Sınır nasıl bir kavramdır? Ülke sınırı, vize, vergi gibi sınırlamalar, insanın kendi hayatına müdahale edilmeme sınırı, eğlencenin sınırı, vücudun sınırı, evinin mahremiyeti…bu sınırları belirleyen bir kurum ya da bir ölçek var mıdır? Toprakların birbirinden ayrılan çizginin varlığı, bir adım ötede ki insanların haklarının sömürülmesine inanamıyorum. Düşünüldüğünde yüzyıllar öncesi ülke kavramı yokken ,ulaşımın olmadığı- kısıtlı olduğu komin sistemdeki dönemlerden bahsediyorum. Sınır yoktu ve daha özgür olduğumuz, bir mülkiyetsizlik hali durumundayken, insanoğlu aitlik kavramını yaşatır oldu. Bir ülkeye ,bir haneye,bir kişiye ,bir işe, bir duruşa ait olmak bunu insanoğlu kendi zihninin aldatmacası olduğunu düşünmekteyim. Gelin yanı başıma! Tayland yolculuğumdaki gözlemlediğim kadınların vücutlarındaki başka insanların sınırsızlığın nasıl olduğuna bakalım. Nüfusun yüzde 51’ini kadınların oluşturduğu bunun yanında erkek ve kathoey (ladyboy) gibi üç farklı cinsiyetin olduğu Tayland, cinsel sömürünün en çok olduğu ülkelerden biridir. Tropik bir iklime sahip olan Tayland'ın adaları ve plajları Dünya'nın en güzel yerlerinden biri olarak kabul edilen Tayland, dünyada birçok ülkenin Lady Boy ziyaretlerine tanık olduk. Lady boy olma nedenleri ailesel maddi imkân yetersizlikleri ve Soya ürünlerin fazla tüketilmesidir. Soya içinde bulunan etkin madde ve kadınlık hormonu olan östrojen tüketimin fazla olması, erkeklerin de kadınsı hisler taşımasına nedenlerinden bir kaçıdır. Eğlencenin diğer acı yüzü... Üniter bir devlet olan Tayland eski adıyla Siyam, Budizmin kültür üzerinde büyük etkisi olduğunu bilmekteyiz. Erkek çocukları birkaç ay süresince Budist manastırlarında kalmaları beklenmektedir. Budist keşişler her sabah erken saatlerde ellerindeki taslarla kapı kapı dolaşarak yemek ve bağış toplarlar. Kadınların Budist keşişlere dokunmaları yasaktır. Aslında genel olarak muhafazakâr bir ülke olan Tayland kadın hakları konusunda aktif olarak çalışmaktadır. Tayland’daki Kadın hakları yıllar içinde sosyal, politik ve ekonomik olarak önemli ilerlemeler kaydetti. Hatta ilk kadın başbakanları Yingluck Shinawatra ,toplumsal cinsiyet eşitliliği ve kadınları koruma ve yükseltme amacıyla yasalarda iyileştirme çalışmaları yapılmaktadır. Tayland’da Kadın haklarınıda 3 mevzuat bulunmaktadır: 1-)Tayland’ın 2017 Anayasasında ‘‘erkekler ve kadınlar eşit haklara sahip olacağını’’ve cinsiyet ayrımcılık yapılmaması gerekliliği 2-) Tayland’ın 1985 yılında imzaladığı Birleşmiş Milletler (BM)Kadınlara her türlü Ayrımcılığın ortadan kaldırılmasın dair sözleşme 3-)2015 Cinsiyet Eşitliği Yasası Yasal düzenlemeler ve kazanımlarına rağmen Tayland’da cinsiyet eşitliği ve sömürüye devam edilmektedir. Ülke kuralları ve uygulamaları bakımından oldukça muhafazakâr ve ataerkil durumda aile içi şiddete de maruz kalarak aile bakımı ve ev işleri görevleri ile yaşamaktadır. Ayrıca Tayland’lı kadınlar cinsel obje ticareti mağduru ve yasadışı olarak düşük ücretli işçidir. Ancak kadınların bağımsızlığını ve kadın liderliğini destekleyen ilerici görüşleri de bulabiliriz. Tayland ülkesi yol katettiği alanlar da var. Bunlardan bir kaçından bahsetmek istiyorum.Gelin kaçırma, çok eşlilik, kadın sünneti, insan ticareti, erken yaşta ve zorla evlilik gibi birçok konuda Birleşmiş Milletlerle sözleşme imzalamıştır. 2015 Cinsiyet Eşitliliği Yasası ve 2028 İşgücü Koruma Yasası ile işyerlerinde kadınlara karşı ayrımcılı yasaklanmıştır. Ama ne fayda? Tayland’da çalışmaoranları kadınların yüzde 59 ve erkeklerin yüzde 76’sı istihdam edilmektedir. Düşünün artık bir şirkette bir kadının üst düzey yönetici olamamalarını,sosyal güvenceyi hiç yazmıyorum bile...Aynı zamanda Kadın girişimcilerinin de oldukça çok olduğu bir ülke firmaların neredeyse üçte biri kadın çoğunluğunun mülkiyetine sahip bir ülkedir. Taylandlı Kadınlar küçük adımlarda olsa sanatta, sporda, ekonomide, siyasette ilerlemektedir. Maskülinitenin Toksit Kırılganlığını Aşmış İnsan Ülkelerinde Bulunmanız dileğiyle…