YENİDEN ÜRETİME GEÇMESİ İÇİN ÇİFTÇİNİN MALİYETİ AZALTILMALI

GÜNDEM 22.01.2019 - 18:09, Güncelleme: 29.12.2022 - 15:19 1283+ kez okundu.
 

YENİDEN ÜRETİME GEÇMESİ İÇİN ÇİFTÇİNİN MALİYETİ AZALTILMALI

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör:
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, 4 yılda et fiyatlarında yüzde 20, ancak yem fiyatlarında yüzde 50, motorin ve gübre fiyatlarındaysa bunun üzerinde artış yaşandığını belirterek, çiftçinin neden üretemediği sorusunun yanıtını bu rakamlarda bulmanın mümkün olduğunu söyledi. Güngör, tarımsal üretimde maliyetlerin azaltılarak çiftçinin üretime devam etmesine yönelik adımların ihmal edilmeden bir an önce atılmasını istedi. HER GEÇEN GÜN İTHALAT ARTIYOR  Güngör yaptığı açıklamada, tarımsal üretimin talebi karşılayamaması sebebiyle her geçen gün tarımsal ithalatın arttığını, gıda güvenliği ve dışa bağımlılığın yaygınlaştığını bildirdi. Çiftçilerin kârlı bir üretim yapamadıklarından dolayı üretim süreçlerinin dışında kaldıklarını hatırlatan Güngör, “Bu durumun akla getirdiği ilk soru, neden talebimizi karşılayacak üretimi gerçekleştiremiyoruz, çiftçimiz neden üretemiyor olmaktadır. Bu soruya verilecek ilk yanıt, girdi fiyatlarının yüksekliği ve çiftçimizin kazanamıyor olmasıdır” dedi.  4 YILLIK ESK BÜLTENLERİNİ İNCELEDİK Bu konunun doğruluğunu teyit edecek farklı veriler bulunduğunu anlatan Güngör, Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından yayımlanan, yurtiçi ve yurt dışı et fiyatlarıyla girdi fiyatlarını gösteren Haftalık Piyasa Bültenleri’nin süreç içindeki değişimin izlenebilmesi açısından önemli bir kaynak olduğunu dile getirdi. Çok fazla geriye gitmeden, söz konusu bültenlerde yer alan son dört yılın verilerini incelediklerini vrgulayan Güngör, “Çiftçimizin neden üretemediği sorusunun yanıtı burada kolaylıkla görülmektedir. Yem fiyatları, et fiyatlarının çok üzerinde artmıştır” diye konuştu.  BAZ DEĞERLER ARTTI  Haftalık bültenlerde, perakende et fiyatları olarak ESK kıyma ve kuşbaşı, tüketici fiyatları olarak kuşbaşı ve kuzu eti fiyatlarına yer verildiğini ifade eden Güngör, şunları kaydetti: “2015 yılı Aralık ayının son haftasında 25,75 TL olan ESK kıyma fiyatı, 2018 yılı Aralık ayının sonunda 31 TL’dir. 2015 yılındaki fiyat, baz olarak 100 kabul edildiğinde, 2018 yılında 120 olmuştur. Aynı baz değer ESK kuşbaşı et için 116’dır. Tüketici fiyatlarına bakıldığında, 2015 yılının son haftasında kuşbaşı et fiyatı 38,17 TL iken, 2018 yılının son haftasında 44,2 TL’dir. 2015 yılı fiyatı baz değer kabul edildiğinde, 2018 yılında baz değer 116 olmuştur. Tüketici kuzu eti fiyatı 2015 yılının son haftasında 30,57 TL iken, 2018 yılının son haftasında 49,62 TL’dir. Tüketici kuzu etinin baz değeri aynı dönemde 162’ye yükselmiştir.”  1 KİLO KIYMA İLE ALDIĞI YEM MİKTARI 7 KİLO DÜŞTÜ Aynı dönemde yem fiyatlarında yapılan kıyaslamada, 2015 yılı değerleri baz alındığında, bültende yer alan yemlerin tümünün ortalama fiyatının 151 baz değerine çıktığının görüldüğüne dikkat çeken Güngör, şöyle devam etti: “Bu ortalama değere karşın, silajlık mısırın 167, samanın 161, mısırın 159 baz değeri ile ortalamanın üzerinde bir artış gösterdiği görülmektedir. Girdi fiyatları, yem fiyatlarının çok üzerinde artmıştır. Değerlendirme yapılan dönemde motorin 169, DAP gübresi 155, Üre gübresi 171 baz değerleri ile dikkat çekici bir artış göstermiştir. Tüm bu veriler üzerinden bir değerlendirme yapıldığında, et fiyatlarında yüzde 20 civarından bir artış söz konusu iken, yem fiyatlarında yüzde 50, motorin ve gübre fiyatlarında ise bunun da üzerinde bir artış söz konusudur. 2015 yılı Aralık ayı sonunda 1 kg ESK kıyma ile 29,06 kg besi yemi alınabilirken, 2018 yılı sonunda 22,86 kg besi yemi alınabilmektedir. Aynı şekilde 41,27 kg mısır alınırken, 31,22 kg mısır alınabilmektedir. 1 kg ESK kıyma fiyatıyla alınabilecek motorin miktarı 6,87 litreden 4,92 litreye, DAP gübre13,21 kg’dan 10,26 kg’a düşmüştür. İlk bakışta yem fiyatlarının artışının, et fiyatlarındaki artışın üzerinde olması nedeniyle en azından yem bitkilerini üreten çiftçimizin gelirinin arttığı düşünülebilir. Ancak yem bitkilerinin üretim maliyeti, verilerde yer alan mazot ve gübre fiyatları dikkate alındığında dahi önemli ölçüde artmıştır. Üretimin maliyetleri içinde etkili olan ilaç, tohum gibi diğer girdilerdeki artış da göz önüne alınırsa, yem bitkileri üretiminde karlılığın azaldığı ya da başka bir ifade ile zararın arttığını söylemek mümkündür. Özet olarak incelenen son dört yılda üreticinin eline daha az para geçerken, girdi masrafları önemli ölçüde artış göstermiştir.” GİRDİ FİYATLARIYLA BİRLİKTE ENFLASYON DA VURDU  Üreticinin kaybının sadece girdi fiyatlarından değil, enflasyon nedeniyle de arttığını dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Güngör, şunları anlattı: “ Son dört yıla ait yıllık enflasyon göz önüne alındığında, 2015 yılı Aralık ayındaki 100 birimlik değer, tüketici fiyatları enflasyonu dikkate alındığında 64’e, üretici fiyatları enflasyonu dikkate alındığında ise 50’ye düşmüştür. Aynı dönemde avronun değeri de iki katına çıkmıştır. ESK Haftalık Piyasa Bülteni verileri üzerinden yapılan bu genel değerlendirme, tarımsal üretimimizin durumunu ortaya koymaktadır. Tarımsal üretimde üretim maliyetlerinin azaltılmasına, çiftçilerimizin üretime devam etmesine yönelik adımlar ihmal edilmeden bir an önce atılmalıdır. Mevcut durumun sürdürülmesi halinde gıda ihtiyacımızın karşılanmasında daha fazla dışa bağımlı bir ülke haline gelmemiz kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.”
Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör:

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, 4 yılda et fiyatlarında yüzde 20, ancak yem fiyatlarında yüzde 50, motorin ve gübre fiyatlarındaysa bunun üzerinde artış yaşandığını belirterek, çiftçinin neden üretemediği sorusunun yanıtını bu rakamlarda bulmanın mümkün olduğunu söyledi. Güngör, tarımsal üretimde maliyetlerin azaltılarak çiftçinin üretime devam etmesine yönelik adımların ihmal edilmeden bir an önce atılmasını istedi.

HER GEÇEN GÜN İTHALAT ARTIYOR 
Güngör yaptığı açıklamada, tarımsal üretimin talebi karşılayamaması sebebiyle her geçen gün tarımsal ithalatın arttığını, gıda güvenliği ve dışa bağımlılığın yaygınlaştığını bildirdi. Çiftçilerin kârlı bir üretim yapamadıklarından dolayı üretim süreçlerinin dışında kaldıklarını hatırlatan Güngör, “Bu durumun akla getirdiği ilk soru, neden talebimizi karşılayacak üretimi gerçekleştiremiyoruz, çiftçimiz neden üretemiyor olmaktadır. Bu soruya verilecek ilk yanıt, girdi fiyatlarının yüksekliği ve çiftçimizin kazanamıyor olmasıdır” dedi. 
4 YILLIK ESK BÜLTENLERİNİ İNCELEDİK
Bu konunun doğruluğunu teyit edecek farklı veriler bulunduğunu anlatan Güngör, Et ve Süt Kurumu (ESK) tarafından yayımlanan, yurtiçi ve yurt dışı et fiyatlarıyla girdi fiyatlarını gösteren Haftalık Piyasa Bültenleri’nin süreç içindeki değişimin izlenebilmesi açısından önemli bir kaynak olduğunu dile getirdi. Çok fazla geriye gitmeden, söz konusu bültenlerde yer alan son dört yılın verilerini incelediklerini vrgulayan Güngör, “Çiftçimizin neden üretemediği sorusunun yanıtı burada kolaylıkla görülmektedir. Yem fiyatları, et fiyatlarının çok üzerinde artmıştır” diye konuştu. 

BAZ DEĞERLER ARTTI 
Haftalık bültenlerde, perakende et fiyatları olarak ESK kıyma ve kuşbaşı, tüketici fiyatları olarak kuşbaşı ve kuzu eti fiyatlarına yer verildiğini ifade eden Güngör, şunları kaydetti: “2015 yılı Aralık ayının son haftasında 25,75 TL olan ESK kıyma fiyatı, 2018 yılı Aralık ayının sonunda 31 TL’dir. 2015 yılındaki fiyat, baz olarak 100 kabul edildiğinde, 2018 yılında 120 olmuştur. Aynı baz değer ESK kuşbaşı et için 116’dır. Tüketici fiyatlarına bakıldığında, 2015 yılının son haftasında kuşbaşı et fiyatı 38,17 TL iken, 2018 yılının son haftasında 44,2 TL’dir. 2015 yılı fiyatı baz değer kabul edildiğinde, 2018 yılında baz değer 116 olmuştur. Tüketici kuzu eti fiyatı 2015 yılının son haftasında 30,57 TL iken, 2018 yılının son haftasında 49,62 TL’dir. Tüketici kuzu etinin baz değeri aynı dönemde 162’ye yükselmiştir.” 

1 KİLO KIYMA İLE ALDIĞI YEM MİKTARI 7 KİLO DÜŞTÜ
Aynı dönemde yem fiyatlarında yapılan kıyaslamada, 2015 yılı değerleri baz alındığında, bültende yer alan yemlerin tümünün ortalama fiyatının 151 baz değerine çıktığının görüldüğüne dikkat çeken Güngör, şöyle devam etti: “Bu ortalama değere karşın, silajlık mısırın 167, samanın 161, mısırın 159 baz değeri ile ortalamanın üzerinde bir artış gösterdiği görülmektedir. Girdi fiyatları, yem fiyatlarının çok üzerinde artmıştır. Değerlendirme yapılan dönemde motorin 169, DAP gübresi 155, Üre gübresi 171 baz değerleri ile dikkat çekici bir artış göstermiştir. Tüm bu veriler üzerinden bir değerlendirme yapıldığında, et fiyatlarında yüzde 20 civarından bir artış söz konusu iken, yem fiyatlarında yüzde 50, motorin ve gübre fiyatlarında ise bunun da üzerinde bir artış söz konusudur. 2015 yılı Aralık ayı sonunda 1 kg ESK kıyma ile 29,06 kg besi yemi alınabilirken, 2018 yılı sonunda 22,86 kg besi yemi alınabilmektedir. Aynı şekilde 41,27 kg mısır alınırken, 31,22 kg mısır alınabilmektedir. 1 kg ESK kıyma fiyatıyla alınabilecek motorin miktarı 6,87 litreden 4,92 litreye, DAP gübre13,21 kg’dan 10,26 kg’a düşmüştür. İlk bakışta yem fiyatlarının artışının, et fiyatlarındaki artışın üzerinde olması nedeniyle en azından yem bitkilerini üreten çiftçimizin gelirinin arttığı düşünülebilir. Ancak yem bitkilerinin üretim maliyeti, verilerde yer alan mazot ve gübre fiyatları dikkate alındığında dahi önemli ölçüde artmıştır. Üretimin maliyetleri içinde etkili olan ilaç, tohum gibi diğer girdilerdeki artış da göz önüne alınırsa, yem bitkileri üretiminde karlılığın azaldığı ya da başka bir ifade ile zararın arttığını söylemek mümkündür. Özet olarak incelenen son dört yılda üreticinin eline daha az para geçerken, girdi masrafları önemli ölçüde artış göstermiştir.”
GİRDİ FİYATLARIYLA BİRLİKTE ENFLASYON DA VURDU 
Üreticinin kaybının sadece girdi fiyatlarından değil, enflasyon nedeniyle de arttığını dile getiren Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Güngör, şunları anlattı: “ Son dört yıla ait yıllık enflasyon göz önüne alındığında, 2015 yılı Aralık ayındaki 100 birimlik değer, tüketici fiyatları enflasyonu dikkate alındığında 64’e, üretici fiyatları enflasyonu dikkate alındığında ise 50’ye düşmüştür. Aynı dönemde avronun değeri de iki katına çıkmıştır. ESK Haftalık Piyasa Bülteni verileri üzerinden yapılan bu genel değerlendirme, tarımsal üretimimizin durumunu ortaya koymaktadır. Tarımsal üretimde üretim maliyetlerinin azaltılmasına, çiftçilerimizin üretime devam etmesine yönelik adımlar ihmal edilmeden bir an önce atılmalıdır. Mevcut durumun sürdürülmesi halinde gıda ihtiyacımızın karşılanmasında daha fazla dışa bağımlı bir ülke haline gelmemiz kaçınılmaz bir sonuç olacaktır.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve egemengzt.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.