KANSER AĞRILARINDA DOĞRU YÖNLENDİRME ÖNEMLİ !

SAĞLIK-YAŞAM 27.07.2021 - 12:02, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 2294+ kez okundu.
 

KANSER AĞRILARINDA DOĞRU YÖNLENDİRME ÖNEMLİ !

Kanser Ağrısı, kanser tanısı konulduğunda en yaygın semptom olarak karşımıza çıkar ve kanser tedavisinden bağımsız olarak sıklığı gittikçe artmaktadır. Kanser hastalarında, özellikle ileri evrelerde ağrı tahminen 80’ nin üzerindedir. Hastalar tedavi ile tam kür bile yani tamamen iyileşmiş olsa da ağrıya 30 oranında rastlanabilmektedir. Halihazırda yeni bilgilere göre kanser tedavisine devam edilenler içerisinde pankreas kanserlerinde 59 oranında, baş boyun kanserlerinde ise yaklaşık 64 ağrı görülebilmektedir. Farklı ağrı tipleri ve ağrı sendromları kanserin her evresinde görülebilir. 2014’de yapılan çalışmada hastaların üçte birinin ağrıları için uygun ağrı tedavisi almadığı görülmüştür. Ülkemizde bu durum gelişmiş ülkelere göre ağrı tedavisi alamayan kanser hastalarımız çok daha fazladır. Kanser hem şimdiki zamanın hem de geleceğin en önemli sağlık problemlerinden biridir. Globocan verilerine göre 2020’de 15 milyondan fazla insanda kanser görüldüğü bildirilmiştir. Tedavi takibinde ağrı tekrar tekrar değerlendirilmelidir. Ağrı karakteri, ağrının şiddeti ve derecesi, ağrı tedavisine yanıt, günlük işlerini yapabilme kapasitesi, günlük yaşam aktiviteleri hayat kalitesi sorulmalı ve hastanın ailesi ile beraber vakit ayırılması önerilmektedir. Hasta ağrısının şiddetini kendisi tarif etmelidir, şiddeti özel ölçeklerle değerlendirilmeli ve kayıt altına alınarak takip edilmelidir. Öncelikli ağrı tedavisi ağızdan ilaçlar olarak tercih edilmelidir. WHO (Dünya sağlık örgütü) önerilerine bağlı kalınarak ilaç tedavisi düzenlenir. Gereğinde opioid denilen kırmızı reçeteli ilaçlara ek ilaçlar verilebilir. Bu ilaç grupları mutlaka ağrı ile ilgilenen Anestezi ve Reanimasyon hekimi ya da algoloji hekimi kontrolünde düzenlenmelidir. Eğer ağrılar verilen ilaç tedavileri ile yeterince kontrol altına alınamıyorsa ya da ilaç yan etkileri yeterince tolere edilemiyorsa girişimsel ağrı yöntemler gündeme gelir. Bu yöntemlere örnek olarak omuriliğe ya da komşu aralığına bir kateter takılarak ilaçların verilmesi (spinal-epidural port-kateter, morfin pompası, radyofrekans yöntemleri, kordotomi v.s.) ya da kırılan omurların çimentolanması (vertebroplasti/kifoplasti) verilebilir.  

Kanser Ağrısı, kanser tanısı konulduğunda en yaygın semptom olarak karşımıza çıkar ve kanser tedavisinden bağımsız olarak sıklığı gittikçe artmaktadır. Kanser hastalarında, özellikle ileri evrelerde ağrı tahminen 80’ nin üzerindedir. Hastalar tedavi ile tam kür bile yani tamamen iyileşmiş olsa da ağrıya 30 oranında rastlanabilmektedir. Halihazırda yeni bilgilere göre kanser tedavisine devam edilenler içerisinde pankreas kanserlerinde 59 oranında, baş boyun kanserlerinde ise yaklaşık 64 ağrı görülebilmektedir. Farklı ağrı tipleri ve ağrı sendromları kanserin her evresinde görülebilir. 2014’de yapılan çalışmada hastaların üçte birinin ağrıları için uygun ağrı tedavisi almadığı görülmüştür. Ülkemizde bu durum gelişmiş ülkelere göre ağrı tedavisi alamayan kanser hastalarımız çok daha fazladır.

Kanser hem şimdiki zamanın hem de geleceğin en önemli sağlık problemlerinden biridir. Globocan verilerine göre 2020’de 15 milyondan fazla insanda kanser görüldüğü bildirilmiştir. Tedavi takibinde ağrı tekrar tekrar değerlendirilmelidir. Ağrı karakteri, ağrının şiddeti ve derecesi, ağrı tedavisine yanıt, günlük işlerini yapabilme kapasitesi, günlük yaşam aktiviteleri hayat kalitesi sorulmalı ve hastanın ailesi ile beraber vakit ayırılması önerilmektedir. Hasta ağrısının şiddetini kendisi tarif etmelidir, şiddeti özel ölçeklerle değerlendirilmeli ve kayıt altına alınarak takip edilmelidir.

Öncelikli ağrı tedavisi ağızdan ilaçlar olarak tercih edilmelidir. WHO (Dünya sağlık örgütü) önerilerine bağlı kalınarak ilaç tedavisi düzenlenir. Gereğinde opioid denilen kırmızı reçeteli ilaçlara ek ilaçlar verilebilir. Bu ilaç grupları mutlaka ağrı ile ilgilenen Anestezi ve Reanimasyon hekimi ya da algoloji hekimi kontrolünde düzenlenmelidir. Eğer ağrılar verilen ilaç tedavileri ile yeterince kontrol altına alınamıyorsa ya da ilaç yan etkileri yeterince tolere edilemiyorsa girişimsel ağrı yöntemler gündeme gelir. Bu yöntemlere örnek olarak omuriliğe ya da komşu aralığına bir kateter takılarak ilaçların verilmesi (spinal-epidural port-kateter, morfin pompası, radyofrekans yöntemleri, kordotomi v.s.) ya da kırılan omurların çimentolanması (vertebroplasti/kifoplasti) verilebilir.

 
Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.