“Ülkemiz coğrafyası deprem riski altında”
“Ülkemiz coğrafyası deprem riski altında”
6 Şubat’ta büyük yıkıma ve can kayıplarına yol açan depremin 2.yıldönümü nedeniyle toplantı düzenleyen TMMOB İl Koordinasyon Kurulu:
Türkiye Mimar Mühendis Odaları Birliği Adana İl Koordinasyon Kurulu; Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Kültür ve Sosyal Tesisleri’nde basın toplantısı düzenledi. Toplantıda rant için bilim ve kamu yararının hiçe sayıldığı, mevcut iktidarın politikaları ile tüm doğa olaylarının nasıl birer afete dönüştüğünü deprem ve sellerle gelen acı döneyimlerle yaşadığımız dile getirildi.
6 Şubat’ta büyük yıkıma ve can kayıplarına yol açan depremin 2.yıldönümü nedeniyle düzenlenen toplantıya; Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanvekili ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Cafer Esendemir, Yönetim Kurulu Üyeleri Mutlu Mete ve Çetin Ulucan da katıldı.
TMMOB Adana İl Koordinasyon Kurulu Sekreteri Kerem Şahin, İnşaat Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Hıdır Çak, Mimarlar Odası Adana Şube Başkanı Canan Aksu, Jeoloji Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Mehmet Tatar, Jeofizik Odası Adana Şube Başkanı Emin Pişkin, Gıda Mühendisleri Odası Adana Şube Başkanı Şehmuz Alparslan’ın katıldığı toplantıda: Türkiye coğrafyasının deprem riski altında olduğu, ülkeyi yönetenlerin yaşanan depremlerden gerekli dersi almadığı ve almamakta da ısrarcı davrandığı belirtildi.
“Türkiye’de yıkıcı deprem tekerrür periyodu neredeyse 10 ila 15 yıl arasında değişmektedir. Ülkemizde deprem konusunda çalışan bilim insanlarının ortak değerlendirmesi, Türkiye'nin depreme karşı dirençli olmadığı yönündedir” denilen açıklamada; “Mühendislik, mimarlık ve planlama hizmeti almadan yapılan kaçak yapılaşma, plansız ve çarpık kentleşme, ardı ardına çıkarılan imar afları, binaların periyodik kontrollerinin yapılmaması, kentlerin yapı risk haritalarının oluşturulmaması vb. birçok neden bize önümüzdeki yıllarda yaşanacak olası depremlerin sonuçlarının da 6 şubat depremlerinden farklı olmayacağını göstermiştir.” denildi.
Açıklamada daha sonra özetle şunlara yer verildi:
“OLASI DEPREMLER 6 ŞUBAT’TAN FARKLI OLMAYACAKTIR”
“6 Şubat’ta büyük yıkıma ve can kayıplarına yol açan depremin 2. yıldönümü nedeniyle düzenlenen toplantıda; benzer acıların bir daha yaşanmaması umuduyla; ülkemizdeki deprem gerçeklerini anlatmak, yitirdiğimiz canlarımızı anmak, acılı ailelerin acısını paylaşmaya devam etmek ve depremzede halkımızla dayanışmak için ve bir daha bu acı kayıpları yaşamamak üzere yerel yönetimlerle ortaklaştırdığımız bir dizi etkinlik programı hazırlandığı ifade edildi.
“6 Şubat 2023 de Kahramanmaraş merkezli depremlerin üzerinden iki yıl geçti. Doğu Anadolu fay hattında aynı gün içinde ardı ardına gerçekleşen 3 yıkıcı deprem ve sonrasında neredeyse 1 yıl devam eden artçılar sonucunda 11 şehrimiz depremden etkilendi. Kahramanmaraş, Hatay, Adıyaman ve Malatya bu depremlerde en yıkıcı etkiye maruz kaldı. Depremin üzerinden iki yıl geçmesine rağmen insanlarımız hala çadır ve konteyner kentlerde yaşam mücadelesi vermeye devam etmektedir. Deprem bölgesinde sağlık ve eğitim hizmetleri, barınma sorunları devam ederken yüzbinlerce vatandaşımız doğup büyüdüğü şehirlerden göç etmek zorunda kaldı.
Resmi verilere göre 50 binden fazla insanımızı yitirdiğimiz, deprem anında yaklaşık 40 bin binanın yıkıldığı, 200 binden fazla binanın ise ağır hasar aldığı 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki 6 Şubat 2023 Depremlerinin ardından başlayan yargı süreçleri ise devam etmektedir.
Adana’ da 11’i merkez ilçe olmak üzere toplam 13 bina yıkılmış 461 can kaybı yaşanmıştır. Yine Adana iki yılın sonunda 3.297 ağır 4.062 orta hasarlı yapı yıkılmayı veya güçlendirilmeyi beklemektedir.
6 Şubat depremlerinin 2. Yıldönümde TMMOB olarak tekrar hatırlatmak istiyoruz. Ülkemizin tüm coğrafyası deprem riski altındadır. Türkiye de yıkıcı deprem tekerrür periyodu neredeyse 10 ila 15 yıl arasında değişmektedir. Ülkemizde deprem konusunda çalışan bilim insanlarının ortak değerlendirmesi, Türkiye'nin depreme karşı dirençli olmadığı yönündedir. Mühendislik, mimarlık ve planlama hizmeti almadan yapılan kaçak yapılaşma, plansız ve çarpık kentleşme, ardı ardına çıkarılan imar afları, binaların periyodik kontrollerinin yapılmaması, kentlerin yapı risk haritalarının oluşturulmaması vb. birçok neden bize önümüzdeki yıllarda yaşanacak olası depremlerin sonuçlarının da 6 şubat depremlerinden farklı olmayacağını göstermiştir.
ÜLKEYİ YÖNETENLER DEPREM GERÇEĞİNDEN DERS ALMIYOR,
ALMAMAKTA ISRARCI DAVRANIYOR.
Deprem olduktan sonra değil olmadan önce tedbir alınması gereken bir doğal afettir. 6 Şubat depremlerinden sonra yaşananlar arama kurtarma faaliyetlerinin yetersiz kaldığı, geçici ve kalıcı barınmanın, eğitim ve sağlık hizmetlerinin aksadığı ve afetin yönetilemediğini gözler önüne sermiştir.
Yaşanan deprem gerekçe gösterilerek verilen riskli alan ve acele kamulaştırma kararlarıyla; afet ve kriz koşulları fırsat ve ranta dönüştürmüştür. Kamusal ve hukuki denetim yok sayılarak yapılan; bilim ve teknikten uzak düzenlemeler ile, kamuya ait kaynaklar, kentler, doğal, kültürel değerler ve mülkiyetler yatırım araçlarına dönüştürülmüştür.
İKTİDAR AFETLERE, YANGINLARA, YIKIMLARA RAĞMEN BİLİMDEN UZAKLAŞMAYA DEVAM EDİYOR
28 Ocak 2025, Salı sabahı, 32796 Sayı ile Resmi Gazete’ de çok kısa ve öz bir yönetmelik yayımlandı. Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı üç madde ile; “3/7/2017 tarih ve 30113 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğinin geçici üçüncü maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “31/12/2024” ibaresi “31/12/2025” şeklinde değiştirilmiştir.” şeklindeki düzenlemesini resmi olarak kamuoyu ile paylaşmıştır.
Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, 6 Şubat Kahramanmaraş depremlerinin ikinci yılına geldiğimiz bugünlerde ,yaşadığımız yüzlerce ölüm ve yıkımın ardından hala kentlerimizde kendiliğinden binalar yıkılıyorken, her türden denetimin, teknik hizmetlerin sorgulandığı Kartalkaya Otel yangınının sıcaklığı hala hissediliyorken, Bakanlık güvenli yapı üretim süreçleri için ihtiyaç olduğunu düşündüğü bazı yönetmelik değişikliklerinin uygulanmasını hiçbir gerekçe göstermeden ve ilgili kurumları yok sayarak keyfi bir şekilde öteleme kararı almıştır.
Planlı Alanlar İmar Yönetmeliğine 2023 yılında eklenen ve bazı yapılar için Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği ve proje müellifleri olan mimar, inşaat mühendisi ve makina mühendislerinin mesleki yeterliliği hakkındaki maddelerin uygulanmamasını sağlayan Geçici 3. Maddesi bir yıl daha uzatılıyor.
Rant için bilim ve kamu yararını hiçe sayan AKP politikaları ile tüm doğa olaylarının nasıl birer afete dönüştüğünü deprem ve sellerle gelen acı deneyimlerle yaşıyoruz. Büyük can ve mal kayıplarıyla sonuçlanan acil müdahaleyi dahi eline yüzüne bulaştırdığı için kayıpların arttığı 6 Şubat depremleri sonrası, kentlerimiz hala yaşanmaz durumdadır.
Denetimlerden, bilimden, mühendislik hizmetlerinden yoksun iktidar uygulamaları her alanda can ve mal kayıplarına sebep olmaya devam ederken; bu ve benzeri düzenlemeler yapmak abestir, sorumsuzluktur, yaşamı hiçe saymaktır.
TMMOB ADANA İKK olarak 6 Şubat depremlerinin yıldönümünde benzer acıların bir daha yaşanmamasını dileyerek, ülkemizdeki deprem gerçeklerini anlatmak, yitirdiğimiz canlarımızı anmak, acılı ailelerin acısını paylaşmaya devam etmek ve depremzede halkımızla dayanışmak için ve bir daha bu acı kayıpları yaşamamak üzere yerel yönetimlerle ortaklaştırdığımız bir dizi etkinlik programı hazırladık“
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.