ENFLASYON, KRİZDEKİ DEĞERE ULAŞTI
ENFLASYON, KRİZDEKİ DEĞERE ULAŞTI
“Mutfak yanıyor, herkesin cebindeki eriyor” diyen CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke:
ADANA- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, enflasyonun mart ayında yüzde 11.29’a çıktığını hatırlatarak, “Tek adam olduğu zaman sorunlar çift hane oluyor. Tek kişinin keyfiyle ülke yönetildiği zaman enflasyon çift haneye çıkıyor. 103 ay sonra enflasyon neredeyse 2008-2009 krizindeki değerlerine , 8.5 yılın zirvesine ulaştı. Mutfak yanıyor, herkesin cebi eriyor” dedi.
Böke, partisinin Adana il binasında, CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ile birlikte basın toplantısı düzenledi. Böke, buradaki konuşmasında, Adana İl Başkanı Ayhan Barut’un dikkat çektiği pankartların yırtılması ile Evet pankartlarının kamu binalarına asılmasına yönelik ilişkin de değerlendirmelerde bulundu. Böke, istikrar için 16 Nisan’ın bir fırsat olduğuna dikkat çekerek, “Bu pankartları yırtanlar kendi geleceklerini yırtıyorlar. Kimsenin kimseyi tehdit etmeye hakkı yok. Bir hayırı bin hayır yapmak istiyoruz. Vatandaşın borcun altında ezilmediği, borcunu ödeyebildiği istikrarlı bir Türkiye için hayır diyoruz. Biz vatandaşının işsiz kalmadığı, herkesin istihdam edildiği bir ülke için hayır diyoruz” diye konuştu.
Böke, yıllarca tarımda, sanayide bu ülkenin incisi olan Adana’nın bugün işsizlik ve batık kredilerde ‘düzenin ortaya çıkardığı, karanlığı en derin şekilde yaşayan illerden’ olduğuna vurgu yaptı. Böke, “Eğer istikrar istiyorsak, öngörülebilirlik, iş yaratan ekonomi, batık krediler değil ödenebilen borçlar istiyorsak mutlaka hayır dememiz gerekiyor” dedi.
İSTİKRARDA ORTAKLIK İÇİN HAYIR DEYİN
Böke, şöyle devam etti: “Enflasyon rakamları açıklandı, mart ayında yüzde 11.29’ a çıktığını öğrendik. Tek adam olduğu zaman sorunlar çift hane oluyor. Tek kişinin keyfiyle ülke yönetildiği zaman enflasyon çift haneye çıkıyor. 103 ay sonra enflasyon neredeyse 2008-2009 krizindeki değerlerine ulaşmış vaziyette. 8.5 yılın zirvesine ulaşmış. O mutfak yanıyor herkesin cebi eriyor. Türkiye’nin zorluklarda değil iyiliklerde, işsizlikte değil istihdamda, ödenebilen borçlarda, istikrarsızlıkta değil istikrarda ortak olduğu yarınlar için herkesin hayır vereceğine şüphe duymuyoruz.”
“DARBENİN SİYASİ AYAĞI ORTAYA ÇIKARILMALI”
Fiili başkanlığın ekonominin yanı sıra siyasette de istikrarsızlık yarattığına işaret eden Böke, 15 Temmuz darbesinin siyasi ayağının da mutlaka ortaya çıkarılması gerektiğini bildirdi. Böke, “Baklavacısından, futbolcusundan, öğretmeninden, polisinden Fetöcü çıkıyor ama ne hikmetse bunları devlete yerleştirmiş olan siyasi partinin içinden hiç çıkmıyor. Bu darbenin ucundan ülkeyi döndürmüş demokrasi güçleri olarak, bu darbenin hukuki bir şekilde çözümlenmesini talep ediyoruz. Darbenin siyasi ayağı mutlaka ortaya çıkarılmalıdır. Ve hukuken sorumlu olan herkes siyasette de siyaset dışında da mutlaka cezasını çekmelidir. Ama kimse aklımızla dalga geçmesin. Bu devlete Fetöcüleri kendi eliyle yerleştiren bir siyasi iktidar kargaları güldürürcesine ‘bizde bir şey yok’ deyip buradan püri pak çıkamaz. 16 Nisan’da yeniden bu ülkeyi hukuku getirmek için darbe yapanların hukuk karşısında ceza alması için siyasetin içindeki darbecilerin temizlenmesi için hep beraber hayır dememiz gerekiyor.”
KERKÜK BARZANİ’YE EVET KARŞILIĞI SATILDI İDDİASI
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi Başkanı Mesut Barzani’nin ‘Evet’ karşılığında hükümetten Kerkük’ü aldığını ileri sürdü. Ağbaba, “Türkiye Cumhuriyeti hükümetinden cesaret almadan Barzani’nin bir Türkmen şehri olan Türk şehri olan Kerkük’e bayrak asması mümkün değildir. Evet karşılığında Kerkük satılmıştır. Geçmişte petrol karşılığında nasıl tavizler verilmişse herkes bilsin ki iddia ile söylüyoruz. Hükümet Barzani ile pazarlık yapmıştır ve Kerkük’ü Barzaniye’ye teslim etmiştir” dedi. Ağbaba, ‘Evet’ için çalışan vali, kaymakam ve devlet kurumlarında görev yapanları uyarıp “Bunun bir gün hesabı sizlerden sorulur” dedi.
HAYIR’A YÖNELİK BASKICI TUTUM VAR
Ağbaba, referanduma çok az bir süre kaldığını hatırlatarak, Evet’i anlatanların bu meseleyi devlet propagandasına dönüştürüp devletin ve yerel yönetimlerin bütün imkanlarını kullanarak çok büyük haksız propaganda yaptıklarını söyledi. Hayır’ı anlatanlara Türkiye’nin her yanında baskılar olduğunu dile getiren Ağbaba, “Konya’da CHP Genel başkanına salon verilmiyor. İnsanlara Hayır’ı anlatmaya gittikleri illerde kahvaltı yaptırılmıyor, salonlar verilmiyor. Hayır deme ihtimali olduğu için Baralor Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu konuşturulmuyor. Hayır’ı anlatmak bu dönemde çok büyük risk içeriyor ve çok büyük güç gerektiriyor. ‘Evet’ Türkiye’nin her yanında bir devlet kampanyasına dönüşmüş durumda. Uçaklar, jetler, binlerce resmi plakalı araç, sağlığından valiliğine kadar herkes bu kampanyanın içerisinde. Kaymakamlar, valiler Hayır verme ihtimali olan insanları tehdit ediyor. Muhtarların üzerinde müthiş bir baskı kurulmuş, tehdit ediliyorlar. STK başkanlarına zorla imza attırılıyor, ‘Evet’ demesi için. Ama bunların hiçbiri Hayır çıkmasını önlemeyecektir.”
DİYARBAKIR’DA BAŞKA ANKARA’DA FARKLI KONUŞUYORLAR
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın devletin parasıyla düzenlenen mitinglerde her şehirde başka konuştuğuna dikkat çeken Ağbaba, şöyle konuştu: “AKP’liler de öyle. Diyarbakır’da ‘Türk demiyorum, tek milletim diyor. Ankara’da ‘Türk milleti’ diye nutuk atıyor. Bir yandan Türk askerini Barzani’ye selam durduruyorlar. Bir taraftan belediyelere kayyum atıyorlar. Evet’in diğer ortağı Bahçeli Türklük’ün bekası için oy istiyor. Diyarbakır’da diğer ortak Şeyh Said’in ruhu için ‘Evet’ istiyor. Evet cephesinde kafalar karışık. Herkes ayrı telden Evet diyor. Kim neden Evet dediğini maalesef bilmiyor. Bu konuda her türlü kutsal değer kullanılmaya devam ediliyor. Şehitler bile siyasette kullanılıyor. Şehitlerin ruhunu incittiklerinin farkında değiller.”
“İDDİANAMEYİ BAKANLIK KORUDORUNDA DEĞİŞTİRDİLER”
Darbe girişiminin yaşandığı Akıncı üssünde yaşananlara yönelik iddianamenin açıklandığını kaydeden Ağbaba, “Akıncı iddianamesinde siyasi ayak yok diyorlar, bu iddianameyi bakanlık koridorlarında değiştirenler, bu iddianameye Adalet Bakanlığı’nda müdahale edenler darbenin siyasi ayağıdır. Bu darbe girişimi gerçekleşmişse, 250’nin üzerinde şehit verilmişse bilin ki bunun sorumlusu iktidardır, hükümettir. Siyasi ayak olmadan darbenin planlanması ve yapılması mümkün değildir. Darbenin siyasi ayağı vardır ve şu an Meclis’tedir. Bu kadar açık söylüyoruz” diye konuştu.
Ağbaba, Milli İstihbarat Teşkilatı’nın yaşları küçük çocukları facebook’ta tespit ettiğini, twitter’dan 7 yıl önceki paylaşımları bulup insanları cezaevine attırdığını kaydederek, “Nedense darbe sırasında Akıncı üssünde olan ve suçlanan Adil Öksüz’ü bulamıyor. Onu kimin kaçırdığı biliniyor ancak o da muhtemelen AKP’nin kara kutusudur ki bilerek gizliyorlar” dedi.
“BUNA KARGALAR BİLE GÜLER”
Bugün Fetö suçlamasıyla 113 bin kişinin gözaltına alındığını, 47 bininin tutuklu, 41 bin kişinin ise adli kontrolle bırakıldığını hatırlatan Ağbaba, şöyle devam etti: “İçlerinde bir tane ne hikmetse milletvekili yok. 40 yıldır sızmadık yer bırakmayan orduya, adliyeye camiye, dışişlerine, tapuya kadastroya kadar her yere giren Fetö bir tek ülkenin yönettiği ve bunları atayan Meclis’e sızmamış. 10 bin 732 polis tutuklu, 7 bin 463 asker, 2 bin 575 hakim-savcı, 208 kaymakam-vali tutuklu ama içlerinde sıfır Fetö’cü var, buna inanmamızı bekliyorlar, buna kargalar bile güler.”
GÖKÇEK’E YÜKLENDİ
Ağbaba, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’i isim vermeden ‘Siyasetin imamı’ olmakla suçladı. Ağbaba, “Açık oy kullanan, sesi gür çıkan evet cephesindeki milletvekillerinin Fetöcü olduğuna kuşku duymuyoruz. Kardeşleri, ağabeyleri, ablaları imam olanlar Meclis’te ‘evet oyu kullandılar. Bir Fetö’cü daha var ki o siyasetin imamı gibi gözüküyor. O da Sol ve Fetö diye kitap yazan yerel yöneticisi, boşa yazmadı. O siyasetteki Fetö imamı. Karısının ismini Fetö okularına veren. Parsel parsel Ankara’yı teslim eden siyasetin imamı utanmadan çıkmış kitap yazmış.”
17 NİSAN HAYIR’LI BİR SABAH OLACAKTIR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Adana İl Başkanı Ayhan Barut, 16 Nisan’da çok önemli bir halk oylaması gerçekleştirileceğini hatırlatarak, “17 Nisan sabahı ‘Hayır’lı bir sabah olacaktır” dedi.
Barut, yaklaşık iki aydan fazladır ‘hayır’ çalışmalarını sürdürdüklerini bildirdi. Hayır hareketinin denizlerde görülen dip dalga gibi halk hareketine dönüştüğüne vurgu yapan Barut, “Hayır diyenlerin sayısı her geçen gün artmaktadır. Hayır’ın artmasına karşılık fiili ya da reklamsal saldırılar da artmaktadır. Unutulmasın ki milli mücadelede yokluktan kazanan bir Kuvayi milliye ruhu vardı. Bugün de aynı ruh işbaşındadır.” diye konuştu. Barut, Adana’daki kamuya açık yasak alanlardaki belge ve afişleme ile ilgili 31 Mart günü İlçe seçim kurullarına yazı yazdıklarını, bununla ilgili Adana Emniyet Müdürlüğü’nün gereğini yapmasını istedi. (EGEMEN)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.