TÜM EMEKLİLİK SİSTEMLERİNİN ORTAK ZAYIF NOKTASI CİNSİYETLER ARASI EMEKLİLİK GELİR FARKI

EKONOMİ 23.10.2021 - 09:07, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:20 1823+ kez okundu.
 

TÜM EMEKLİLİK SİSTEMLERİNİN ORTAK ZAYIF NOKTASI CİNSİYETLER ARASI EMEKLİLİK GELİR FARKI

Lider küresel insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer, CFA Institute ve Monash Finans Araştırmaları Merkezi’nin (MCFS) işbirliğiyle gerçekleştirdiği ‘Küresel Emeklilik Endeksi Raporu’nun sonuçları açıklandı. Listeye bu yıl ilk kez katılan İzlanda en iyi emeklilik sistemine sahip olan ülke olurken, 10 yıldır ilk iki sırayı paylaşan ülkelerden Hollanda ikinci, Danimarka ise üçüncü sırada yer aldı. Küresel Emeklilik Endeksi Raporu’na göre; emeklilik gelirlerindeki cinsiyete bağlı farkları kapatmak için emeklilik sistemlerinde reform yapılması gerekiyor. Araştırmada bu yıl üçüncü kez yer alan Türkiye, 39’uncu sırada yer alıyor. İstanbul, 21 Ekim 2021 – Türkiye'de yetenek yönetimi, ölçme ve değerlendirme, çalışan bağlılığı ve deneyimi, ücret araştırmaları, mobil işgücü (expat) yönetimi danışmanlığı, yan haklar ve esnek yan haklar danışmanlığı, bireysel emeklilik planları ve aktüeryal değerleme konularında insan kaynakları yönetim danışmanlığı hizmetleri sunan Mercer, ‘Küresel Emeklilik Endeksi’nin sonuçlarını paylaştı. Bu yıl 13’üncüsü gerçekleştirilen endeksin sonuçlarına göre; tüm bölgelerde cinsiyetler arasındaki emeklilik geliri düzeyinde önemli farklılıklar olmasına rağmen, cinsiyetler arası emeklilik geliri farkının tek bir sebeple açıklanamayacağına dikkat çekiliyor. Toplam 43 emeklilik sisteminin 50’den fazla gösterge çerçevesinde değerlendirildiği ‘Küresel Emeklilik Endeksi’ne göre yüzde 84,2 ile İzlanda en yüksek endeks değerine sahip ülke olurken, yüzde 40,6 ile Tayland en düşük değere sahip ülke oldu. 10 yıldır ilk iki sırayı paylaşan ülkelerden bu yıl Hollanda yüzde 83,5 ile ikinci, Danimarka ise yüzde 82 ile üçüncü sırada yer aldı. 2020 yılında gerçekleştirilen araştırmaya göre Çin ve Birleşik Krallık emeklilik reformunun bir sonucu olarak en fazla gelişme gösteren ülkeler oldu. Hızla gelişmekte olan emeklilik sistemiyle araştırmada üçüncü kez yer alan Türkiye ise, 39’uncu sırada yer aldı.  Emeklilik endüstrisindeki katılımcıların hemen harekete geçmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Mercer'in Kıdemli Ortağı ve araştırmanın başyazarı Dr. David Knox, “Dünya çapında pek çok ülke yönetimi, hükümet borcuna eklenen ve hükümetlerin yaşlı nüfuslarını destekleme fırsatını azaltan büyük ölçekli ekonomik teşviklerle COVID-19'a karşılık verdi.   Küresel emeklilik planları, geleneksel tanımlanmış fayda planlarından uzaklaşarak birikimi hedef alan planlara doğru yön değiştiriyor. Zorluklara rağmen, emeklilik reformunu frenleme değil aslında hızlandırma zamanı. Bireyler kendi emeklilik gelirleri için giderek daha fazla sorumluluk almak zorunda kalıyor ve desteklenmesi ve korunması için güçlü düzenlemelere ve yönetime ihtiyaçları var” dedi Cinsiyetler arasındaki emeklilik geliri düzeyinde önemli farklılıklar olmasına rağmen, cinsiyetler arası emeklilik geliri farkının tek bir sebeple açıklanamayacağını vurgulayan Dr. David Knox, “Cinsiyete bağlı emeklilik gelir farkının nedenleri karışık ve çeşitlidir. Her ülke ve bölgenin istihdamla ilgili emeklilik tasarımı ve sosyo-kültürel sorunları kadınların emeklilik geliri konusunda erkeklerden çok daha dezavantajlı olmasına neden oluyor. Emeklilik ile istihdam ve gelir kalıpları arasındaki yakın bağlantı göz önüne alındığında, cinsiyetler arası emeklilik açığını kapatmanın çok büyük bir zorluk olduğunu biliyoruz. Ancak, yaşlılar arasında yoksulluğun kadınlar arasında daha yaygın olduğu göz önüne alındığında, buna duyarsız kalmayı göze alamayız. Emeklilik endüstrisinin alabileceği bir dizi önlem mevcut. Başlangıç olarak, bireylerin emeklilik sistemlerine dahil olmaları için istihdamla ilgili uygunluk şartı kısıtlamalarının kaldırılmaları gerekiyor. Ne kadar kazandığınıza, ne kadar çalıştığınıza veya ne kadar süredir çalıştığınıza bakılmaksızın, her birey yeterli fayda sağlayan bir emeklilik planına katılma olanağına sahip olmalı” dedi.  Türkiye gelişim alanlarına sahip Türkiye, geçen seneye kıyasla asgari emeklilik aylığındaki iyileştirme ve diğer bazı kriterlerle puanını 3 puan artırarak yüzde 45,8 ile genel sıralamada 39. olurken ‘Yeterlilik Alt Endeksi’nde 35’inci, yüzde 28,6 ile ‘Sürdürebilirlik Alt Endeksi’nde 38’inci ve yüzde 66,7 ile ‘Bütünlük Alt Endeksi’nde 30’uncu sırada yer aldı. Araştırmanın sonuçlarına göre; Türkiye’nin özellikle sürdürebilirlik açısından gelişim alanları mevcutken, yüksek net ikame oranı, düşük hane halkı ve kamu borçluluk oranı, demografik yapı, Devlet Katkısı teşviki, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin şeffaf, güvenilir ve etkin bir şekilde yönetilmesi güçlü alanları olarak tespit edildi. Raporda Türkiye için asgari ve muhtaç emeklilik aylığı seviyesinin iyileştirmesi, bireysel emeklilik birikimlerine erken yaşta erişimin engellenmesi ve emeklilik döneminde bireysel emeklilik birikiminin belirli bir bölümün aylık maaş olarak alınmasının zorunlu kılınması tavsiyeleri yer aldı.  Emeklilik reformunu frenleme değil hızlandırma zamanı Pandeminin dünyanın birçok yerinde sosyo-ekonomik eşitsizliği daha da kötüleştirdiğine dikkat çeken Mercer Türkiye Bireysel Emeklilik Danışmanlık ve Brokerlik Lideri Serap Özalp Arslanargın, “Uzun vadeli bir yatırım perspektifinden bakıldığında, tarihsel olarak düşük faiz oranları ve bazı durumlarda negatif getirilerin net bir şekilde karlılığı etkilediği son derece zorlu bir ortamdan bahsediyoruz. Konuyu daha da karmaşık hale getiren, cinsiyetler arası emeklilik gelir farkı, kadınların emeklilik dönemlerini daha da az hakka sahip şekilde geçiriyor olmaları ilave zorlukları da beraberinde getiriyor. Bu yıl ilk defa raporda cinsiyet farkının emeklilik gelirine olan etkisi incelendi. Araştırmaya göre; dünyadaki her emeklilik gelir sisteminde bir cinsiyet farkı mevcut. Genel olarak cinsiyete bağlı emeklilik geliri farkının ana sebepleri; istihdam, emeklilik gelir tasarımı ve sosyo-kültürel durumlar olarak tanımlanıyor. Rapor dünya genelinde kadınların emeklilik gelirlerini iyileştirmek için yapılması gerekenlere dikkat çekerek; işverenlere, sistem düzenleyicilere ve hükümetlere tavsiyede bulunuyor. Bu endişeler ile birlikte, güvenli bir emeklilik vaadi sunabilmek, politika yapıcılara ve sektör paydaşlarının, her bireye daha iyi emeklilik faydaları sağlamak amacıyla emeklilik sistemlerinin güçlü ve zayıf yönlerini incelemek için toplu eylemde bulunmalarına bağlı” dedi.  Küresel Emeklilik Endeksi, dünya nüfusunun üçte ikisini (yüzde 65) oluşturan küresel emeklilik sistemlerine ilişkin kapsamlı bir çalışmadır. Her sistemdeki bazı eksiklikleri vurgulayarak dünya çapındaki emeklilik gelir sistemlerini kıyaslar ve daha yeterli ve sürdürülebilir emeklilik faydaları sağlayacak olası reform alanlarını önerir. Hepsi A notu alan ilk üç sistem bireylere güçlü faydalar sağlayan sürdürülebilir ve iyi yönetilen sistemlerdir. 

Lider küresel insan kaynakları ve yönetim danışmanlığı firması Mercer, CFA Institute ve Monash Finans Araştırmaları Merkezi’nin (MCFS) işbirliğiyle gerçekleştirdiği ‘Küresel Emeklilik Endeksi Raporu’nun sonuçları açıklandı. Listeye bu yıl ilk kez katılan İzlanda en iyi emeklilik sistemine sahip olan ülke olurken, 10 yıldır ilk iki sırayı paylaşan ülkelerden Hollanda ikinci, Danimarka ise üçüncü sırada yer aldı. Küresel Emeklilik Endeksi Raporu’na göre; emeklilik gelirlerindeki cinsiyete bağlı farkları kapatmak için emeklilik sistemlerinde reform yapılması gerekiyor. Araştırmada bu yıl üçüncü kez yer alan Türkiye, 39’uncu sırada yer alıyor.

İstanbul, 21 Ekim 2021 – Türkiye'de yetenek yönetimi, ölçme ve değerlendirme, çalışan bağlılığı ve deneyimi, ücret araştırmaları, mobil işgücü (expat) yönetimi danışmanlığı, yan haklar ve esnek yan haklar danışmanlığı, bireysel emeklilik planları ve aktüeryal değerleme konularında insan kaynakları yönetim danışmanlığı hizmetleri sunan Mercer, ‘Küresel Emeklilik Endeksi’nin sonuçlarını paylaştı. Bu yıl 13’üncüsü gerçekleştirilen endeksin sonuçlarına göre; tüm bölgelerde cinsiyetler arasındaki emeklilik geliri düzeyinde önemli farklılıklar olmasına rağmen, cinsiyetler arası emeklilik geliri farkının tek bir sebeple açıklanamayacağına dikkat çekiliyor.

Toplam 43 emeklilik sisteminin 50’den fazla gösterge çerçevesinde değerlendirildiği ‘Küresel Emeklilik Endeksi’ne göre yüzde 84,2 ile İzlanda en yüksek endeks değerine sahip ülke olurken, yüzde 40,6 ile Tayland en düşük değere sahip ülke oldu. 10 yıldır ilk iki sırayı paylaşan ülkelerden bu yıl Hollanda yüzde 83,5 ile ikinci, Danimarka ise yüzde 82 ile üçüncü sırada yer aldı. 2020 yılında gerçekleştirilen araştırmaya göre Çin ve Birleşik Krallık emeklilik reformunun bir sonucu olarak en fazla gelişme gösteren ülkeler oldu. Hızla gelişmekte olan emeklilik sistemiyle araştırmada üçüncü kez yer alan Türkiye ise, 39’uncu sırada yer aldı. 

Emeklilik endüstrisindeki katılımcıların hemen harekete geçmesinin zorunlu olduğunu söyleyen Mercer'in Kıdemli Ortağı ve araştırmanın başyazarı Dr. David Knox, “Dünya çapında pek çok ülke yönetimi, hükümet borcuna eklenen ve hükümetlerin yaşlı nüfuslarını destekleme fırsatını azaltan büyük ölçekli ekonomik teşviklerle COVID-19'a karşılık verdi.   Küresel emeklilik planları, geleneksel tanımlanmış fayda planlarından uzaklaşarak birikimi hedef alan planlara doğru yön değiştiriyor. Zorluklara rağmen, emeklilik reformunu frenleme değil aslında hızlandırma zamanı. Bireyler kendi emeklilik gelirleri için giderek daha fazla sorumluluk almak zorunda kalıyor ve desteklenmesi ve korunması için güçlü düzenlemelere ve yönetime ihtiyaçları var” dedi

Cinsiyetler arasındaki emeklilik geliri düzeyinde önemli farklılıklar olmasına rağmen, cinsiyetler arası emeklilik geliri farkının tek bir sebeple açıklanamayacağını vurgulayan Dr. David Knox, “Cinsiyete bağlı emeklilik gelir farkının nedenleri karışık ve çeşitlidir. Her ülke ve bölgenin istihdamla ilgili emeklilik tasarımı ve sosyo-kültürel sorunları kadınların emeklilik geliri konusunda erkeklerden çok daha dezavantajlı olmasına neden oluyor. Emeklilik ile istihdam ve gelir kalıpları arasındaki yakın bağlantı göz önüne alındığında, cinsiyetler arası emeklilik açığını kapatmanın çok büyük bir zorluk olduğunu biliyoruz. Ancak, yaşlılar arasında yoksulluğun kadınlar arasında daha yaygın olduğu göz önüne alındığında, buna duyarsız kalmayı göze alamayız. Emeklilik endüstrisinin alabileceği bir dizi önlem mevcut. Başlangıç olarak, bireylerin emeklilik sistemlerine dahil olmaları için istihdamla ilgili uygunluk şartı kısıtlamalarının kaldırılmaları gerekiyor. Ne kadar kazandığınıza, ne kadar çalıştığınıza veya ne kadar süredir çalıştığınıza bakılmaksızın, her birey yeterli fayda sağlayan bir emeklilik planına katılma olanağına sahip olmalı” dedi. 

Türkiye gelişim alanlarına sahip

Türkiye, geçen seneye kıyasla asgari emeklilik aylığındaki iyileştirme ve diğer bazı kriterlerle puanını 3 puan artırarak yüzde 45,8 ile genel sıralamada 39. olurken ‘Yeterlilik Alt Endeksi’nde 35’inci, yüzde 28,6 ile ‘Sürdürebilirlik Alt Endeksi’nde 38’inci ve yüzde 66,7 ile ‘Bütünlük Alt Endeksi’nde 30’uncu sırada yer aldı. Araştırmanın sonuçlarına göre; Türkiye’nin özellikle sürdürebilirlik açısından gelişim alanları mevcutken, yüksek net ikame oranı, düşük hane halkı ve kamu borçluluk oranı, demografik yapı, Devlet Katkısı teşviki, Bireysel Emeklilik Sistemi’nin şeffaf, güvenilir ve etkin bir şekilde yönetilmesi güçlü alanları olarak tespit edildi. Raporda Türkiye için asgari ve muhtaç emeklilik aylığı seviyesinin iyileştirmesi, bireysel emeklilik birikimlerine erken yaşta erişimin engellenmesi ve emeklilik döneminde bireysel emeklilik birikiminin belirli bir bölümün aylık maaş olarak alınmasının zorunlu kılınması tavsiyeleri yer aldı. 

Emeklilik reformunu frenleme değil hızlandırma zamanı

Pandeminin dünyanın birçok yerinde sosyo-ekonomik eşitsizliği daha da kötüleştirdiğine dikkat çeken Mercer Türkiye Bireysel Emeklilik Danışmanlık ve Brokerlik Lideri Serap Özalp Arslanargın, “Uzun vadeli bir yatırım perspektifinden bakıldığında, tarihsel olarak düşük faiz oranları ve bazı durumlarda negatif getirilerin net bir şekilde karlılığı etkilediği son derece zorlu bir ortamdan bahsediyoruz. Konuyu daha da karmaşık hale getiren, cinsiyetler arası emeklilik gelir farkı, kadınların emeklilik dönemlerini daha da az hakka sahip şekilde geçiriyor olmaları ilave zorlukları da beraberinde getiriyor. Bu yıl ilk defa raporda cinsiyet farkının emeklilik gelirine olan etkisi incelendi. Araştırmaya göre; dünyadaki her emeklilik gelir sisteminde bir cinsiyet farkı mevcut. Genel olarak cinsiyete bağlı emeklilik geliri farkının ana sebepleri; istihdam, emeklilik gelir tasarımı ve sosyo-kültürel durumlar olarak tanımlanıyor. Rapor dünya genelinde kadınların emeklilik gelirlerini iyileştirmek için yapılması gerekenlere dikkat çekerek; işverenlere, sistem düzenleyicilere ve hükümetlere tavsiyede bulunuyor. Bu endişeler ile birlikte, güvenli bir emeklilik vaadi sunabilmek, politika yapıcılara ve sektör paydaşlarının, her bireye daha iyi emeklilik faydaları sağlamak amacıyla emeklilik sistemlerinin güçlü ve zayıf yönlerini incelemek için toplu eylemde bulunmalarına bağlı” dedi. 

Küresel Emeklilik Endeksi, dünya nüfusunun üçte ikisini (yüzde 65) oluşturan küresel emeklilik sistemlerine ilişkin kapsamlı bir çalışmadır. Her sistemdeki bazı eksiklikleri vurgulayarak dünya çapındaki emeklilik gelir sistemlerini kıyaslar ve daha yeterli ve sürdürülebilir emeklilik faydaları sağlayacak olası reform alanlarını önerir. Hepsi A notu alan ilk üç sistem bireylere güçlü faydalar sağlayan sürdürülebilir ve iyi yönetilen sistemlerdir. 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.