Anadolu Sağlık Sen’den TÜİK’e enflasyon tepkisi

GÜNDEM 03.07.2025 - 14:57, Güncelleme: 03.07.2025 - 14:57 949 kez okundu.
 

Anadolu Sağlık Sen’den TÜİK’e enflasyon tepkisi

Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki gösterdi.
Açıklanan rakamlar doğrultusunda memur ve memur emeklisinin maaşlarına yüzde 15.57 artış yapılacağını kaydeden Taşkın, artışların enflasyonun gerisinde kaldığını vurguladı. Taşkın, reel olarak bir artış yaşanmadığını belirterek, enflasyon farklarının maaş zammı gibi kamuoyuna açıklandığını belirterek, “Bağımsız sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından yapılan araştırmalar, Türkiye'deki memur ve emeklilerin yarısından fazlasının yoksulluk sınırı altında bir maaşla geçindiğini ortaya koyuyor” dedi. ……………. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayı ile yıllık enflasyon oranlarını açıkladı. TÜİK’e göre aylık enflasyon yüzde 1,37 olurken yıllık enflasyon yüzde 35.05 olarak gerçekleşti. Akademisyenlerin oluşturduğu Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Haziran ayı enflasyonunu yüzde 3.05, yıllık enflasyon ise yüzde 68.68 olarak açıkladı. İTO’nun İstanbul’da aylık enflasyonu yüzde 1.77, yıllık enflasyonu ise yüzde 44.38 olarak gerçekleşti. Memur ve emekli maaş zammı netleşti Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı 6 aylık enflasyon verileri çerçevesinde; TÜİK’in Haziran aylık enflasyon açıklaması ile memur ve memur emeklilerinin 2025 yılı ikinci altı aylık alacağı zam oranının netleştiğini söyledi. 2025 Ocak ayında enflasyon %5.03, Şubat ayında %2.27, Mart ayında %2.46, Nisan ayında %3.00, Mayıs ayında %1.53 ve Haziran ayında %1.37 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Taşkın, memur ve emeklilerin alacağı zam oranının ortaya çıktığını söyledi. Taşkın, 7. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında memur ve memur emeklilerine %5 oranında maaş zammı ve %10.53 enflasyon farkıyla birlikte toplam %15.57 maaş artışı yapılacağının altını çizerek, ancak yapılacak yüzdelik maaş artışının reel bir artış olmadığını söyledi. TÜİK’in enflasyon oranlarını hem düşük göstermesi hem de yılsonu tahmin edilen enflasyona göre maaş artışı yapılması nedeniyle reel kayıpların telafi edilemediğini ve dolayısıyla memur ve memur emeklilerine daha düşük maaş artışı yapıldığını belirterek, yılsonu beklenen enflasyona göre değil, içinde bulunduğumuz gerçek enflasyona göre maaş artışı yapılmasını istediklerini söyledi.   Reel artış yapılmıyor, enflasyon farkı zam gibi açıklanıyor! Maaş artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığına vurgu yapan Necip Taşkın, reel olarak bir artış yaşanmadığını belirterek, enflasyon farklarının maaş zammı gibi kamuoyuna açıklandığının altını çizerek şu ifadelere yer verdi: “Bağımsız sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından yapılan araştırmalar, Türkiye'deki memur ve emeklilerin yarısından fazlasının yoksulluk sınırı altında bir maaşla geçindiğini ortaya koyuyor. ILO'ya göre Türkiye gibi ortalama emekli maaşının yoksulluk sınırının yüzde 50'sinin altında kaldığı ülkelerde yaşayan emeklilerin, sosyal güvenceleri olmalarına karşın "fakir" olarak tanımlanması gerekiyor. Türkiye’de kamu çalışanlarının yüzde 60'ının hane geliri, yoksulluk sınırının altında kalıyor. İLO’ya göre ülkemizde hane geliri yoksulluk sınırının altında olan memur ve emekliler fakir sayılıyor. Ücretlilerin desteklenmesi piyasayı canlandırır Enflasyonun düşürülememesi dar ve sabit gelirli memur, emekli ve asgari ücretlilerin yaşam şartlarını ağırlaştırıyor. Böyle bir ortamda aylık gelirini piyasa ekonomisine göre ayarlayamayan bu kesimlerin satın alma gücü daha kötüleşir, bundan piyasa da olumsuz etkilenir. Dolayısıyla ücretlerin bu hususlar dikkate alınarak artırılması gerekiyor. Kamu çalışanları, emekliler ve asgari ücretlilerin desteklenmesi demek piyasa ekonomisinin canlandırılması anlamına gelir. Nitekim satın alma gücünün düşmesiyle talep düşüşü yaşanır. Bu, ülkenin büyüme oranını olumsuz etkilerken işsizliğin de artmasına yol açar. Dolayısıyla biz, şunu anlatmaya çalışıyoruz; enflasyonla mücadele edilirken kamu çalışanlarının, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin, esnafın da bu mücadeleye katılması isteniyorsa o takdirde kamu israfına son verilmeli, birtakım şirketlere tanınan muafiyet ve istisnalar kaldırılmalı, vergi toplanmalı ve gelir adaleti sağlanmalıdır.  Alın terinin karşılığı verilmelidir Biz diyoruz ki alın terinin karşılığı yoksullaşma olmamalı… Ülkemiz büyüyorsa o takdirde büyümeden refah payı verilmelidir. Ülkemizde yaşanan her ekonomik sıkıntılı dönemlerde ücretlinin sorumlu tutulmasına ve ekonomik yükün bunların üzerine yıkılmasına karşıyız.  Zengin daha zenginleşirken fakir kesimin varlığı göz ardı edilmemelidir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiği, Toplu Sözleşme ile memur ve emekliye verilen maaş zam oranı enflasyonun altında kaldı. Memur ve emekli Anayasal hakkı olan insanca yaşama hakkından her geçen gün uzaklaşmaktadır. Hak ettiği yaşam standartlarından mahrum bırakılan kamu çalışanlarına ve emeklilere hakkı verilmelidir.  Yetkili sendika memur ve memur emeklisini koruyamıyor! Yetkili olduğunu iddia eden ancak etkisiz olduğu tüm kamu çalışanlarınca bilinen bir sendika var! Siyasetten beslendiği için kamu çalışanlarının ve emeklilerin ekonomik sıkıntılarını göremeyen; memur ve memur emeklilerinin tahmini enflasyona mahkûm edilmesine ses çıkaramayan, 6 aylık enflasyon farkının “zam” yutturmacasına ortak olan, memur ve memur emeklilerinin ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm üretmekten aciz yetkili sendika, şimdi 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine hazırlanıyor. Sahadan kopmuş, her yönden sınıfta kalmış, koltuğunu korumak ve kasasını şişirmek için hukuksuz her yolu mübah gören bir anlayışın kamu çalışanlarının ve emeklilerin sorunlarını çözemeyeceği anlaşılmıştır. Masa başı sendikacılığının kamu çalışanlarına ve emeklilerine kazandırabileceği hiçbir şey yoktur.”
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarına tepki gösterdi.

Açıklanan rakamlar doğrultusunda memur ve memur emeklisinin maaşlarına yüzde 15.57 artış yapılacağını kaydeden Taşkın, artışların enflasyonun gerisinde kaldığını vurguladı. Taşkın, reel olarak bir artış yaşanmadığını belirterek, enflasyon farklarının maaş zammı gibi kamuoyuna açıklandığını belirterek, “Bağımsız sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından yapılan araştırmalar, Türkiye'deki memur ve emeklilerin yarısından fazlasının yoksulluk sınırı altında bir maaşla geçindiğini ortaya koyuyor” dedi.
…………….


Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Haziran ayı ile yıllık enflasyon oranlarını açıkladı. TÜİK’e göre aylık enflasyon yüzde 1,37 olurken yıllık enflasyon yüzde 35.05 olarak gerçekleşti. Akademisyenlerin oluşturduğu Bağımsız Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG) ise Haziran ayı enflasyonunu yüzde 3.05, yıllık enflasyon ise yüzde 68.68 olarak açıkladı. İTO’nun İstanbul’da aylık enflasyonu yüzde 1.77, yıllık enflasyonu ise yüzde 44.38 olarak gerçekleşti.
Memur ve emekli maaş zammı netleşti
Anadolu Sağlık Sen Genel Başkanı Necip Taşkın, TÜİK’in açıkladığı 6 aylık enflasyon verileri çerçevesinde; TÜİK’in Haziran aylık enflasyon açıklaması ile memur ve memur emeklilerinin 2025 yılı ikinci altı aylık alacağı zam oranının netleştiğini söyledi. 2025 Ocak ayında enflasyon %5.03, Şubat ayında %2.27, Mart ayında %2.46, Nisan ayında %3.00, Mayıs ayında %1.53 ve Haziran ayında %1.37 olarak gerçekleştiğine dikkat çeken Taşkın, memur ve emeklilerin alacağı zam oranının ortaya çıktığını söyledi. Taşkın, 7. Dönem Toplu Sözleşme kapsamında memur ve memur emeklilerine %5 oranında maaş zammı ve %10.53 enflasyon farkıyla birlikte toplam %15.57 maaş artışı yapılacağının altını çizerek, ancak yapılacak yüzdelik maaş artışının reel bir artış olmadığını söyledi. TÜİK’in enflasyon oranlarını hem düşük göstermesi hem de yılsonu tahmin edilen enflasyona göre maaş artışı yapılması nedeniyle reel kayıpların telafi edilemediğini ve dolayısıyla memur ve memur emeklilerine daha düşük maaş artışı yapıldığını belirterek, yılsonu beklenen enflasyona göre değil, içinde bulunduğumuz gerçek enflasyona göre maaş artışı yapılmasını istediklerini söyledi.  
Reel artış yapılmıyor, enflasyon farkı zam gibi açıklanıyor!
Maaş artışlarının enflasyonun gerisinde kaldığına vurgu yapan Necip Taşkın, reel olarak bir artış yaşanmadığını belirterek, enflasyon farklarının maaş zammı gibi kamuoyuna açıklandığının altını çizerek şu ifadelere yer verdi:
“Bağımsız sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütleri tarafından yapılan araştırmalar, Türkiye'deki memur ve emeklilerin yarısından fazlasının yoksulluk sınırı altında bir maaşla geçindiğini ortaya koyuyor. ILO'ya göre Türkiye gibi ortalama emekli maaşının yoksulluk sınırının yüzde 50'sinin altında kaldığı ülkelerde yaşayan emeklilerin, sosyal güvenceleri olmalarına karşın "fakir" olarak tanımlanması gerekiyor. Türkiye’de kamu çalışanlarının yüzde 60'ının hane geliri, yoksulluk sınırının altında kalıyor. İLO’ya göre ülkemizde hane geliri yoksulluk sınırının altında olan memur ve emekliler fakir sayılıyor.
Ücretlilerin desteklenmesi piyasayı canlandırır
Enflasyonun düşürülememesi dar ve sabit gelirli memur, emekli ve asgari ücretlilerin yaşam şartlarını ağırlaştırıyor. Böyle bir ortamda aylık gelirini piyasa ekonomisine göre ayarlayamayan bu kesimlerin satın alma gücü daha kötüleşir, bundan piyasa da olumsuz etkilenir. Dolayısıyla ücretlerin bu hususlar dikkate alınarak artırılması gerekiyor. Kamu çalışanları, emekliler ve asgari ücretlilerin desteklenmesi demek piyasa ekonomisinin canlandırılması anlamına gelir. Nitekim satın alma gücünün düşmesiyle talep düşüşü yaşanır. Bu, ülkenin büyüme oranını olumsuz etkilerken işsizliğin de artmasına yol açar. Dolayısıyla biz, şunu anlatmaya çalışıyoruz; enflasyonla mücadele edilirken kamu çalışanlarının, emeklinin, işçinin, asgari ücretlinin, esnafın da bu mücadeleye katılması isteniyorsa o takdirde kamu israfına son verilmeli, birtakım şirketlere tanınan muafiyet ve istisnalar kaldırılmalı, vergi toplanmalı ve gelir adaleti sağlanmalıdır. 
Alın terinin karşılığı verilmelidir
Biz diyoruz ki alın terinin karşılığı yoksullaşma olmamalı… Ülkemiz büyüyorsa o takdirde büyümeden refah payı verilmelidir. Ülkemizde yaşanan her ekonomik sıkıntılı dönemlerde ücretlinin sorumlu tutulmasına ve ekonomik yükün bunların üzerine yıkılmasına karşıyız.  Zengin daha zenginleşirken fakir kesimin varlığı göz ardı edilmemelidir. Tüm bunlar birlikte değerlendirildiği, Toplu Sözleşme ile memur ve emekliye verilen maaş zam oranı enflasyonun altında kaldı. Memur ve emekli Anayasal hakkı olan insanca yaşama hakkından her geçen gün uzaklaşmaktadır. Hak ettiği yaşam standartlarından mahrum bırakılan kamu çalışanlarına ve emeklilere hakkı verilmelidir. 
Yetkili sendika memur ve memur emeklisini koruyamıyor!
Yetkili olduğunu iddia eden ancak etkisiz olduğu tüm kamu çalışanlarınca bilinen bir sendika var! Siyasetten beslendiği için kamu çalışanlarının ve emeklilerin ekonomik sıkıntılarını göremeyen; memur ve memur emeklilerinin tahmini enflasyona mahkûm edilmesine ses çıkaramayan, 6 aylık enflasyon farkının “zam” yutturmacasına ortak olan, memur ve memur emeklilerinin ekonomik ve sosyal sorunlarına çözüm üretmekten aciz yetkili sendika, şimdi 8. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerine hazırlanıyor. Sahadan kopmuş, her yönden sınıfta kalmış, koltuğunu korumak ve kasasını şişirmek için hukuksuz her yolu mübah gören bir anlayışın kamu çalışanlarının ve emeklilerin sorunlarını çözemeyeceği anlaşılmıştır. Masa başı sendikacılığının kamu çalışanlarına ve emeklilerine kazandırabileceği hiçbir şey yoktur.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.