Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden neredeyse bir yıl gibi bir süre geçti. 50 binin üzerinde insanımızı kaybettiğimiz asrın felaketi 6 Şubat depremlerinde, binalar yerle bir oldu, ne emekle aldıkları evleri tabuta dönüştü. Hala o depremlerin yarasını sarmaya çalışıyoruz. Deprem, sel, heyelan gibi doğal afetler ihmale gelmiyor. Bakın, Malatya’da, Adana’da Saimbeyli’de yine depremler yaşandı.  Her an kendini hatırlatıyor! Bunun içindir ki, depreme yönelik hazırlıklarımızı hiç vakit kaybetmeksizin tamamlamalıyız. Ne yazık ki bir depremler ülkesiyiz. Asla bu gerçeği unutmamalıyız. Depremlerin önüne geçemeyiz ama, kayıplarımızı en aza indirebiliriz. Bunun yolu da fen ve mühendislik kurallarına uygun binalar yapmalıyız. Yerel yönetimlerde bu konuda denetimlerini gereği gibi yerine getirmelidir. Deprem sonrası, suçu sadece müteahhitlere, mühendislere atmak çözüm değil. O bina yapılırken, ruhsatını, iskanını veren yerel yönetimler, görevlerini, sorumluluklarını yerine getirmiyorsa, o müteahhit kadar suçludur. Artık, ders almanın zamanı çoktan geçti. Yine biliyoruz ki, insanları depremler değil binalar öldürüyor. Yetmez mi artık çürük binalara kurban verdiğimiz bunca insan hayatı!..