"KOTA DARBE VURDU: YÜZLERCE İNSAN İŞSİZ KALDI, ATÖLYELER KAPANDI"
"KOTA DARBE VURDU: YÜZLERCE İNSAN İŞSİZ KALDI, ATÖLYELER KAPANDI"
Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman: "Türkiye, Hem İstihdamda Hem de Katma Değerde Büyük Kaybediyor!"
Adana Kuyumcular Odası Başkanı Oğuz Başman, Egemen Gazetesi'ne yaptığı açıklamalarda altın sektöründe yaşanan çöküşü ve getirilen ithalat kotalarının sektöre verdiği zararı tüm detaylarıyla ortaya koydu. “Ciddi bir sektörüz ama yeterince önem verilmiyoruz,” diyen Başman, alınan yanlış kararların yüzlerce insanın işsiz kalmasına ve sektörün yurt dışına taşınmasına neden olduğunu söyledi.
"ÜRETİM YURT DIŞINA TAŞINIYOR"
Başman, devletin ithalat için uyguladığı kota düzenlemeleri nedeniyle birçok atölyenin kapanmak zorunda kaldığını belirtti. Daha önce, ihracat yapan firmaların kazandıkları altını tamamen külçe olarak geri getirebildiğini söyleyen Başman, yeni düzenlemeyle bu oranın %20’ye düşürüldüğünü ifade etti: “Eskiden 10 kilo altın ihracat yapan bir firma, bunu tamamen altın olarak geri getiriyordu. Şimdi sadece 2 kilosunu altın olarak getirebiliyoruz, kalan 8 kilo dövizle getiriliyor. Dövizle yapılan bu işlemler, dış piyasa ve iç piyasa arasındaki fiyat farkları nedeniyle tamamen zarar anlamına geliyor.” Bu değişikliğin sektördeki dengeleri alt üst ettiğini belirten Başman, İstanbul’daki birçok atölyenin kapandığını, yüzlerce çalışanın işsiz kaldığını ve üretimin Dubai ile Mısır’a taşındığını söyledi.
"TÜRKİYE İSTİHDAMDA VE GELİRDE KATMA DEĞER KAYBETTİ"
Altın sektörünün Türkiye için stratejik bir öneme sahip olduğunu vurgulayan Başman, alınan kararların hem istihdam hem de gelir açısından büyük kayıplara yol açtığını dile getirdi: “Türkiye, hem istihdamda hem de gelirde katma değer kaybetti. Üretim başka ülkelere taşındı. Atölyeler Dubai’ye, Mısır’a taşınıyor. Bu ülkelerde üretim yapılıp, oradan pazarlama yapılıyor. Bu tablo, sektörümüz için bir felakettir.”
"İHRACATTA DÜNYADA ÖNEMLİ BİR YERDEYİZ"
Başman, Türkiye’nin altın işçiliğinde dünya çapında İtalya’dan sonra ikinci sırada yer aldığını belirtti: “Hintliler bizim arkamızda gelir. Dünyada ciddi bir pazar payımız var. Ancak kota ve döviz zorunlulukları nedeniyle bu avantajımızı kaybetme riskiyle karşı karşıyayız. Eğer bu düzenlemeler yapılmazsa, ihracatımız da ciddi darbe alacak.” Hintlilerin düğün sezonu gibi yüksek tüketimle öne çıktığını, ancak Türkiye’nin kaliteli ve uygun işçilikle pazarda rekabetçi olduğunu ifade etti.
"KÜÇÜK BİR AÇIKLAMA BİLE UMUT OLDU!"
Başman, geçtiğimiz hafta Hazine ve Maliye Bakanı’nın yaptığı bir açıklamanın piyasalarda hemen etkisini gösterdiğini söyledi: “Bakanımız, kota konusunda düzenleme yapılabileceğini ifade etti. Bu açıklama bile fiyat farklarının düşmesine neden oldu. Eğer bu düzenlemeler gerçekleştirilirse, ihracatımız artar ve sektör rahat bir nefes alır.”
"ALTIN FİYATLARI YÜKSEK DEĞİL, GELİR DÜŞÜK!"
Altın fiyatları konusundaki yanlış algıya da değinen Başman, fiyatların aslında değişmediğini, ancak gelir düşüklüğü nedeniyle pahalı algılandığını belirtti: “Altın fiyatları yerinde duruyor. Asıl sorun gelirimizin düşük olması. Domatesin fiyatı 30 liradan 40 liraya çıktı diye pahalı algılanıyor. Oysa sorun bizim gelirimizin artmamasıdır.”
"ÇÖZÜM NET: KOTA KALKMALI, SEKTÖR CANLANMALI!"
Başman, altın ithalatındaki kısıtlamaların kaldırılması ve sektörün daha fazla desteklenmesi gerektiğini belirtti. Aksi halde Türkiye’nin dünya altın piyasasındaki konumunu tamamen kaybedeceğini vurgulayan Başman, “Sektörümüzün kurtuluşu, yanlış politikaların düzeltilmesinden geçiyor,” diyerek çağrıda bulundu.
"HEDİYELEŞME DÖNEMİ SONA ERDİ: KUYUMCULAR BOŞ, VATANDAŞ GEÇİM DERDİNDE"
Oğuz Başman, ekonomik krizlerin hediyeleşme kültürünü ve kuyumculuk sektörünü nasıl etkilediğini anlattı: ‘Özel günlerde bile kuyumcuya gidilmiyor.’ Başman, yılbaşı, bayramlar, sevgililer günü ve kadınlar günü gibi özel günlerin kuyumculuk sektörü için büyük bir ticari hareketlilik dönemi olduğunu, ancak ekonomik sıkıntılar nedeniyle bu günlerin önemini yitirdiğini ifade etti. “Eskiden yılbaşı bir hediyeleşme dönemiydi. Kadınlar eşlerinden yüzük, bilezik; çocuklar annelerinden kolye, küpe beklerdi. Şimdi insanlar temel ihtiyaçlarını karşılamak için dahi zorlanıyor. Kimse kuyumcuya gitmiyor, hediyeleşmeyi erteliyor,” diyen Başman, sektördeki bu durgunluğun en önemli sebebinin ekonomik zorluklar olduğunu vurguladı.
"ARTIK BİR YÜZÜK BİLE LÜKS OLDU"
Başman, insanların geçim sıkıntısı nedeniyle zaruri olmayan tüm harcamalarını ertelediğini şu sözlerle açıkladı: “Vatandaş, eşine alacağı yüzüğü, kızına hediye edeceği küpeyi öteliyor. ‘Şimdi idare et, ileride elimiz bollaşınca alırım,’ diyor. Bu durum düğünlerde bile yaşanıyor. Eskiden düğün setleri vazgeçilmezdi, şimdi ise insanlar mecburiyetten temel takılarla yetiniyor. Bu da kuyumculuk sektörünü büyük bir durgunluğa sürüklüyor.”
"KUYUMCU ATÖLYELERİ ESKİSİ GİBİ ÇALIŞMIYOR"
Eskiden yılbaşından önceki günlerde kuyumcu atölyelerinin siparişlere yetişemediğini belirten Başman, bugün artık böyle bir yoğunluktan eser kalmadığını söyledi: “25-30 yıl önce yılbaşına bir hafta kala atölyeler siparişlere yetişemezdi, 24 saat çalışırdı. Şimdi ise sipariş verseniz, bir saat içinde hazır. Çünkü talep yok. Vatandaş, ‘Olmasa da olur,’ diyor. 8-10 bin liraya bir yüzük almak artık bir lüks.”
"‘KEFEN PARAM OLSUN’ DENİLEN BURMA BİLEZİK TARİHE KARIŞTI"
Başman, burma bilezik gibi geleneksel yatırımların bile tarihe karıştığını belirterek, şu çarpıcı ifadeleri kullandı: “Eskiden insanlar, bir çift burma bilezik alır ve ‘Bu benim kefen param olsun. Ölürsem satın, kefenimi ve mezar masraflarımı karşılayın,’ derdi. Artık bu düşünce bile yok oldu. İnsanlar bırakın yatırım yapmayı, günlük ihtiyaçlarını karşılamaktan öteye geçemiyor.”
KUYUMCUDAN ALTIN ALACAKLAR DİKKAT! 185 BİN TL ÜZERİ ALIŞVERİŞTE KİMLİK ZORUNLU
Başman, altın alışverişlerinde yeni bir dönemin başladığını duyurdu: 1 Ocak’tan itibaren 185 bin TL ve üzeri alışverişlerde kimlik ibrazı zorunlu hale geliyor. Başman, yeni düzenlemeyle 185 bin TL ve üzerindeki alışverişlerin artık daha sıkı denetim altına alınacağını belirtti. Bankalar Birliği ve Maliye Bakanlığı tarafından getirilen bu düzenleme, hem kuyumcular hem de müşteriler için önemli bir değişiklik anlamına geliyor: “1 Ocak’tan itibaren 185 bin TL ve üzerindeki tüm alışverişlerde banka havalesi ve kimlik ibrazı zorunlu olacak. Bu alışverişlerin fatura karşılığı olması ve müşteri bilgilerinin kaydedilmesi gerekiyor. Artık hiçbir işlem bu kurallar dışında yapılamayacak.”
"MÜŞTERİ TEPKİLİ AMA AMAÇ ŞEFFAFLIK"
Başman, bu uygulamanın müşteri tarafından tepkiyle karşılandığını ancak düzenlemenin yasal zorunluluk olduğunu ifade etti: “Halkımız, alışkın olmadığı bu uygulama nedeniyle haklı olarak tepki gösterebiliyor. Biz de mümkün olduğunca sade ve yalın bir dille durumu anlatmaya çalışıyoruz. Ancak bu, sektör için bir zorunluluk. Zamanla kamu spotları ve bilgilendirmelerle halkın bu uygulamayı anlayacağına inanıyoruz.”
"ALTIN SEKTÖRÜNDE YENİ DÖNEM"
Başman, bu düzenlemenin sektörde şeffaflığı artırmayı amaçladığını belirterek, müşterilere uyarılarda bulundu: “Değerli müşterilerimizin bu yeni düzenlemeye uyum sağlamalarını rica ediyoruz. Kuyumculuk sektöründeki alışverişler, diğer sektörlere kıyasla daha hassas. Bu nedenle yeni düzenlemelerle hem sektör hem de müşteriler için daha güvenli bir ortam yaratılması hedefleniyor.”
"KUYUMCULARDAN ALIŞVERİŞ YAPARKEN UNUTMAYIN"
Başkan Başman’ın açıklamalarıyla birlikte, 1 Ocak’tan itibaren altın alacak vatandaşların dikkat etmesi gerekenler şöyle: 185 bin TL ve üzerindeki alışverişlerde kimlik ibrazı zorunlu. Alışverişlerin banka havalesi ve fatura karşılığı yapılması gerekiyor. Müşteri bilgileri kaydedilmek zorunda. Adana Kuyumcular Odası, düzenleme konusunda müşterilerini bilgilendirmek için çalışmalarını sürdürüyor. Bu yeni dönemde hem vatandaşların hem de kuyumcuların dikkatli olması gerektiği vurgulanıyor.
"ALTIN PİYASASININ ŞİFRESİ: NAKİT DÖNÜŞÜMÜ"
Altın piyasasının stabil bir seviyede olduğunu ifade eden Başman, faiz oranlarının etkisine dikkat çekti. Adana’da kuyumculuk sektöründe kapanan iş yeri bulunmadığını belirten Başman, sektörü ayakta tutan temel faktörün nakit alışveriş olduğunu söyledi: “Biz çek, senet veya banka kredisiyle iş yapmıyoruz. Günlük sıcak para döngüsüyle çalışıyoruz. Alışverişlerimiz nakit al ver şeklinde gerçekleşiyor. Bu sayede sektörü biraz daha çevirebiliyoruz. Çek veya krediyle iş yapsak, sektörü ayakta tutmamız mümkün olmazdı.”
"FAİZ ORANLARININ ALTINA ETKİSİ"
Başman, altın fiyatlarının faiz oranlarındaki değişikliklere bağlı olarak stabil bir seyir izlediğini belirtti: “Altın fiyatları, faiz oranlarından kaynaklanan döviz baskısı altında. Faiz oranlarının yüzde ellilere yükseltilmesi, hem enflasyonu dizginledi hem de döviz üzerinde baskı yarattı. Bu durum altın fiyatlarının stabil bir seviyede kalmasını sağladı. Ancak 2025 yılı için açıklanan 8 faiz indirimi beklentisi, dövizde bir hareketlenmeye neden olabilir. Bu durum da altın fiyatlarını yukarı çeker.”
"GLOBAL ETKENLER ALTIN PİYASASINI ŞEKİLLENDİRİYOR"
Başman, dünya genelindeki siyasi ve ekonomik gelişmelerin de altın fiyatları üzerinde etkili olduğunu vurguladı: “Amerika’nın İran’a karşı atacağı adımlar, Suriye, Lübnan veya Gazze’deki hareketlilik gibi jeopolitik gelişmeler, ONS fiyatlarında ani yükselmelere neden olabilir. ONS fiyatlarındaki artış, otomatik olarak Türkiye’de altın fiyatlarını yukarı çeker. Ancak bu tür gelişmeler öngörülemez olduğu için piyasanın buna nasıl tepki vereceği net değildir.”
"2025 BEKLENTİLERİ: FAİZLER VE ALTIN HAREKETLERİ"
Başman, 2025 yılında gerçekleşmesi beklenen faiz indirimlerinin altın piyasasını nasıl etkileyeceğine dair şu öngörüde bulundu: “Faiz indirimi dövizde bir kıpırdama yaratırsa, bu durum altın fiyatlarına doğrudan yansıyacaktır. Şu anda fiyatlar stabil bir seyir izliyor, ancak bu durum kalıcı değil. Faizler düşerken döviz ve altın fiyatlarında yukarı yönlü bir hareket bekleyebiliriz.”
"KISA VADEDE HAREKET BEKLENMİYOR"
Başman, mevcut şartlar altında altın fiyatlarının bir süre daha yatay seviyede kalacağını söyledi: “Şu an için büyük bir hareket beklemiyoruz. Ancak jeopolitik gelişmeler ve faiz oranlarındaki değişiklikler altın fiyatlarını etkileyebilecek en önemli faktörler.” Kuyumculuk sektörünün mevcut durumu ve gelecekteki beklentileri hakkında detaylı açıklamalarda bulunan Başman, piyasanın dikkatle takip edilmesi gerektiğini belirtti.
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.