“Kuraklık geleceğin değil bugünün krizidir”

GÜNDEM 03.12.2025 - 13:27, Güncelleme: 03.12.2025 - 13:27 1901 kez okundu.
 

“Kuraklık geleceğin değil bugünün krizidir”

Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, kuraklığın tarımsal üretim üzerindeki etkilerinin araştırılmasına yönelik önergeyi görüşürken kürsüye çıkan CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, iktidarın su politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Kış, yaşanan krizin meteorolojik değil, siyasi bir tercihin sonucu olduğunu savunarak, “Bu ülkenin suyu kurumuyor, yönetimi kuruyor!” görüşünü ortaya attı.
CHP’li Gülcan Kış, kuraklığın doğrudan ekonomi, gıda güvenliği ve ulusal egemenlik meselesi haline geldiğini söyledi Kış konuşmasında, kuraklığın artık sadece bir iklim sorunu olmadığını, doğrudan ekonomi, gıda güvenliği ve ulusal egemenlik meselesi hâline geldiğini belirtti: “Yağışlar yüzde 36 azaldı, baraj dolulukları yüzde 42,2’ye geriledi. Yeraltı suları Konya’dan Çukurova’ya kritik seviyede. Bu tablo doğanın değil, liyakatsizliğin eseridir.” “Su yönetimi parçalandı, tarım sektörü kurutuldu” CHP’li Kış, Türkiye’de su politikalarının dört farklı kuruma dağıtıldığını ve bu yapının su yönetimini fiilen kilitlediğini söyledi. Bunun bedelinin ise doğrudan çiftçinin emeğinden kesildiğini vurgularken, “TARSİM koruyamıyor, sulama altyapısı yenilenemiyor, yatırımlar siyasi hesaplarla geciktiriliyor. Bu ülkede üretici iklimden değil, iktidarın yanlış yönetiminden kaçıyor” iddiasında bulundu. Mersin ve Çukurova’dan somut örnekler veren Kış, narenciyeden muz üretimine kadar bölgenin Türkiye’nin gıda güvenliği için stratejik bir merkez olduğunu hatırlatarak, artık üreticinin değil ithalat lobilerinin kazandığını söyledi: “Mersin Limanı’na Mısır’dan, Arabistan’dan ürün geliyorsa bunun adı ticaret değil, yerli üretimin tasfiyesidir.” Kış, iktidarın öncelik sıralamasını da eleştirirken, “Bu ülkenin ihtiyacı yeni bir boğaz değil, suyu koruyacak devlet aklıdır. Kanal İstanbul’a gösterilen iştahın binde biri su kaynaklarına gösterilse bugün kuraklık konuşmayacaktık” dedi. HES projeleriyle derelerin kurutulduğunu, maden ruhsatlarıyla su havzalarının talan edildiğini, ormanların rant uğruna yok edildiğini ileri süren Kış, “Bu kalkınma değil, ülkenin doğal varlıklarının sistematik imhasıdır” ifadesini kullandı. “Türkiye’nin bekası, suyun yönetimindedir” CHP’li Kış, çözümün ise basit değil, örgütlü bir devlet aklı gerektirdiğini belirterek, partisinin önerisini açıkladı: “Su yönetimini tek çatı altında toplayacağız. Havza bazlı planlama yapacağız. Çiftçiyi kaderine terk eden bu düzeni bitireceğiz. Kuraklık geleceğin değil bugünün krizidir.” Kış, konuşmasını tarihe şu cümleyle tamamladı: “Bu önergeye ‘Hayır’ demek, susuz bir Türkiye’ye ‘Evet’ demektir. İklim krizinin değil, krizi yönetemeyenlerin karşısındayız.”
Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu, kuraklığın tarımsal üretim üzerindeki etkilerinin araştırılmasına yönelik önergeyi görüşürken kürsüye çıkan CHP Mersin Milletvekili Gülcan Kış, iktidarın su politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Kış, yaşanan krizin meteorolojik değil, siyasi bir tercihin sonucu olduğunu savunarak, “Bu ülkenin suyu kurumuyor, yönetimi kuruyor!” görüşünü ortaya attı.

CHP’li Gülcan Kış, kuraklığın doğrudan ekonomi, gıda güvenliği ve ulusal egemenlik meselesi haline geldiğini söyledi

Kış konuşmasında, kuraklığın artık sadece bir iklim sorunu olmadığını, doğrudan ekonomi, gıda güvenliği ve ulusal egemenlik meselesi hâline geldiğini belirtti: “Yağışlar yüzde 36 azaldı, baraj dolulukları yüzde 42,2’ye geriledi. Yeraltı suları Konya’dan Çukurova’ya kritik seviyede. Bu tablo doğanın değil, liyakatsizliğin eseridir.”
“Su yönetimi parçalandı, tarım sektörü kurutuldu”
CHP’li Kış, Türkiye’de su politikalarının dört farklı kuruma dağıtıldığını ve bu yapının su yönetimini fiilen kilitlediğini söyledi. Bunun bedelinin ise doğrudan çiftçinin emeğinden kesildiğini vurgularken, “TARSİM koruyamıyor, sulama altyapısı yenilenemiyor, yatırımlar siyasi hesaplarla geciktiriliyor. Bu ülkede üretici iklimden değil, iktidarın yanlış yönetiminden kaçıyor” iddiasında bulundu.
Mersin ve Çukurova’dan somut örnekler veren Kış, narenciyeden muz üretimine kadar bölgenin Türkiye’nin gıda güvenliği için stratejik bir merkez olduğunu hatırlatarak, artık üreticinin değil ithalat lobilerinin kazandığını söyledi:
“Mersin Limanı’na Mısır’dan, Arabistan’dan ürün geliyorsa bunun adı ticaret değil, yerli üretimin tasfiyesidir.”
Kış, iktidarın öncelik sıralamasını da eleştirirken, “Bu ülkenin ihtiyacı yeni bir boğaz değil, suyu koruyacak devlet aklıdır. Kanal İstanbul’a gösterilen iştahın binde biri su kaynaklarına gösterilse bugün kuraklık konuşmayacaktık” dedi.
HES projeleriyle derelerin kurutulduğunu, maden ruhsatlarıyla su havzalarının talan edildiğini, ormanların rant uğruna yok edildiğini ileri süren Kış, “Bu kalkınma değil, ülkenin doğal varlıklarının sistematik imhasıdır” ifadesini kullandı.
“Türkiye’nin bekası, suyun yönetimindedir”
CHP’li Kış, çözümün ise basit değil, örgütlü bir devlet aklı gerektirdiğini belirterek, partisinin önerisini açıkladı:
“Su yönetimini tek çatı altında toplayacağız. Havza bazlı planlama yapacağız. Çiftçiyi kaderine terk eden bu düzeni bitireceğiz. Kuraklık geleceğin değil bugünün krizidir.”
Kış, konuşmasını tarihe şu cümleyle tamamladı:
“Bu önergeye ‘Hayır’ demek, susuz bir Türkiye’ye ‘Evet’ demektir. İklim krizinin değil, krizi yönetemeyenlerin karşısındayız.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.