DEPREMİ AFETE ÇEVİREN DAYANIKSIZ YAPILARDIR

GÜNDEM 18.01.2024 - 16:03, Güncelleme: 18.01.2024 - 16:03 3399+ kez okundu.
 

DEPREMİ AFETE ÇEVİREN DAYANIKSIZ YAPILARDIR

“İnşaat Deprem Mühendisliği Açısından Şubat 2023 Depremleri Sempozyumu” başladı
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası ve Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından, “İnşaat  Deprem Mühendisliği Açısından Şubat 2023 Depremleri Sempozyumu” 18 Ocak Perşembe günü Seyhan Otelinde başladı. İMO Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur bu önemli sempozyuma ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, kısa bir Türkiye panoraması anlatımıyla devam etti. Bugün yaşanan sorunların uzun tarihsel gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıktığını anlatan Aksungur, görece gelişen kentlere doğru yoğun bir iç göç yaşandığı 1950’lerde merkezi yönetimin göçe hazırlıklı olmadığını, yerel yönetimlerin ekonomik olarak yetersiz olduğunu ifade etti. Bu yeni kentlilerin barınma sorununu görmezden gelinmesinin sonucunun tüm kentlerde imar dışı çarpık kentleşme olarak ortaya çıktığını kaydeden Aksungur, şunları söyledi, “Aralıklarla ve hemen her bölgede meydana gelen yıkıcı ve can kaybı yaratan depremlere ‘yara sarma’ mantığıyla yaklaşılıp, bilimsel ve teknik önlemlerle üzerine gidilmedi. Ya da yeterince gidilemedi”dedi. İMAR BARIŞI YIKIMLARIN ÜZERİNE TUZ BİBER EKTİ Gerek merkezi gerekse yerel yönetimler tarafından 1999 Marmara Depremi milat kabul edilmesine rağmen niteliksiz yapılaşmanın yenilenmesinin ağır aksak devam ettiğini dile getiren Aksungur, “İnsanların depreme dirençli konutlarda barınma sorunu yeterince karşılanmayınca,  6 Şubat 2023 saat 4.17 ve sonrası depremlerde; ülkenin yakın tarihinde görülmemiş bir yıkım ve can kaybı ile karşılaştık. Bu yaşanan sonuca gelinceye kadar aralıklarla çıkarılan imar affı, imar barışı da yıkımların üzerine tuz biber ekti. ‘Asrın Felaketi’, ‘Doğal Afet’ vb. yaklaşımlar öne sürülmekle birlikte, deprem doğal bir afet değildir, önlenemez bir doğa olayıdır. Bunu afete çeviren, depreme dayanıklı olmayan yapılardır.” Aksungur’un ardından konuşan Sempozyum Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu; sempozyum içeriği, yapılacak sunumlar ve gerçekleştirilecek olan iki panel hakkında bilgi verdi.  AFETE HAZIRLIĞIN TEMELİNİ GÜVENLİ YAPILAR OLUŞTURUYOR İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç konuşmasında; 6 Şubat Depremlerinden sonra İnşaat Mühendisleri Odasının her biriminin ana gündem maddesinin deprem olduğunu belirterek, Şubat 2023 Sempozyumunun bu amaçla tasarlandığını ve depremlerin birinci yıl dönümün hemen öncesi 6 Şubat’ta ne olduğunu ve nasıl olduğunu değerlendirmek için toplanıldığını ifade etti. 6 Şubat depremlerinin gerçekten çok büyük depremler olduğunu söyleyen Yüzgeç; “Evet, beklenmedik büyüklükte bir depremin yaşandığı bir gerçektir. Ancak bu gerçek, başka gerçeklerin üstünü örtmüyor. Çünkü afete hazırlığın temelini güvenli yapılaşma ve sağlıklı kentleşme çalışmaları oluşturmaktadır. Bunlar yapılmadığı takdirde böylesine yaygın bir yıkımın oluşmasının önüne geçilemiyor ve deprem sonrası müdahalenin altından kalkmak mümkün olmuyor. Bize göre en büyük suç da, günah da burada yatıyor” dedi. TÜRKİYE'DE 6-7 MİLYON RİSKLİ YAPI VAR Ülkemizde var olan yapı stokunun büyük çoğunluğunun, deprem yönetmelikleri dikkate alınarak yapılmadığını, yapıların ya mühendislik hizmeti olmadan üretildiğini ya da yeterli düzeyde mühendislik hizmeti almadığını söyleyen Yüzgeç “TBMM’nin İzmir Depremi sonrası kurduğu Araştırma Komisyonun Temmuz 2021 tarihli raporuna göre Türkiye’de 10 milyon civarında olan yapı stokunun 6-7 milyon civarında olan kısmı riskli yapı statüsündedir. Bu risk ortadan kaldırılmadığı veya azaltılmadığı sürece ülkemiz büyük yıkımlarla defalarca yüzleşeceği gibi, depremler sonrası müdahalelerde de yetersiz kalmaya mahkum olacaktır. Bu 6-7 milyonluk riskli yapıya bırakın müdahale etmeyi, varlıkları bile tespit edilemiyorsa sorunumuz çok daha büyük demektir” dedi.Ülkemizdeki yapı üretim sisteminde çok ciddi sorunlar bulunduğunu, bunların palyatif çözümlerle giderilemediği belirten Yüzgeç sözlerine şöyle devam etti: “Son 20 yılda yaygınlaştırılan yapı denetim düzeni, kısmi iyileştirmeler getirse de sağlıksız inşaat ve yapılaşma kültürünü değiştirmemiş, sadece devletin sorumluluğunu üzerinden atacağı mekanizmalar halini almıştır SEMPOZYUM 3 GÜN SÜRECEK Sempozyumda çok sayıda kurum temsilcisi, emek meslek örgütleri yönetici ve üyeler katıldı.Şubat 2023 depremlerinin yıl dönümü arifesinde,   depremleri ve meydana getirdikleri etkileri inşaat  deprem mühendisliği açısından bütün yanları ile ele alarak değerlendirmek, çıkarılan dersleri ve geleceğe ilişkin öngörüleri ve önerileri ortaya koymak amacıyla düzenlenen Sempozyum, 18 – 19 – 20 Ocak 2024 tarihlerinde üç gün sürecek.Sempozyumun açılış konuşmaları; İMO Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, Sempozyum Danışma Kurulu Başkanı Mehmet Nuray Aydınoğlu, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan tarafından yapıldı. Sempozyum kapsamında deprem yer hareketlerine ilişkin sunumların yanı sıra, depremde zeminlerin ve zemin yapılarının, konut ve işyeri binalarının, hastanelerin, endüstri yapılarının, kıyı-liman yapılarının ve altyapı tesislerinin gösterdikleri performanslar, konunun uzmanları tarafından yapılacak sunumlarla değerlendirilecek. Sempozyum, son gün gerçekleştirilecek olan “Afet Yönetimi, Yapılaşma, Finansman, Sigorta, Hukuk Sorunları ve Yerel Sorunlar” paneliyle sona erecek.
“İnşaat Deprem Mühendisliği Açısından Şubat 2023 Depremleri Sempozyumu” başladı

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası ve Adana Büyükşehir Belediyesi tarafından, “İnşaat  Deprem Mühendisliği Açısından Şubat 2023 Depremleri Sempozyumu” 18 Ocak Perşembe günü Seyhan Otelinde başladı. İMO Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur bu önemli sempozyuma ev sahipliği yapmaktan büyük mutluluk duyduğunu belirterek, kısa bir Türkiye panoraması anlatımıyla devam etti. Bugün yaşanan sorunların uzun tarihsel gelişmelerin sonucu olarak ortaya çıktığını anlatan Aksungur, görece gelişen kentlere doğru yoğun bir iç göç yaşandığı 1950’lerde merkezi yönetimin göçe hazırlıklı olmadığını, yerel yönetimlerin ekonomik olarak yetersiz olduğunu ifade etti. Bu yeni kentlilerin barınma sorununu görmezden gelinmesinin sonucunun tüm kentlerde imar dışı çarpık kentleşme olarak ortaya çıktığını kaydeden Aksungur, şunları söyledi, “Aralıklarla ve hemen her bölgede meydana gelen yıkıcı ve can kaybı yaratan depremlere ‘yara sarma’ mantığıyla yaklaşılıp, bilimsel ve teknik önlemlerle üzerine gidilmedi. Ya da yeterince gidilemedi”dedi.
İMAR BARIŞI YIKIMLARIN ÜZERİNE TUZ BİBER EKTİ
Gerek merkezi gerekse yerel yönetimler tarafından 1999 Marmara Depremi milat kabul edilmesine rağmen niteliksiz yapılaşmanın yenilenmesinin ağır aksak devam ettiğini dile getiren Aksungur, “İnsanların depreme dirençli konutlarda barınma sorunu yeterince karşılanmayınca,  6 Şubat 2023 saat 4.17 ve sonrası depremlerde; ülkenin yakın tarihinde görülmemiş bir yıkım ve can kaybı ile karşılaştık. Bu yaşanan sonuca gelinceye kadar aralıklarla çıkarılan imar affı, imar barışı da yıkımların üzerine tuz biber ekti. ‘Asrın Felaketi’, ‘Doğal Afet’ vb. yaklaşımlar öne sürülmekle birlikte, deprem doğal bir afet değildir, önlenemez bir doğa olayıdır. Bunu afete çeviren, depreme dayanıklı olmayan yapılardır.” Aksungur’un ardından konuşan Sempozyum Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Nuray Aydınoğlu; sempozyum içeriği, yapılacak sunumlar ve gerçekleştirilecek olan iki panel hakkında bilgi verdi. 
AFETE HAZIRLIĞIN TEMELİNİ GÜVENLİ YAPILAR OLUŞTURUYOR
İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç konuşmasında; 6 Şubat Depremlerinden sonra İnşaat Mühendisleri Odasının her biriminin ana gündem maddesinin deprem olduğunu belirterek, Şubat 2023 Sempozyumunun bu amaçla tasarlandığını ve depremlerin birinci yıl dönümün hemen öncesi 6 Şubat’ta ne olduğunu ve nasıl olduğunu değerlendirmek için toplanıldığını ifade etti. 6 Şubat depremlerinin gerçekten çok büyük depremler olduğunu söyleyen Yüzgeç; “Evet, beklenmedik büyüklükte bir depremin yaşandığı bir gerçektir. Ancak bu gerçek, başka gerçeklerin üstünü örtmüyor. Çünkü afete hazırlığın temelini güvenli yapılaşma ve sağlıklı kentleşme çalışmaları oluşturmaktadır. Bunlar yapılmadığı takdirde böylesine yaygın bir yıkımın oluşmasının önüne geçilemiyor ve deprem sonrası müdahalenin altından kalkmak mümkün olmuyor. Bize göre en büyük suç da, günah da burada yatıyor” dedi.
TÜRKİYE'DE 6-7 MİLYON RİSKLİ YAPI VAR
Ülkemizde var olan yapı stokunun büyük çoğunluğunun, deprem yönetmelikleri dikkate alınarak yapılmadığını, yapıların ya mühendislik hizmeti olmadan üretildiğini ya da yeterli düzeyde mühendislik hizmeti almadığını söyleyen Yüzgeç “TBMM’nin İzmir Depremi sonrası kurduğu Araştırma Komisyonun Temmuz 2021 tarihli raporuna göre Türkiye’de 10 milyon civarında olan yapı stokunun 6-7 milyon civarında olan kısmı riskli yapı statüsündedir. Bu risk ortadan kaldırılmadığı veya azaltılmadığı sürece ülkemiz büyük yıkımlarla defalarca yüzleşeceği gibi, depremler sonrası müdahalelerde de yetersiz kalmaya mahkum olacaktır. Bu 6-7 milyonluk riskli yapıya bırakın müdahale etmeyi, varlıkları bile tespit edilemiyorsa sorunumuz çok daha büyük demektir” dedi.Ülkemizdeki yapı üretim sisteminde çok ciddi sorunlar bulunduğunu, bunların palyatif çözümlerle giderilemediği belirten Yüzgeç sözlerine şöyle devam etti: “Son 20 yılda yaygınlaştırılan yapı denetim düzeni, kısmi iyileştirmeler getirse de sağlıksız inşaat ve yapılaşma kültürünü değiştirmemiş, sadece devletin sorumluluğunu üzerinden atacağı mekanizmalar halini almıştır
SEMPOZYUM 3 GÜN SÜRECEK
Sempozyumda çok sayıda kurum temsilcisi, emek meslek örgütleri yönetici ve üyeler katıldı.Şubat 2023 depremlerinin yıl dönümü arifesinde,   depremleri ve meydana getirdikleri etkileri inşaat  deprem mühendisliği açısından bütün yanları ile ele alarak değerlendirmek, çıkarılan dersleri ve geleceğe ilişkin öngörüleri ve önerileri ortaya koymak amacıyla düzenlenen Sempozyum, 18 – 19 – 20 Ocak 2024 tarihlerinde üç gün sürecek.Sempozyumun açılış konuşmaları; İMO Adana Şube Başkanı Hasan Aksungur, Sempozyum Danışma Kurulu Başkanı Mehmet Nuray Aydınoğlu, İMO Yönetim Kurulu Başkanı Taner Yüzgeç, Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan tarafından yapıldı. Sempozyum kapsamında deprem yer hareketlerine ilişkin sunumların yanı sıra, depremde zeminlerin ve zemin yapılarının, konut ve işyeri binalarının, hastanelerin, endüstri yapılarının, kıyı-liman yapılarının ve altyapı tesislerinin gösterdikleri performanslar, konunun uzmanları tarafından yapılacak sunumlarla değerlendirilecek. Sempozyum, son gün gerçekleştirilecek olan “Afet Yönetimi, Yapılaşma, Finansman, Sigorta, Hukuk Sorunları ve Yerel Sorunlar” paneliyle sona erecek.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.