Doğurganlık hızı, nüfusu yenilemekten çok uzak
Doğurganlık hızı, nüfusu yenilemekten çok uzak
Son kabine toplantısı sonrasında Türkiye’nin nüfus artış hızının kritik bir noktaya geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık’tan cevap geldi.
Kısacık, 2008 yılından itibaren doğurganlık hızının düşüşe geçtiğini ve nüfusun kendini yenileme eşiğinin altına düştüğünü söyleyerek, “2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızı 22 yıldır sürekli düşerek 2023 yılında 1,51'e düşmüştür. Ülkemizde doğurganlık hızı, 2008'den itibaren artık nüfusun yenilenme seviyesi eşiği olan 2,10'un da altına düşmüş durumdadır” dedi.
……………….
DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı, Parti Sözcüsü ve Adana Milletvekili Sadullah Kısacık, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kabine toplantısı sonrası yaptığı Türkiye'nin nüfus artış hızının gerilediğini ve acil önlem alınması gerektiğini belirten açıklamaları için, “23 yıldır neden önlem almadınız?” dedi.
İktidar Nüfus Politikalarında Çok Geç Kaldı
Son kabine toplantısı sonrasında Türkiye’nin nüfus artış hızının kritik bir noktaya geldiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a, DEVA Partisi Adana Milletvekili Sadullah Kısacık’tan cevap geldi. TBMM’de düzenlediği basın toplantısıyla Erdoğan’ın açıklamalarına cevap veren Kısacık, 2008 yılından itibaren doğurganlık hızının düşüşe geçtiğini ve nüfusun kendini yenileme eşiğinin altına düştüğünü söyleyerek, “2001 yılında 2,38 olan doğurganlık hızı 22 yıldır sürekli düşerek 2023 yılında 1,51'e düşmüştür. Ülkemizde doğurganlık hızı, 2008'den itibaren artık nüfusun yenilenme seviyesi eşiği olan 2,10'un da altına düşmüş durumdadır. Sayın Cumhurbaşkanı son kabine toplantısı sonrasında yaptığı açıklamada Türkiye’nin nüfus artış hızında kritik bir kavşağa geldiğini söyledi. 23 yıldır Türkiye’yi AK Parti iktidarı yönetiyor. Nerdeyse çeyrek asır. Bu süre boyunca doğurganlık hızı sistematik bir şekilde düşerken hiçbir şey yapmamış, hiçbir önlem almamış, hiçbir politika üretmemiş olan iktidar, bugün Türkiye’nin kritik bir kavşakta olduğunu belirtiyor. Buradan sormak istiyorum. 23 yıldır neden önlem almadınız? 23 yıldır iktidar, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı neredeydi?” sözleriyle ülke nüfusunun geldiği kritik boyut hususunda iktidarın çok geç kaldığını belirtti.
Soyumuz, Milletimiz ve Türkiye Tehlike Altındadır
Konuşmasında nüfus politikalarının diğer politikalardan daha üstün olduğuna değinen Kısacık, iktidarın devleti yönetebilme kabiliyetini kaybettiğini ileri sürerek, 23 yıllık yanlış yönetilen politikaları eleştirdi:
“Suyu ve çevreyi yönetemediniz, 240 gölümüzden 186’sını kuruttunuz. Yanlış kararlarınız ve nas politikalarınızla ülkenin ekonomisini kuruttunuz. Ülkeyi kutuplaştırarak birliğimizi, dirliğimizi, kardeşliğimizi kuruttunuz. Nüfus politikaları tüm diğer politikaların üstündedir. Çünkü bu konuda milletimizin ve Türkiye’nin geleceği söz konusudur. Ama bugün, yanlış nüfus politikalarınız sebebiyle soyumuz, sopumuz kuruyor. Türkiye nüfus konusunda çok karanlık bir istikamete doğru gidiyor” dedi.
Aileler Korkuyor, Gençler Yurtdışında Aile Kuruyor
İstatistiksel çalışma yapmak, ailenin önemini vurgulamak ve aile yılı ilan edip panolara, bilbordlara, aile resimleri koymaktan ibaret politikalarla iktidarın doğurganlık hızını artırmasının mümkün olmadığını ifade eden Kısacık, “Şu anda maalesef yaşam maliyetinin zor olduğu bir ülkeyiz. Hayat pahalılığı nedeniyle çocuk sahibi olmak ayrı dert, büyütmek ayrı dert, okutmak ayrı bir dert. Her tarafını çetelerin sardığı, uyuşturucu bataklığına dönüşmüş bir ortamda temiz çocuk yetiştirmek ayrı bir dert. Adalete, hukuka, ekonomiye güvenin azaldığı, gelecek kaygısının yükseldiği, ekonomik istikrarın belirsiz olduğu, birçok insanın sosyal çatışma içerisinde olduğu bir ülkede hiçbir aile çocuk büyütmek, çocuk yetiştirmek istemez” ifadeleriyle ailelerin çocuk sahibi olmaktan korktuğunu kaydetti.
Ayrıca gençlerin gelecek umuduyla yurtdışına göçtüğünü ve yurtdışında aile kurduğunu söyleyen Kısacık, “En iyi okullarda eğitim aldırıp pırlanta gibi yetiştirdiğimiz gençlerimizi yurtdışına göndermek zorunda kalıyoruz. Birçok iyi yetişmiş gencimiz, birçok iyi yetişmiş beynimiz, en iyi insan kaynağımız şu anda yurtdışında çalışıyor, yurtdışında hayatını devam ettiriyor ve yurtdışında aile kuruyor. Bakın sadece doğum hızını arttırmak önemli değil. Bu ülkede beslediğimiz, büyüttüğümüz, yetiştirdiğimiz yavrularımıza, gençlerimize sahip çıkmak son derece önemli” diyerek iktidara, aileleri ve gençleri devlete güvendirecek ve nüfus artışına somut etkiler sunacak politikalar üretme çağrısında bulundu.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.