Taşkın: “Ücretlinin alım gücü iyileştirilsin”

Merkez Bankası’nın 2025 yılı enflasyon beklentisini yüzde 21’den yüzde 24’e revize etmesi üzerine bir açıklama yapan Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, bugüne kadar tutturulamayan enflasyon beklentilerinin, enflasyonun yapısal sorunlarla bağlantılı olarak daha da yükselebileceğine işaret ettiğine vurgu yaptı.

Uluslararası kuruluşların analizlerine dikkat çeken Taşkın; JPMorgan’ın 2025 yılı için yüzde 26, Deutsche Bank’ın yüzde 25,4, IMF’nin Türkiye'ye ilişkin 2024 yılı 4. Madde Konsültasyon Raporu'nda Türkiye’nin 2025 yılı enflasyon oranını yüzde 24, OECD’nin Economic Outlook raporuda ise yüzde 30,7 tahmininde bulunduğuna dikkat çekerek, enflasyonun dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ile emekliler üzerindeki olumsuz etkilerinin giderilmesi için önlem alınmasının zorunlu olduğunu söyledi.  “Beklenen enflasyona göre ücret artışı yapılıyorsa, revize edilen enflasyona göre de ek zam yapılsın” Merkez Bankası Başkanı’nın, “2025 yılsonunda enflasyonun yüzde 24 seviyesinde gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz” dediğini hatırlatan Taşkın, “Memur ve emekli maaşlarına beklenen enflasyona göre ücret artışı yapılıyorsa, o halde büyüme öngörüsüne göre de maaş zammı yapılmasını bekliyoruz. 2025 yılı enflasyonu yüzde 24'e, tahmin üst sınırı da yüzde 29'a çıkarıldı. Şimdi sormak istiyorum; beklenen enflasyonu revize ettiniz, memur ve memur emeklilerinin ücretini de revize edecek misiniz?” ifadelerini kullandı.  Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2025 yılının ocak ayı tüketici enflasyonunu yıllık yüzde 42,12 aylık yüzde 5,03 olarak açıkladığını belirten Taşkın, “Ekonomi de her şey yolunda ise enflasyon sürekli olarak neden yukarı yönlü revize ediliyor, bunun açıklanması lazım” dedi. “Ücretlinin alım gücü iyileştirilmelidir.”  Ücretlinin insanca yaşayacağı koşulların oluşturulması için revize edilen enflasyona göre ek bir ücret artışı yapılmasının kaçınılmaz olduğunu belirten Taşkın, ortaya çıkan ekonomik gelişmelerin gelir eşitsizliğini artırdığını ve ekonomik dengelerin korunması açısından ücretlere ek zam yapılmasının zorunlu olduğunun altını çizdi. Taşkın, dar ve sabit gelirli ücretlinin alım gücünün düşmesiyle sağlıklı gıdaya erişimin zorlaştığını, gıda, enerji, eğitim, kira, ulaşım gibi kalemlerdeki artışların yaşamı olumsuz etkilediğine vurgu yaptı., Çalışanlara büyükşehir tazminatı ve refah payı verilmesini, çalışanların vergi yükünden kurtarılması için vergide adaletin sağlanmasını, vergi diliminin yükseltilmesini, vergi oranının yüzde 15’te sabitlenmesini isteyen Taşkın, dar ve sabit gelirli kamu çalışanları ve emeklileri hayat pahalılığı karşısında korumak ve alım gücünü yükseltmek amacıyla enflasyonla orantılı olarak gelir artışının sağlanması amacıyla; enflasyon farklarının her ay maaşa yansıtılmasını istedi.