Kahramanmaraş merkezli asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin ikinci yılındayız. Açıklanan rakamlara göre 53 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde özellikle Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman büyük zarar gördü. On binlerce insanımız annesini, babasını, kardeşini bir yakınını kaybetti. Anne, babalar evlatlar yitirdi. Ekonomik kaybı saymıyoruz bile.
6 Şubat felaketi kuşkusuz toplumsal belleğimizden hiç silinmeyecek. Açtığı yara kabuk bağlasa da asla ve asla kapanmayacak. Başta da yakınlarını kaybeden insanlarımız açısından. Aradan geçen 2 yılda, depremin yaraları her ne kadar sarılmaya çalışılmış olsa da elbette daha yapacak çok iş var. Bunların en başında da tamamlanamayan kalıcı konutların bir an önce depremzede vatandaşlarımıza teslim edilmesi geliyor.
Ülkemiz ne yazık ki, önemli bir deprem kuşağında bulunuyor. 6 Şubat felaketinden önce de benzer acıları yaşadık. 27 Haziran 1998’de Ceyhan-Adana, 17 Ağustos 1999 Gölcük ve daha niceleri. Bu depremlerde de insanlarımızı kaybettik. Daha dün, Bolu Kartalkaya’da bir otel yangınında 78 insanımız yanarak can verdi. Heyelanlarda, sellerde insanlarımız öldü, binalar yıkıldı.
Demem o ki…
Her felaketten sonra sorumlular aradık, “felaketlerden ders çıkardığımızı” tekrarladık, durduk. Otel yangınında da benzer tartışmalar devam ediyor. Elbette, bu felaketler öncesi önlem almayan, gereken denetimleri yapmayan sorumlular, yetkililer var. Kimse sorumlular ortaya çıkarılmalı, gereken ceza da Türk yargısı tarafından verilmelidir.
Çünkü toplumumuzun felaketlerden sonra sorumlu aramak yerine, felaket gelmeden önlem alan, denetim yapan yetkililere ihtiyacı var.
Anasayfa
Yazarlar
Meliha Savaş
Yazı Detayı
Bu yazı 546 kez okundu.
Felaketler sonrası sorumlu aramak!..
Kahramanmaraş merkezli asrın felaketi 6 Şubat depremlerinin ikinci yılındayız. Açıklanan rakamlara göre 53 binden fazla insanımızı kaybettiğimiz 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerde özellikle Hatay, Kahramanmaraş ve Adıyaman büyük zarar gördü. On binlerce insanımız annesini, babasını, kardeşini bir yakınını kaybetti. Anne, babalar evlatlar yitirdi. Ekonomik kaybı saymıyoruz bile.
6 Şubat felaketi kuşkusuz toplumsal belleğimizden hiç silinmeyecek. Açtığı yara kabuk bağlasa da asla ve asla kapanmayacak. Başta da yakınlarını kaybeden insanlarımız açısından. Aradan geçen 2 yılda, depremin yaraları her ne kadar sarılmaya çalışılmış olsa da elbette daha yapacak çok iş var. Bunların en başında da tamamlanamayan kalıcı konutların bir an önce depremzede vatandaşlarımıza teslim edilmesi geliyor.
Ülkemiz ne yazık ki, önemli bir deprem kuşağında bulunuyor. 6 Şubat felaketinden önce de benzer acıları yaşadık. 27 Haziran 1998’de Ceyhan-Adana, 17 Ağustos 1999 Gölcük ve daha niceleri. Bu depremlerde de insanlarımızı kaybettik. Daha dün, Bolu Kartalkaya’da bir otel yangınında 78 insanımız yanarak can verdi. Heyelanlarda, sellerde insanlarımız öldü, binalar yıkıldı.
Demem o ki…
Her felaketten sonra sorumlular aradık, “felaketlerden ders çıkardığımızı” tekrarladık, durduk. Otel yangınında da benzer tartışmalar devam ediyor. Elbette, bu felaketler öncesi önlem almayan, gereken denetimleri yapmayan sorumlular, yetkililer var. Kimse sorumlular ortaya çıkarılmalı, gereken ceza da Türk yargısı tarafından verilmelidir.
Çünkü toplumumuzun felaketlerden sonra sorumlu aramak yerine, felaket gelmeden önlem alan, denetim yapan yetkililere ihtiyacı var.
Ekleme
Tarihi: 31 Ocak 2025 - Cuma
Felaketler sonrası sorumlu aramak!..
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.