Uykuya dalarken düşme hissi neden oluşur?

SAĞLIK-YAŞAM 22.02.2025 - 13:50, Güncelleme: 22.02.2025 - 13:50 4246+ kez okundu.
 

Uykuya dalarken düşme hissi neden oluşur?

Tam uykuya dalarken birden düşme hissine kapılıp vücudunuzun silkindiği anlar olur. Oldukça yaygın olan bu hisse beyindeki iki bölgenin kontrol çatışması neden oluyor
. Bu sırada yaşanan boşlukta düşüyormuş hissine hipnik seğirme deniyor. Bu, beynimiz uyku için çevreyle bağlantısını keserken ortaya çıkan bir çatışmanın göstergesi. Uykuda vücudumuz felç olmuş gibidir ve dış dünyadaki olaylara duyarsız hale geliriz. Ama kas kontrolümüz hemen durmaz. BBC Türkçe’deki habere göre, beynimizdeki retiküler aktivasyon sistemi adlı bölge nefes alma gibi temel fonksiyonları kontrol eder ve tetikte olma duygusunu hissettirir. Öte yandan görmeyle ilgili ventrolateral preoptik çekirdek (optik sinir önündeki bölge) ise yorgunluğu düzenler. Uykuya dalma sırasında retiküler aktivasyon sistemi vücudumuzun kontrolünü elden bırakırken ventrolateral çekirdek denetimi ele alır. Bu yavaşça kısılan bir lamba düğmesi gibidir ama her zaman pürüzsüz işlemeyebilir. Uyanıklığı sağlayan enerji kalıntıları ani yükselişe geçtiğinde seğirme hareketleri görülür. Fakat bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. Hızlı göz hareketlerinin tersine bu seğirmelerin rüya gören beyinle bir ilgisi yok. Bundan ziyade günün son kalıntıları olarak tarif edilebilir. "Patlayan kafa sendromu" adı verilen ve insanın kafasının içinde bomba patlıyormuş gibi sesler duymasına neden olan tuhaf rahatsızlıkta da benzer belirtiler görülür. Beynin uyanık ve uykuya geçen kısmı arasında bir kontrol mücadelesi vardır ve bu şimşek çakması gibi ışıklar görmeye ve yüksek sesli patlamalar duymaya neden olur. Bazı ileri vakalarda bu olgu aşırı uykusuzluğa ve hatta bedenin bilinmez güçler tarafından ele geçirilmesi iddialarına bile neden olmuştur. Fakat genel olarak burada endişe edilecek bir durum yoktur. Uykuya dalma anında ortaya çıkan ilginç bir çatışma halinden ibarettir. Daha önce konu hakkında yazan psikolog Tom Stafford'a göre, "Uyku halindeyken yaptığımız her iki hareket türü arasında hoş bir simetri vardır. Hızlı göz hareketleri, uyanmakta olan dünyada görülebilecek rüya kalıntılarıdır. Hipnik seğirmeler ise rüya dünyasına izinsiz giren uyanık yaşam kalıntıları gibidir."
Tam uykuya dalarken birden düşme hissine kapılıp vücudunuzun silkindiği anlar olur. Oldukça yaygın olan bu hisse beyindeki iki bölgenin kontrol çatışması neden oluyor

. Bu sırada yaşanan boşlukta düşüyormuş hissine hipnik seğirme deniyor. Bu, beynimiz uyku için çevreyle bağlantısını keserken ortaya çıkan bir çatışmanın göstergesi. Uykuda vücudumuz felç olmuş gibidir ve dış dünyadaki olaylara duyarsız hale geliriz. Ama kas kontrolümüz hemen durmaz. BBC Türkçe’deki habere göre, beynimizdeki retiküler aktivasyon sistemi adlı bölge nefes alma gibi temel fonksiyonları kontrol eder ve tetikte olma duygusunu hissettirir. Öte yandan görmeyle ilgili ventrolateral preoptik çekirdek (optik sinir önündeki bölge) ise yorgunluğu düzenler.
Uykuya dalma sırasında retiküler aktivasyon sistemi vücudumuzun kontrolünü elden bırakırken ventrolateral çekirdek denetimi ele alır. Bu yavaşça kısılan bir lamba düğmesi gibidir ama her zaman pürüzsüz işlemeyebilir. Uyanıklığı sağlayan enerji kalıntıları ani yükselişe geçtiğinde seğirme hareketleri görülür. Fakat bunun nedeni tam olarak bilinmiyor. Hızlı göz hareketlerinin tersine bu seğirmelerin rüya gören beyinle bir ilgisi yok. Bundan ziyade günün son kalıntıları olarak tarif edilebilir. "Patlayan kafa sendromu" adı verilen ve insanın kafasının içinde bomba patlıyormuş gibi sesler duymasına neden olan tuhaf rahatsızlıkta da benzer belirtiler görülür. Beynin uyanık ve uykuya geçen kısmı arasında bir kontrol mücadelesi vardır ve bu şimşek çakması gibi ışıklar görmeye ve yüksek sesli patlamalar duymaya neden olur. Bazı ileri vakalarda bu olgu aşırı uykusuzluğa ve hatta bedenin bilinmez güçler tarafından ele geçirilmesi iddialarına bile neden olmuştur. Fakat genel olarak burada endişe edilecek bir durum yoktur. Uykuya dalma anında ortaya çıkan ilginç bir çatışma halinden ibarettir.
Daha önce konu hakkında yazan psikolog Tom Stafford'a göre, "Uyku halindeyken yaptığımız her iki hareket türü arasında hoş bir simetri vardır. Hızlı göz hareketleri, uyanmakta olan dünyada görülebilecek rüya kalıntılarıdır. Hipnik seğirmeler ise rüya dünyasına izinsiz giren uyanık yaşam kalıntıları gibidir."

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.