Her 24 Kasım geldiğinde sınıfın kapısından içeri ilk defa giren o öğretmeni hatırlarız; tebeşirin kokusunu, tahtanın başında duran o güven veren duruşu, gözlerimize bakıp “Yaparsın, inanıyorum” deyişini… Öğretmenlik, bir meslekten çok daha fazlasıdır. Bir insanın içindeki cevheri fark edip ona yol açma sanatıdır. Zaman zaman ailesinden çok öğrencilerinin derdiyle dertlenen, evine döndüğünde bile aklında “Acaba o öğrencim nasıldır?” diye soran görünmez kahramanlardır onlar. Çünkü öğretmen, bir ülkenin geleceğini bugün gören tek mesleğin sahibidir. Bugün, bir öğretmenin sadece ders anlatmadığını, aslında hayat öğrettiğini hatırlama günüdür. Sabırla, şefkatle, adanmışlıkla… Bazen bir tebessümle yaraları iyileştirirler; bazen bir cümleleri bir çocuğun kaderini değiştirir. Dünyanın en sade ama en güçlü mucizesi, bir öğrencinin gözlerinde parlayan ışığı görmektir. Bu yüzden Öğretmenler Günü, sadece bir takvim günü değil, hatırlamanın, teşekkür etmenin, değer vermenin en anlamlı halidir. Gelecek adına kalem tutan tüm öğretmenlerin günü kutlu olsun; iyiki varsınız.