“İş güvencesi hükümlerinin kapsamı genişletilmelidir”

GÜNDEM 29.04.2025 - 15:23, Güncelleme: 29.04.2025 - 15:23 1907 kez okundu.
 

“İş güvencesi hükümlerinin kapsamı genişletilmelidir”

HAK-İŞ Konfederasyonu, 1 Mayıs haftası kapsamında gerçekleştirdiği etkinliklerin beşincisini Gaziantep’te düzenledi.
“Emekçinin Sesi Bu Kez Gaziantep’ten Yükseldi” HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı başkanlığında dün HAK-İŞ Gaziantep İl Başkanlığı önünde toplanan HAK-İŞ üyesi emekçiler ile birlikte “İş Mevzuatının Güncel Sorunları” konulu talepler dile getirildi. Toplantıya, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı’nın yanı sıra Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Abdullah Koçoğlu, HAK-İŞ Gaziantep İl Başkanı Halil İbrahim Tanrıöver, üye sendikaların Genel Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri çevre illerinden İl, Bölge ve Şube Başkanları, üyelerimiz ve teşkilat mensupları ile basın mensupları katıldı. Kayabaşı, Genel Başkan Mahmut Arslan’ın öncülüğünde, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçilerin sesini tüm dünyaya duyurmak adına kararlı ve tarihi bir adım attığına değinerek, Arslan’ın büyük HAK-İŞ teşkilatına ve Gaziantep halkına selamlarını iletti. Ali Kayabaşı, HAK-İŞ olarak bu yıl 1 Mayıs Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü’nü 1 haftalık ekinlik şeklinde gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, ”Konfederasyonumuz Genel Başkanının liderliğinde konfederasyonumuz yönetim kurulunca almış olduğumuz karar doğrultusunda biz bu sene 1 Mayıs'ı farklı bölgelerde farklı temalarla kutlayalım istedik. Bugün de sizlerle beraber Gaziantep'te hep birlikte iş mevzuatının güncel sorunlarıyla ilgili basın açıklamamızı idrak edeceğiz. Buraya katılımlarıyla bizleri onurlandıran kıymetli teşkilatımızın değerli mensuplarına, teşekkür ediyoruz. Günümüz kutlu ve bereketli olsun” dedi. HAK-İŞ Olarak Rize’de 16 milyon Sigortalının Sorunlarını Hep Birlikte Haykıracağız HAK-İŞ olarak bu yıl da geçtiğimiz yıllardaki gibi yine meydanlarda olduklarını ifade eden Kayabaşı, “Yine 16 milyon sigortalı işçinin tamamının müşterek sorunlarını sahada hep birlikte haykıracağız. Bu yıl Konfederasyonumuzun yönetim kurulunun almış olduğu kararla kitlesel 1 Mayıs kutlamamız da Rize'deki emekçi kardeşlerimizle beraber olacağız” dedi. Çalışma Hayatında Yeni Düzenlemelere İhtiyaç Var Kayabaşı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğe girmiş olduğu 2003 yılı itibariyle emek hareketi adına olumlu gelişmelerin olduğunu ancak zaman içerisinde ülkemizdeki endüstri ilişkiler sistemindeki değişimler ile birlikte güncel sorunlara çözüm oluşturabilecek, sorunlarımızı ortadan kaldırabilecek yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı. “Çalışma Hayatı Sorunları TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda Görüşülmeli” Çalışma hayatına ilişkin getirilecek kanuni düzenlemelerin plan ve bütçe komisyonunda torba kanun olarak görüşülmesinin birtakım sorunlara yol açtığını ifade eden Kayabaşı, bu sistemin yerine çalışma hayatını doğrudan ilgilendiren konuların, çalışma hayatının esas komisyonu olan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmesinin amaca uygun olacağını dile getirdi. “Mutlak Bir İş Güvencesi İstiyoruz” Genel Başkan Yardımcısı Kayabaşı özellikle İş Kanunu içerisinde iş güvencesi ile alakalı maddelerin değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu sorunun da bir an önce çözüme kavuşturulmasını ve mutlak iş güvencesinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Kayabaşı, “İş kanunu içerisinde iş güvencesiyle alakalı var olmuş olan maddeler çok kısıtlayıcı, yalnızca otuzdan fazla işçinin çalışmış olduğu iş yerlerinde iş güvencesinin olduğunu görüyoruz. Sosyal Güvenlik verilerine bakıldığında otuzdan fazla işçinin çalışmış olduğu iş yerlerinin yüzde 20 gibi bir seviyede olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla bu kısmi iş güvencesinin şu anda belki de 16 milyon sigortalı işçinin müşterek en büyük problem olduğunu ifade ediyoruz. Bu sebeple HAK-İŞ olarak herkesin yararlanacağı mutlak bir iş güvencesi istiyoruz” şeklinde konuştu. Sendikal nedenle fesihte mutlak işe iade kuralının bulunmamasının, sendikal örgütlenmeyi olumsuz anlamda etkilediğinin altını çizen Kayabaşı, “Sendikal neden ile feshi ispat edebilen işçi arkadaşlarımız adına açtığımız davalarda 12 aylık ücreti tutarındaki tazminatı işverenler ödemek suretiyle sendikal tazminattan kurtulmuş oluyorlar. Fakat biz 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu çıkarılırken şunu ifade ettik, iş yeri sendika temsilcilerine sağlanmış olan işçinin işten çıkarıldığı süre ile işin iadesine karar verilmiş olduğu süredeki tüm ücretin tamamının işveren tarafından ödenmesini gerektirecek bir düzenleme gelmesi halinde sendikal örgütlenme önündeki engelleri ortadan kaldırmış olacağız dedik. Maalesef burada sendikal nedenle feshin sadece 12 aylık ücret tutarında tıpkı bir kıdem tazminatı gibi bir tazminata bağlanmış olması da bizlerin alanda yaşamış olduğu en büyük sorunlardan birisidir. Sendikal nedenle fesihte mutlak işe iade kuralının bulunması yönünde düzenleme yapılmasını talep ediyoruz” dedi. İşe İade Davalarında İşçilerin Mağdur Edilmemesini İstiyoruz Kayabaşı, işverenlerin örgütlü olunan işyerlerinde işçilerin iş sözleşmelerini fesih etmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu belirterek, davaların uzun sürmesi sebebiyle mağduriyetlerin katlandığını ifade etti. Kayabaşı, “İşe iade davası açmış olan işçilerle alakalı farklı bir usulün belirlenmesini ve bu davalarla alakalı özel bir yargılama metodu getirilerek buradaki yargılama sürelerinin kısaltılması yönündeki taleplerimizi tekrarlıyoruz” şeklinde konuştu. Yetki Tespiti Davaları Genel Başkan Yardımcısı Kayabaşı, yetki davaları ile ilgili yaşanan sorunlara değinerek, işverenlerin yetki tespitlerine somut delil olmadan itirazlarda bulunduğunu, bu durumda da yetki tespit süreçlerinin uzun olması nedeniyle işçilerin toplu iş sözleşmelerinden yararlanamadığı süreleri yaşamak zorunda kaldıklarını ifade etti.  Kayabaşı, yetki davalarında yetkisiz mahkemelerde dava açılmasının önüne geçilmesi adına, çağrıda bulunarak, “Gerek kanun koyucudan gerekse yargı mercilerinden caydırıcı bir tutum takınmalarını talep ediyoruz” şeklinde konuştu. İş kolu tespitinin iptali davalarının yetki tespiti davaları gibi uzun süre sonunda sonuçlandığını vurgulayan Kayabaşı, “Yargılamanın uzun olması, işçi sendikalarının faaliyetlerine zarar vermektedir. Taraf teşkilinin sağlanmasından kesin kararın verilmesine kadar uzun süreler geçmektedir. HAK-İŞ olarak yapılacak yeni düzenlemeler ile bu mağduriyetlerin önüne geçilmesini talep ediyoruz” dedi. Kayabaşı Taleplerini Sıraladı İş mevzuatının iş gücü piyasasının değişen şartlarına göre bütünsel bir yaklaşımla revize edilmesi gerekliliğini ifade eden Kayabaşı, taleplerini sıraladı. Kayabaşı, “HAK-İŞ olarak iş kanunu ile istihdam arasındaki ilişkinin doğru kurulmasını, iş güvencesi hükümlerinin kapsamının genişletilmesini, esnek çalışmaya ilişkin hükümlerin güvence boyutunun sağlam temellere oturtulmasını, denetim zaaflarını giderecek mekanizmaların güçlendirilmesini, işe iade hükümlerinin ve çalışma sürelerinin revize edilmesini, kanuni süreleri aşan fazla çalışmanın önlenmesini, işçilerin sendikalarda örgütlenme ve kolektif sözleşme yapma imkanını yok etmeyecek şekilde bütünsel bir anlayışla yeniden düzenlemelerin yapılmasını temenni ediyoruz” dedi.
HAK-İŞ Konfederasyonu, 1 Mayıs haftası kapsamında gerçekleştirdiği etkinliklerin beşincisini Gaziantep’te düzenledi.

“Emekçinin Sesi Bu Kez Gaziantep’ten Yükseldi”
HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı başkanlığında dün HAK-İŞ Gaziantep İl Başkanlığı önünde toplanan HAK-İŞ üyesi emekçiler ile birlikte “İş Mevzuatının Güncel Sorunları” konulu talepler dile getirildi. Toplantıya, HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Kayabaşı’nın yanı sıra Genel Sekreter Yardımcısı Hamdi Abdullah Koçoğlu, HAK-İŞ Gaziantep İl Başkanı Halil İbrahim Tanrıöver, üye sendikaların Genel Başkanları ve Yönetim Kurulu Üyeleri çevre illerinden İl, Bölge ve Şube Başkanları, üyelerimiz ve teşkilat mensupları ile basın mensupları katıldı.
Kayabaşı, Genel Başkan Mahmut Arslan’ın öncülüğünde, HAK-İŞ Konfederasyonu’nun her yıl olduğu gibi bu yıl da emekçilerin sesini tüm dünyaya duyurmak adına kararlı ve tarihi bir adım attığına değinerek, Arslan’ın büyük HAK-İŞ teşkilatına ve Gaziantep halkına selamlarını iletti.
Ali Kayabaşı, HAK-İŞ olarak bu yıl 1 Mayıs Uluslararası Birlik Dayanışma ve Mücadele Günü’nü 1 haftalık ekinlik şeklinde gerçekleştirdiklerine dikkat çekerek, ”Konfederasyonumuz Genel Başkanının liderliğinde konfederasyonumuz yönetim kurulunca almış olduğumuz karar doğrultusunda biz bu sene 1 Mayıs'ı farklı bölgelerde farklı temalarla kutlayalım istedik. Bugün de sizlerle beraber Gaziantep'te hep birlikte iş mevzuatının güncel sorunlarıyla ilgili basın açıklamamızı idrak edeceğiz. Buraya katılımlarıyla bizleri onurlandıran kıymetli teşkilatımızın değerli mensuplarına, teşekkür ediyoruz. Günümüz kutlu ve bereketli olsun” dedi.
HAK-İŞ Olarak Rize’de 16 milyon Sigortalının Sorunlarını Hep Birlikte Haykıracağız
HAK-İŞ olarak bu yıl da geçtiğimiz yıllardaki gibi yine meydanlarda olduklarını ifade eden Kayabaşı, “Yine 16 milyon sigortalı işçinin tamamının müşterek sorunlarını sahada hep birlikte haykıracağız. Bu yıl Konfederasyonumuzun yönetim kurulunun almış olduğu kararla kitlesel 1 Mayıs kutlamamız da Rize'deki emekçi kardeşlerimizle beraber olacağız” dedi.
Çalışma Hayatında Yeni Düzenlemelere İhtiyaç Var
Kayabaşı, 4857 sayılı İş Kanunu’nun yürürlüğe girmiş olduğu 2003 yılı itibariyle emek hareketi adına olumlu gelişmelerin olduğunu ancak zaman içerisinde ülkemizdeki endüstri ilişkiler sistemindeki değişimler ile birlikte güncel sorunlara çözüm oluşturabilecek, sorunlarımızı ortadan kaldırabilecek yeni düzenlemelere ihtiyaç olduğunu vurguladı.
“Çalışma Hayatı Sorunları TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda Görüşülmeli”
Çalışma hayatına ilişkin getirilecek kanuni düzenlemelerin plan ve bütçe komisyonunda torba kanun olarak görüşülmesinin birtakım sorunlara yol açtığını ifade eden Kayabaşı, bu sistemin yerine çalışma hayatını doğrudan ilgilendiren konuların, çalışma hayatının esas komisyonu olan TBMM Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonunda görüşülmesinin amaca uygun olacağını dile getirdi.
“Mutlak Bir İş Güvencesi İstiyoruz”
Genel Başkan Yardımcısı Kayabaşı özellikle İş Kanunu içerisinde iş güvencesi ile alakalı maddelerin değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekerek, bu sorunun da bir an önce çözüme kavuşturulmasını ve mutlak iş güvencesinin sağlanması gerektiğini ifade etti. Kayabaşı, “İş kanunu içerisinde iş güvencesiyle alakalı var olmuş olan maddeler çok kısıtlayıcı, yalnızca otuzdan fazla işçinin çalışmış olduğu iş yerlerinde iş güvencesinin olduğunu görüyoruz. Sosyal Güvenlik verilerine bakıldığında otuzdan fazla işçinin çalışmış olduğu iş yerlerinin yüzde 20 gibi bir seviyede olduğunu görebiliyoruz. Dolayısıyla bu kısmi iş güvencesinin şu anda belki de 16 milyon sigortalı işçinin müşterek en büyük problem olduğunu ifade ediyoruz. Bu sebeple HAK-İŞ olarak herkesin yararlanacağı mutlak bir iş güvencesi istiyoruz” şeklinde konuştu.
Sendikal nedenle fesihte mutlak işe iade kuralının bulunmamasının, sendikal örgütlenmeyi olumsuz anlamda etkilediğinin altını çizen Kayabaşı, “Sendikal neden ile feshi ispat edebilen işçi arkadaşlarımız adına açtığımız davalarda 12 aylık ücreti tutarındaki tazminatı işverenler ödemek suretiyle sendikal tazminattan kurtulmuş oluyorlar. Fakat biz 6356 Sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu çıkarılırken şunu ifade ettik, iş yeri sendika temsilcilerine sağlanmış olan işçinin işten çıkarıldığı süre ile işin iadesine karar verilmiş olduğu süredeki tüm ücretin tamamının işveren tarafından ödenmesini gerektirecek bir düzenleme gelmesi halinde sendikal örgütlenme önündeki engelleri ortadan kaldırmış olacağız dedik. Maalesef burada sendikal nedenle feshin sadece 12 aylık ücret tutarında tıpkı bir kıdem tazminatı gibi bir tazminata bağlanmış olması da bizlerin alanda yaşamış olduğu en büyük sorunlardan birisidir. Sendikal nedenle fesihte mutlak işe iade kuralının bulunması yönünde düzenleme yapılmasını talep ediyoruz” dedi.
İşe İade Davalarında İşçilerin Mağdur Edilmemesini İstiyoruz
Kayabaşı, işverenlerin örgütlü olunan işyerlerinde işçilerin iş sözleşmelerini fesih etmesinin kötü niyetli bir yaklaşım olduğunu belirterek, davaların uzun sürmesi sebebiyle mağduriyetlerin katlandığını ifade etti. Kayabaşı, “İşe iade davası açmış olan işçilerle alakalı farklı bir usulün belirlenmesini ve bu davalarla alakalı özel bir yargılama metodu getirilerek buradaki yargılama sürelerinin kısaltılması yönündeki taleplerimizi tekrarlıyoruz” şeklinde konuştu.
Yetki Tespiti Davaları
Genel Başkan Yardımcısı Kayabaşı, yetki davaları ile ilgili yaşanan sorunlara değinerek, işverenlerin yetki tespitlerine somut delil olmadan itirazlarda bulunduğunu, bu durumda da yetki tespit süreçlerinin uzun olması nedeniyle işçilerin toplu iş sözleşmelerinden yararlanamadığı süreleri yaşamak zorunda kaldıklarını ifade etti.  Kayabaşı, yetki davalarında yetkisiz mahkemelerde dava açılmasının önüne geçilmesi adına, çağrıda bulunarak, “Gerek kanun koyucudan gerekse yargı mercilerinden caydırıcı bir tutum takınmalarını talep ediyoruz” şeklinde konuştu.
İş kolu tespitinin iptali davalarının yetki tespiti davaları gibi uzun süre sonunda sonuçlandığını vurgulayan Kayabaşı, “Yargılamanın uzun olması, işçi sendikalarının faaliyetlerine zarar vermektedir. Taraf teşkilinin sağlanmasından kesin kararın verilmesine kadar uzun süreler geçmektedir. HAK-İŞ olarak yapılacak yeni düzenlemeler ile bu mağduriyetlerin önüne geçilmesini talep ediyoruz” dedi.
Kayabaşı Taleplerini Sıraladı
İş mevzuatının iş gücü piyasasının değişen şartlarına göre bütünsel bir yaklaşımla revize edilmesi gerekliliğini ifade eden Kayabaşı, taleplerini sıraladı. Kayabaşı, “HAK-İŞ olarak iş kanunu ile istihdam arasındaki ilişkinin doğru kurulmasını, iş güvencesi hükümlerinin kapsamının genişletilmesini, esnek çalışmaya ilişkin hükümlerin güvence boyutunun sağlam temellere oturtulmasını, denetim zaaflarını giderecek mekanizmaların güçlendirilmesini, işe iade hükümlerinin ve çalışma sürelerinin revize edilmesini, kanuni süreleri aşan fazla çalışmanın önlenmesini, işçilerin sendikalarda örgütlenme ve kolektif sözleşme yapma imkanını yok etmeyecek şekilde bütünsel bir anlayışla yeniden düzenlemelerin yapılmasını temenni ediyoruz” dedi.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.