Çocuklarda Diş Hekimi Korkusunu Önlemenin Anahtarı: Güven Temelli Yaklaşımlar

SAĞLIK-YAŞAM 10.10.2025 - 13:21, Güncelleme: 10.10.2025 - 13:21 299 kez okundu.
 

Çocuklarda Diş Hekimi Korkusunu Önlemenin Anahtarı: Güven Temelli Yaklaşımlar

Birçok çocuk için diş hekimi koltuğu, yalnızca tedavi değil, kaygının da başladığı yer olabiliyor.
 Oysa uzmanlara göre çocuklukta yaşanan bu korkular, yalnızca o anı değil, yetişkinlikteki ağız ve diş sağlığı alışkanlıklarını da şekillendiriyor. Çocuk Diş Hekimi Barış Karabulut, çocuklarda diş hekimi korkusunun altında geçmiş deneyimler, ebeveyn tutumları ve sosyal gelişim düzeyi gibi çok sayıda etken bulunduğuna dikkat çekti.Çocuk Diş Hekimi Barış Karabulut, çocuklarda diş hekimi korkusunun yalnızca  tedavi sürecini değil, uzun vadede ağız ve diş sağlığını da olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. Çocuklukta yaşanan olumsuz deneyimlerin, ilerleyen yaşlarda ağız sağlığı alışkanlıklarını ve hekime duyulan güveni belirlediğini belirten Karabulut, “Kaygının nedenini doğru anlamak, çözümün ilk adımıdır” dedi. Çocuklarda diş hekimi korkusunun kökeninde geçmiş deneyimler, ebeveyn tutumları ve çocuğun sosyal gelişim düzeyi gibi faktörlerin bulunduğunu söyleyen Çocuk Diş Hekimi Barış Karabulut, “Çocuklarda dental kaygı genellikle geçmişte yaşanan olumsuz deneyimlerle bağlantılıdır. Ağrılı bir tedavi süreci, daha önce yaşanmış diş ağrısı ya da ebeveynin kendi kaygısı çocuğa da yansıyabilir. Bu durum tedavi sürecini zorlaştırırken, çocuğun ağız hijyenini ihmal etmesine ve ilerleyen dönemde daha ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmasına yol açabilir,” ifadelerini kullandı. Ailelerin Tutumu, Çocuğun Deneyimini Belirliyor Karabulut’a göre diş hekimi korkusu yalnızca çocuğu değil, aileyi de etkileyen bir süreç. Erken dönemde çözülemeyen dental kaygı, hem psikolojik hem de maddi yük oluşturabiliyor. “Bu nedenle hekimlerin çocukların yaş, sosyal gelişim düzeyi, karakter özellikleri ve ebeveyn tutumları gibi faktörleri göz önünde bulundurması çok önemlidir,” diyen Karabulut, ailelerin de çocuklarını diş hekimiyle mümkün olduğunca erken yaşta tanıştırmalarını öneriyor. Korkuyu Önlemenin Anahtarı: Güvenli ve Destekleyici Ortam Karabulut’a göre, çocuklarda diş hekimi korkusunu önlemenin en etkili yolu, güven temelli bir iletişim kurmaktan geçiyor. Çocuğun herhangi bir ağrısı veya şikayeti olmadan erken yaşta yapılan ilk diş hekimi ziyaretleri, bu güven ilişkisinin temelini oluşturuyor. Karabulut, “Diş hekimiyle tanışma süreci ağrısız, eğlenceli ve açıklayıcı bir şekilde ilerlediğinde, çocuk için korku değil merak duygusu gelişir. Hekimle kurulan bu ilk pozitif temas, ilerleyen yıllarda diş tedavilerine karşı oluşabilecek kaygıyı büyük ölçüde önler,” dedi. Pedodonti alanında görev yapan hekimlerin amacının yalnızca tedavi değil, çocukta kalıcı davranış değişikliği oluşturmak olduğunu vurgulayan Karabulut, “Her aşamada çocuğun duygusal ihtiyaçlarını gözeten, güven temelli bir iletişim tarzı; tedavi sürecini hem kolaylaştırır hem de çocukta diş hekimine yönelik pozitif bir algı oluşturur,” diye ekledi. Diş Hekimi Ziyaretleri Güvenle Başlayabilir Uygun şekilde düzenlenmiş, çocuklara özel bir klinik ortam; renkler, sesler ve yaklaşımlar açısından güven duygusunu pekiştiriyor. Bu koşullar sağlandığında çocukların diş hekimi ziyaretlerini korku değil, güven ve memnuniyetle karşıladıklarını belirten Karabulut, “Bir çocuğun ilk diş hekimi  deneyimi korkuyla değil, güvenlehatırlanırsa; ömür boyu sürecek sağlıklı ağız alışkanlıklarının temeli atılmış olur.” şeklinde konuştu.
Birçok çocuk için diş hekimi koltuğu, yalnızca tedavi değil, kaygının da başladığı yer olabiliyor.

 Oysa uzmanlara göre çocuklukta yaşanan bu korkular, yalnızca o anı değil, yetişkinlikteki ağız ve diş sağlığı alışkanlıklarını da şekillendiriyor. Çocuk Diş Hekimi Barış Karabulut, çocuklarda diş hekimi korkusunun altında geçmiş deneyimler, ebeveyn tutumları ve sosyal gelişim

düzeyi gibi çok sayıda etken bulunduğuna dikkat çekti.Çocuk Diş Hekimi Barış Karabulut, çocuklarda diş hekimi korkusunun yalnızca

 tedavi sürecini değil, uzun vadede ağız ve diş sağlığını da olumsuz etkileyebileceğini vurguladı. Çocuklukta yaşanan olumsuz deneyimlerin, ilerleyen yaşlarda ağız sağlığı alışkanlıklarını ve hekime duyulan güveni belirlediğini belirten Karabulut, “Kaygının nedenini doğru anlamak, çözümün ilk adımıdır” dedi. Çocuklarda diş hekimi korkusunun kökeninde geçmiş deneyimler, ebeveyn tutumları ve çocuğun sosyal gelişim düzeyi gibi faktörlerin bulunduğunu söyleyen Çocuk Diş Hekimi Barış Karabulut, “Çocuklarda dental kaygı genellikle geçmişte yaşanan
olumsuz deneyimlerle bağlantılıdır. Ağrılı bir tedavi süreci, daha önce yaşanmış diş ağrısı ya da ebeveynin kendi kaygısı çocuğa da yansıyabilir. Bu durum tedavi sürecini zorlaştırırken, çocuğun ağız hijyenini ihmal etmesine ve ilerleyen dönemde daha ciddi sağlık sorunlarıyla karşılaşmasına yol açabilir,” ifadelerini kullandı. Ailelerin Tutumu, Çocuğun Deneyimini Belirliyor Karabulut’a göre diş hekimi korkusu yalnızca çocuğu değil, aileyi de etkileyen bir süreç. Erken dönemde çözülemeyen dental kaygı, hem psikolojik hem de maddi yük oluşturabiliyor. “Bu nedenle hekimlerin çocukların yaş, sosyal gelişim düzeyi, karakter özellikleri ve
ebeveyn tutumları gibi faktörleri göz önünde bulundurması çok önemlidir,” diyen Karabulut, ailelerin de çocuklarını diş hekimiyle mümkün olduğunca erken yaşta tanıştırmalarını öneriyor. Korkuyu Önlemenin Anahtarı: Güvenli ve Destekleyici Ortam Karabulut’a göre, çocuklarda diş hekimi korkusunu önlemenin en etkili yolu, güven temelli bir iletişim kurmaktan geçiyor. Çocuğun herhangi bir ağrısı veya şikayeti olmadan erken yaşta yapılan ilk diş hekimi ziyaretleri, bu güven ilişkisinin temelini
oluşturuyor. Karabulut, “Diş hekimiyle tanışma süreci ağrısız, eğlenceli ve açıklayıcı bir şekilde ilerlediğinde, çocuk için korku değil merak duygusu gelişir. Hekimle kurulan bu ilk pozitif temas, ilerleyen yıllarda diş tedavilerine karşı oluşabilecek kaygıyı büyük
ölçüde önler,” dedi. Pedodonti alanında görev yapan hekimlerin amacının yalnızca tedavi değil, çocukta kalıcı davranış değişikliği oluşturmak olduğunu vurgulayan Karabulut, “Her aşamada çocuğun duygusal ihtiyaçlarını gözeten, güven temelli bir iletişim tarzı; tedavi sürecini

hem kolaylaştırır hem de çocukta diş hekimine yönelik pozitif bir algı oluşturur,” diye ekledi.
Diş Hekimi Ziyaretleri Güvenle Başlayabilir
Uygun şekilde düzenlenmiş, çocuklara özel bir klinik ortam; renkler, sesler ve yaklaşımlar açısından güven duygusunu pekiştiriyor. Bu koşullar sağlandığında çocukların diş hekimi ziyaretlerini korku değil, güven ve memnuniyetle karşıladıklarını belirten Karabulut, “Bir çocuğun ilk diş hekimi  deneyimi korkuyla değil, güvenlehatırlanırsa; ömür boyu sürecek sağlıklı ağız alışkanlıklarının temeli atılmış olur.” şeklinde konuştu.

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.