlememiş mi gelenlerin suç işleyip işlemediklerini bile bilmiyoruz. Vasıflarının ne olduğunu bilmiyoruz. YÖK’ün listelerinde Türkler başarısız, Suriyeliler başarılı, ne hikmetse Türkçe bilmeyenler üniversitelerimize alınıyor. Alınmaları usulsüz, neden bizim vatandaşımız ikinci sınıf vatandaş muamelesi görsün. Niye vatandaşımız ikinci sınıf vatandaş muamelesi görsün. Neden bizim vatandaşımız işsizken başkaları çalışsın. O yüzde bu ciddi bir problem, Bu ciddi bir problem olduğu için üzerinde ısrarlı bir şekilde duruyoruz. Ve bizim bunlarla ilgili Anadolu Kalesi Projesi var. Yeter ki iktidara gelelim veya Meclis’e girelim, bu politikaların hayata geçirilmesi için gerekli çalışmaları yapacağız.”    ALIM GARANTİLİ ÜRETİMİ TEŞVİK EDECEĞİZ  “Tarım ve hayvancılığa öncelik vereceğiz. Acil çözüm üretilmesi gereken konulardan biri çünkü yakında paranız olsa bile yiyecek, et, sebze bulamayabiliriz, o konuma gelebiliriz. Tamamen ithal ürünler geliyor, üretim olmayışını marketlerde gezerken anlıyorum. Türk menşeli ürün arıyorum ama bulamıyorum. Eğer alışveriş yaparken acelem yoksa mümkün olduğunca Türk menşeli ürün bakmaya çalışıyorum. Bu benim zoruma gidiyor. Alım garantili bir uygulama yapıp dağıtımı devlet eliyle yapmayı planlıyoruz.  İlk etapta organize olamayız. Herkesi tarıma yönlendiremeyiz. 4 Deniz 4 bölge Projemiz var. Partinin web sitesinde var. Heryerde sanayinin olabileceğini ve bu bölgeleri canlandırarak çalışacak yeri yaymayı planlıyoruz.”  CHP 6 OK’A SAHİP ÇIKMAYI BIRAKTI “Köylerimiz boşaldı. Okullar kapatıldı. Taşımalı eğitime son verildi. Eğitim sistemi yamalı bohça gibi bırakılıyor. Çocukları cemaatlerin elinden kurtarmayı düşünüyoruz. Bunlar bizim önceliklerimiz, kırmızı çizgilerimiz. CHP’ye bu yüzden çok yükleniyoruz. CHP 6 Ok’u taşımayı bıraktı. Köy okullarını açacağız. Öğretmenleri kendi başına bırakmayacağız. Üniversite öğrencilerine yurt imkanı ve burs imkanı sağlayacağız. Gençler bizim için çok önemli.”      
Zafer Partisi, Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, Hukukçu Songül Mercan, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yeniden “Başkan” seçilebilmesi için 30 oya ihtiyacı olduğunu söyledi.

Mercan, Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli’yi ziyaretinde gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Mercan, Erdoğan’ın Türkiye Büyük Millet Meclisi kararı olmadığı zaman üçüncü kez aday olamayacağını ileri sürdü. 

Mercan, “Anayasa çok açık. Meclis kararı lazım. Meclis kararını ve MHP ile alamıyor. Sanırım 30 oya ihtiyacı var. Bunu da Millet ittifakı veya HDP ile birlikte alması lazım. Şimdi biz bunu göze batırınca ve bir ay öncesinden seçim yenileme mi olur?”

“Erken seçim olacaksa bir an önce olur. En az 6 ay önceden olur değil mi? Tabi Erdoğan bir seçim cambazı. Yeni seçim yasasında kendi lehine yonttuğu hususlar var kullanacağı. Tabi ki onları kullanmak istiyor.”

 

“Büyükşehir Yasası çok kötü kullanıldı”


Zafer Partisi, Mahalli İdarelerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Songül Mercan, Büyükşehir Yasası’nın çok kötü kullanıldığını belirterek, imar düzenlemesi açısından çarpık yapılaşmaya sebep olduğunu ve ilçe belediyelerini güçsüzleştirdiğini bildirdi. 


Mercan, partisinin Adana İl Kadın Politikaları Başkanı Fulya Cihan ve Yardımcısı Fatma Topaloğlu ile birlikte Egemen Gazetesi Kurucusu Hakan Denizli’yi ziyaret etti. Mercan, burada çeşitli konulara ait düşüncelerini açıklayıp partisinin programına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Büyükşehir Belediye Yasası ile uzak yerlere hizmet götürülemez hale geldiğine dikkat çeken Mercan, köylerin tüzel kişiliklerini kaybettiğini, ortak alanların Hazine’ye geçtiğini kaydetti Mercan şöyle konuştu: Oralar da yandaşlara tarım amaçlı kiralandı veya inşaat yapıldı, köyün vasfı ve şehre yakınlığına göre. İlçe belediyeleri 1000 ölçekli uygulama imar planı yapar. Bu imar planı nedir, örneğin bir bölgede 4 katlı villa parselidir. Yüksek bina yapılmasına izin verilmez. Proje geldi, 10 katlı 20 katlı bina yapılacak izin verilmiyor. Büyükşehir Belediyesi’ne itiraz ediliyor, Büyükşehir Belediyeleri maalesef yüzde 10 oranında bağış alarak izin veriyor. Dava açılıncaya kadar binalar dikilmiş oluyor. Ondan sonra imar barışı ile işi hallediyorlar. Beton yığını haline geldi birçok yer. Yerine göre elbette imar barışı gelsin. Ancak müteahhitlerimizin bir özelliği var hakimliğim sırasında da çok gördüm. Hiçbiri projeye uymuyor. Sonra ruhsatı alamıyor. Sattıklarından imza alamıyor, tadilat projesi yapamıyor. Öyle çok binamız da var. İmar barışından çok ciddi paralar alınıyor. Hep rant ve paraya gidiyor olay. İktidar tamamen rant ve para üzerinden sistemini kurmuş. Gerisi ne olursa olsun umurunda değil artık. Ülke için atılacak bir adım yok. İmarda da öyle.” 

 

ERDOĞAN ADAY OLMAZSA MİLLET İTTİFAKININ OY ALMA ORANI ÇOK DÜŞER
Songül Mercan’ın değişik konulara ait görüşleri şöyle: “Herkes Erdoğan’ın aday olabileceğini mağdur olmaması gerektiğini, Millet ittifakı Meclis kararı alabileceğini söylüyordu. Biz de Erdoğan Anayasa’yı yaparken size mi sordu, bize mi sordu, kendisi yaptı. Bir de Anayasaya karşı bir mağduriyet olamaz ki. Herkes uyma konusunda yükümlü ve sorumlu aslında. Bu niye yapılıyor. Herkese ortak kurallar belirleniyor. Herkes, bu kurallara uymak zorunda. Erdoğan’a gelince mi uyulmayacak? Şimdi biz bunu gündeme getirince Erdoğan, seçimlerin yenilenmesinde Meclis kararı olmadığı zaman üçüncü kez aday olamıyor. Anayasa çok açık. Kendisi yenilerse yine aday olamıyor. Şimdi bu şartlarda Meclis kararı lazım. Meclis kararını ve MHP ile tek başına alamıyor. Sanırım 30 oydu 30 oya ihtiyacı var. Bunu da Millet ittifakı veya HDP ile birlikte alması lazım. Şimdi biz bunu göze batırınca ve bir ay öncesinden seçim yenileme mi olur. Erken seçim olacaksa bir an önce olur. En az 6 ay önceden olur değil mi? Tabi Erdoğan bir seçim cambazı. Yeni seçim yasasında kendi lehine yonttuğu hususlar var kullanacağı. Tabi ki onları kullanmak istiyor. Öyle olunca da Millet ittifakı bunun neresinde anlamış değilim. Onların ne işine geliyor, niye Erdoğan’ı aday olarak göstermek istiyorlar karşılarında. Millet ittifakı Erdoğan nefretinden dolayı oy almak istiyor. Başka bir politikaları yok aslında. Erdoğan olmazsa AK Parti dağılır mı, dağılır. Peki Erdoğan aday olmazsa Millet ittifakının oy alma oranı nedir, çok düşer. Niye o zaman insanlar neye bakar, politikalara bakar. Neyi hedefliyor, neyi amaçlıyor, ona bakar, vaatleri neler ona bakar. Ona baktığı zaman tutunma olasılıkları var mı yok! Bize şimdi hep diyorlar ya sizin sığınmacılar dışında bir politikanız yok. Hayır bizim politikalarımız var. Biz yeni partiyiz. İsim yapıp biraz güç kazandık diye herkes bizim üzerimizde oynuyor. Biz diyoruz zaten ortak adayınızı ciddi bir aday gösterin sırf HDP’ye bağlı kalmadan bir aday gösterin hatta halkta teveccüh görmüş bir Mansur Yavaş var. Sonuçta bizim partiden değil, gösterin destekleyelim diyoruz, neden göstermiyorlar. Niye HDP’nin ağzına bakıyorlar? Ki oy verecek açıkta ve kararsız dünya kadar seçmen var. Millet ittifakının da Erdoğan düşmanlığından yola çıkarak Erdoğan gibi onun politikalarını devam ettiren uygulamalar yapacaklarını düşünüyoruz.” 


SİYASAL İSLAMCILARIN YÖNETİMDE OLMASINI İSTEMİYORUZ
“Cumhur ittifakına da Millet ittifakına da yakın değiliz. Cemaatlere karşıyız, cemaatleri kapatmayı ve kurumlardan tamamen temizlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü kurumlar işlemez hale geldi. Liyakat hiç yok zaten. Liyakatı bırakın iş yapılmıyor. Eğer yandaş değilsen senin işler yürümüyor. Öylesine yürüyen bir yönetim var. Siyasal İslamcıların yönetimde olmasını istemiyoruz. Zorlukları göze alarak bu savaşı başlattık. Sığınmacılara gelince; ne olduğu belli değil, kim oldukları belli değil. Afganistan’da savaş mı var,  oradan kaçarsa kadınların kaçması lazım. Pakistan’da savaş mı var, biz bilmiyoruz. Ve geliyorlar bunların ülkemizde ayrıcalıklı konumları var. Silah taşıyorlar çoğu, tedirginiz. 144 milyar dolar harcanmış bu bilinen bir rakam, bilinmeyen ne kadar bilmiyoruz. Ekonomiye ciddi zarar verdi. Zaten kira ve konut fiyatları da bunu açık bir şekilde gösteriyor. Bizim en önemli sorunumuz sığınmacılar ve sınırlarımızın elek gibi olması. Önüne gelenin gelmesi. Vatandaşlığımızın önüne gelene verilmesini karşıyız. Bizim vatandaşlığımız kıymetli.”


SIĞINMACILARIN SUÇ İŞLEYİP İŞLEMEDİKLERİNİ BİLMİYORUZ 
“Çalışan kesim deniliyor, sanayide çalışana ihtiyaç var deniliyor. Türk vatandaşları çalışmıyor deniliyor. Biz de Almanya’ya işçi yolladık. Kimse bizi pamuklar içinde karşılamadı. Oradaki vatandaşlarımız her türlü işi yaptı. Aileleriyle gitti çoğu. Onlara hiçbir hizmet bedava verilmedi. Uzun süre çalışıp vatandaşlık alamayan vatandaşlarımız var. Alacaksan da kontrollü bir şekilde, hemen vatandaşlık vermeyeceksin, takip edeceksin, suç işlemiş mi işlememiş mi gelenlerin suç işleyip işlemediklerini bile bilmiyoruz. Vasıflarının ne olduğunu bilmiyoruz. YÖK’ün listelerinde Türkler başarısız, Suriyeliler başarılı, ne hikmetse Türkçe bilmeyenler üniversitelerimize alınıyor. Alınmaları usulsüz, neden bizim vatandaşımız ikinci sınıf vatandaş muamelesi görsün. Niye vatandaşımız ikinci sınıf vatandaş muamelesi görsün. Neden bizim vatandaşımız işsizken başkaları çalışsın. O yüzde bu ciddi bir problem, Bu ciddi bir problem olduğu için üzerinde ısrarlı bir şekilde duruyoruz. Ve bizim bunlarla ilgili Anadolu Kalesi Projesi var. Yeter ki iktidara gelelim veya Meclis’e girelim, bu politikaların hayata geçirilmesi için gerekli çalışmaları yapacağız.” 

 

ALIM GARANTİLİ ÜRETİMİ TEŞVİK EDECEĞİZ 
“Tarım ve hayvancılığa öncelik vereceğiz. Acil çözüm üretilmesi gereken konulardan biri çünkü yakında paranız olsa bile yiyecek, et, sebze bulamayabiliriz, o konuma gelebiliriz. Tamamen ithal ürünler geliyor, üretim olmayışını marketlerde gezerken anlıyorum. Türk menşeli ürün arıyorum ama bulamıyorum. Eğer alışveriş yaparken acelem yoksa mümkün olduğunca Türk menşeli ürün bakmaya çalışıyorum. Bu benim zoruma gidiyor. Alım garantili bir uygulama yapıp dağıtımı devlet eliyle yapmayı planlıyoruz.  İlk etapta organize olamayız. Herkesi tarıma yönlendiremeyiz. 4 Deniz 4 bölge Projemiz var. Partinin web sitesinde var. Heryerde sanayinin olabileceğini ve bu bölgeleri canlandırarak çalışacak yeri yaymayı planlıyoruz.” 


CHP 6 OK’A SAHİP ÇIKMAYI BIRAKTI
“Köylerimiz boşaldı. Okullar kapatıldı. Taşımalı eğitime son verildi. Eğitim sistemi yamalı bohça gibi bırakılıyor. Çocukları cemaatlerin elinden kurtarmayı düşünüyoruz. Bunlar bizim önceliklerimiz, kırmızı çizgilerimiz. CHP’ye bu yüzden çok yükleniyoruz. CHP 6 Ok’u taşımayı bıraktı. Köy okullarını açacağız. Öğretmenleri kendi başına bırakmayacağız. Üniversite öğrencilerine yurt imkanı ve burs imkanı sağlayacağız. Gençler bizim için çok önemli.”

 

 

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.