AKTİF OLUN, BOL SU İÇİN

11.06.2017 - 14:23, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 2345+ kez okundu.
 

AKTİF OLUN, BOL SU İÇİN

    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Adem Gündoğan, “Her şeye artık oturduğu yerden sahip olma, aslında insan kas iskelet sistemi ve insan fizyolojisini bozmaya başlamıştır. Bu da beraberinde hastalıkları getirmiştir.” Hareketsiz bir hayat ile su tüketimi azlığının, vücudun kas, kemik ve kıkırdak yapısına çok olumsuz etkileri olduğu bildirildi. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Adem Gündoğan, insanların eskiye nazaran yol yürüme mesafelerinin azalması, masa başı işler, aktif olmayan bir hayat tarzından kaynaklanan sebeplerden dolayı önceleri 50’li yaşlardan sonra ortaya çıkan ‘kireçlenme’ vakalarına artık 20-30’lu yaşlarda rastladıklarını söyledi. Gündoğan, yürüme zorluğu çekmek istemeyenlerin  günde mutlaka 2 litre yalnızca su içmelerini önerdi. Gündoğan’ın açıklamaları şöyle: ÇEŞİTLİ KAZALAR ORTOPEDİNİN ALANINI GENİŞLETTİ “Ortopedi kelimesi ‘düzgün çocuk’ demek. İlk çıkışı yeni doğan çocukların kol bacak iskelet sistemi rahatsızlıklarının doğuştan düzeltilmesi. Daha sonra yaşlı insanların da kas iskelet sistemi hastalıklarının tedavisini yürüten bir branş olmuş. Bugün dünyada ve ülkemizde ortopedi branşı cerrahi branşı oldukça iyi bir noktaya gelmiştir. Ortopedide amaç, kafanın alt kısmından ayak parmak ucuna kadar ki olan tüm iskelet sistemi, kas, kemik, kiriş, bağlar, damar ve sinir yapılarının hastalıklarının sebepleri ve nedenlerini bulmak ve onların tedavi edilmesini sağlamak. Son 20-30 yıldır artık ortopedinin de alt dalları oluşmaya başladı. Çünkü o kadar bilimsel gelişmeler ortaya çıktı, hastalık çeşitleri arttı ki bir ortopedistin tüm bunlarla baş etmesi zor noktaya geldi. O nedenle alt branşlar oluşmaya başladı. Omurga cerrahisi, kalça cerrahisi, diz cerrahisi, üst ekstremite ve mikro cerrahi, tümör cerrahisi, kas iskelet sisteminin tümörlerini içine alan, pediatrik ortopedi, ayak cerrahisi, diz cerrahisinin artroplasti yani protezler bölümü oluştu. Teknolojik gelişmelerle birlikte teknolojik aletlerin kullanılmasının yarattığı hastalıklar kaza cerrahisini artırdı. Araç kazaları, ateşli silahlı yaralanmaları, yüksekten düşmeler, sportif faaliyetlerdeki artışlar, dağcılık, paraşüt veya diğer spor faaliyetlerinin artması sonucu oluşan kas iskelet sistemi yaralanmalarının çeşitliliğinin artması da ortopedistlerin alanını daha genişletti.” YÜRÜME MESAFESİ AZALDI HASTALIK ARTTI “Teknolojik gelişmeler, teknolojinin yarattığı hareket sistemimizi olumsuz yönde etkileyen gelişmeler oldu. İnsan 50 yıl öncesine göre, günlük yürüme potansiyelini, mesafesini yüzde 50 kaybetti. Bir yerden bir yere ulaşımı araçlarla sağlıyoruz. Yapılan iş daha çok masa başında. Kişi, bütün işlemlerini bilgisayar üzerinden yürütüyor, bankada bir işini bile masa başında hallediyor. Alışveriş dahi artık evinde oturup ayağına yapılan hizmetle sağlanıyor. Hizmet sektörünün gelişmesi aslında iyi görünürken insan fizyolojisine insan çalışmasına, metabolizmasına ters etkiler yapmaktadır. Her şeye artık oturduğu yerden sahip olma, aslında insan kas iskelet sistemi ve insan fizyolojisini bozmaya başlamıştır. Bu da beraberinde hastalıkları getirmiştir.” HAREKETSİZLİK KIKIRDAK YAPISINI BOZDU “Teknojinin gelişmesi beslenme şeklini de değiştirmiştir. Beslenme şeklinin değişmesi dolaşımı, sinir sistemini etkilediği kadar kas iskelet sistemini de olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Bunlar beraberinde hareketsizliği, hareket etme alanını kısıtlamıştır. Ve bu istirahat etmenin getirdiği rahatlığı, rahatlık gibi düşünürken aslında biz kötüye doğru, hastalıklara doğru yol almışız. Hareketsizliğin yarattığı eklemlerdeki bu bozulmayla  erken yaşta kıkırdak yapının bozulması ve kireçleme dediğimiz olaylar ortaya çıktı.” HASTALIKLAR TERSİNE DÖNMEYE BAŞLADI “30 yıllık doktorum, 20 yıldır ortopedist olarak çalışıyorum. İlk dönemlerim ile şimdiki dönemlerimde karşılaştığım hastalıkların yaşlara göre görülmesi tersine dönmeye başladı. Önceden biz 20-30’lu yaşlarda eklem ağrıları daha az görürken şimdi daha fazla görmeye başladık. Kaslardaki sertleşme ve kas sertleşmesinin yarattığı kas ağrıları 40-50’li yaşlardan sonra görülmeye başlanırken şu anda 20’li yaşlara ve daha aşağılara düştü. Niye, çocukların daha çok zamanını masa başında ve oturduğu yerde geçirmesi. 15-20’li yaşlardaki birçok insan boyun ağrısı, sırt ağrısı, bel ağrısı ve çok az gördüğümüz diz ve dirsek ağrıları ile geliyorlar. Bu çok ciddi, ilerisi açısından sağlık sorunları yaratıyor. İşte kireçlemelerden dolayı, kireçleme demek eklem kıkırdaklarının aşınması ve yıpranması demektir. Vücut hiçbir zaman kıkırdak kaybını telafi edemiyor. Bir tek vücudun tamir edemediği doku kıkırdak dokusudur. Kıkırdakları maalesef kayıp olduktan sonra yerine koyamıyoruz. Kıkırdakların damarsal beslenmesi çok zayıf, damar beslenmesi zayıf olduğu için hammadde götürülemiyor. Hammadde götürülemeyince kıkırdak tamiri yapılamıyor. Kıkırdak kaybı olan kişilerde kireçlenme görülmeye başlanıyor. Erken yaşta kıkırdak aşınması olan kişilerde erken yaşta da kireçleme görülüyor. Ve bunlara büyüklere yaptığımız tedavileri uygulamak zorunda kalıyoruz.” SU İ ÇMEK KAS İSKELET SİSTEMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ “İnsan vücudunun yüzde 70’i su. Bu suyun yüzde çok az bir kısmı damarlar içinde dolanır. Normal erişkin bir insanın damarlarında dolaşan sıvı miktarı 5 litredir. 70 kg. bir insan yüzde 70’i su demek yaklaşık 40 litresi, 5 litresi damarlarda kan. 1-2 litresi lenf sisteminde, 10 litresi kabaca sürekli dolaşımda. geriye kalan 30 litresi bir yerlerinde var. Deri altında, kasların içinde, kemik dokunun içinde yumuşak dokularda. Bebeklikten yaşlı bir konumuna gelene kadar sürekli sıvı değişimi ve dönümü olmak zorunda. 30-40 yıl önce sıvı ihtiyacını daha çok suyla karşılarken şimdi katkılı sıvılarla karşılamaya çalışıyoruz. Su tüketimi az olunca vücutta o katkılı içecekler birikmeye başlıyor. Bu birikme nerede oluyor; kemiklerde en fazla, kas dokusu içinde ve kemiklerin kıkırdaklara yakın bölgelerinde. Bu birikme beraberinde kılcal kan dolaşımını bozduğu için bir süre sonra su tüketimi azsa, bir insan 30-40’lı yaşlara geldiğinde kaslarda sertleşme, kemiklerde kemik erimesi, kıkırdaklarda zayıflama ve bununla birlikte sıvı azlığından dolayı sürtünme ve kaybolma başlar.” AZ SU KEMİK ERİMESİ YAPAR “Kadınlar geleneklerden kaynaklanan bir sebepten dolayı hamilelik ve doğum yaptıktan sonra suyu çok az kullanır. O alışkanlık devam ettiğinden kadınlarımız erken yaşlarda menopoza giriyor. Bu aşamadan sonra ise kemik erimesi denilen osteoporozla çok sık karşılaşıyoruz. Onun altında yatan en önemli sebep de su kullanımını azlığıdır. Su bol tüketilmeli, erişkinler 2 litre civarında, yaz döneminde 3-4 litreye kadar çıkabilir. Bu tüketilse artık maddeler vücuttan atılır ve vücut temizlenir. Hastalara verdiğimi bir örnek var bir o oda şekerli ve tuzlu suyla temizlense kalıntı kalır ancak sadece su tüm kiri pası götürür. Bu yıkanma yapılmış olsa büyük bir  sorun çözülür, göz ardı ediliyor.”  

 

 

Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Adem Gündoğan, “Her şeye artık oturduğu yerden sahip olma, aslında insan kas iskelet sistemi ve insan fizyolojisini bozmaya başlamıştır. Bu da beraberinde hastalıkları getirmiştir.”

Hareketsiz bir hayat ile su tüketimi azlığının, vücudun kas, kemik ve kıkırdak yapısına çok olumsuz etkileri olduğu bildirildi. Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Adem Gündoğan, insanların eskiye nazaran yol yürüme mesafelerinin azalması, masa başı işler, aktif olmayan bir hayat tarzından kaynaklanan sebeplerden dolayı önceleri 50’li yaşlardan sonra ortaya çıkan ‘kireçlenme’ vakalarına artık 20-30’lu yaşlarda rastladıklarını söyledi. Gündoğan, yürüme zorluğu çekmek istemeyenlerin  günde mutlaka 2 litre yalnızca su içmelerini önerdi.

Gündoğan’ın açıklamaları şöyle:

ÇEŞİTLİ KAZALAR ORTOPEDİNİN ALANINI GENİŞLETTİ

“Ortopedi kelimesi ‘düzgün çocuk’ demek. İlk çıkışı yeni doğan çocukların kol bacak iskelet sistemi rahatsızlıklarının doğuştan düzeltilmesi. Daha sonra yaşlı insanların da kas iskelet sistemi hastalıklarının tedavisini yürüten bir branş olmuş. Bugün dünyada ve ülkemizde ortopedi branşı cerrahi branşı oldukça iyi bir noktaya gelmiştir. Ortopedide amaç, kafanın alt kısmından ayak parmak ucuna kadar ki olan tüm iskelet sistemi, kas, kemik, kiriş, bağlar, damar ve sinir yapılarının hastalıklarının sebepleri ve nedenlerini bulmak ve onların tedavi edilmesini sağlamak. Son 20-30 yıldır artık ortopedinin de alt dalları oluşmaya başladı. Çünkü o kadar bilimsel gelişmeler ortaya çıktı, hastalık çeşitleri arttı ki bir ortopedistin tüm bunlarla baş etmesi zor noktaya geldi. O nedenle alt branşlar oluşmaya başladı. Omurga cerrahisi, kalça cerrahisi, diz cerrahisi, üst ekstremite ve mikro cerrahi, tümör cerrahisi, kas iskelet sisteminin tümörlerini içine alan, pediatrik ortopedi, ayak cerrahisi, diz cerrahisinin artroplasti yani protezler bölümü oluştu. Teknolojik gelişmelerle birlikte teknolojik aletlerin kullanılmasının yarattığı hastalıklar kaza cerrahisini artırdı. Araç kazaları, ateşli silahlı yaralanmaları, yüksekten düşmeler, sportif faaliyetlerdeki artışlar, dağcılık, paraşüt veya diğer spor faaliyetlerinin artması sonucu oluşan kas iskelet sistemi yaralanmalarının çeşitliliğinin artması da ortopedistlerin alanını daha genişletti.”

YÜRÜME MESAFESİ AZALDI HASTALIK ARTTI

“Teknolojik gelişmeler, teknolojinin yarattığı hareket sistemimizi olumsuz yönde etkileyen gelişmeler oldu. İnsan 50 yıl öncesine göre, günlük yürüme potansiyelini, mesafesini yüzde 50 kaybetti. Bir yerden bir yere ulaşımı araçlarla sağlıyoruz. Yapılan iş daha çok masa başında. Kişi, bütün işlemlerini bilgisayar üzerinden yürütüyor, bankada bir işini bile masa başında hallediyor. Alışveriş dahi artık evinde oturup ayağına yapılan hizmetle sağlanıyor. Hizmet sektörünün gelişmesi aslında iyi görünürken insan fizyolojisine insan çalışmasına, metabolizmasına ters etkiler yapmaktadır. Her şeye artık oturduğu yerden sahip olma, aslında insan kas iskelet sistemi ve insan fizyolojisini bozmaya başlamıştır. Bu da beraberinde hastalıkları getirmiştir.”

HAREKETSİZLİK KIKIRDAK YAPISINI BOZDU

“Teknojinin gelişmesi beslenme şeklini de değiştirmiştir. Beslenme şeklinin değişmesi dolaşımı, sinir sistemini etkilediği kadar kas iskelet sistemini de olumsuz yönde etkilemeye başlamıştır. Bunlar beraberinde hareketsizliği, hareket etme alanını kısıtlamıştır. Ve bu istirahat etmenin getirdiği rahatlığı, rahatlık gibi düşünürken aslında biz kötüye doğru, hastalıklara doğru yol almışız. Hareketsizliğin yarattığı eklemlerdeki bu bozulmayla  erken yaşta kıkırdak yapının bozulması ve kireçleme dediğimiz olaylar ortaya çıktı.”

HASTALIKLAR TERSİNE DÖNMEYE BAŞLADI

“30 yıllık doktorum, 20 yıldır ortopedist olarak çalışıyorum. İlk dönemlerim ile şimdiki dönemlerimde karşılaştığım hastalıkların yaşlara göre görülmesi tersine dönmeye başladı. Önceden biz 20-30’lu yaşlarda eklem ağrıları daha az görürken şimdi daha fazla görmeye başladık. Kaslardaki sertleşme ve kas sertleşmesinin yarattığı kas ağrıları 40-50’li yaşlardan sonra görülmeye başlanırken şu anda 20’li yaşlara ve daha aşağılara düştü. Niye, çocukların daha çok zamanını masa başında ve oturduğu yerde geçirmesi. 15-20’li yaşlardaki birçok insan boyun ağrısı, sırt ağrısı, bel ağrısı ve çok az gördüğümüz diz ve dirsek ağrıları ile geliyorlar. Bu çok ciddi, ilerisi açısından sağlık sorunları yaratıyor. İşte kireçlemelerden dolayı, kireçleme demek eklem kıkırdaklarının aşınması ve yıpranması demektir. Vücut hiçbir zaman kıkırdak kaybını telafi edemiyor. Bir tek vücudun tamir edemediği doku kıkırdak dokusudur. Kıkırdakları maalesef kayıp olduktan sonra yerine koyamıyoruz. Kıkırdakların damarsal beslenmesi çok zayıf, damar beslenmesi zayıf olduğu için hammadde götürülemiyor. Hammadde götürülemeyince kıkırdak tamiri yapılamıyor. Kıkırdak kaybı olan kişilerde kireçlenme görülmeye başlanıyor. Erken yaşta kıkırdak aşınması olan kişilerde erken yaşta da kireçleme görülüyor. Ve bunlara büyüklere yaptığımız tedavileri uygulamak zorunda kalıyoruz.”

SU İ ÇMEK KAS İSKELET SİSTEMİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ

“İnsan vücudunun yüzde 70’i su. Bu suyun yüzde çok az bir kısmı damarlar içinde dolanır. Normal erişkin bir insanın damarlarında dolaşan sıvı miktarı 5 litredir. 70 kg. bir insan yüzde 70’i su demek yaklaşık 40 litresi, 5 litresi damarlarda kan. 1-2 litresi lenf sisteminde, 10 litresi kabaca sürekli dolaşımda. geriye kalan 30 litresi bir yerlerinde var. Deri altında, kasların içinde, kemik dokunun içinde yumuşak dokularda. Bebeklikten yaşlı bir konumuna gelene kadar sürekli sıvı değişimi ve dönümü olmak zorunda. 30-40 yıl önce sıvı ihtiyacını daha çok suyla karşılarken şimdi katkılı sıvılarla karşılamaya çalışıyoruz. Su tüketimi az olunca vücutta o katkılı içecekler birikmeye başlıyor. Bu birikme nerede oluyor; kemiklerde en fazla, kas dokusu içinde ve kemiklerin kıkırdaklara yakın bölgelerinde. Bu birikme beraberinde kılcal kan dolaşımını bozduğu için bir süre sonra su tüketimi azsa, bir insan 30-40’lı yaşlara geldiğinde kaslarda sertleşme, kemiklerde kemik erimesi, kıkırdaklarda zayıflama ve bununla birlikte sıvı azlığından dolayı sürtünme ve kaybolma başlar.”

AZ SU KEMİK ERİMESİ YAPAR

“Kadınlar geleneklerden kaynaklanan bir sebepten dolayı hamilelik ve doğum yaptıktan sonra suyu çok az kullanır. O alışkanlık devam ettiğinden kadınlarımız erken yaşlarda menopoza giriyor. Bu aşamadan sonra ise kemik erimesi denilen osteoporozla çok sık karşılaşıyoruz. Onun altında yatan en önemli sebep de su kullanımını azlığıdır. Su bol tüketilmeli, erişkinler 2 litre civarında, yaz döneminde 3-4 litreye kadar çıkabilir. Bu tüketilse artık maddeler vücuttan atılır ve vücut temizlenir. Hastalara verdiğimi bir örnek var bir o oda şekerli ve tuzlu suyla temizlense kalıntı kalır ancak sadece su tüm kiri pası götürür. Bu yıkanma yapılmış olsa büyük bir  sorun çözülür, göz ardı ediliyor.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.